2007'den Bugüne 92,300 Tavsiye, 28,217 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ailede Disiplin
MAKALE #6850 © Yazan Uzm.Psk.Sabahat ERLER | Yayın Nisan 2011 | 5,889 Okuyucu
OLUMLU DİSİPLİN YÖNTEMLERİ

Disiplin, bireylerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacı ile alınan önlemlerin tümüdür. Bu açıklamayı ev ortamına uygularsak, bireyler aile bireyleri, içinde yaşadıkları topluluk ise ailedir. Alınan önlemlere gelince disiplin, o evin ve ailenin, değer, düşünce ve davranışlarına uygun yapılması ve yapılmaması gereken davranışları içeren bir önlem sistemi, yani bir davranış düzenidir.

Örneğin; eve giriş çıkış saatlerinin bir düzene oturtulması, akşam yatma saatlerinin düzeni, TV seyretme, ders çalışma düzeni, her gün diş fırçalama v.b gibi günlük yaşamı düzenleyici veya her bireyden beklenen davranışları içeren bir düzen. Demek ki; disiplin aslında düzendir ve düzenli bir yaşam sistemidir.

İyi bir disiplin ortamının sağlanması için en önemli koşul, çocuğun kendisine önem verildiğini, ilgilenildiğini bilmesi ve hissetmesidir. Çocuğa karşı gösterilen tutarlı, saygılı, doğal ve olumlu tutum, onun, uygulanan disiplin kurallarına daha kolay uyum sağlamasına yardımcı olur.

Çocuk hiçbir disiplin sisteminin olmayışını ilgi eksikliği olarak algılar. Çocuklar anne babalarının ilgisini çekmek isterler. Eğer olumlu bir şey yaparak onların ilgisini çekemezlerse, olumsuz yönden bu ilgiye sahip olmaya çalışırlar. İşte bu olumsuz davranış karşısında gösterilecek olan disiplin yöntemi çocuğun davranışını değiştirecek etkide olmalıdır.

DİSİPLİNDE TUTARLILIK

Evde disiplinin yürümemesi ve çocukların söz dinlemesinin en önemli nedenlerinden biri disiplin uygulamasındaki devamsızlık ve tutarsızlıktır. Çocuktan beklenen davranış keyfi olarak değiştirilirse çocukta bu davranışı yerleştiremeyiz.

Tutarsızlığın bir diğer şekli de “hayır”ların gerçek hayır olmamasıdır. Yani yasaklanan bir şeyin herhangi bir nedenle (çocuk çok ağladığı için, o gün evde çok misafir olduğundan, anne/baba o gün uğraşmak istemediğinden v.b) sonradan verilmesidir. Yani “hayır” ların sonradan ”Hadi peki, ama bu seferlik”, ”Al alda sus artık,” ”Aman peki, peki” ye dönüşmesidir. Bu şekilde davrandığımız zaman çocukta hiçbir davranış değişikliği sağlayamayız. Daha da kötüsü çocuğumuzda istediği bir şey için ağlama veya bağırma v.b gibi davranışları yerleştiririz.

OLUMLU DİSİPLİN YÖNTEMLERİ

Göz Ardı - Takdir

Dikkatimizi sadece çocuğun yapmaması gereken davranışları üzerine yöneltmek yerine özellikle olumlu, beklenir ve istenir davranışlarına yöneltmektir. İstenmeyen davranışlara hemen tepki göstermek yerine, istenir, beklenir davranışlarına hemen tepki göstermektir. Çocuğun olumsuz davranışlarını (eğer kendisine ve çevresine zarar vermiyorsa) göz ardı etmek, herşeye sürekli kızmamak, ancak olumlusunu yaptığı anda teşvik etmektir. Örneğin, saçı dağınıkken göz ardı etmek, taradığı zaman takdir etmek gibi.

Teşvik - Övgü


Teşvik, çocukların kendi kişiliklerini ortaya koyma konusunda yeteri kadar iyi olduklarını ifade eden bir çeşit sevgi biçimidir.

Teşvik sayesinde çocuklarımıza, hataların öğrenme yolunda elde edilen fırsatlar ve insanı utandıran değil olgunlaştıran araçlar olarak görmelerini sağlarız. "Odanın toplanmasında yardım ister misin?”, ”Ödevlerini tamamlamak için çok çaba sarf ediyorsun” ifadeleri teşvike örnektir.

Övgü ise çocuğun davranışının ya da başarılarının olumlu değerlendirmesini içeren sözlü mesajlardır. ”Hiç yaramazlık yapmadın.” “Gün geçtikçe daha hızlı okuyorsun”, ”Ödevlerini daha iyi yapıyorsun” övgü cümlelerine örnektir.


Teşvik ve Övgüde Dikkat Edilecek Noktalar

*Övgü ve takdir, çocuğun kişiliğine değil de çabasına, becerilerine, yani davranışına veya neticelerine ilişkin olmalıdır.

Örneğin;
Emir oynadıktan sonra odasını topladı.
Anne:Odan o kadar dağınıktı ki bu kadar kısa sürede topladığına inanamıyorum.
Emir:Kitaplarımı rafa dizdim,şimdi istediğim kitabı rahatça bulabiliyorum.
Anne:Odan bayağı büyüdü ve çalışma masanda yer açıldı.

Burada, anne çocuğun kişiliğine ilişkin hiçbir övgü sözü sarf etmeden, çabasını ve neticelerini gördüğünü, fark ettiğini ve takdir ettiğini belirtti. Bunun yerine, anne “sen çok tertipli bir çocuksun” gibi Emir’in kişiliğini niteleyen bir övgüde bulunsaydı, Emir şimdiye kadar bu şekilde odasını toplamadığı için bu övgüyü hak etmediğini düşünecek, annesinin övgüsünün ne derece samimi olduğundan şüphe edebilecek, hatta annesinin kendisine bazı işler yaptırmak için dolaylı bir yol seçtiği konusunda şüpheye düşebilecekti. Aynı şekilde,”sen çok uslu bir çocuksun gibi “nitelik ve sıfatlar, çocuğu “uslu” algısıyla çerçevelediğinden, çocuğun hareket özgürlüğünü kısıtlar, çocuğu uslu rolünü oynamaya yöneltir veya çocuğu içindeki yaramazlık düşüncesini gizli yapmaya yöneltir.

* Övgünün kullanma kuralları, takdir sözlerinin çocuğun kişiliğinden çok gayret, çaba, davranış ve başarılarına ve neticelerine yönelik olması dikkat edilmesi gereken bir nüanstır.

*Tanımlayıcı kelimeler kullanılmalıdır. Örneğin okuma yazmayı yeni öğrenmeye başlayan çocuğunuz, sizin şu söyleminize inanacak ve mutlu olacaktır. ”B harfinin arkasını düzgün çizdin ve harfin büyüklüğü satıra tam oturdu, ne büyük ne küçük ”Sizin bu yorumunuzdan sonra çocuk yaptığı B harfini inceleyecektir. Fakat ”Dünyanın en güzel B harfini yazdın” dediğinizde, bu yorumdan neyi kastettiğinizi anlayamadığı için diğeri kadar yararlanamayacaktır.

*Övgü içten olmalıdır. Övülen kişi bunun içten olup olmadığını anlar.
*Övgü daima çocukta olumlu bir duygu bırakmalıdır. Övgünüzü bozucu bir şekilde sona erdirmeyin. Örneğin çocuğunuza,”Bu gün birlikte çalışmak çok keyifliydi. Başka bir şeyle ilgilenmedin ve çok hızlı bitirdin. Bunu hep yapsan, akşamlarımız bu kadar karışık olmaz. Fakat genellikle sorumsuz davranıyorsun.”Övgü iyi başladı, fakat arkasından gelen yorumlar olumsuza dönüştü ve olumlu duygular yok oldu.

*Yeni bir davranış henüz başladıysa hemen takdir edin. Yeni gelişen, olumlu bir davranış için anında geribildirim vermek doğrudur. Sonradan davranış bir alışkanlık haline geldiğinde, yavaş yavaş övgüyü azaltabilirsiniz. Arada sırada, devam eden çabayı takdir edin.”Her gün nereye gittiğini söylemeyi unutmadığın için teşekkür ederim”

Şimdi diyeceksiniz ki,hiç olumsuz davranışları düzeltmeyecek miyim? İkaz etmeyecek miyim? Tabi ki edeceğiz, ama sadece olumsuz davranışlara yönelik tepkiler, sürekli ikazlar, neticede annenin dırdır olmasına, çocuğun bir süre sonra duyarsızlık geliştirip uyarıları duymamasına, bıkkınlık, kızgınlık tepkilerinden dolayı söz dinlememesine neden olur. Kademeli yaklaşımlar ve olumlu tepkilerle davranışları pekiştirilen çocuklar, olumsuz davranışlarına ikaz ve uyarıları da daha iyi duymaya yöneliktir.


Ödüllendirme
Ödül istenilen davranışların arttırılması, istenmeyen davranışların azaltılması için yapılan bir uygulamadır. Çocuğunuza “doğru davranışlar” kazandırmak için pozitif ödüllendirme etkili bir yöntemdir.

Etkili Bir Ödüllendirme Nasıl Olmalıdır?
*Çocuğun olumlu davranışını yakalayın, tanıyın ve olabildiğince çabuk ödüllendirin.

*Ödüller sevginin gösterilmesini, övgü sözlerini, göz kontağını, puanları, nadiren maddi objeleri içerebilir.

*Maddi ödüller, çocuğunuz sizin istediğiniz davranış değişikliği sergilediğinde bir ödül alması için, ödül beklentisi içine girmesine neden olabilir.
Kontratlar
Ebeveyn ve çocuk arasında yapılan kontrat, değişen davranış üzerinde etkili bir yaklaşım olabilir.

İlk olarak, sadece potansiyel veya beklenen bir problem olsa da ortak endişe uyandıran bir problem belirleyin.

Çocuğunuza kontratı zorla kabul ettirmeyin. O, sadece katılımcılardan biri olmalıdır. Önce çocuklar sonra ana-babalar ihtiyaç, arzu ve sorumluluklarını belirtmelidir. Ardından hepsi birlikte muhtemelen herkesin kabul edebileceği ortak bir noktada anlaşır. Kontrat yazılı olmalıdır.

Olumsuz Davranışa Cezasız Nasıl Engel Olabiliriz?
1-Önleyici açıklama: Çocuk bir davranışı yapmadan önce annenin çocuğa davranışı istemediğini açıkça belirtmesi ve ne istediğini anlatmasıdır. Böylece pek çok istenmeyen davranış bu tür önleyici açıklamalarla hiç ortaya çıkmayacaktır.

Örneğin; eğer çocuğumuzun sokakta ağlayarak bir şey istemesinden hoşlanmıyorsak ve böyle bir davranışta bulunabileceğini tahmin ediyorsak, sokağa çıkmadan önce ”sokağa çıktığımızda bir şeyler almam için ağlamanı istemiyorum” diyerek açıklama yapabiliriz.

2-Çevreyi değiştirme: Çocuğa kızmamak için önceden tedbir almak. Küçük kardeş büyüğü ders çalışırken rahatsız ediyorsa, büyüğün ders yaptığı saatlerde küçüğe özel bir oyalayıcı bulmak.

3-Örnek olmak:Anne-baba çocuğundan beklediği davranışlara öncelikle kendisi örnek olmalıdır.

“Ben sana küfür etme demedim mi, aptal” diyen bir anne pek inandırıcı olmaz herhalde.”Niye kardeşine vuruyorsun? Gel bakalım buraya uzat elini “diyip vuran baba çocuğu nasıl etkiler sizce?

4-Çocuğun iyi alışkanlıklar geliştirmesine yardımcı olmak:Anne-baba çocuğunda yerleştirmek istediği davranışlar için ona yardımcı olmalıdır.

Örneğin çocuğun odasını toplaması bir alışkanlıktır.Bu alışkanlığın geliştirilmesi için anne önceleri çocuğa odasını nasıl toplayacağını gösterebilir,bunun için ona yardımcı olabilir.

5-Olumsuz davranışın nedenini düşünmek: Çocuk olumsuz davranıyorsa yaramazlıktan başka nedenleri de olabilir. Sürekli kardeşinin odasında oynuyor, oyuncaklarını alıyorsa nedeni kıskançlık olabilir.

Çocuğa bu durumda kızmak veya ceza vermek olayı daha sorun haline getirir. Böyle bir durumda, çocuğa özel ilgi ve şefkat göstermek, sorunu konuşmak,”belki kardeşini daha çok sevdiğimi düşünüyorsun, onu kıskanıyorsun” şeklinde duygularını kabul etmek çocuğu rahatlatabilir.

6-Alternatif sunmak: Olumsuz davranışın sonucunu söyleyip, yerine yapabileceği olumlu bir davranış göstermek.

Örneğin dolapları karıştırıyorsa, oynayabileceği birkaç eşya verebiliriz.

7-Anne-Babanın duygularını belirtmesi: ”Ben evde yokken dersini yapmadığın zaman çok içerliyorum. Bu hem benim sokağa çıkmama engel oluyor, hem de sana güvenim azalıyor.”

8-Çocuğun olumsuz davranışının sonuçlarını yaşamasına müsaade etme:Bütün yaklaşım ve ikazlara rağmen, çocuk olumsuz davranışta ısrar ederse, davranışın sonuçlarını artık yaşamalıdır. Ancak bu olumsuz davranışla aynı anlamda ve eşit ağırlıkta olmalıdır.

Örneğin “Sulu boya yapacağın zaman yerlerin kirlenmemesi için altına muşamba sermen gerektiğini anlatmıştım. Ama sermemişsin. Şimdi lütfen bu bezle yerdeki lekeleri siler misin?”

Sonuç olarak, bu yöntemlerden her biri uygun zamanda ve yerde kullanılmalıdır. Her çocuğa her zaman uygulanabilir bir kural yoktur. Kuralları çocuğunuzun kişiliğine uygun olarak koymalısınız. Kendi özelliklerinizi de göz önünde bulundurarak, çocuğunuza en etkili olacak disiplin tekniğini siz bulabilirsiniz.

Sürekli dış kontrollü bir disiplinle ve yaptırımla yürütülen evlerde anne veya babanın aniden tavır değiştirerek olumlu disiplin yöntemlerine, özdenetim tarzına geçmeleri çocuklarda bir bocalama yaratabilir. Anne-babanın tavır değiştirmesi karşısında şaşıran çocuklar bazen bu durumdan istifade etmek isteyebilirler. Bu durumda önemli olan, aile büyüğünün tavrında sabırlı olup, hemen eski alışkanlıklarına (kızma, bağırma, v.b) dönmemeye özel çaba göstermesidir. Her yeni davranış, eğitim ve alışkanlığın yerleşmesi için biraz zamana ihtiyacımız vardır.

Daha sağlıklı, mutlu, özdenetime sahip, kendini ve hayatı seven bireyler yetiştirebilmemiz dileğiyle...
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ailede Disiplin" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Sabahat ERLER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Sabahat ERLER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Sabahat ERLER Fotoğraf
Uzm.Psk.Sabahat ERLER
İstanbul
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi25 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Sabahat ERLER'in Yazıları
► Ailede Disiplin Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ
► Parçalanmış Ailede Yaşamak Psk.Ali BIÇAK
► Başarı Ailede Başlar Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN
► Ailede Güven İlişkisi Psk.Ülkü AYTİŞ
► Boşanan Ailede Çocuk Olmak Psk.Emine Lamiser ATİK
► Ailede Etkili İletişimin Koşulları Psk.Duygu KARAKULAK TAKVİM
► Ailede Birbirimizi Neden Yanlış Anlarız Dr.Psk.Dnş.Ayfer SUMMERMATTER
► İş Hayatında, Ailede, Sosyal İlişkilerde Olan Narsizm ÇOK OKUNUYOR Psk.Dnş.Nijat SARKHANOV
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Ailede Disiplin' başlığıyla benzeşen toplam 13 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Panik Atak mıyım? Temmuz 2013
► Kanser ve Cinsellik Şubat 2011
► Hepimiz Birer Ergendik Aralık 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


14:00
Top