2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sır Tutmak
MAKALE #6815 © Yazan Psk.Serap DUYGULU | Yayın Nisan 2011 | 12,019 Okuyucu
Hepimizin hayatında sırları vardır.Ya sır vermişizdir, ya da bir takım sırları öğrenmişizdir.Sır dediğimiz şey o kadar ilginçtir ki, insanı bir anda uçsuz bucaksız denizlerin ortasına bırakıverir. Bildiğiniz sır bazen rahatsız edicidir, korkutur sizi; bazen mutluluk vericidir, paylaşmak istersiniz.Bazen önemlidir ve mutlaka bilinmesi gerekir diye düşünürsünüz.

Sır her ne anlamda olursa olsun genellikle sır olarak kalmaya devam edemez. Mutlaka paylaşılır, mutlaka o sır iki kişiden daha fazlası tarafından öğrenilir. ‘Söyleme sırrını dostuna,dostunun dostu vardır; o da söyler dostuna.’ olarak bilinen bir sözümüz de var aslında.

Elbette bir takım duyguları, yaşanmışlıkları sevdiklerimizle ya da güvendiğimiz insanlarla paylaşmak güzel.Ancak zaman geçip ilişkiler boyut değiştirmeye başlayınca zamanında sır olarak verdiğimiz küçük bilgiler, büyük sorunlara yol açabiliyor.Dostluklar yön değiştirince önceden paylaşılanlar, ‘Demokles’in Kılıcı’ misali tepemizde sallanıp durmaya başlıyor. Tehdit oluşturuyor.Çok pişman olabiliyoruz, belki o anki ilişkilerimiz,çevremizle olan bağlantılarımız hasar alıyor.Bir daha sır vermek mi?! şeklindeki pişmanlık dolu söylemlerimize rağmen yeniden sır veriyor, sır alıyoruz.Hatta başkalarının sırlarını öğrenmek de keyif veriyor bize.Şikayet ettiğimiz durumu biz de başkalarına yapıyor ve öğrendiğimiz sırları zaman zaman başkalarıyla biz de paylaşıyoruz.İnsan ilişkilerinde en temel duygulardan biri de zaten paylaşmak olarak biliniyor.Bir de güven.Bu güven meselesi ilginçtir, paylaşımlarla doğru orantılı olabiliyor bazen.Güvendiğimiz insanlara verdiğimiz sırların, başka insanlar tarafından da öğrenildiğini fark ettiğimizde,insanlara güvenimizi kaybediyoruz. Başka insanlara güvenip yeni ilişkiler geliştirdikçe ve benzer sorunları yaşadığımızda bu defa kendimize olan güvenimizi kaybediyoruz.Doğru insanları seçemediğimizi,sağlıklı ve sağlam ilişkiler kuramadığımızı düşünüyoruz.Kendimizi suçluyoruz.

Aslında sır dediğimiz şey iki ucu keskin bir bıçak gibi.Verdiğimiz sırlar ve bildiğimiz sırlardan oluşuyor.Verdiğimiz sırlar hep bizim zayıf tarafımız olarak duruyor, her an ortaya çıkarak, hayatımızı alt üst edebilir.Bir kez bizden çıktıktan sonra geri dönüşü asla mümkün olmayan, vazgeçemediğimiz açıklarımız onlar.En hassas tarafımız.Bunu bilenler tarafından her an kullanılmaya hazır bir kart.Öyle ki zamanında söylenmemiş ve sır olarak kalmış olaylar nedeniyle yıkılan yuvalar,ayrılan eşler, sonu kötü biten ilişkiler var.

Bildiğimiz sırlar ise genelde bizi hiç ilgilendirmeyen, insanların güvenerek verdiği ve saklamamızı bekledikleri sırlar ya da bizim tesadüfen öğrendiğimiz sırlar olabilir.Bazen istemeden ya da bazen isteyerek,bilinçli olarak başkalarıyla paylaşıyor, başkalarına anlatabiliyoruz.Yani bir anlamda başka hayatlara müdahale ediyoruz.Bizi ilgilendirmeyen olaylara girerek, insanların hayatlarını etkiliyoruz.Üstelik bazen bunu kendimize bir hak olarak görüyoruz.Oysa yine bu tip sır verme nedeniyle yok olan hayatlar var.En hafif sonucu biten arkadaşlıklar, güvenilmez insan olarak suçlanma,dışlanma tehlikesi var.Sırrı bilmek de kötü,paylaşmak da.İşin en tuhaf tarafı, hepimiz çok iyi sır tuttuğumuzu iddia ederiz. Kendimize bile dürüst olamıyoruz,aslında.
Bu anlamda bilinen bir hikaye vardır.Zamanın ünlü filozoflarından Sokrates’in bir hikayesidir bu:

Bir gün bir tanıdığı büyük filozofa rastlar ve der ki, “Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun ?”Bir dakika bekle diye cevap verir Sokrates. Bana birşey söylemeden önce senin küçük bir testten geçmeni istiyorum. Buna “Üçlü Filtre Testi” deniyor.
“Üçlü Filtre?”
“Doğru” diye devam eder Sokrat. Benimle arkadaşım hakkında konuşmaya başlamadan önce, bir süre durup ne söyleyeceğini filtre etmek, iyi bir fikir olabilir. Bu ona 3 filtre testi dememin sebebi.
Birinci filtre “Gerçek Filtresi.”
“Bana birazdan söyleyeceğin şeyin tam anlamıyla gerçek olduğundan emin misin?
”“Hayır” diye cevaplar adam “Aslında bunu sadece duydum ve ….”
“Tamam” der Sokrat. Öyleyse, sen bunun gerçekten doğru olup olmadığını bilmiyorsun.
Şimdi ikinci filtreyi deneyelim, “ İyilik Filtresini
“Arkadaşım hakkında bana söylemek üzere olduğun şey iyi bir şey mi ?”
“Hayır, tam tersi…”
“Öyleyse” diye devam eder Sokrat. Onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan emin değilsin. Fakat yinede testi geçebilirsin, çünkü geriye bir filtre daha kaldı.
İşe yararlılık filtresi.”
“Bana arkadaşım hakkında söyleyeceğin şey benim işime yarar mı ?”
“Hayır” gerçekten değil.
“İyi” diye tamamlar Sokrat;
“Eğer bana söyleyeceğin şey doğru değilse, iyi değilse ve işe yarar, faydalı değilse bana niye söyleyesin ki ?”

Sırlarla ne yapmamız gerektiğini çok iyi özetler bu hikaye.
Sır bilmek aslında çok da iyi bir şey değildir, bildiğiniz sırları başkalarıyla paylaşmak da iyi bir şey değildir, hele o sırları kişilerin aleyhinde kullanmaya kalkmak, koz olarak kullanmak ucu size dönük bir oku fırlatmak demektir. Dönüp dolaşıp geleceği yer sizin yüreğinizdir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Sır Tutmak" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Serap DUYGULU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Serap DUYGULU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     8 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Serap DUYGULU'nun Yazıları
► Yas Tutmak ya da Tutamamak... Psk.Şeyma KOÇAK
► Takım Tutmak ve Aidiyet Psk.Cüneyt KAYA
► Korkuyu Bekçi Tutmak Psk.Esra ERDOĞAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Sır Tutmak' başlığıyla benzeşen toplam 11 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Baba Çocuk İlişkisi Kasım 2016
► Alınganlık Kasım 2016
► Kıskançlık Kasım 2016
► Yılbaşı ve Çocuklar Kasım 2016
◊ Dizi Dizi Hayatlar Ekim 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:23
Top