2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Panik Atağın Anotomisi ve Bilgisel Yolla Terapisi (İyi Oku, Anla, Uygula ve Kurtul)
MAKALE #6845 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Nisan 2011 | 22,607 Okuyucu
PANİK ATAĞIN ANOTOMİSİ VE BİLGİSEL YOLLA TERAPİSİ

PANİK ATAK

Kalp çarpıntısı, göğüs bölgesinde sıkışma, nefes darlığı, bayılacak gibi olma, boğulma hissi, baş dönmesi, korku, tedirginlik, ağlama vb. belirtilerle karakterize olan panik krizlerinin belli ataklar halinde kişiyi istila etmesi demek olan “patak atak” hastalığının tedavisinde “oluşturucu” mekanizma ve “iyileştirici” süreç bakımından iki anahtar bilgi söz konusudur. Bu iki temel bilgiye panik atak hastalığının ana kodları da denilebilir.


Çok yorucu ve usandırıcı olan, adeta öldürmeyip süründüren bu hastalık, aşağıda iki madde halinde arz edeceğim kodlarının iyi anlaşılması ve akabinde ki detayların profesyonel bir anlayışla - destekle yerine getirilmesi neticesinde kısa sürede sağaltımı mümkün olabilen bir sorundur.

PANİK ATAKLA MÜCADELEDE YANLIŞ STRATEJİ

Yanlış bir zemin üzerine doğru bina dikilemez. Panik atak tedavisinde çoğu uzman tarafından halen sıklıkla kullanılan, bu hastalığı ve doğasını tanımaktan çok uzak olan en temel strateji hatası “kaçınma ve savaşma” yaklaşımlarıdır. Dikkat edilirse bu iki temel yaklaşımın tamamen doğal, yani içgüdüsel olduğu görülecektir. Çünkü eşyanın tabiatı gereği kişi korktuğundan kaçınır, kaçınamadığında ise zorunlu olarak savaşır. Oysaki bu tabii yaklaşımlar kişiyi karşı karşıya olduğu tehlikeden korumaya dönük bir savunma refleksidir sadece. Gerçekten de bu yaklaşımlar belirtilen yönde, kısmen de olsa bir işlev görebilir ancak uzun vadede, özellikle de hastalık söz konusu olduğunda tamamen etkisiz kalır, hatta tam tersi bir sonuç doğurur. Diğer bir deyimle mevcut hastalık ateşini söndürmediği gibi besler. Demek ki bu iki temel strateji kişileri anlık tehlikelerden koruyor sadece, hastalıktan değil…

PANİK ATAĞIN OLUŞUM VE SAĞALTIM KODLARI

OLUŞUMUN ANA KODU

Panik atağı “ABC” harf dizilimindeki “B” gibi düşünebiliriz. “A” bu hastalığın nedenleri, “C” de ortaya çıkan sonuçlarıdır. Her hastalığı bazı nedenler doğurur, o hastalık bir dizi sonuçlara yol açar, sonra da sebep olduğu bu sonuçlardan beslenir. Bu çok temel bir bilgidir ve panik atağın tedavi binası bu bilgisel iskelet üzerine kurulur.

SAĞALTIMIN ANA KODU

Panik atak tedavisi öncelikle “korunma - kaçınma, ortaya çıktığında ise besleme (pekiştirme) yahut bu beslemeyi engelleme (sönme)” şeklinde gelişen iki temel mantık üzerine bina edilir. Yoksa panik atağı direkt yok etmek üzerine değil! Bunu bir kişiden silahla öldürerek değil de (çünkü bu her zaman için mümkün olmaz) aç bırakmak suretiyle dolaylı olarak ölüme terk ederek kurtulmak şeklinde de düşünebiliriz. İkisinde de öldürme vardır, ikisinde de istenilen kişiden kurtulmuş oluruz.


PANİK ATAK HASTALIĞINDA DOĞRU PSİKOLOJİK YARDIM

Yazılarımın genel karakteri olan “bilgiyi esirgememek ve tam destek odaklılık” prensibimin bir gereği olması dolayısı ile panik atak tedavisini uygulamalı olarak ve aşamalar halinde anlatmak istiyorum. İyileşme sürecini (iyileşmenin niteliğini ve süresini) zaman unsurunu da katarsak “üç” aşamalı bu yaklaşımların toplamıyla ortaya çıkacak olan “tedavideki kalite düzeyi” belirleyecektir.

Atak Öncesinde / Korunma Evresinde Doğru Algısal Yaklaşım

“Başımıza gelen bir olayın etkisini artıran tek unsur bu olayın niteliği ve şiddeti değil; öncesindeki beklentimiz, yani bu olayı karşılama şeklimizdir”

“Ormanı yakan sadece yanan ateş değildir; körükleyici unsurların da (rüzgar vb) bu işte önemli bir rolü vardır”

Bir sorunu öncesinde ya da yaşarken nasıl algıladığımız yanan bir ateşe nasıl yaklaştığımıza benzer. Mevcut ateşe yaklaşma biçimimiz ya ateşin sönüşünü hızlandırır yahut daha da büyümesine, kora dönüşmesine yol açar. O nedenle panik atak hastası olduğunuz halde panik atak değilmişsiniz, tekrar atağınız nüksetmeyecekmiş gibi yaparak bu yönde gerçek dışı bir beklenti içersine girmeniz ile bu atakları korkmadan, son derece olağan bularak karşılamanız sonrasında yaşanacak atakların şiddeti, haliyle de beslenebilme derecesi bir ve aynı olmayacaktır. (Burası tedavinin adeta kırılma noktasıdır. Hastalık beslenme ya da sönme istikametine tam bu kavşakta girer.)

(Mesela beklediğiniz bir aldatılma ile hiç beklemediğiniz bir durumda yaşanacak aldatılmanın (buna hayal kırıklığı denir, malum. Hayaller başımıza her iş geldiğinde değil, ancak beklemediğimiz gelişmeler olduğunda kırılır) yaşatacağı etkinin bir olmadığını hepimiz gayet iyi biliriz. Görüyorsunuz ki sonucu sadece başa gelen olay değil, bu olaya ilişkin beklenti şeklimiz de belirliyor.)

“Tekrar panik atak geçirir miyim, ya geçirirsem, geçirmemeliyim, beki bu sefer geçirmem” şeklinde bir düşünce sürecine girmek, bu ve benzeri şekilde gerçek dışı bir sorgulama ve beklenti içersinde olmak ancak bu atağı geçirme ihtimalinizi, krizin sıklığını ve şiddetini artıracaktır. Çünkü burada gerçek dışılık ile bir belirsizlik mesajı vardır. Her gerçek dışılık ve belirsizlik kaygı ve korkulu bir bekleyiş yaratır. Kaygı ve korku dolu bekleyiş ise beynimizin o noktaya daha da fazla kilitlenmesine yol açar. O noktaya kilitlenen beyin daha sık ve daha şiddetli ataklar üretir. Daha sık ve daha şiddetli yaşanan ataklar doğası gereği kendisini (hastalığı) besler. (Hatırlatma: Tedavide iki anahtar kavram besle-n-me ve sönmedir.)


O halde panik atak krizleri öncesindeki gayet iyi olduğunuz süreçte, olası bir atak krizini nasıl algıladığınıza, ne şekilde beklediğinize, bu beklentinizin gerçekçi olup olmadığına özellikle dikkat edin. Bu şekilde panik atak ateşinize doğru yaklaşmış, sönmesini hızlandırmak için ilk vanayı açmış olursunuz.


Atağı İlk fark ettiğinizde ki Standart Düşünce Kalıbınız:

Yukarıda değindiğim şekilde yaparak önünüzdeki vanayı açtınız. Şimdi değineceğim telkin metni ile de hortumu ateşe doğru iyice uzatmış olacaksınız. Metin şu: “Ben daha önceleri defalarca olduğu üzere yeniden bir atak geçirebilirim ve bu gayet normal bir durum. Çünkü ben henüz iyileşmedim. Atak geçirmemeyi hastayken değil, ancak iyileştikten sonra bekleme hakkına sahibim.”

Bu gerçekçi dillendirme içsel cesareti artırır, ayrıca cesaretle yapılan tanımlama belirsizliği giderir, belirsizlik gidince kaygı azalır, kaygı azalınca olası atakların hem ortaya çıkma ihtimali hem de sıklığı düşer. Ayrıca yaşanma şiddeti de hafifler. Sıklığı düştükçe ve şiddeti hafifledikçe beslenmesi (gıdası) zayıflar, böylece hastalık hızla kan kaybetmeye başlar.

Panik Atak Ortaya Çıktığında Doğru Algılama / Karşılama


“Kişi ya tanımadığından ya da yanlış tanıdığından korkar. O halde bu korkunun çözümü doğru bilgilenmektir.”

Bu nedenle kişi evvela yaşadığı panik atak krizini içinden geldiği gibi değil, olması gerektiği şekilde tam ve doğru olarak tanımalıdır. Bunun için de panik atağını ve bunun tipik belirtilerini yine aynı şekilde tam ve doğru olarak öğrenmelidir. (Çünkü kişi ancak doğru olarak öğrendiği bir şeyi doğru tanıyabilir.)

Doğru ve tam anlamlandırmak, bunun için de süreci eksiksiz ve doğru öğrenmek bakımından kişinin panik atak krizi esnasında işini evvela ciddiye alması, sonra da kendi kendisiyle (her seferinde) standart bir iç konuşma yapması gerekir. Bu işin somut uygulaması şu şekilde olabilir:

Atakları Yaşarkenki Standart Düşünce Kalıbınız:


Aşağıda belirteceğim telkin metniyle artık itfaiye de gelmiş oldu yardımınıza. Su sıkan tek siz değilsiniz yani. İşiniz şimdi çok daha kolay. Körüklenmeyen her yangın zaten doğası gereği bir süre sonra söner. Düşünün, bir de siz artık doğru mücadele ile kendinize destek oluyorsunuz üstelik.)

“…Ben bir panik atak hastasıyım. Şuan yaşadığım kriz sahip olduğum hastalığın her zaman olduğu gibi tipik bir atağı. Yoksa bu yaşadığım belirtiler ani gelişmiş, beklemediğim, sürpriz olarak gelişen ve daha başka şeylerin bir göstergesi olan bir tablo değil. Ben bu tabloyu daha önce de defalarca yaşadım, halihazırda yine aynısını yaşıyorum. Olup bitenler öleceğimin sinyalini vermiyor ki bana, sadece panik atak krizi içinde olduğumu gösteriyor. Bu atakların gözüme, kulağıma, ciğerlerime, velhasıl hiçbir şeyime zararı yok. Bunlar bir arkadaşımın can sıkıcı sözleri misali şayet ben önemsersem önemli, önemsemezsem asla bir önemi bulunmayan soyut, hayali, sanal belirtiler… Hiç gelmeyen bir hırsızla kapıdan dönen bir hırsız arasında sonucu itibariyle ne fark vardır! Hırsızı hırsız yapan sadece kapımızın önüne gelmiş olması değildir, bizim kapıyı nasıl tuttuğumuzdur aynı zamanda...”


Evet, içinizdeki ataklar kapınızın önüne kadar gelmiş olan hırsızdır. Ancak bu eviniz soyuldu demek değildir. Panik hastalığınız içinizden istem dışı ataklar yaşarken siz dışınızdan soğukkanlı olabilir, henüz evinizin soyulmadığını düşünür, böylece kapınızı zamanında ve doğru olarak kapatabilirseniz şayet hırsız hiç bir şey alamadan geri dönecektir. Her alamadan geri dönüş ise hırsızın tekrardan gelme niyetini ve azmini kırmaya fazlasıyla yetecektir. İşte biz buna iyileşme diyoruz.

“Hiçbir hırsız sırf kapının önüne gelmiş olmakla hırsız olmaz, içeri grip çaldığında olur. İçi girip giremeyeceğini, çalıp çalamayacağını belirleyen ise sizsinizdir. Tama hırsız (panik atağınız yani) kabahatli. Ev sahibi olarak sizin hiç mi günahınız yoktur bu işte! Aslında hırsızı hırsız yapan biraz da ev sahibi değil midir?”


“O halde kapının önündeki hırsızı kovmaya çalışma, sen sadece kapını açma. ”

“Sorun edilmemiş bir sorunla hiç yaşanılmamış bir sorun arasında fazlaca bir fark yoktur”


Bu şekilde kişi evvela hastalık atağını doğru bir bilgi ile ve bu doğru bilginin inşa ettiği doğru algılama şekliyle karşılamış olur.

“Söz konusu iç dünyamızda yaşadıklarımız olduğunda doğru algı, her şeydir.”

Ancak bu iyileşmek için tek başına yeterli değildir. Bu gerçekçi ve açık iç konuşma tedavi yolundaki ilk adımdır. İlk adımla -velev ki bu doğru yönde atılmış bir adım dahi olsa- hedefe varılamaz.

Üçüncü ve son aşama: İşin Zaman Boyutu

Bu güne kadar her geldiğinde almış, artık almaya alışmış bir hırsızın “bir - iki kere kapı kapalıydı” diye vazgeçmesi beklenemez. Huylu huyundan zor vazgeçer çünkü.

Öyleyse bütün bu stratejiler bir uzman desteğiyle uygulanmalı (burada anlatılan işin sadece ana teorisi. Daha etkili bir sonuç için uygulaması - pratiği mümkünse “iz’an, insaf, vicdan, iç görü, basiret ve feraset” sahibi uzmanlar desteğinde yapılmalı), ancak hemen akabinde sonuç alınması beklenmemeli. Hayatta hiçbir şeyin zamandan soyutlanarak elde edilemeyeceği gerçeği gözlerden ırak tutulmamalıdır.

Unutulmamalıdır ki en ünlü uzmana dahi gidilse çocuk dokuz ayda doğar, bebek ne kadar iyi beslenirse beslensin ortalama bir yaşında yürür. Yine kesilen elin iyileşmesi yaranın derinliğine bağlı olarak belli bir süreyi alır. Sadece yapılan işe bakar ancak makul olan süreyi göz ardı edersek iyileşmeyi değil, sağaltımın gecikmesini sağlamış oluruz sadece. Çünkü hatalı yol her zaman için kişileri maksadın zıddına götürür.

(Ne acıdır ki işin doğasını doğru kavramış, en önemlisi de zaman unsurunu dikkate alan, bu işin öneminin farkında olan çok az uzman tanıdım, hiç de azımsanamayacak şu meslek yaşamımda. Oysa işin doğasını bilmek ile zamanın öneminin farkında olmak bu işlerin en asli boyutudur. Böyle olduğu içindir ki iki – üç seansta özgüven aşılamaya çalışan, doğal sıkıntıyı hastalık sanarak vaktinden önce kovacağı zannıyla karşılayan, kişilere zaten gidecek olan bir misafiri boş yere kovdurmaya çalışan (böylece huzuru iyice kaçıran, çünkü kavgaya sebep olan), kekemeliğe ise en fazla 14 gün ömür biçen (15 bile değil, dikkat edin. Tekstildeki, vitrinlerdeki gömlek 9,99 TL şeklindeki reklam psikolojisi kullanılıyor artık sağlık işinde. İşi iyice tozuttular, sahipsiz köyde değneksiz dolaşanlar…), böyle yaparak verdikleri mesajlarla kişileri daha çok yıkıma uğratan, çaresizliğe düşüren ne çok “uzman” görüyorum, duyuyorum, tanıyorum, biliyorum.)

SONUÇ

Her nükseden panik atak sizi klasik panik atak ruhsal durumuna sokmak, böylece oraya hapsetmek ister. Çünkü böyle yapabildiği sürece beslenebilir. Hastalığın temel felsefesi zaten beslenebilmek, varlığını hayatınızda daha uzun süre sürdürebilmek üzerine kuruludur. Hastalığı kurduğu düzenek üzerinden yıkmak esastır.

Bu ataklara - saldırılara yukarıda arz ettiğim temel bilgi silahlarıyla ve o bilgilerin inşa edeceği sağlıklı bir algısal zemin üzerinde direnebilir, panik atak adlı hırsıza her geldiğinde kapınızı iyice kapatabilirseniz şayet, alıp götürmesine fırsat vermeyebilirseniz yani, bu hastalığın bir süre sonra sizi terk ettiğini göreceksinizdir.

Yoo, hemen sevinmeyin… Bu dünyada dert biter mi… Bitmez elbette. Çünkü burası cennet değil. Adı üzerinde, dünya! Tam da bu noktada sizi bekleyen sıradaki sorun tuhaf bir boşluk duygusu olabilecektir (bu herkes için geçerli değildir tabi). Çoğu hastam daha bu yaman illetten kurtulmanın keyfine bile varamadan “acaba kalsa mıydı ne, şimdi de bir parçamı kaybetmişim gibi bir boşluğa düştüm” demiştir, ne hikmetse. (Panik atak gitsin de gerekirse bir süre boşluğuna düşün bence, bunun mahzuru yok fazla. Bunu iyileşmenin bedeli / ücreti sayar, yolunuza devam edersiniz. Yaşam yolunda gördüğünüz her çakıl taşını toplamak zorunda mısınız!)


Ne garip değil mi! İnsanoğlu mutlaka bir dert buluyor kendine. (Bulamazsa da uyduruyor.) Varlığı da dert, yokluğu da sanki. Tıpkı “Parrra… parrra… parrrra… Varlığı bir dert, yokluğu yaraaa” misali.

Psikolog
İzzet Güllü
MDH
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Panik Atağın Anotomisi ve Bilgisel Yolla Terapisi (İyi Oku, Anla, Uygula ve Kurtul)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     122 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Yazıları
► Takıntıların Bilgisel Yolla Tedavisi (Tbyt) ÇOK OKUNUYOR Psk.İzzet GÜLLÜ
► Ergenlik:Beni Anla Psk.Nesteren GAZİOĞLU
► 10 Adımda Stresten Kurtul Psk.Berivan ŞENTÜRK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Panik Atağın Anotomisi ve Bilgisel Yolla Terapisi (İyi Oku, Anla, Uygula ve Kurtul)' başlığıyla benzeşen toplam 30 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Bir Veda Yazısı Haziran 2018
◊ Bu Yazıyı İyi Anla ÇOK OKUNUYOR Haziran 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:02
Top