2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bel Ağrısı ve Nöralterapi
MAKALE #6129 © Yazan Dr.İlker SOLMAZ | Yayın Aralık 2010 | 10,018 Okuyucu
BEL AĞRISI İLE YAŞAMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ …

Günümüzde her 10 kişiden 8’inin, hayatı boyunca en az bir kez etkilendiği bel ağrıları, özellikle ağır işlerde çalışan ve uzun süre masa başında oturmak zorunda kalanları daha fazla etkiliyor.

Bel ağrısının en sık görülen nedenleri nelerdir?

Bel ağrısının birçok sebebi vardır. Bel ağrısının en yaygın sebebi kas-iskelet sistemi kaynaklıdır. Kas-iskelet sistem kaynaklı bozukluklarda ağrının kaynağı omurgayı destekleyen kas, tendon (kiriş) ve ligaman (bağ)’lardır. Bu rahatsızlık “strain/sprain” şeklinde adlandırılır ve toplumda yaygın olarak “belde zorlanma/incinme” diye bilinir. Bel ağrısına neden olan diğer bozukluklar sıklıkla omurganın normal yapısında bulunan disk veya faset eklemlerle ilgilidir. Disk, omurlar arasında bulunan yastıkçıklardır. Faset eklemler ise omurgayı oluşturan kemiklerin her iki yanında bulunan küçük eklemlere verilen isimdir. Bu rahatsızlıklar ise genellikle “diskojenik ağrı”, “dejeneratif disk hastalığı” veya “omurganın osteoartriti (kireçlenme)” olarak adlandırılır.Bel ağrısına neden olan diğer hastalıklar şunlardır: Travma, tümör/kanser, infeksiyon, doğumsal bozukluklar, kalıtsal hastalıklar, kas ve sinir kaynaklı ve psikojenik rahatsızlıklar. Ayrıca vücudun başka bir bölgesindeki problem bel ağrısı şeklinde kendini gösterebilir. Örneğin prostat, mesane, bağırsak gibi iç organ hastalıkları bel ağrısı şeklinde hissedilebilir.

Siyatik Ağrısı (Siyatalji) Nedir?

Siyatik sinir, dördüncü ve beşinci bel omurları arasından çıkıp topuklara kadar uzanan vücudun en büyük siniridir. “Siyatalji” ise, bu sinire ait bozukluklarda ortaya çıkan, kalça ve kaba etlerden başlayıp bacak boyunca topuğa kadar yayılan ağrı anlamına gelir. Bu durum genellikle bel ağrısı ile birlikte görülür. Gerçek siyatalji, fıtıklaşmış bir diskin siyatik siniri oluşturan bir dalını basıya uğratması sonucu ortaya çıkar. Sıklıkla hastada bacak ağrısı oluşmadan birkaç gün veya hafta önce gelişen bel ağrısı öyküsü mevcuttur.

Neden Bel Ağrısı Sık Görülür?


Bel kısmı vücut ağırlığının büyük çoğunluğunu taşımak durumundadır. Ağır yük kaldırma, dönme, burkulma veya öne-yana eğilme gibi durumlarda omurgayı zorlayan kuvvetler özellikle belin alt bölgesinde yoğunlaşır. Günlük yaşamda yük kaldırma, eğilme vb. aktivitelerden dolayı bel bölgesi siz farkında olmadan pek çok kez travmaya maruz kalır. Omurganın en çok hasarlanan bölümü olması nedeniyle toplumda bel ağrısına sık rastlanmaktadır.


Bel ağrısı açısından risk altında mıyım?
  • İnşaat işi veya ağır yük kaldırma, defalarca eğilme ve bükülme vb. aktiviteleri gerektiren ya da tüm vücutta titreşime neden olan bir işte çalışıyorsanız (örneğin kamyon şoförlüğü yapmak veya asfalt parçalayıcı aletler kullanmak)
  • Kötü postürünüz (bedenin genel duruşu) varsa,
  • Hamileyseniz,
  • 30 yaşın üstündeyseniz,
  • Sigara içiyor, egzersiz yapmıyor veya aşırı kiloluysanız,
  • Artrit (eklem iltihabı) ya da osteoporozunuz (kemik erimesi) varsa,
  • Stresli ya da depresif yapıdaysanız bel ağrısı açısından risk altındasınız.
Egzersiz bel ağrısını nasıl engeller?

Egzersiz ile:
  • Kötü duruş düzeltilebilir,
  • Bel kasları güçlendirilebilir ve esneklik sağlanabilir,
  • Kilo verilebilir,
  • Düşmeler engellenebilir.
Hangi egzersizler bel ağrısını önlemede etkilidir?

Bel ve karına yönelik egzersizler önemlidir. Bel ve karın adalelerini güçlendirici ve bel adalelerini gerici egzersizler yapılmalıdır. Bel ağrısı için yüzme en iyi aerobik egzersizdir.

Bel ağrısından korunmak için başka nelere dikkat etmem gerekir?

Bel ağrısını engellemek için öncelikle vücut mekaniğine uygun, doğru bir şekilde ağırlık kaldırma ve öne eğilmeyi bilmek gereklidir. Bunun için aşağıdaki önerilere uyunuz:
  • Ağır nesneleri kaldırırken sırtınızı dik ve yükü vücudunuza yakın tutunuz.
  • Yükü kaldırırken belinizi/sırtınızı öne, sağa veya sola bükmeyiniz.
  • Yük ile ayağa kalktığınızda öne doğru eğilmeyiniz.
  • Yerden herhangi hafif bir eşyayı bile mutlaka dizlerinizden çömelerek ve bacaklarınızdan güç alarak kaldırınız.
  • Nesneleri kaldırırken ve indirirken karın kaslarınızı sıkılaştırınız (kasınız).
  • Ağır yük taşırken geniş destek yüzeyi sağlamak için bacaklarınızı birbirinden ayırınız.
  • Şayet yük ağır veya hantal ise birinin yardımı olmadan kaldırmayınız.
  • Ayakta uzun süre durmaktan kaçınınız. Eğer işiniz için ayakta durmak zorundaysanız bir ayağınızın altına küçük bir basamak koymalısınız. Sıklıkla ayak değiştiriniz.
  • Yüksek topuklu ayakkabı giymeyiniz. Yürürken yastıkçıklı tabanlık kullanınız.
  • Oturarak çalışıyorsanız -bilgisayar kullanırken vb.- kullanılan sandalyenin yüksek, sert ve ayarlanabilir bir arkalığı olmasına özen gösteriniz. Sandalyenin arkalığı, beli ve sırtı desteklemelidir. Dik pozisyonda oturmalı, sırt arkaya tam olarak yaslanmalıdır. Ayrıca sandalye etrafında dönebilmeli ve kol desteği olmalıdır.
  • Otururken ayaklarınızın altına küçük bir basamak yerleştirerek dizlerinizin kalçalardan yüksekte olmasına dikkat ediniz.
  • Otururken veya araba sürerken küçük bir yastık veya yuvarlanmış havlu ile belinizi destekleyiniz.
  • Araba kullanırken pedallara kolaylıkla ulaşabileceğiniz şekilde koltuğunuzun yüksekliğini ayarlamalısınız. Eğilmeyi engellemek amacıyla koltuğunuzu olabildiğince öne doğru getiriniz ve direksiyona yakın oturunuz. Eller direksiyon üzerinde 2’ye 10 kala pozisyonda ve dirsekler hafif bükülü durumda tutulmalıdır. Koltuğun açısı beli destekleyecek şekilde olmalıdır. Uzun süreli araç kullanırken, 2 saatte bir mola vermeli, kısa bir yürüyüş ve germe egzersizleri yapmalısınız. Sürüşten hemen sonra ağır nesneler kaldırmayınız.
  • Son zamanlarda yapılan çalışmalar, orta sertlikte zeminde uyumanın sert zeminde uyumaktan daha iyi olduğunu göstermektedir.
  • Kilo veriniz.
Cerrahi girişime gereksinimim var mı?

Bel ve bacak ağrısı olan hastaların birçoğunun cerrahi girişime ihtiyacı yoktur. Çünkü ameliyat bu grup hastalıkların yalnızca küçük bir kısmında gereklidir.

Her bel ağrısı, bel fıtığı anlamına gelir mi?

Halk arasındaki en önemli yanlışlardan birisi de “bel ağrısı eşittir bel fıtığı” şeklindeki düşüncedir. Daha önce de belirttiğim gibi her bel fıtığında bel ağrısı görülür fakat her bel ağrısı bel fıtığı anlamına gelmez. Zorlamalara veya ani hareketlere bağlı olarak bel kaslarımızda meydana gelen spazm en sık görülen bel ağrısı nedenlerinden birisidir. Bunun dışında, omurlarımız arasında yer alan “disk” dediğimiz yapılar yaş ilerledikçe dejenere olurlar ve içlerindeki su miktarı azalınca bel ağrısına yol açarlar. Ayrıca omurlarımızı birbirine bağlayan “faset” dediğimiz eklemlerden kaynaklanan problemler bel ve kalça ağrılarına yol açarlar.

Bel fıtığının belirtileri nelerdir?

Başlangıç dönemindeki belirti bel ağrısıdır. Dıştaki sert kısmın gerilmesi ve daha sonra yırtılması ile ve aynı dönemdeki iç kısımda ortaya çıkan kimyasal maddelerin etkisiyle küçük sinir uçları uyarılır ve belin orta kısmında, bazen yana yayılan ağrılar başlar. Bel ağrısının bir diğer nedeni de sinir uçlarının uyarılması ile ortaya çıkan bel kaslarındaki spazmdır. Bu dönemde yapılan muayenede bel kaslarının sert olarak ele geldiği ve omurgada düzleşme olduğu anlaşılır. Bu dönemde fıtık dokusu henüz sinire baskı yapmadığı için bacakta ağrı veya uyuşma yoktur. Olay ilerledikçe içteki yumuşak kısım sağda veya solda dışarı doğru kabarır ve son dönemde yırtıktan dışarı çıkar. Tam bu bölgeden geçen ve bacağa giden sinire baskı yapmaya başlar. Bu dönemde hasta belindeki ağrının kalçasına ve bacağına yayıldığından şikayet eder. Beraberinde bacakta uyuşma ve karıncalanmalar başlar. Sinir dokusunun etkilenmesi döneminde yapılan muayenede bacakta güç kaybı ve duyu hissinde azalma fark edilir. Bazı büyük bel fıtığı olan hastalarda idrar kaçırma ortaya çıkabilir. Bazen hastalar şiddetli bacak ağrılarının aniden tamamen geçtiğini fark ettiklerini belirtirler. Bu durum aslında hastanın düşündüğü gibi bir iyileşme değil tam tersi sinirin artık görevini yapamadığını gösteren kötü yönde bir gelişmedir ve yapılan muayenede genellikle beraberinde ayakta tam bir kuvvetsizlik saptanır. Bu durum acil olarak ameliyat edilirse düzelebilir.

Her fıtık ameliyat edilmeli mi?

Bel fıtığı hastalarının büyük bir kısmı, sanıldığının aksine, ameliyat gerekmeden diğer tedavi yöntemleri ile iyileşebilirler. Ameliyat edilmesi gereken hastaları şu şekilde sayabiliriz:
 Ayağında kuvvet azalması olan hastalar,
 Çekilen MR’da bir disk parçasının koparak sinire baskı yaptığının saptandığı hastalar,
 İdrar kaçırma şikayeti başlayan hastalar,
 Düşük ayak dediğimiz ani kuvvet kaybı olan hastalar.

NÖRALTERAPİ VE BEL AĞRISI…

Ağrı ile başvuran hastaların hemen hemen % 50 ‘ si bel ağrısı şikayetiyle başvuruyor. Bunun yalnızca %1’i operasyon gerektiren bel ağrısı . İlk hafta 3 gün arayla 2 seans terapiye alınan hastalara ardından en az haftada bir olmak üzere 4 seans daha nöralterapi uygulanıyor. Akut bel ağrısıyla gelen hastalar 3 seansı takiben tamamen şifa bulurken ağrının kronikliğine göre hastalara en az 6 seans uygulanıyor. 3. seanstan itibaren fiziki egzersizlere başlayan hastalarda mutluluk yüzdesi oldukça yüksek.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bel Ağrısı ve Nöralterapi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.İlker SOLMAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.İlker SOLMAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İlker SOLMAZ Fotoğraf
Dr.İlker SOLMAZ
Ankara
Doktor "Anestezi ve Reanimasyon"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi131 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.İlker SOLMAZ'ın Yazıları
► Baş Ağrısı Prof.Dr.Hasan Çağlar UĞUR
► Ön Diz Ağrısı Op.Dr.Selim MUĞRABİ
► Bel Ağrısı ve Siyatik Fzt.Deniz İŞÇİ
► Karın Ağrısı Op.Dr.Ramazan Tarık ÜNSAL
► Küme Baş Ağrısı Prof.Dr.Orhan ŞEN
► Boyun Ağrısı Prof.Dr.Semih KESKİL
► Bel Ağrısı Tanısı Prof.Dr.Semih KESKİL
► Bel ve Sırt Ağrısı Prof.Dr.Semih KESKİL
► Sinüzit ve Baş Ağrısı Prof.Dr.Selçuk ONART
► Baş Ağrısı Çeşitleri Prof.Dr.Safiye BİLGİN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Bel Ağrısı ve Nöralterapi' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Ozon Terapi Ekim 2010
◊ Proloterapi Tedavisi ve Tedavi Sonrası ÇOK OKUNUYOR Aralık 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:50
Top