2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Panik Yapmayın ! Panik Bozukluğu Tanıyın…
MAKALE #6227 © Yazan Dr.Ava Şirin TAV ÖZGÜN | Yayın Aralık 2010 | 12,690 Okuyucu
Mitolojide tek ölümlü tanrı olan Pan, tanrıların tanrısı Zeus’un yolladığı, uykuyu ve rüyaları getiren, ruhları yer altındaki Hades’in ülkesine götüren, gezginlerin, tacirlerin, hırsızların tanrısı, çobanların sürülerini koruyup onlara bereket veren, el hünerlerinin ve söz söyleme sanatının ustası Hermes’in bir nymphe den olma oğludur. Doğduğunda bedeni kıllarla kaplı, alnının üstünde iki boynuzu olan gülünç görünümlü Pan, antik Yunan’da kırların ve çobanların tanrısıymış. Ormandan geçen insanların karşısına birden çıkıp onlarda korku, dehşet yaratan bu kaba, çirkin ve ürkütücü tanrı Pan’ın çığlığı korkunçmuş. Tanrılar arasında ilk ölecek olanın kendisi olduğunu bilen tanrı Pan, doğada başkalarının duyamadıkları sesleri duyar, göremediklerini görür ve acıyla bağırırmış, bu çığlığı işiten hayvanlar saklanacak delik arar, kendilerini uçurumdan attıkları bile olurmuş.

İlk defa panik atakla tanışan insanların çoğu tıpkı Pan gibi can havliyle bağırmakta, feryat etmektedir. Ölümlü olduğunu bilen fakat unutan insanoğlu, panik atakla beraber ölümü tekrar hatırlamaktadır. Hayatın doğal akışında ölümsüzcesine yaşayan insan panikle ciddi bir kırılma yaşar; hiçbir şey garantide değildir artık! Hastalar bu ilk dönemlerde sürekli acillere başvurur, doktorlara, hastanelere koşarak hayatı garanti altına almaya çalışır. Panik atak öldürmez ama panik ataklar sırasında yaşanılan acı, ızdırap ölümden beterdir. Ölümü kovmak ve yaşamı çağırmak için sürekli mücadele edilir.

Panik atak son yüzyılda değişen küreselleşen dünya, şehirleşmenin artışı, teknolojideki ilerlemeler gibi yaşam biçimlerindeki hızlı değişimler sonucu artışa geçmiştir. Toplumda görülme sıklığı %20-25 dolaylarında bildirilmekte, kadınlarda erkeklere oranla üç kat daha sık olduğu ifade edilmektedir.

Panik hastaları ilk belirtileri fiziksel olduğundan genelde başka doktorlara gitmektedirler, sıklıkla dahili branşlara ve kalp doktorlarına gitmektedirler.

Hastalar çarpıntı, kalp atımlarının duyumsanması, kalp hızında artış, terleme, titreme, nefes darlığı, boğulma hissi, göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi, bulantı, karın ağrısı, kontrolünü kaybedeceği, çıldıracağı korkusu, kalp krizi geçireceği korkusu, bayılma hissi gibi şikâyetlerle acillere başvururlar.

Klasik olarak gördüğümüz tablo; hastada ani başlayan önce çarpıntı ve heyecan arkasından göğüste sıkışma hissinin eşlik ettiği hızlı nefes alıp verme, boğazda düğümlenme hissidir. O an kişide kalbin ve solunumun duracağı, kalp krizi geçireceği korkusu oluşur. Ayrıca bu hastalarda kontrolü yitireceği, elde olmadan kötü şeylerin olacağı, aklını kaçırabileceği, bazen de ölüm korkusu olur.

Her panik atak klasik şekilde başlamayabilir, kimi insanlarda ilk bulgular gece uykudan ani bir çarpıntı ile uyanma ve uykusuzluk ile başlayabilir. Kimilerinde mide ya da karından başlayan yanma, fenalık hissi ya da boğazda düğümlenme hissi ile başlayabilir.

Panik bozukluk hastaları bir süre sonra yaşadıkları ataklar nedeniyle yaşam tarzlarında bazı değişiklikler yaparlar. Örneğin, yanlarında su taşıyabilirler, sürekli nabzını ölçme, tansiyon aletiyle dolaşma, sürekli yanında başka insanları taşıma, kalabalık ya da kapalı yerlere girememe, toplu taşıma araçlarına binememe, uçağa vapura binememe, yaşadığı muhitten uzaklaşamama, tek başına banyo yapamama, tünellerden köprülerden geçememe, sinema ve tiyatro gibi kapalı alanlarda duramama v.b gibi…
Panik bozukluk gelişiminde hem ailesel genetik faktörler, hem de gelişimsel yaşamsal süreçler suçlanmaktadır. Depresyon panik bozukluğa en sık eşlik eden hastalıktır. Birinci derecede akrabalarında panik bozukluk olanlar, sıkıntılı, telaşlı, aceleci ve mükemmeliyetçi insanlar panik bozukluğa daha yatkındır.

Bir panik hastasının en büyük korkusu paniğinin geçmeyeceği düşüncesidir. Herkes için tedavide aynı sonucu hedeflemek mümkün değildir. Hastalığın gidişi kişiden kişiye değişebilmektedir. Uzun süre izlem çalışmalarında görülmüştür ki; %40 hastanın belirtileri tamamen geçmekte, % 50’ sinin belirtileri hafiflemekte, % 10-20’ sinin ise belirtileri inişli çıkışlı bir seyir izlemektedir.

Panik bozukluğun tedavisinde değişik yöntemler izlenebilmektedir. Burada önemli olan hastaya uygun tedavi modelini belirleyebilmektir. Medikal tedavi kadar, destekleyici terapi, bilişsel davranışçı terapi, psikodinamik yönelimli terapi uygulanabilmektedir. Amaç panik atakları ortadan kaldırabilmek, bu ataklarla ilgili kaygı ve bunaltıyı engellemek, panikle beraber görülebilecek diğer fiziksel ve psikolojik sorunları çözümleyebilmektir. Panik bozukluk nedeniyle bozulan aile ve iş yaşantısını, sosyal yaşamı yeniden düzenleyebilmek tedavinin hedefidir. Tedavide başarı yakalandığında da, hiçbir panik belirtisi kalmasa bile tedaviyi bir süre daha sürdürmek, hastalığın tekrarlamaması açısından önem arz etmektedir.

Medikal tedavide antideprasanları, yardımcı olarak kaygı giderici ilaçları uzun ya da kısa dönemli olarak kullanabilmekteyiz.

Panik bozuklukla beraber görülebilen bir diğer sıkıntılı durum gebelik sürecinde ataklar yaşamaktır. Bu hastalar hamile kalıp çocuk sahibi olabilirler, bu süreç bu hastalar için sıkıntılı ve stresli bir süreç olabilir. Genellikle tedavide belli bir yol aldıktan sonra hamile kalmaları önerilen bu hastalara, gerektiğinde ilaçla müdahale edilebileceği gibi, destekleyici terapi ile hastanın takibini yapmak mümkündür. Gebelik ve emzirme dönemlerinde rahatlıkla kullanabileceğimiz güvenirliği kanıtlanmış ilaçlar tercih edilir.
Gevşeme egzersizleri, nefes ezersizleri gibi panik bozuklularda hastaya öğretilen ve sıkıntılı dönemlerde hastanın kendi kendine uygulayabildiği yöntemler de mevcuttur.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Panik Yapmayın ! Panik Bozukluğu Tanıyın…" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Ava Şirin TAV ÖZGÜN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Ava Şirin TAV ÖZGÜN'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ava Şirin TAV ÖZGÜN Fotoğraf
Dr.Ava Şirin TAV ÖZGÜN
Antalya
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Ava Şirin TAV ÖZGÜN'ün Makaleleri
► Panik Atak Dr.Turgay KASAP
► Panik Bozukluk Doç.Dr.Murat Eren ÖZEN
► Panik Bozukluk Dr.Sevilay ZORLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Panik Yapmayın ! Panik Bozukluğu Tanıyın…' başlığıyla benzeşen toplam 95 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


00:45
Top