2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İletişim Arızalarının Yol Açtığı Mutsuz İlişkilerde Bebek ve Çocukların Korunması : Çocuklar Yanlış Öpülmeden
MAKALE #6824 © Yazan Psk.Ayşegül DENİZCİ | Yayın Nisan 2011 | 4,502 Okuyucu
Bu yazının amacı iletişim arızalarının yol açtığı mutsuz ilişkilere doğan bebeklerin korunmasına destek vermektir.

Bu desteği öncelikle bebeği dünyaya getiren ve gelişimini üstlenen anneye vermek gerekir. Baba da aktif olarak her ikisini de kollayıp koruyacak şekilde duygusal olarak hazırlanmalı elbette.

Her kuşak bir sonraki kuşağa kendi dünya görüşünü, psişik şemasını, duygu ve davranış kalıplarını aktarır. Üstelik çoğunlukla farkına varmadan. Hatta “ben asla babam gibi olmayacağım” “ben annemin bana yaptıklarını kendi çocuğuma yapmayacağım” diyerek... Çünkü bir çoğu bilinçli değildir.

Bu kadar kalabalık ve saklı dosya nasıl bilinçli bir farkındalıkla düzenlenebilir? Arızalar nasıl saptanabilir? Nasıl dönüştürelebilir?Bir yerden başlamak gerek. En çok sorun olan nedir? Ya da şimdi sorun nedir?Sorunlar her zaman arızaları değil, bazen gelişimleri, ve de çözümleri işaret ederler.

Sorunu doğru okumayı öğrenebiliriz.

Bir çocuk sahibi olmak için hazırlanarak ya da hazırlıksız yakalanmış bir gebelik sonucunda karar verilmiş olunabilir. Nasıl olursa olsun hamilelikle beraber öncelikle bebek beklediğini öğrenen anne adayının kişisel yaşamında, duygu dünyasında müthiş bir değişim başlar. Manevi hazırlığı iyi gelişmiş bir süreçse bu, doğal olarak sağlıklı bir doğumun ardından sağlıklı gelişme evrelerinden geçerek yeni insanı aileye katar.
Ancak bu sağlıklı durum her zaman mümkün olmamaktadır.Anne adayının kendi iç dünyasında taşıdığı ruhsal çatışmalar, baba adayının kendi içindeki ruhsal çatışmalar ve ilişkilerindeki iletişim arızaları, giderek daha büyük aileden gelen duygu patlamaları ile hormonların da hamilelik dönemi dalgalanmalarını şişirerek anne adayına ciddi bir duygu durumu bozukluğu yaşatabilmektedir. Bu durum bebeğin doğumuyla annenin çaresizliği ve yardıma muhtaçlığı ölçüsünde anneyi doğum sonrası depresyonuna iyice itebilir. Bebek huzursuzluğuyla bu duruma işaret edecektir. Anne bu uyarıyı okumayı öğrenebilir ve kendini korumaya alabilirse, bu çarkı ters çevirip bebeğini sağlıkla ve huzurla büyütebilecektir.

İlkhedef annenin kendisini duygusal saldırılardan korumayı öğrenmesi;
Kimlerden?
1-Kendinden;Birkişi olarak kendiyle kurduğu iç iletişimi, yaşamını nasıl organize ettiği,kendinden beklentileri, hayal kırıklıklarına verdiği içsel değerlendirmeleri yönetebilmesi. Kendini ötekilerin, yaşamına kattığı diğer kişilerin duygusal ataklarına karşı koruyabilmesi. Kızgınlık-intikam-suçluluk döngüsünün çarkından paçasını kurtarmasıyla. Anne olmanın getireceği yeni bir davranışsal kimliksahibi olmaya kendini hazırlama çabasının aşırılığına kaçarak kadın, sevgili,arkadaş, oyuncu, çalışarak üreten, kendini geliştiren...vb. kimliklerine enerjisini aktarımı kesmemesi çok önemlidir. Aynı zamanda, eşiyle ebeveyn olma kimlikleri geliştiriken asimile olmaya yüz tutan ve aslında içsel bir öfke ve kızgınlıkla aktive olmayı bekleyen kadın kimliği bastırılmamış, unutulmamış olur. Hamilelik ve lohusalık, çiftin cinsel yaşamlarının -yalnız genital bir fonksiyona sıkışıp kalmışsa- dönüşmesi ve aralarındaki şehvetin pek çok farklı yönlerini deneyimlemeye dönüşebilmesine olanak getirir. Anne adayının buna hazırlığı kendi duygu durumu için önemlidir. Şişmanlayıp çirkenleştiği için çekiciliğini yitirdiğini düşünerek içine girilen yetersizlik duygusu,sanıldığından daha çok hamileliğin bunalım eşiğini yükseltir.

2-Babaadayı eşinden; Çocuk sahibi olacağını öğrenen erkekler hazırlıklı olmalarıyla ters orantılı olarak panik olurlar. Yani ne kadar hazır değilse o kadar panik olacaktır. Kaygısı yükseldikçe kişisel savunması kızgınlık ya da hüzün duygularından bir çorba halinde dalagalanacaktır. Eş ilişkisinde tatsızlık çıkaran kavgalara kadar dönüşebilen bu duygusal çalkantı babaadayının da kendini psikolojik olarak korumayı öğrenmesi ve kaygılarının tahliyesiyle sağlık kazanır. Anne adayı bu duruma kendini hazırlayarak eşinin kaygılarından korunmayı öğrenmelidir. O zaman karşısında daha hazır bir kadın gören erkeğin kaygısının azalabildiğini de görmekteyiz. Anne adayı eşinden kendisine yardımcı olmayı beklediğini söylerken, bu yardımı nasıl yapabileceğini de ona iletebilmelidir. Kadının beklentilerini doğru okumasını ve kendiliğinden anlamasını beklemek gerekmeyecek kadar karşılıklı açık iletişimi kurmuş olmak tüm süreci sağaltır.
3-Kendi annesinden; Kızlarına yardım etmeleri gerektiğini düşünen anneanne adayları kızlarını korumak amaçlı aşırı yakınlaşma, her işe burunlarını sokma ve herşeyi kontrol etme telaşına düşerler. Bu durumda kızlarına ilettikleri bilinçaltı mesaja slında kızlarının anne olmakla ilgili yeterince olgunlaşıp büyüdüklerine inanmadıklarıdır. Anne adayı, kendi annesiyle tüm gelişim dönemi boyunca yaşadığı sorunları temize çekercesine birbirlerini daraltabilirler. Anneanne adayı hamile kızının ne kadar kadir kıymet bilmez olduğu ile ilgili yakınarak çevresine duygusal taarruz yapabilir. Annemi kırıp üzmeyeyim derken katlanmak ve taşımak olumsuz duygusal birikime yol açar. Sonrasında tüm ailenin birbirine girebildiği süreçtir bu. Çünkü kırılmasın diye anne ile aşırı içli dışlı olunur ama gerçek duygu ve düşünceler paylaşılmaz. Bu sahte durumlar bunalımlar aracılığıyla duygusal patlamalara yol açabilir. Kendisini korumak için anne adayı, kendi annesiyle ile açık bir iletişime geçip annesinin kaygısını gidermek için bebeğine bakabilecek olgunluğa ulaştığını göstermelidir. Bebeğin alışverişi olsun, doktor kontrolleri, doğum yeri ve sonrası için olsun tüm detayların kararlarını son kertede kendi alarak bunu kanıtlayabilir. Kendi huzurunu, yeterliliğini,sükunetini sağlayabiliyorsa zaten herkes rahat edecektir.
4-Kayınvalidesinden; Anne adayının oğluna bir evlat vereceği haberi bizimki gibi ataerkil kültürlerde erkek anasına artı bir haller daha getirir.Bu psikokültürel yapı ile ilgili çok şey yazıldı ben de yeni bir şey söylemiyorum. Ama anne adayının kendini bundan çok iyi korumayı öğrenmesi gerek. Kendi annesiyle yaşadığı ve eşinin de kendi annesiyle yaşadığı çatışma artıklarını döndürüp büyütmek yerine, Süreçte kendine yetebildiğini herkese gösterircesine rahat ve mesafeleri ayarlayabilecek şekilde durmayı öğrenmelidir. Bu şekilde eşiyle ilişkileri bir de babaanne adayının karışmasıyla zarar görmeyecek,kendini ve bebeğini ruhsal olarak koruyabilecektir.
5-Bebek bekleyenlerin aşırı mükemmeliyetçilikle iyice tırmanan kaygılarından yararlanmaya kalkan dev bir sektörden; Tüm anne adaylarına yalnız bir davranış bilimci olarak değil, aynı zamanda kendim de bu çağın “modern” bir annesi olarak söylüyorum ki bu kadar fazla eşyaya hiç bir bebeğin ihtiyacı yok. Ya da aslında toparlayacak olursam; bir bebeğin en büyük ihtiyacı ve lüksü HUZURLU BİR ANNEDİR. Gerisi hiç önemli değil. Olursa olur, olmazsa olmaz, bebeğin umurunda değildir.
Bol anne sütü için gereken huzur bebeğe anne şevkati olarak akacak, bebeği hem bedensel hem de ruhsal olarak sağlıkla besleyecektir.Kendisi de birinin kızı, çocuğu olmakla beraber, artık olgun bir yetişkin olarak kadın kimliğini yaşayan bir anne, ilişki çatışmalarını soğukkanlılıkla yönetebilen bir anne bebeğini doğru öper ve başkalarının da yanlış öpmesine izin vermez.
Çocukların mutlu olmaları için annelerinin huzurlu ilişkiler kurmayı öğrenmiş olmasını dilerim.

Sevgilerimle
Kl.Psk. Ayşegül Denizci





*Değerlişairimiz sayın Altay Öktem’e imge için teşekkürlerimle...

Ayna

beni yanlış evlerde aradılar, süt dökmüş kedilerin,
kapısı kilitli dağların yamacında. gereğinden fazla
süren suskunluğun eşiğindeydim oysa.

kadınları,kuşları, kendimi. pamuk tarlalarını hiç
terketmedim ama. beni yanlış evlerde aradılar, ku-
rumuş bir bahçenin duvarında.

yüzüne yaz değmiş çocukluğun saflığındaydım,
kıskacında.orada.

çay içiyordu. sıkılıyordu. hamamda şarkılar söylü-
yordu görüntüm. işbaşı yapıyordu çalıntı zamanlarda.

oysa geri dönecek gücü kalmayana dek yüzüyordu su-
larda.ölümsüzlüğü düşlüyordu; paylaşılan bir ölümün
sınırını.iki yüzü keskin bir bıçağın kınını, onu.

ayna.

beni yanlış öptülera slında

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İletişim Arızalarının Yol Açtığı Mutsuz İlişkilerde Bebek ve Çocukların Korunması : Çocuklar Yanlış Öpülmeden" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Ayşegül DENİZCİ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Ayşegül DENİZCİ'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Psk.Ayşegül DENİZCİ
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi4 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Ayşegül DENİZCİ'nin Makaleleri
► Mutsuz Çocuk Yanlış Evlilik Yapıyor... Psk.Dnş.Mustafa Kemal ÇELİK
► Çocuklar ile Etkili İletişim ÇOK OKUNUYOR Psk.Damla KANKAYA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'İletişim Arızalarının Yol Açtığı Mutsuz İlişkilerde Bebek ve Çocukların Korunması : Çocuklar Yanlış Öpülmeden' başlığıyla benzeşen toplam 45 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► İlişki Sorunları Haziran 2011
► Ailemizin Direği Nisan 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


07:51
Top