Bebekte Yanlış Cinsiyet Tahmini
Hamileliğin belki de en heyecan verici tarafı,bebeğin cinsiyetini tahmin etmek, hazırlıkları bu tahminlere göre yapmaya çalışmak.Bütün teknolojik ilerleme ve gelişmelere rağmen anne karnındaki bebeğin cinsiyetini saptamak bazen imkansız olabiliyor.Ya da tahmin edilen cinsiyetten farklı bir durumla karşı karşıya kalınabiliyor.
Bu durum görünüşte olumsuz bir durum gibi düşünülmese de aslında yaşananlar zaman zaman üzücü sonuçlara yol açabiliyor.
Hamilelik sonunda beklenen ve istenen bebek cinsiyeti konusunda ülkemizde ilginç bir durum yaşanıyor.Ülkemizin büyük bir bölümünde hala en çok arzu edilen erkek çocuk sahibi olmak.Bu beklenti kültürel ve toplumsal yapımızdan kaynaklanıyor ve geleneksel tarafımızın da bu beklentide önemli bir payı var.
Batıda yer alan illere geldiğimizde ise aileler daha çok kız çocuk istiyorlar.Az çocuk,hatta neredeyse tek çocuk sahibi olmayı ve bu çocuğun da mutlaka kız çocuğu olmasını arzu ediyorlar. Bu son yıllarda belirgin olarak gözlemlenen bir değişim aslında.Eskiden erkek çocuğuna aileye bakma,kol kanat germe,anne babanın yaşlılığında onlara bakma gibi bir yükümlülüğü varken günümüze doğru gelindiğinde bu yükümlülük yön değiştirerek kız çocuklarından beklenir oldu.Kız çocuklarının daha şefkatli,daha vefalı,daha hatırnaz olduğunu düşünen ailelerin istekleri de artık bu yönde.
Bu değişim ve gelişim olayın sosyolojik boyutu elbette.Ancak bir de psikolojik bir boyutu var ki burada durum farklı yönlere kayıyor.
Hamileliği öncesinde beklediği cinsiyette bir çocuk sahibi olamayacağını öğrenmek anne adayında farklı düzeylerde sorunlara yol açıyor.Kimi anne adayları durumu normal olarak kabullenirken, kimileri ciddi hayal kırıklıkları yaşayabiliyor.Bazı anne adayları açısından özellikle erkek çocuk sahibi olmak ailede ve çevresinde statü sahibi olmakla hala eşdeğer tutuluyor.Anne kız çocuk istese dahi,toplumsal olarak kabul görmesinin yolunun erkek çocuk doğurmaktan geçtiğini düşünerek,olumsuz duygu durumları yaşayabiliyor.
Her şeyin ötesinde gebeliği sırasında teknolojinin sunduğu imkanlardan yararlanarak bebeğinin cinsiyetini öğrenmek ve ona göre hazırlık yapmak isteyen anne adayları var.Tam 9 ay boyunca bir cinsiyete koşullanan anne ve diğer aile bireyleri,bekledikleri dışında bir cinsiyetle karşılaşınca,büyük bir kısmı şok oluyor önce.İlk akla gelense bebeklerin karışmış olabileceği. Teknolojinin de zaman zaman yanılabileceğini kabul etmek istemiyorlar. Doğumun hemen ardından ortaya çıkan böyle bir sürprizin ilk anda kabul edilmesini beklemek elbette mümkün değil.Biraz zamana ihtiyaç duyulduğundan,doğum telaşının atlatılmasının ardından suların durulacağı anlar gelecek.Bu aşamalarda doktorun güven verici açıklamaları da kabullenmeyi kolaylaştıracaktır.Ancak göz ardı edilmemesi gereken nokta annenin doğum sonrası ya da lohusalık depresyonu olarak bilinen bir rahatsızlık yaşaması halinde şartların zorlaşacağı ihtimalidir.O nedenle özellikle ailenin diğer üyelerinden daha olgun ve ortamı rahatlatıcı davranışlarda ve tepkilerde bulunmaları beklenir.Çünkü burada amaç,hem annenin,hem de bebeğin sağlıkla hayatlarına devam etmeleridir.
Bazı ailelerin aradan uzun zaman geçmiş olmasına rağmen beklediklerinden farklı cinsiyette bir çocuk sahibi olmalarının şokunu atlatamadıklarını görüyoruz.Hatta durum o kadar abartılı bir hale geliyor ki,çocuğun yanında bile bu durumu dile getirebiliyorlar. Özellikle 2-3 yaşını geçmiş çocuklar anne babalarının ağzından bu tip bir durumu sık sık duyduklarında ortada yanlış bir şey olduğu hissine kapılarak istenmeyen çocuk olduklarını düşünebilirler.
Unutulmamalıdır ki,bir çocuk sahibi olmak sadece istenilen cinsiyette bir çocuğa sahip olmaktan çok daha farklı bir duruş, düşünüş ve davranış gerektirir.Elbette beklentilerin dışına çıkan her şey insanda çöküntü yaratabilir ama bu asla yıkıntıya ya da üzüntüye dönüşmemelidir.
Bilindiği gibi tıp dünyasındaki pek çok ilerlemeye ve gelişmeye rağmen cinsiyeti belirlemek özel bir takım koşullar dışında hala çok mümkün değil. Çocukların cinsiyetini babadan aldıkları Y Kromozomu belirliyor.Burada cinsiyete müdahale yapılamıyor.Dolayısıyla tamamen genlerle ve biyolojik yapıyla şekillenen hamilelik konusunda, beklenen ya da beklenmeyen olsun, hayatımızın en önemli varlığı olarak dünyaya merhaba diyen bebeğimize sevgimizi verirken cinsiyetine göre verilmeyeceğini unutmamak lazım.
Eğer böyle bir durumla karşılaşmışsanız ve durumu kabullenmekte,başa çıkmakta da zorlanıyorsanız gecikmeksizin bir uzman desteğine başvurmanız gerekir.Hamileliğin getirdiği bir takım sıkıntılara ek olarak ciddi anlamda psikolojik sorunlarla karşılaşılabilir ve durum iyice içinden çıkılmaz bir hal alabilir.Her sorunda olduğu gibi bu tip bir sorunda da erken davranmak çok şey kazandırır.
Bu durum görünüşte olumsuz bir durum gibi düşünülmese de aslında yaşananlar zaman zaman üzücü sonuçlara yol açabiliyor.
Hamilelik sonunda beklenen ve istenen bebek cinsiyeti konusunda ülkemizde ilginç bir durum yaşanıyor.Ülkemizin büyük bir bölümünde hala en çok arzu edilen erkek çocuk sahibi olmak.Bu beklenti kültürel ve toplumsal yapımızdan kaynaklanıyor ve geleneksel tarafımızın da bu beklentide önemli bir payı var.
Batıda yer alan illere geldiğimizde ise aileler daha çok kız çocuk istiyorlar.Az çocuk,hatta neredeyse tek çocuk sahibi olmayı ve bu çocuğun da mutlaka kız çocuğu olmasını arzu ediyorlar. Bu son yıllarda belirgin olarak gözlemlenen bir değişim aslında.Eskiden erkek çocuğuna aileye bakma,kol kanat germe,anne babanın yaşlılığında onlara bakma gibi bir yükümlülüğü varken günümüze doğru gelindiğinde bu yükümlülük yön değiştirerek kız çocuklarından beklenir oldu.Kız çocuklarının daha şefkatli,daha vefalı,daha hatırnaz olduğunu düşünen ailelerin istekleri de artık bu yönde.
Bu değişim ve gelişim olayın sosyolojik boyutu elbette.Ancak bir de psikolojik bir boyutu var ki burada durum farklı yönlere kayıyor.
Hamileliği öncesinde beklediği cinsiyette bir çocuk sahibi olamayacağını öğrenmek anne adayında farklı düzeylerde sorunlara yol açıyor.Kimi anne adayları durumu normal olarak kabullenirken, kimileri ciddi hayal kırıklıkları yaşayabiliyor.Bazı anne adayları açısından özellikle erkek çocuk sahibi olmak ailede ve çevresinde statü sahibi olmakla hala eşdeğer tutuluyor.Anne kız çocuk istese dahi,toplumsal olarak kabul görmesinin yolunun erkek çocuk doğurmaktan geçtiğini düşünerek,olumsuz duygu durumları yaşayabiliyor.
Her şeyin ötesinde gebeliği sırasında teknolojinin sunduğu imkanlardan yararlanarak bebeğinin cinsiyetini öğrenmek ve ona göre hazırlık yapmak isteyen anne adayları var.Tam 9 ay boyunca bir cinsiyete koşullanan anne ve diğer aile bireyleri,bekledikleri dışında bir cinsiyetle karşılaşınca,büyük bir kısmı şok oluyor önce.İlk akla gelense bebeklerin karışmış olabileceği. Teknolojinin de zaman zaman yanılabileceğini kabul etmek istemiyorlar. Doğumun hemen ardından ortaya çıkan böyle bir sürprizin ilk anda kabul edilmesini beklemek elbette mümkün değil.Biraz zamana ihtiyaç duyulduğundan,doğum telaşının atlatılmasının ardından suların durulacağı anlar gelecek.Bu aşamalarda doktorun güven verici açıklamaları da kabullenmeyi kolaylaştıracaktır.Ancak göz ardı edilmemesi gereken nokta annenin doğum sonrası ya da lohusalık depresyonu olarak bilinen bir rahatsızlık yaşaması halinde şartların zorlaşacağı ihtimalidir.O nedenle özellikle ailenin diğer üyelerinden daha olgun ve ortamı rahatlatıcı davranışlarda ve tepkilerde bulunmaları beklenir.Çünkü burada amaç,hem annenin,hem de bebeğin sağlıkla hayatlarına devam etmeleridir.
Bazı ailelerin aradan uzun zaman geçmiş olmasına rağmen beklediklerinden farklı cinsiyette bir çocuk sahibi olmalarının şokunu atlatamadıklarını görüyoruz.Hatta durum o kadar abartılı bir hale geliyor ki,çocuğun yanında bile bu durumu dile getirebiliyorlar. Özellikle 2-3 yaşını geçmiş çocuklar anne babalarının ağzından bu tip bir durumu sık sık duyduklarında ortada yanlış bir şey olduğu hissine kapılarak istenmeyen çocuk olduklarını düşünebilirler.
Unutulmamalıdır ki,bir çocuk sahibi olmak sadece istenilen cinsiyette bir çocuğa sahip olmaktan çok daha farklı bir duruş, düşünüş ve davranış gerektirir.Elbette beklentilerin dışına çıkan her şey insanda çöküntü yaratabilir ama bu asla yıkıntıya ya da üzüntüye dönüşmemelidir.
Bilindiği gibi tıp dünyasındaki pek çok ilerlemeye ve gelişmeye rağmen cinsiyeti belirlemek özel bir takım koşullar dışında hala çok mümkün değil. Çocukların cinsiyetini babadan aldıkları Y Kromozomu belirliyor.Burada cinsiyete müdahale yapılamıyor.Dolayısıyla tamamen genlerle ve biyolojik yapıyla şekillenen hamilelik konusunda, beklenen ya da beklenmeyen olsun, hayatımızın en önemli varlığı olarak dünyaya merhaba diyen bebeğimize sevgimizi verirken cinsiyetine göre verilmeyeceğini unutmamak lazım.
Eğer böyle bir durumla karşılaşmışsanız ve durumu kabullenmekte,başa çıkmakta da zorlanıyorsanız gecikmeksizin bir uzman desteğine başvurmanız gerekir.Hamileliğin getirdiği bir takım sıkıntılara ek olarak ciddi anlamda psikolojik sorunlarla karşılaşılabilir ve durum iyice içinden çıkılmaz bir hal alabilir.Her sorunda olduğu gibi bu tip bir sorunda da erken davranmak çok şey kazandırır.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Bebekte Yanlış Cinsiyet Tahmini" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Serap DUYGULU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Serap DUYGULU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
3 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden |
yanlış cinsiyet tahmini, bebeğin cinsiyeti, hamilelikte cinsiyet, cinsiyet tahmini, bebeğin cinsiyetinin tahmini
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.