2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Nesne Nedir? İmgesel Bir Nesne Olarak Ego ve Narsisizm
MAKALE #6209 © Yazan Dr.Mutluhan İZMİR | Yayın Aralık 2010 | 5,969 Okuyucu
NESNE NEDİR? İMGESEL BİR NESNE OLARAK EGO VE NARSİSİZM

“Fenomen bir görünüşe çıkış ve kayboluş sürecidir” ( Hegel, Çev. Nejat Bozkurt, Say Yayınları, 3. Baskı, 2009, İstanbul. S 70). Nesneyi bir fenomen olarak ele almak yanlış olmaz, bu durumda nesnenin görünüşe çıkıp kaybolduğu yeri de bilinç olarak ele almak gerekir. Nesneyi tanımlamak için nesnenin bilinçte oluşan temsilcisinin varlığını tanımlamak şarttır, temsilcisi olmayan nesneyi bilinç tanıyamaz. Bir şeyin bilinçte temsil edilmesi için ise onun yok olması gerekir. Örneğin anne memesiyle ilk kez karşılaşmış olan bebeğin zihninde henüz memenin temsilcisi yoktur, ancak bebeğin karnı doyup da meme ortadan çekildikten sonra, bebek hallüsinatuar biçimde doyumu ve kendisine bu doyumu yaşatan nesneyi deneyimlemeye başlar, bebek doyumu oluşturan “nesne” nin hayalini kurmayı sürdürür. Bunun gerçekleşmesi için memenin o anda ortada olmaması gerekmektedir, ortada olan bir “nesne”nin hayalini kurma gereksinimi de oluşmaz. Bu ilk hayalleme, nesnenin zihinde oluşan ilk temsilcisidir aynı zamanda. Bebeğin yaşam deneyimi geliştikçe, iletişime girdiği tüm “nesne”lerin temsilcilerini zihninde oluşturur. Bu nedenle bir fenomen olarak nesneden söz ediyorsak, nesnenin zihinsel temsilcisinden söz ediyor oluruz. Bunun aksini Hegel, “insancanın karşıtı olan hayvancalık, duyumda kalmak ve ancak duyum yoluyla anlaşabilmekte yatar” (age, s 71) biçiminde tanımlar.

Bu durumda insan bilincinde bir kendilik kavramının oluşabilmesi için, bu kavramın zihindeki temsilcisinin ve bu temsilcinin öncü temsilcilerinin bulunması gerektiği sonucuna ulaşabiliriz. Hegel, “insanın varoluşu, bir bilinçler ortaklığının gerçekleşmesinde bulunur” (age, s 71) der. Demek ki kendisi olarak insan, bilinçte bir temsilcidir, önce kendi bilincinde, sonra da bilinçler ortaklığında. Nesnenin bilinçte temsilcisinin oluşma sürecinin aynısını, kendilik de bir nesne olarak yaşamalıdır. İnsanın kendi bilincinde, kendisi için bu süreci tanımlamak karmaşık görünebilir. Doğumu izleyen ilk dönemde insan kendi içinde bir varlıktır, bu dönemde bir kendilik bilinci oluşmamıştır çünkü henüz bilinç kendisini kendi dışında yakalayamamıştır. Kendilik kavramının gelişebilmesi için, önce bilincin kendisini kendisinin dışında yakalaması gerekir. Bunun için çocuğun kendisini, hissettiğinden farklı olarak, dışarıda görmesi gerekir. Bunun bedeli de yabancılaşmadır. Kendine yabancılaşmayan hiçbir bilinç, kendisini nesne olarak yakalayamayacağı için, kendi bilincinde kendisinin temsilcisini oluşturamaz. Yani bilincin, o ana dek içsel varsaydığını dışsal olarak deneyimlemesi gerekir. Bunun ilk adımı memeden kesmedir.

Bilincin kendilik kavramını oluşturabilmesi için, kendi dışında yakaladığı bir kendiliğin, kendi içinde bir temsilcisini oluşturması gerekiyorsa, bilinç kendiliğini kendi dışında nerede yakalamaktadır? Kendine yabancılaşan bilinç, ilk olarak, kendi bilincinde anne için oluşturmuş olduğu temsilcinin bir kenarında kendisine yer bulur. Bu yer, daha çok annenin tutuşu, davranışı, bakışı ve gözlerindedir. Bu yabancılaşma ve dışsallaşma ile bilinç kendi içinden dışarıya çıkmış olur, bu adım aynalama döneminin başlangıcıdır. Burada en önemli nokta, “Öteki” olarak annenin varolması ve yokolması dönemlerinde, annenin zihinsel temsilcisinin bir kenarında varolan çocuğun kendiliğinin de aynı zamanda varolup yokoluyor olmasıdır (Lacan, The Absolute Master, Mikkel Borch-Jacobsen, Stanford University Press, 1991, California, s 48). Ancak bu yokolmalar, çocuğun bilincinin, kendi kendiliği için de bir zihinsel temsilci oluşturmasını teşvik eder, çünkü daha önce belirtildiği gibi, bir nesnenin zihinsel temsilcisinin oluşabilmesi için onun yokolması gerekir. Böylece bir “nesne” olarak kendimizi kendi bilincimizde oluştururuz.

Ego oluşumu, aynalama evresinin daha ileri dönemlerinde oluşur. Kendisini aynada gören ya da kendi yaşıtını gören çocuk, bu görüntünün mükemmelliğine hayran olur. Henüz kendi vücudu üzerinde kontrol sahibi olamayan ve kendi vücudunu henüz bir bütünlük oluşturamayan, biçimsiz parçalardan oluşan bir yapı olarak gören çocuk için, bu ayna görüntüleri hayranlıkla tapınılacak bir mükemmellik temsilcileridir (age, s 49). Çocuk kendisine baktığında gövdesinin bir kısmını, kollarını ve bacaklarını görür, kafasını göremez. Oysa aynada çocuğa, herşeyi yerli yerinde olan bir estetik mükemmellik görünmektedir. Bu mükemmellik, çocuğun kendiliğini, bu görüntüye dışsallaştırmasını teşvik eder. İşte egoyu yaratan şey, aynadaki bu mükemmel imgedir, yani ego başlangıçta bütünüyle görsel ve imgeseldir, öyle de kalır. Aynadaki mükemmel estetik görüntüdeki bir kendilik temsilcisi olarak ego, çocuğun kendi üzerinde hakimiyet kazanmasının öncesinde geliştiği için, omnipotensin ve de dolayısıyla narsisiszmin nedenidir. Çocuk bu dönemde tüm libidosunu bu görsel imgesel bütünlüğün zihinsel temsilcisi olan egoya yatırır. Ego, imgesel-narsisistik dönemde, libidinal kateksisin üzerinde toplandığı omnipotent bir zihinsel kendilik temsilci olarak görsel-imgesel bir nesnedir. Egonun kendilik ile spekülatif birliği gerçekleşmez ve kendilik imge ile barışmaz (age, s 52). Ayna görüntüsü ile birlikte dışarıda kalan ego, hareketsiz, donmuş ve heykelleşmiş olarak kalır. Bu sağlıksız kendilik temsilcisi, toplumsal simgesellikle alışveriş içine girilerek, özne-Öteki diyalektiği içinde, simgesel kendilik temsilcisinin zihinde oluşması ile aşılabilir.

Mutluhan İzmir
Aralık 2010, Ankara
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Nesne Nedir? İmgesel Bir Nesne Olarak Ego ve Narsisizm" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Mutluhan İZMİR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Mutluhan İZMİR'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Mutluhan İZMİR Fotoğraf
Dr.Mutluhan İZMİR
Ankara
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Mutluhan İZMİR'in Yazıları
► Bir Yaşam Biçimi Olarak Mutluluk Dr.Mahmut AKYILDIZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Nesne Nedir? İmgesel Bir Nesne Olarak Ego ve Narsisizm' başlığıyla benzeşen toplam 94 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Ergenlik ve Tüketim Ekim 2009
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:38
Top