2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Genç Kalma İsteği (Yaşlanma Korkusu) Psikolojisi
MAKALE #7241 © Yazan Psk.Yasemin UÇAL SALİHOĞLU | Yayın Temmuz 2011 | 24,914 Okuyucu
Son yıllarda genç kalmak bir amaç olmaya başladı özellikle kadınlar arasında. hep genç kalma isteğini neye bağlıyorsunuz? insanlar bu uğurda yığınla para harcıyorlar, ciddi ameliyatları göze alıyorlar... Oluşan bu arzu nasıl bir düşünceye dayanıyor ki ciddi acılar göze alınıyor?

Kişi yaşadığı süre boyunca aldığı eğitim, öğrenim, sosyo-ekonomik çevre ve ahlaki yapılanmayla birlikte ve edindiği deneyimleriyle hayata belirli bir bakış açısı kazanır. Bu bakış açısında eğer gözlerini daha çok iç dünyasına ve ruhsal yapılanmasına çevirirse hayatını daha ziyade manevi tekamüle yönlendirebilir. Fakat böyle bir yol tercih edilmediği taktirde daha çok görsel ve yazılı medyanın kendilerine sunmaya çalıştığı tek tip (güzel ve alımlı kadın) imajı kabul ettiğinde sürekli kendi fiziksel dünyasıyla uğraşarak daha ziyade güzelliğine ağırlık verecektir. Ve bu güzellik için de gereken hiçbir maddi harcamayı gözden kaçırmayacaktır. Özellikle hayatın güzellikle daha çabuk ve kolay elde edildiğini sanan insanlar bu yolla daha rahat bir yaşama kavuşacağını zannettiklerinden böylesi bir uğraşın içine girmektedirler. Bu tür yaşamlarda hep “mış” gibi benlikler oluşacağından zamanla kendi benliğinden çok uzak yalancı kimlikler ortaya çıkar. Ve işin garip yanı bu tür güzelliklerden sonra ruhsal dünya umduğunu bulamadığında daha çok travmaya uğrayacağından bu sefer güzel ve mutsuz kadınlar çevremizde çoğalmakta.

-Yaşlanma fobisi var mı? bu konuda neler söylersiniz? Hangi yaşta başlar?

Yaşlanma fobisi yerine kişinin hayatı nasıl yaşadığı önemlidir. Arzuladığı bir hayatı yaşayamayan insanlarda yaşlanma fobisi tabi ki oluşmaktadır. Çünkü kişi eninde sonunda arzuladığı hayata kavuşacağını umut ettiğinden hiçbir zaman yaşlanmanın kapısına dayanmasını istemez. Açıkçası bunun için belirli bir yaş tabi ki yok. Bizim yaşlanmadan anladığımız fiziksel yaşlanma ki o da gelişimsel basamakta herkesin bildiği 50 – 55 ten sonraki hayattır. Asıl yaşlanma psikolojik olarak başladığı için bu herkesin hayatına ve ruhsal durumuna göre farklı basamakta başlar. Ve şurası da çok önemli ki herkeste yaşlanma korkusu ve kaygısı yoktur. Günümüzde bu kadar çok kanser vakaları artmışken belki yaşlanmak hayatın en güzel aşamalarından biri bile sayılabilir.

-Kaliteli bir yaşam için genç kalmak isteğinden ziyade sıhhatli bir zihin ve bedene sahip olmak isteği kültürel yapımız için kabul edilebilinir bir arzu diğer türlü sadece fiziksel bir görüntü isteği oluyor. bu konuda yorumlarınızı alabilir miyiz?

Bu konuda kişisel idealleri konuşmak isterim. Zira kişinin hayatında bir hedef varsa bu maddi ve manevi de olabilir. Kişi hedefine ulaşmak için her zaman yapması gerekenleri büyük bir motivasyonla yerine getirmek ister. Bu bazen çocuğunu büyütüp okutup evlendirme arzusu olabilir, bazen iyi bir kariyer, bazen büyük bir başarı. Tüm bunlar kişinin hayatında gerekli enerjiyi sağlayacak unsurlardır. Kaliteli bir yaşam hepimizin bildiği gibi önce huzurdan geçer. Huzur da içsel bir kazanım olduğu için daha ziyade içe bakış kaynaklı hayata bakan kişiler çok daha başarılı olabilirler. Hayata kaliteli yaşamak isteyen insanlar bilirler ki yaşamda belirli bir kodla (fıtrat) dünyaya gelirler. Kodlarımızda var olan gerçeklikte her zaman kendimiz ve öteki için diğerkâm olmaktır. Başkaları için iyilik yapan insan her zaman için hayatında bir kalite hisseder. Onun içindir ki yaşlanmaktan korkmaktan ziyade daha çok yaşayarak insanlara yardım etmek ister. Hayat sadece fiziksel güzellikten ibaret algılanırsa tabi ki yaşlılık ürkütücü gelebilir. Oysa insan biyopsikososyal varlıktır. Yaşlanırken sadece biyolojik olarak yaşlanır. Oysa psikolojik anlamda daha çok deneyime sahip bir yaşlı hüviyetini kazanırken sosyal anlamda saygın bir yere sahip olmaktadır yaşlılığından dolayı. Ne kadar ilginç değil mi hayata sadece biyolojik yönden bakmak? Çünkü yaşlanan sadece et ve kemikten oluşan organizmadır. Kişi her yılla birlikte ruhsal tekamülüne biraz daha yaşlaşmaktadır eğer kodlarına uygun yaşarsa.

-60 yaşındaki kadınların 20'li yaşlardaki insanların kıyafetlerine özenip onlar gibi giyinmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kendi kimliğiyle barışık olmayan kişiler hiçbir yaş dilimiyle sulh kuramadıklarından 60 yaşıyla da bir türlü kaynaşamazlar. Yine bu yaşla çatışma yaşayarak sanki 20’li yaşlardaymış gibi hayatını sürdürür. Fakat klinik deneyimimle yaşadığım vakaların analizinden şöyle bir sonuca varmakta beis görmüyorum. O da kaşsı cinsle sağlıklı ilişki kuramayan kadınların yaşlanmayı kabul etmekte zorlandıklarıdır. Zira ruh yaşlanmayacağı için hala beğenilme arzusunu tatmin etme adına yaşıyla tezat oluşturacak davranış ya da giyim tarzında bulunabilmekteler. Kişinin hayat arkadaşıyla yaşadığı doyurucu ilişki bu tür çatışmaları ciddi anlamda azaltmaktadır.

-Genç yaşlılar olmak fikri doğru mudur? İlla ki hep gençliğin peşinden mi koşalım yoksa her yaşın kendi güzelliğini mi yaşayalım?

Cevabı sorunuzun içinde mevcut olduğundan tabi ki her yaşın güzelliğini yaşamak çok daha anlamlı. Genç yaşlılar fikri doğru fakat ruhsal anlamda.

-Olması gereken nedir? her yaşın güzelliğini nasıl kabullenip yaşayabiliriz?

İnsanoğlu yaşadığı süreç boyunca bir takım gelişim basamaklarından geçer. Basamaklardan biri üretkenlik basamağıdır ki bu basamakta bir şeyler yapabilmiş insanlar diğer basamağa çok daha sağlıklı geçebiliyorlar. Ya da kimlik bütünlüğünün oluştuğu bir başka basamak var ki bu basamağında sağlıkla yaşayan insanlar yaşlılığı daha kolay kabullenebiliyorlar. Şöyle ki; gençlik döneminde tahsilini tamamlayarak bu maddi ya da manevi olabilir. Evlilik döneminde de istediği bir yuvayı kurup çoluk çocuk sahibi olup, yapmak istediği mesleğe ulaşabilen insanlar çok daha kolay yaşlılığın güzelliğini fark edip kabul edebiliyorlar. Hayatın bir yerinde takılmış insanlar daha sonraki basamağa geçmekte zorlandıklarından yaşlılık basamağını bir türlü kabul etmezler. Unutmamalıyız ki tüm bu süreçlerde tabi ki bir takım köstekler, bariyerler, engeller, üzücü şeyler önümüze çıkacak. Yaşanılacak tüm olumsuz şeylerde bakmamız gereken ilk gerçeklik; ne yapmalıyım?, Başıma gelen bu olayla nasıl baş etmeliyim?, Bu süreçten sağlıkla nasıl çıkmalıyım? ‘ın sorgulamalarına girerek ne yapması gerektiğinin bilinciyle doğru hareket edebilen insanlar hayatları boyunca kendilerine sonsuz bilgilenme kapılarını açabilirler. Böyle bir hayat tarzını benimseyen insanlar hem kendilerine hem de ötekilerine her zaman yardım edebilecek bilgi hazinelerine sahip olabilirler. Sorunlara boyun eğmeden baş etmesini öğrenirsek hayatın tümünü öğrenmişizdir demektir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Genç Kalma İsteği (Yaşlanma Korkusu) Psikolojisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Yasemin UÇAL SALİHOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Yasemin UÇAL SALİHOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     6 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Yasemin UÇAL SALİHOĞLU'nun Makaleleri
► Aşırı Yeme İsteği Psk.Gülcem YILDIRIM
► ''genç'' İntiharlar Psk.Dnş.Kemal TUNCER
► Genç Olmak Psk.Özlem AKKEL
► Çocuk ve Genç Erkil Aileler Psk.Nilüfer ŞİŞMAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Genç Kalma İsteği (Yaşlanma Korkusu) Psikolojisi' başlığıyla benzeşen toplam 38 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:31
Top