2007'den Bugüne 92,310 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kıskançlık
MAKALE #7047 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Bülent BUDAK | Yayın Haziran 2011 | 3,321 Okuyucu
KISKANÇLIK

Kıskançlık nedir diye düşünüldüğünde aslında basit tanımıyla bir duygu denilebilir ve tüm diğer duygular gibi temelde iyi yönetilemediğinde insanı içten içe kemirip tükettiği gibi ilişkileri de zehirleyen bir durum yaratabilmektedir.

Kıskançlık; insanların kendilerini başkaları ile karşılaştırmak gibi çok rasyonel olmayan bir değerlendirme alışkanlığı ile başlayan ve insanın davranışlarını son derece olumsuz etkileyen bir duygudur. Onda var ben de yok, o bunu elde etmiş ben elde edemiyorum sahip olamıyorum, onun şu tarafı bana göre üstün o benden daha değerli gibi yine otomatik düşüncelerin yönlendirdiği bir paradigmanın insana zarar veren bir oluşumudur. Gerçeğe bakarsak her insan “eşsiz” bir varlıktır, durumlar oluşumlar varlıklar nötrdür, onlara anlam katan, iyi ya da kötü, güzel ya da çirkin diyen bizlerizdir. Olaylar ve durumlar her açıdan farklı görünür ve değerlendirilir. Başarı ise insanın elinden geleni yapmasıdır, başkasının yapabildiğini yapabilmek değildir.

Belki de olan bitenleri ve yeteneklerimizi kabullenemiyoruz diye düşünüyorum, çünkü çoğu zaman kabullenmeyi bir yenilgi gibi algılama gibi bilişsel hatalarımız söz konusudur. Kendi yeteneklerimizin farkına varıp onları geliştirmek yerine başkalarının elde ettiklerine bakıp çoğu zaman harekete dahi geçemiyoruz. Durum böyle olunca yani yeteneklerimizi yani rezervlerimizi kullanmamak özgüvenimizi geliştirmiyor. O zaman kendimizi değersiz hissedip çevremizdeki diğer insanları bizden üstün algılamaya başlıyoruz. Gerçeğe bakarsak her insanın bir diğerine göre yetenekli, üstün ve az yetenekli olan tarafları vardır.
Kıskançlığın birçok çeşidi vardır, varlığı, kariyeri, güzelliği ve bedensel özellikleri, bir insanın gördüğü ilgiyi ve saygıyı, mutluluğu, yaşam standardını vs. bir çok konuda kıskançlık yaşanabilir, bunların yaşanması normal, iyi yönetilememesi ve aşılamaması bir sorundur.
Bu girişten sonra şöyle bir şey söylenebilir, insan önce kendini olduğu gibi kabullenerek bir iç barışa ulaşmalı, kendisini çok iyi gözlemleyip yetenekli taraflarını belirleyip onları geliştirmeye çalışmalı ve her zaman kendisini başkaları ile karşılaştırmak yerine ”yaşam yolculuğunda ben başlangıçta neredeydim ve şimdi nereye vardım?” sorusuna odaklanmalıdır.
Peki bu durumlar ilişkilerde, evliliklerde nasıl yaşanıyor diye sorulursa durumun biraz daha karmaşıklaştığını görüyoruz. Hayatımızda çok değer ve emek verdiğimiz bir insanın ilgisini, beğenisini bir başkasına yönlendirmesi ya da bir başkasının partnerimizi beğenmesi ve ilgi göstermesi yani çoğu kez kontrol edemediğimiz ya da insanların iç dünyalarından kaynaklanan bir takım denetlenemeyen durumların yaşanmasını açıklamak biraz daha zordur.
Diğer taraftan kıskançlık duygusu kadın ve erkek tarafından çok daha farklı yaşanmaktadır. Erkek sevgilisini, eşini çoğu kez erkeklerden, onların bakış ve davranışlarından kıskanabilirken bazen de onun diğer insanlarla kurduğu yakın ilişkileri kıskanmaktadır. Burada kıskanmanın bencil tarafını ve paylaşımsızlık temelini de vurgulamak gerekir, yani kıskançlık sadece bir özgüven meselesi değil bunun yanı sıra en ilkel duygu olan bencillik ve paylaşımsızlık sonucudur. Yani ilgiyi ya da kişiyi topyekûn kaybetme korkuları kıskançlığı körükleyici bir etki yaratabilmektedir.
Kadın ise önce beğenilmek, sevilmek, ilgi ve şefkat görmek, sahiplenilmek yani gözde olmak ister. Kadınların bu temel ortak ihtiyaçları onları gereğinden fazla rekabetçi bir duruma getirir. Erkekleri etkilemek, onların ilgilerini üzerlerine toplamak, tercih edilmek, seçilmek, popüler olmak yani bir anlamda var olduğunu hissetmek ihtiyacı zaman zaman o kadar ön plana çıkar ki kadın bu anlamda birazcık öne çıkan bir kadını inanılmaz derecede kıskanır ve sürekli onu alt etme yarışına girer. Bunun için sınırsız harcamalar, alışverişler yapar, estetik ve güzellik konusunda çok emek ve zaman harcar.
İlişkinin yürüyebilmesi ve sağlıklı gelişebilmesi için çiftlere öncelikli önerim ilgi, şefkat, beğenilme gibi ihtiyaçlarını öncelikle kendileri ile daha fazla ilgilenerek kendi içlerinde doyuma ulaştırmaya çalışmalarıdır. Çoğu kadın eşinin ya da sevgilisinin kendisi ile ilgilenmediğinden yakındığında gerçekte kendisinin de kendisi ile ilgilenmediğini görüyorum. Aslında çoğu kez kendileri kendileri ile ilgilenmediği ve geliştirmediği için partnerinin ilgisi başkalarına yönelebilmektedir.
Bir de şundan söz etmek gerekir, karşı cinsi kaybetmemek adına onun yaşamı üzerine baskı kurmak ve aşırı denetimde bulunmanın bir iş yarayacağını düşünmenin ne kadar irrasyonel olduğudur. Unutmayalım ki bedensel sağlığı korumanın yolu hijyen ve savunma sisteminin güçlendirilmesidir. Yani bunun yerine mikroplara savaş açmak ya da dış dünyaya izole olmak akıllı bir davranış değildir. Söz konusu ilişki olduğunda, ilişkinin sağlığı ve uzun ömürlü olmasının yolu da ilişkinin bağını geliştirmeye, güçlendirmeye yani bağışıklığına odaklanmaktır. Bu da ancak ilişkiye özen göstermek, emek vermek düşünsel-duygusal paylaşımın artırılması ve anlayışla mümkündür. Bazı insanların aşırı kontrolü, takibi, denetlemesi, engellemesi kesinlikle işe yaramadığı gibi ilişkiyi zedelemekte, duyguları eksiltmekte ve ilişkiyi koparmaktadır.
Bu konuda yani aşırı kıskançlığı artıran bir bakış açısınında karşı tarafı çok sahiplenmek ve yaşamın merkezine oturtmak gibi bir yanlıştan da söz etmek gerekir. Kişi yaşamındaki ilgi önem katsayısını en çok neye verirse o konu kişi için o kadar hassas bir konuma gelir ve etkiler. O nedenle bir kişiyi yaşamın merkezine oturtmak gibi bir yanlıştan da sakınmak gerekiyor.
Sonuç olarak; önce kendinizi sevin, kendinizle yarış halinde olun, yaşamınızı çok geniş bir yelpazede yaşayın, dışarıya değil ilişkinize odaklanın, ilişkinizi kalitelendirin, paylaşımı artırın, bir de mutlu olma konusunda kendi sorumluluğunuzu alın, bunu başkasından beklemeyin.
Bülent Budak
Evlilik, Çift Danışmanı
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Kıskançlık Psk.Serap DUYGULU
► Kıskançlık Psk.Gülşah BEŞTAV
► Kıskançlık Psk.Filiz OLCAYTO
► Kıskançlık Psk.Canan SAYIOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Kıskançlık' başlığıyla benzeşen toplam 13 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:45
Top