2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kış Nimetlerinden Faydalanma Vakti Geldi
MAKALE #6046 © Yazan Dyt.Rabia YILDIZ | Yayın Kasım 2010 | 4,843 Okuyucu
KIŞ NİMETLERİNDEN FAYDALANMA VAKTİ GELDİ!


Kış aylarına yeni girdiğimiz şu günlerde, yazları mola verip özlemle beklediğimiz kış besinlerini tüketmenin vakti geldi. Pazarlarda ayvayı ve bal kabağını, seyyar satıcılarda közlenmiş kestaneyi, soğuk ve uzun kış gecelerinin sevilen içeceği bozayı, annelerimizin yazdan hazırlayarak oluşturduğu tarhanayı ve soğuk kış günlerinin içimizi ısıtan içeceği olan salepi artık mutfağımızda sık sık göreceğiz. Bahsettiğimiz besinlerin içeriğini ve yararlarını şöyle bir gözden geçirmeye ne dersiniz?

Tarhana:
Ülkemizin en geleneksel çorbalarından biri olan tarhana; yazın büyükler tarafından yapılır, kış için saklanır. Hasta olduğumuzda, çocuklarımızın beslenmesinde, misafirlere ikram ederken hep müracaat ettiğimiz tahranın yapımında; genellikle un, yoğurt veya süt, soğan, domates, kırmızıbiber, tuz ve çeşitli baharatlar kullanılır. Kurutularak yapılan tarhananın dayanıklılık süresinin fazla olması da, ev hanımları için önemli bir artıdır.


Kestane:
Kış günlerinin vazgeçilmez besinleri arasında yer alan kestane, pazar tezgâhlarındaki yerini aldı. Muhabbetin bol olduğu uzun kış gecelerinde eskiden sobanın üzerinde pişirilirdi. Şimdilerde ise soba yerine fırında tercih ediliyor ya da suda pişiriliyor. Doyurucu özelliği ile kış mevsiminin olumsuz şartlarına, fiziksel ve zihinsel yorgunluklara karşı paha biçilmez bir sağlık kaynağıdır. Kalp ve kas sistemini uyarıp organizmanın su dengesini düzenleyen kestane, kasları güçlendirir, kan dolaşımını hızlandırıp varis ve basurların gelişimini önler. Besin değeri yüksek olan ve özellikle nişasta içeren kestanenin, kalorisinin az olmadığı unutulmamalıdır. Kilo vermek veya formuna dikkat etmek isteyen bireylerin temkinli tüketmeleri gerekir. Ayrıca, diyabet hastalığı olan bireylerin kestaneyi nişasta içerdiği için tüketmemeleri veya diyetisyenleri gözetiminde dengeli bir şekilde tüketmeleri gerekir.

Ayva:
Belki hepimizin iştahla yiyemediği ayva; hafif ekşi ve sert oluşuyla, her mutfakta bulunmayabilir. Fakat besleyici özelliği olan ayvayı tüketmek için farklı yollar denenebilir. Reçeli, kompostosu ya da tatlısı da yapılabilen ayva; içerdiği C vitamini ile bağışıklık sistemimizi güçlendirir, hazımsızlık gibi mide rahatsızlıklarını önler. Ayvadan yapılan tatlıların, şerbetli tatlılardan daha az kalorili olduğu unutulmamalı; kilo vermek isteyen veya formunu korumak isteyen veya diyabet hastalığı olan bireylerde, tercih edilebileceği göz ardı edilmemelidir.

Boza:
Uzun kış gecelerinde sokaklarda gezerek boza satan bozacıları kim hatırlamaz ki… Şimdilerde bu sesleri pek duyamaz olsak da, teknolojinin ve pazarlamanın ilerlemesi ile birlikte; hepimizin sevdiği boza, artık marketlerde bizlere sunulmaktadır. Eski bir Türk içeceği olan boza, darı irmiği, su, maya ve şekerden üretilmektedir. İçinde bulunun B kompleks vitaminleri sinir sistemimize, A-C-E vitaminleri ise hem bağışıklık sistemimize, hem de antioksidan özelliğiyle kansere karşı koruyucu etkide bulunmaktadır. Yoğurda benzer şekilde, içinde bulunan yararlı bakteriler sayesinde boza, aynı zamanda sindirimi kolaylaştırıcı etkidedir. Ayrıca süt yapıcı özelliği ile boza, bebeklerini emziren ve sütü az olan annelere önerilmektedir. Yüksek kalorisi nedeniyle boza, sporcuların da günlük beslenme planlarında kışları bulunması uygun olan besinler arasındadır. Kilo vermek veya formuna dikkat etmek isteyen bireylerin temkinli tüketmeleri gerekir. Ayrıca, diyabet hastalığı olan bireylerin bozayı, şeker içerdiği için tüketmemeleri veya diyetisyenleri gözetiminde dengeli bir şekilde tüketmeleri uygun olacaktır.

Bal kabağı:
Çoğu zaman tatlısını yaptığınız bal kabağı özellikle A vitamini açısından çok iyi depo konumundadır. Bal kabağı, bu özelliğiyle vücudu kansere karşı da güçlendirir. Tatlısı yapıldığında bal kabağı; şerbetli tatlılara göre daha az kalorili olması özelliğiyle, kilo vermek isteyen veya formunu korumak isteyen bireyler için uygun bir tatlıdır. Diyabet hastalarının, bal kabağı tatlısını, yine diyetisyenleri gözetiminde dengeli tüketimleri mümkün olabilir.

Salep:
Salep de boza gibi ülkemize has bir içecektir. Salep, ülkemize has yetişen bir yaban orkidesinin kökünden yapılır. Üzerinde dumanı tüten, bol tarçınlı, nefis kokulu bir salep servisine kim hayır diyebilir? Sütü sevmeyen veya tam alışamayan çocuklarımıza, hamilelik-emziklik dönemindeki bayanlara, kemik erimesi riski taşıyan menapoz dönemindeki bayanlara ve yaşlılık dönemindeki bireylere sütü tüketmeleri için abartılmadığı sürece bir alternatif olabilir. Salep; hazır paketlerde değil de, mümkün olduğunca taze ve orjinal haliyle temin edilirse daha uygun olacaktır. Sınavlara yoğun bir şekilde hazırlanan öğrenciler, salep içerken üstüne dökülen tarçını vücutlarına alarak, sinir sistemleri adına bir artı kazanmış olacaklardır.

sorular-cevaplar:
soru-1: Merhaba, ben 17 yaşındayım ve yaklaşık 100 kiloyum ve çok sıkıntı çekiyorum, kilomu nasıl verebilirim? Ben düşündüm ki yağ yakıcı ilaçlardan mı kullansam, bana lütfen yardım edin çok sıkıntılıyım.
cevap: merhaba, yaşın çok küçük ve daha büyüme-gelişme dönemin bitmedi unutma... ben yetişkin hastmalarıma dahi zayıflama ilacı-desteği vermezken, sana hele hiç önermem. kilo vermek için profesyonel yardım alman gerekir. beslenme düzenini de içeren hayat tarzında bir düzenlene yapman gerekir. her gün düzenli spor yapıp, uykunu ve su tüketimini bir düzene sokman gerekir. hiç umutsuz olmana gerek yok.

soru-2: Merhaba,
22 yaşındayım, 60 kilo ve 1.60 boyundayım.
4 yıl öncesine dek 47-48 ortalama kilodaydım.
4 yıl önce adet düzenleyici hap ile beraber kan hapları kullandım ve kilo aldım.
Bel bölgem her zaman vücuduma göre daha incedir.
Kalçalarım ise her zaman biraz büyük.
Vücudumun üst bölgesi de incedir.
Klio vermeye başladığımda da öncelikle ellerimden, yüz ve boynumdan veriyorum daha sonra göbek ve bel bölgesinden veriyorum.
Yaklaşık 10 kilo vermek istiyorum, önerilerinizi bekliyorum..
cevap: öncelikle şunu söylemeliyim ki, genetik yapınız ve vucut şekliniz temelde nasılsa, zayıfladığınızda da aynı şekilde olmalısnız. yani önceki 50 kilonuza göre, kilo alıp da verip 50 kilo olduğunuzdaki vücudunuz daha deforme olmuş ve daha kötü görüntüde ise, kilo verirken yanlış bişeyler yapmışsınız demektir. burada hem diyet boyutunu, hem de spor boyutunu incelemekte yarar var. diyet açısından tek düze, daha çok karbonhidrat veya sebz-meyve ağırlıklı diyetlr yaparsanız vücudunuz deforme olabilir. diyet sırasında spor yapmaz yada evdeki ruti hareketlerle yetinirseniz yine vücudunuz deforme olur. sizin ihtiyacınız olan; bilinçli sağlıklı bir beslenme planı ve her gün düzenli yürüyüş tarzında bir programa tabi olmak. beslenme düzeninizde sebze-meyve-et-süt-yoğurt-ekmek grubu dengeli bir şekilde ayarlanmalıdır. spor olarak da belirttiğim gibi her gün düzenli hızlı tempoda yürüyüş yapmanız şart.

soru-3: Her gün bir tatlı kaşığı organik bal ve 1 bardak kefir içmenin ve günde 3 tablet balık yağı almak şeklinde benim kendi oluşturduğum bir diyet kürü var? Acaba tıbben bir sakıncası olabilir mi? Eğer bir sakıncası varsa hangi gıda donesini değiştirmeliyim?
cevap: biz diyetisyenler bitki uzmanı değiliz. ben bu tarz şeylere yaklaşmıyorum. çünkü bal tek başına etkisizken, başka bir bitki ile karışınca negatif etkiler yapabiliyor. karaciğere, böbreğe yük yapabiliyor... bitkilerin şifasına inanıyorum ama hepsinde bir dozaj olduğunu düşünüyorum... kafanıza göre, bilinçsiz hiçbir şey kullanmayın... günümüzde geçerli bir yüksek tansiyon ilacı bile karaciğerde hasar yapabiliyorsa, diğer ilaç-destek-kürleri varın siz düşünün...................
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Kış Nimetlerinden Faydalanma Vakti Geldi' başlığıyla benzeşen toplam 11 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:54
Top