Antisosyal Kişilik Bozukluğu
ANTİSOSYAL KİŞİLİK
“Beny 12 yaşında iken, bir inşaatın çatısından bir çocuğun ölümüne neden olan bir tuğla fırlattı. Polise önce her şeyin bir kaza olduğunu, tuğlanın elinden kaydığını anlattı. Daha sonra da bir arkadaşının tuğlayı fırlattığını ve onu durdurmaya çalıştığını söyledi ve olayı yeniden tartışmayı reddetti. Beny görünüşte neşeli ve insanlarla kolay ilişki kurabilen masum bir çocuk gibiydi. Ancak O yaşadığı yerdeki inşaatların çatılarından kedi ve köpek yavrularını atmış, hırsızlıkla, okuldan kaçmakla ve burnuna tutkal çekmekle bütünleşmişti. Vahşi dövüş ve kanlı zaferleri tecrübe ederek diğer çocuklarla korkunç kavgalara girerdi. Çatıda bir güvercin besledi ve kuşlara olan ilgisi dokunaklı göründü. Yine de bir güvercin kötü bir kavgada yaralandığında, fırının içine canlı canlı fırlatarak ondan kurtuldu. Belli bir süre içinde Beny’nin cezaevine gönderilişinde gençlere ait çeşitli ıslah edici kolaylığa başvuruldu. Her bir kurumda aynı davranış biçimi belirtildi. Bir süre için ılımlı ve çekici olabilirdi. Bir çok kurumdan yirmiden fazla kaçtı. Son dersi, en ileri emniyet sisteminden kaçıp ,çalıntı bir bisikletle park edilmiş bir arabaya çarpıp öldürücü beyinsel sakatlıkla mücadele ederek sonu ölüm olan trajik bir olaydı”.((Blank 1970,Aktaran Coleman1972)Ankay,1998’ den alıntı yapılmıştır.)
Çevremizde bazen çok fevri ve acımasızca davranışlar sergileyen insanlar görürüz. Böyle insanların davranışlarını dikkatlice incelediğimizde sanki acıma duyguları yokmuş, toplumsal benlikleri gelişmemiş, sorumsuz ve bencil bir karaktere sahip oldukları hissine katılabiliriz. Bu his böyle davranışlar sergileyen bütün insanlar için aynı durumu karşılamasa da bazı insanlar için uygun karşılığını bulmaktadır. İşte bu hisse karşılık gelen insanlar genellikle antisosyal kişilik bozukluğu olan kişilerdir.
Antisosyal kişilik bozukluğunu paylaşmadan önce kişilik bozukluğunun ne olduğunu anlamak gerekiyor. Kişilik bozukluğunun kesin ve doğru bir tanımını yapmak mümkün değildir. Fakat kişilik bozukluklarında görülen ortak tablo şu şekildedir.
Ø Davranışların benliğe yerleşmesi fakat uyum için bir esneklik göstermemesi.
Ø Belli bir toplum içinde uyumlu sayılabilmek için geçerli ölçütlerden sapılması
Ø Çocukluktan beri süregelmesi
Ø Toplum ve iş yaşamında belirli bir bozulmaya yol açması
Ø Davranışın benimsenilmiş olması değiştirilmek istenmemesi
Ø Davranışların çevre ile sürtüşme ve çatışmaya yol açması
Ø Kişinin bilişsel yetilerinde, temel duygulanım ve düşünce yapısında belirgin bir bozukluk olması.
Kişilik bozuklukları geleneksel yaşamı sürdüren daha katı kurallarla yaşayan toplumlarda daha sık görülmektedir. Sanayileşmiş toplumların görece daha geri kalmış , töre ve gelenekleri sık sık değişen ,yasakçı bölgelerinde görülme olasılığı daha yüksektir.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu Nedir?
Psikopatik,sosyopatik kişilik bozukluğu ile aynı anlama gelmektedir.Toplumda psikopat diye tanımlanan kişilerin dahil olduğu bir bozukluktur. Toplumda şuç teşkil eden davranışları yapanlar bu gruba girmektedir.
Antisosyal kişilik bozukluğu olanlar çevrelerinde bencil, sorumsuz, acımasız, yalancı, en cüretkâr suçları bile rahatlıkla işleyebilecek potansiyelde kişiler olarak bilinirler. Bu kişiler empati yapamayan, toplumsal töreleri ve yasaları çiğneyen sık sık kavga eden ve suç işleyen kişilerdir.
Psikopat kişilikteki kimseler çocukluklarında kolaylıkla tanınıp ayırt edilebilirler. Çocukluk çağında davranış bozukluğu gösterenler, okulda ve arkadaşlarıyla sık sık tartışıp kavga edenler ve sınıfta problem yaşayanların bir kısmı antisosyal kişilik olarak tanımlanabilir.
Antisosyal kişilik bozukluğu yaşayan kişilerde acıma duygusu yoktur ve yaptıkları eylemlerden dolayı pişmanlık duymazlar. Daha çok akla uydurma savunma mekanizmasını kullanırlar. Bu kişiler sık sık karakollara düşer ve ceza alırlar. Kurdukları iletişim ve arkadaşlıkları çıkar amaçlı ve yüzeyseldir. Takma isimler kullanarak sahte meslek belgeleriyle başkalarını dolandırırlar. Eğer evli ve çocuk sahibiyseler ailelerine bakmaz ve geçimlerini sağlamak için para kazanma yolunu seçmezler. Çıkar amaçlı iletişim kurmalarına rağmen ilk karşılaşmada sıcak, sempatik, sevecen davranarak insanlar üzerinde olumlu bir intibaa oluştururlar. Fakat bu geçici bir durumdur ve doyum elde etmek istedikleri hedefe ulaşmaya yaklaştıkça saldırgan, bencil yüzlerini ortaya çıkarırlar. Bu kimseler her türlü uyuşturucu maddeyi kullanmaya eğilimlidir. Cinsel sapkınlıklara yatkındırlar.
Psikopatik bozukluğu olan kişilerde duygusal tepkilerde bir tutarsızlık vardır. Bazen çok sevecen mutlu davranıp daha sonra saldırgan ve öfkeli olabilirler. IQ seviyesi yüksek olan psikopatlar kolay kolay açık vermezler. Yasadışı yollara başvurarak zengin olabilir rahat bir hayat sürerler. Çaba harcamadan rahat bir yaşam sürmek isterler.
TANI
ü İnsanlara ve hayvanlara saldırganlık
ü Mala zarar verme
ü Sahtekarlık, hırsızlık
ü Kuralları ciddi bir biçimde bozma
Bazı psikologlar antisosyal kişilik ile psikopatlığı birbirinden ayırmaktadırlar. Genetik nedenlerle ortaya çıkan duruma psikopatlık, çevresel etkenlerle ortaya çıkan duruma antisosyal kişilik denilmektedir.
NEDENLERİ ve GÖRÜLME SIKLIĞI
Anne babası anti sosyal kişilik gösteren ailelerin çocuklarında bu bozukluğun görülme riski 5-10 kat daha yüksektir. Anti sosyal kişilik bozukluğu toplumda erkeklerde %3, kadınlarda %1oranında görülmektedir.Genellikle sosyoekonomik düzeyi düşük ve kırsal kökenli kişilerde görülmektedir.
Psikopatlığa zemin hazırlayan bu sebepler belirgin bir şekilde ortaya koyulmuş olmasına rağmen bu gruptaki kişilerin işleyebileceği varsayılan suçların ancak %20 si ancak bu grup tarafından işlenmektedir. Yani suçluların %20 si psikopatlardan oluşmaktadır.
TEDAVİSİ
Antisosyal kişilik bozukluğu olan kişiler genelde çevrelerinde ki kişilerin zoru ile psikologa yada psikiyatriste gelirler. Eğer kişi sorunlarının nedenini başkalarında görmeye devam ederse ve sorumluluk almayı reddederse tedavinin süresi uzayabilir. Kişilik hastalıklarının erken yaşlarda gelişiyor olması ve insanların kendilerini bu hastalık ile tanımlıyor olması tedavinin çözümünü zorlaştırmaktadır. Tedavinin başarılı olabilmesi için kökleşmiş davranış şekillerine, yaklaşımlara, bakış açılarına, ilişki yapılarına ve kişinin kapasitesine bakılması gerekir.
Bu hastalarda dikkat edilmesi gereken en önemli etken uyuşturucu ve alkol kullanımıdır. Bazı durumlarda madde bağımlılığı ve kullanımı kişilerin antisosyal davranışlar geliştirmelerinde temel etken olabilir. Bu durumda kişinin madde bağımlılığını bırakması kişinin iyileşmesinde önemli bir adım olabilir.
Antisosyal davranış bozukluğunda kullanılabilecek her hangi bir ilaç bulunmamaktadır. Fakat bazı semptomlar ve davranışlar için doktor gözetiminde ilaç kullanımı önerilebilir. Örneğin saldırgan davranışlar için antidepresan kullanımı gibi. Fakat hatırlatmak gerek, antisosyal kişiler ilaç kullanımına sıcak bakmayabilir ve ilaç almayı reddedebilirler.
Çiğdem SESLİ
Psikolojik Danışman
KAYNAKLAR
- Prof Dr.M.Orhan ÖZTÜRK:Ruh sağlığı ve Bozuklukları
- Yrd.Doç.Dr. Aydın ANKAY:Ruh Sağlığı ve Davranış Bozuklukları
- Engin GEÇTAN:Normal Dışı Davranışlar
- www.kigem.com
- DSM-IV
- www. sorucevap blogcu.com
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Antisosyal Kişilik Bozukluğu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Çiğdem SESLİ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Çiğdem SESLİ'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |






Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
antisosyal, antisosyal kişilik, antisosyal kişilik bozukluğu, antisosyallik, antisosyal bozukluk, antisosyalliğin nedenleri, antisosyallikte sıklık, antisosyallik tedavisi
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.