2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Dondurmanın Çocuk ve Yetişkinlerin Sağlıklı Beslenmesindeki Yeri
MAKALE #7202 © Yazan Dyt.Rabia YILDIZ | Yayın Temmuz 2011 | 4,045 Okuyucu
DONDURMANIN YETİŞKİN VE ÇOCUKLARIN SAĞLIKLI BESLENMESİNDEKİ YERİ

Yaz aylarının en tatlı habercilerinden biri, okullar kapandığında çocukların en güzel eğlencelerinden biri, yaz akşamlarında ikramlarımızın en kabul edilir besinlerinden biri dondurmadır. Asırlardır tüketilen dondurma, hala günümüz kültüründe yerini korumaktadır. Fakat fabrikasyon usulü üretilen o tatlı dondurmalar, dedelerimizin tükettiği o saf besinden çok daha başka bir içerikle bizlere sunulmaktadır.

Besin değerleri düşünüldüğünde, katkısız doğal bir dondurmanın, süte göre 3-4 kat daha fazla yağ, yaklaşık yüzde 15 daha fazla protein ve 3-4 kat daha fazla karbonhidrat içerdiğini söyleyebiliriz. Aynı zamanda katkısız bir dondurmanın, kemiklerin başlıca yapıtaşlarından olan kalsiyum ve fosfor yönünden oldukça zengin olduğunu atlamamak gerekir. Sütteki kalsiyum ve fosfor miktarı, yapılışındaki yoğunlaşmadan dolayı, doğal dondurmada süte göre daha fazla bulunur. 100 gram dondurmada 135 mg kalsiyum bulunmaktayken, sütte bu miktar 115 mg'dır. Dünya Sağlık Örgütü; 1-10 yaş için günlük 800 mg, 11-24 yaş için 1200 mg, sonrasında 800 mg kalsiyum alınmasını önermektedir. Özellikle ergen dönem ile menopoz döneminde kalsiyum ihtiyacı duyulmaktadır. Bu nedenle bu yaş aralığındakiler, süt ve sütten yapılmış dondurmayı rahatlıkla tüketmelidir. Yine 100 gram dondurmada 115 mg fosfor bulunmaktayken sütte bu miktar 92 mg'dır. Katkısız bir dondurma ayrıca, B grubu vitaminleri ile A vitamini bakımından da zengin bir kaynaktır.

Toplu halde, fabrikasyon usulü üretilen dondurmaların yapımında kullanılan malzemelere baktığımızda, dondurmanın yapımında süt veya süt tozunun yanı sıra; şeker, glikoz şurubu gibi tatlılık verici maddeler, bitkisel yağ ve/veya süt yağı, çeşidine göre çikolata, kakao, meyve, fındık/fıstık, karamel gibi besinler, sahlep, kıvam verici, doğal ve doğala özdeş aromalar bulunur. Tükettiğiniz dondurmanın içinde, sütten daha çok süt tozu, meyveden daha çok tatlandırıcılar varsa; bu dondurmanın faydalarından öte zararından bahsetmek daha doğru olacaktır. çünkü bu şekilde tükettiğiniz dondurmanın bize getirisi, daha çok katkı maddeleri ve tatlandırıcılar olacaktır.


Dondurma katkılı veya katkısız da olsa, diğer tatlılar gibi, mikroorganizmaların oluşmasına elverişli ortamlar da yaratmaktadır. Dondurmanın üretiminden tüketimine kadar geçen her aşamada hijyen kurallarına uyulması çok önemlidir. Süt, mikroorganizmaların üremesi için çok iyi bir ortamdır. Bu nedenle çok kolay bozulur ve sağlığa aykırı bir duruma gelir. Bu nedenle dondurmanın pastörize sütten yapılması ve hijyenik koşullarda üretilmesi çok önemlidir. Katkısız ve doğal olan her besinin, daha kolay bozulabildiğini göz önüne alırsak; merdiven altı üretilip, mahalle aralarında, açıkta satılan dondurmaların, paketli dondurmalara göre sağlık için daha büyük bir tehlike oluşturduğunu ve gıda zehirlenmesi gibi hastalıklara daha kolay yol açabileceğini söyleyebiliriz. Katkısız ve paketsiz satılan dondurmaların, özellikle bilinen güvenilir yerlerden alınması gerekir. Paketli dondurmalardan, izinsiz üretilen veya son kullanma tarihi geçmiş ürünler asla satın alınmamalıdır. Üretim sonrası dağıtımının soğuk zincire uygun yapılması, ayrıca bütün dondurma satılan ortamlarda, dondurmanın servis edildiği soğutucuların yeterli soğuklukta ve çalışıyor durumda olması da göz ardı edilmemelidir.

Dondurmanın içinde buz kristallerinin olması, kurallara uygun üretilmediğinin göstergesidir. Bununla birlikte dondurma içindeki küçük buz parçacıkları boğaz dokusunu çizeceğinden enfeksiyon riskini artırır. Ayrıca solunum enfeksiyonu sırasında, yutak ve bademcik iltihaplarının tedavi sürecinde dondurma önerilmez. Dondurma aç karnına tüketildiğinde, iştah kapanmasına neden olabileceği için ara öğün olarak tüketilmelidir. Dondurmayı soğuk olduğu için, aniden yutmak mide kramplarına ve kasılmalara neden olur. En doğrusu dondurmanın, ağızda eritilerek yavaş yenmesidir.

Doğal katkısız dondurma; süt yoğurtpeynir gibi gıdaları sevmeyenler için iyi bir seçenektir. Özellikle çocuklarda fazla olan kalsiyum ihtiyacının karşılanmasında ve enerji açığı olan çocuklarda dondurma tüketimi önerilir. Ancak çocuğunuz bir yaşın altındaysa ve tüm besinlerle tanışmamış ise; dondurma tüketimine dikkat etmelisiniz. Böylece çocuğunuzda gelişebilecek besin alerjilerini (İnek sütüyumurta alerjisi gibi) önlemeniz mümkün olacaktır. Günde 100 gramdan daha fazla dondurma tüketilmesi, çocuklarda şişmanlığa neden olabilir. Özellikle anne ve babaların, çocuklarının dondurma tüketimini kontrol altında tutması yararlı olur.

Yaz aylarında zayıflamak isteyen veya formuna dikkat eden bireylerin, günlük beslenme planlarında, aşırıya kaçmamak kaydıyla dondurma tüketmesi uygundur. Dondurmanın kalori değeri; baklava, pasta gibi hamurlu tatlılarına oranla çok daha düşüktür ve daha besleyici bir seçimdir. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme programında haftada 1-2 kez dondurma tüketimi önerilebilir. Eğer sağlıklı ve dengeli besleniyorsanız, egzersizinizi yapıyorsanız; abartmadığınız sürece, dondurma tükenmenizde hiçbir sorun yoktur.

DONDURMANIN TARİHÇESİ

Dünyanın en sevilen lezzetlerinden biri olan, dünyanın bütün yerlerinde dört mevsim keyifle tüketilen bir besin olan dondurmanın tadının; nerede ve nasıl ortaya çıktığı araştırıldığında 1 epey efsane ve mit birlikte karşılaşılıyor. Yapılan araştırmalar dondurmanın tarihçesinin evrimsel olduğunu ortaya çıkartıyor. Dondurmanın doğuşu; buz ve karla soğutulmuş içeceklere,yarı dondurulmuş limonatalara, su dondurmasından süthane dondurmasına kadar dayanıyor. Teknolojinin olmadığı epey eski tarihlerde-yani soğutucular ve derin dondurucular bulunmadan önce- buz, buz mahzenlerinde ve kar ocaklarında belirli bir formülle suyun içine tuz katılmasıyla elde edilirmiş. Tuzun içinde bulunan ve suya katıldığında buz elde edilen amonia gazının bulunması ile birlikte, aslında soğutma teknolojisinin ilk adımı bir şekilde tarihe geçmiştir. Günümüzde ise bundan sonra soğutucular ve dondurucular(buz dolabı,derin dondurucu)olmadan dondurma düş dahi edilemiyor.

ANADOLUDA TARİH BOYU DONDURMA

Anadoluda asırlar öncesinden gelen şerbet-kar veya buzla soğutulmuş tatlı içecekler içme alışkanlığı vardı. 13.yyda Osmanlı İmparatorluğunun ilk zamanlarından beri buz,yüksek Anadolu düzlüklerinden toplanıp buz mahzenlerinde depolanırdı. 17.yyda kar ticareti yapan karcılar, İstanbulda kritik bir profesyonel gruptu. Kar, Anadoludan diğer bölgelere katırlarla nakledilir ve konsantre üzüm suları birlikte karıştırılıp, dondurma benzeri buzdan tatlılar elde edilirdi. Türkiyede buz ve karın temin edilmesine rağmen, dondurma yakın bir tarihe kadar, üstelik 17.yya kadar yenilmezdi. Türkiyede dondurma, kendine has, tipik bir tatlı şekilinde keçi sütü, şeker ve salepten yapılmaktaydı. Dondurma, yakın bir geçmişe kadar epey kalın olduğu için bir kancaya asılır ve büyük bir bıçak yardımıyla porsiyonlar halinde kesilirdi. Metal tabaklarda baklavayla ikram edilirdi. Dondurmanın nasıl yapıldığına dair bir tanım yoktu. Dondurmanın yapılış şekli ağızdan ağza nesilden nesle aktarılmıştır.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Sağlıklı Beslenmede Kırmızı Etin Yeri Dyt.Gülsüm UYANIK SAYGIN
► Çocuk ve Ergenlerde Sağlıklı Beslenme Dyt.E. Damla ÇIRACIOĞLU
► Fermantasyonun Beslenmedeki Yeri Dyt.Ayşegül YILMAZ
► Suyun Hayatımızdaki Yeri Dyt.Deniz ŞAFAK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Dondurmanın Çocuk ve Yetişkinlerin Sağlıklı Beslenmesindeki Yeri' başlığıyla benzeşen toplam 71 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:40
Top