2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kalıba Basınçla Akril Tepme Yöntemi ile Enjeksiyon Yönteminin Dikey Boyutta Meydana Gelen Değişiklik Açısından Değerlendirilmesi
MAKALE #631 © Yazan Dr.Dt. Nilgün ARI | Yayın Ocak 2008 | 7,728 Okuyucu
KALIBA BASINÇLA AKRİL TEPME YÖNTEMİ İLE ENJEKSİYON YÖNTEMİNİN DİKEY BOYUTTA MEYDANA GELEN DEĞİŞİKLİK AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI

Bu çalışmada, farklı iki akril tepme tekniği kullanılarak bitirilmiş olan 30 total protezin mum modelaj aşamasındaki dikey boyutları ile protezler bitirildikten sonraki dikey boyutları arasındaki fark incelenmiştir. 30 hastaya yapılan 30 adet alt-üst total protezin 15’i konvansiyonel olarak kalıba basınçla akril tepilmesi ve yine konvansiyonel olarak tepilen akriliğin suda kaynatılarak polimerize edilmesi yöntemi ile bitirilmiştir. Diğer 15 adet total protez ise SR- İvokap enjeksiyon yöntemi kullanılarak bitirilmiştir.
Total protez yapılırken metilmetakrilatın kalıba basınçla gönderilmesi eskiden beri bilinen, yaklaşık 50 yıldan beri kullanılan klasik bir yöntemdir. Ancak birçok çalışmada bu yöntem ile bitirilen protezlerdeki boyutsal değişikliğin fazla olduğu bildirilmiştir.Son zamanlarda akrilik reçinenin polimerizasyonu sırasında görülen expansiyon ve kontraksiyon aşamalarını azaltarak yada tamamı ile ortadan kaldırarak bitmiş protezdeki boyutsal değişikliği minimuma indirmek için yeni teknikler geliştirilmiştir. Ivoklar firması tarafından geliştirilen

SR- İvokap enjeksiyon sistemi bu amaçla üretilmiş yeni tekniklerden bir tanesidir. İvokap sistemi ile sıvı kıvamlı akrilik reçinenin kalıba 6 bar basınç altında ve enjeksiyon yöntemi ile gönderilmesi sağlanmaktadır. Bu şekilde akrilik reçinenin çok ince alanlara kadar ulaşabilmesi sağlanmaktadır. Ayrıca polimerizasyon sırasında meydana gelen büzülmeyi kompanse etmek için özel sistem muflanın üstünde, içinde sıvı akrilik bulunan bir deponun haznenin bulunması ve polimerizasyon başladıktan sonra kontraksiyona uğrayan miktar kadar bu hazneden sıvı akriliğin kalıp içine yine basınçla gönderilmesi bu sistemle bitirilen protezlerde görülen boyutsal değişikliğin gözardı edilebilecek kadar küçük olmasına neden olmaktadır. Her nekadar bu tekniğin dikey boyut artışını minimale indirdiği yönünde birçok çalışma bulunsa da Garfunkel’in 1983 yılında yaptığı çalışmada olduğu gibi bu yöntemle bitirilen protezlerdeki dikey boyut artışının konvansiyonel yöntemle( kalıba basınçla akril tepilmesi) bitirilenlere nazaran daha fazla olduğunu bildiren az da olsa çalışma bulunmaktadır. Bu nedenle bu çaılma bir kez daha iki teknik arasındaki farkı dikey boyutta meydana gelen değişikliği mum modelaj safhasında ve protez bittikten sonra karşılaştırarak değerlendirmesi açısından önemlidir.

MATERYAL-METOD

30 hastanın alt-üst ölçüsüne göre hazırlanan 30 çift modelin 15’inde Akron firmasına ait Microlon akrilik reçinesi ve kalıba basınçla akril tepilmesi yöntemi, diğer 15’inde ise İvoklar firması tarafından geliştirilen SR-Ivokap tekniği ve aynı firmanın bu teknik için önerdiği akrilik reçinesi kullanılmıştır. Tüm laboratuar işlemleri aynı laboratuarda ve aynı koşullar altında tek bir teknisyen tarafından ve sert alçıdan hazırlanmış modeller üzerinde bitirilmiştir. Tüm modeller mufladan çıkartıldıktan sonra tekrar artikülatöre bağlanacağı için pozisyonel bir değişikliğe neden olmamak için split cast şeklinde hazırlanmıştır. Bu çalışmada vertikal boyutta meydana gelen değişiklik her Hanau marka artikülatörün kesici çubuğuna yerleştirilen ve 0,001 inche (0,025mm) kadar olan minmal boyuttaki değişikleri dahi ölçebilen oldukça hassas bir gösterge vasıtası ile değerlendirilmektedir. Protezin polimerizasyonu sonrasında dikey boyutta daha büyük değişikliklere neden olduğu için porselen diş yerine plastik diş kullanılmıştır. Tüm protezlerin mum modelajı tamamlandıktan sonra düz bir zemin üzerinde kesici çubuğun kesici tablaya temas edip etmediği kontrol edilmiş ve kesici çubuğa monte edilen gösterge 0’a ayarlanmıştır. Bu çalışmada ilave olarak, remounting, bitirilmiş protezlerin tekrar artikülatöre bağlanması sırasında dikey boyutta meydana gelebilecek olan transfer hatalarının da eliminasyonu sağlanmıştır. Böylece sadece teknik farklılığına bağlı olarak polimerizasyon sonrasında görülen dikey boyut artışı karşılaştırılmaya çalışılmıştır. Bu amaçla ilk kalibrasyon tamamlandıktan sonra split cast şeklinde hazırlanan mum modelajlı modeller keskin bir alçı bıçağı ile diğer alçı kısmından ayrılarak tekrar artikülatöre yerleştirilmiş ve yapışkan mum ile orjinal pozisyonunda sabitlenmiştir. Sonra tekrar kesici çubuğun aynı düz zemin üzerinde kesici tablasına olan teması sağlanarak değişikliği okuyacak olan gösterge sıfırlanmıştır 30 adet alt-üst protezin artikülatöre bağlantısını sağlayan plakaların ve split castlerin ayrılarak artikülatöre tekrar monte edilmesi sonrasında elde edilen sonuçların ortalaması alınmış ve 0,2 mm’lik bir transfer hatası tesbit edilmiştir. Tüm ayarlamaları yapılan protezler daha sonra 2 gruba ayrılarak 15’inde konvansiyonel yöntem geri kalanında ise SR-İvokap enjeksiyon sistemi kullanılarak bitim işlemi gerçekleştirilmiştir. Mufladan çıkartılan protezler alıçı kalıntılarından temizlendikten sonra önceden işaretlenmiş olan artikülatörlere tekrar yerleştirilerek mum ile sabitlenmiştir. İnsizal çubuğun kesici tablasından uzaklaşma miktarı aynı kişi tarafından 5 kez kesici çubuğa önceden yerleştirilmiş olan gösterge ile okunarak her bir protez için ortalama bir değer tesbit edilmiştir. Daha sonra gruplar arasında da ortalama alınarak her iki grup arasındaki fark istatistiksel olarak student t-test ile karşılaştırılmıştır.

SONUÇ

Çalışmanın sonucunda, kalıba basınçla akril tepilmesi yöntemi kullanılarak bitirilen 15 adet alt- üst tam protezin dikey boyutunda ortalama olarak 0,025 inch’lik bir artışın meydana geldiği bunun yanısıra SR-İvokap enjeksiyon sistemi kullanılarak bitirilen diğer 15 adet protezde ise sadece 0,001 inch’lik dikey boyut artışının meydana geldiği tesbit edilmiştir. Her iki grup arasındaki fark istatistiksel olarak değerlendirildiğinde ise fark SR-İvokap sistemi lehinde oldukça anlamlı bulunmuştur. Bu sonuç Garfunkel’in 1983 yılında yaptığı çalışma ile büyük oranda ters düşmektedir.

Sonuç olarak bu çalışma, daha ileri bir teknik olan ve polimerizasyon sonrasında protez bünyesinde meydana gelen boyutsal değişikliği en aza indirmek amacı ile tasarlanmış olan SR-İvokap enjeksiyon yönteminin lehinde görüş bildiren diğer çalışmalarla paralellik göstermektedir. Bu yöntemle dikey boyut artışı tam olarak elimine edilmemiş olsa da, mufladan çıktıktan sonra protezlerin artikülatöre tekrar bağlanması sırasında oluşabilecek olan transfer hatasından daha az bir artışa neden olduğu için bu artış göz ardı edilebilecek yada hasta ağzında çok küçük aşındırmalar ile düzeltilebilecek boyuttadır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kalıba Basınçla Akril Tepme Yöntemi ile Enjeksiyon Yönteminin Dikey Boyutta Meydana Gelen Değişiklik Açısından Değerlendirilmesi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Dt. Nilgün ARI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Dt. Nilgün ARI'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Nilgün ARI Fotoğraf
Dr.Dt. Nilgün ARI
İstanbul
Diş Hekimi
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi26 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Dt. Nilgün ARI'nın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Kalıba Basınçla Akril Tepme Yöntemi ile Enjeksiyon Yönteminin Dikey Boyutta Meydana Gelen Değişiklik Açısından Değerlendirilmesi' başlığıyla benzeşen toplam 96 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:59
Top