2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kısırlığın Görünmeyen Yüzü: Psikolojik ve Sosyal Boyutuyla Kısırlık
MAKALE #739 © Yazan Prof.Dr.Sedat KADANALI | Yayın Şubat 2008 | 20,600 Okuyucu
Evli çiftlerin istemesine rağmen çocuk sahibi olamaması yani kısırlığın ülkemizde tıbbi boyutunun ötesinde görünmeyen boyutları vardır bunlar; psikolojik ve sosyal boyutlarıdır. Çocuğu olmayan çift kendilerini toplum karşısında yetersiz hissetmektedir, burada yeni evlenen çiftlere başta yakınlarından başlayarak giderek komşu ve arkadaşlarından gelen yoğun bir baskı oluşmaktadır. Bu baskı yani “niye sizin çocuğunuz olmuyor” sorusu öyle bir hal almaktadır ki, çiftler olayın tıbbi boyutunu bırakıp sosyal boyutu ile çevreleri ile çatışır hale gelmektedir.

Çocuk sahibi olamama çiftlerde bir yetersizlik ve eksiklik duygusu oluşturmaktadır. Bu da çiftlerde psikolojik problemlere, çocuk olmama sebebi için birbirlerini suçlamasına, aile içi geçimsizliğe ve boşanmalara kadar gitmektedir.

Konuyla ilgili bir sorunda, çocuğu olmayan çiftlerin yıllarca doktorlara bu sorunları için gitmelerine rağmen halen daha neden çocukları olmadığının yani sorunun sebebini bilmemeleridir. Kadınlar daha çok tek başlarına sanki yalnızca sorun kendilerine aitmiş gibi doktorlara gitmeleri ve doktorlara “neden bizim çocuğumuz olmuyor” sorusunu sormamaktadırlar. Tedavilerinin nasıl ve hangi aşamalarda geçeceğini bilmemeleri ve her doktor değişiminde her şeye yeniden başlamaları, sonuçta yılların çabucak geçerek doğurganlık çağının sonuna gelmeleridir.

Kısırlığın ülkemize has bir problemide erkeklerin bu konuda kadınları yalnız bırakma eğilimleridir. Bu ya erkeğin “bende bir şey yok, sen kendine baktır” diyerek cinsel fonksiyonu olmasının fertilite(çocuk yapma) için yeterli olduğunu düşünmesi gibi bilgisizlikten kaynaklanabilmekte veya asla kendisinde çocuk yapma kapasitesinde problem olmadığına inanmasıdır. Geçmişte yaşadığım bir olay bu problemi çok iyi yansıtmaktadır şöyle ki; hanımının tamamen normal olduğunu kendisinde problem olduğunu ve bunun için tüp bebek gerektiğini söylediğim bir erkek hastam, iki yıl sonra tekrar bana başka bir hanımla başvurdu “ Hocam ben yeniden evlendim, fakat bendeki şansa bakın ki bu hanımda kısır çıktı, bir de bu hanımı muayene eder misiniz?” diye geri geldi. Bu olayda kısırlığın sosyal ve psikolojik boyutu tam olarak görünmektedir.
Aslında kısırlık problemi neden bu boyutta problemlere yol açıyor diye baktığımızda temel bir sorun görünüyor: kısırlık hakkında çiftlerin ve toplumun bilgisizliği. Dolayısıyla eğer kısırlığın ne demek olduğunu, sebeplerini ve tedavi yöntemlerini halkımıza tam olarak anlatabilirsek, kısırlığın çocuğu olmayan çiftleri gerçekte daha fazla rahatsız eden görünmeyen bu yüzünün vermiş olduğu sosyal ve psikolojik zararları giderebileceğimizi söyleyebiliriz. O halde kısırlık yani infertilite hakkında bazı temel bilgilerden bahsedelim.

İNFERTİLİTE NEDİR? (GEBE KALAMAMA)

Çiftlerin çocuk sahibi olma arzularına ve düzenli cinsel ilişkiye sahip olmalarına rağmen , bir yıl içerisinde gebelik elde edilememesine infertilite (kısırlık) adı verilmektedir. Korunmasız ilişkide bulunan çiftlerin %80'inde bir yıl içerisinde gebelik oluşmaktadır. Diğer bir %10 da iki yıl içinde gebelik oluşur.

Hamile Kalabilmek İçin Gereken Süre
3 Ay % 57
6 ay % 72
1 yıl % 85
2 yıl % 93

ÇOCUĞU OLMAYAN ÇİFTLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Gebe kalamama nedeniyle çare arayan bir çift doktora mutlaka beraber başvurmalıdır. Çocuk istemek ayıp ve kusur değildir

İnfertil Çiftlerde Kadının Değerlendirilmesi

Değerl endirme, kadın doğum uzmanları tarafından yapılmaktadır. İnfertiliteye yol açan nedenlere yönelik geçmişle ilgili sorgulama sonrasında, sadece üreme organlarının değil tüm vücudun değerlendirilmesine yönelik muayene ve ultrasonografi (USG) yapılır. Hormonal, serolojik ve hematolojik testlerden başka histerosalpingografı (HSG), laparoskopi ve histereskopi gibi diğer inceleme yöntemleri kullanılır. Hamile kalamayan kadınla ilgili şu özelliklerin bilinmesi gerekir bunlar; İnfertilite süresi, varsa daha önceki gebelikler, uygulanmış olan tedaviler, ameliyatlar, adet düzeni, meme başından süt gibi beyaz sıvı gelmesi, ilaç kullanım durumu, bugüne kadar kullanılan korunma yöntemleri, geçirilmiş enfeksiyonlar (verem, sarılık vs), sigara, alkol vb alışkanlıkları değerlendirilir. Şeker hastalığı ve tiroid bezi hastalıkları gibi hormonal hastalıklar üreme fonksiyonunu yakından etkilemektedir. Benzer şekilde üreme organlarındaki bazı bozukluklar tüm vücuda yönelik bulgular oluşturabilmektedir (kıllanmada artış gibi). Ultrasonografide üreme organları; rahim ve yumurtalıkların yapısı değerlendirilir.Yumurtalıkların ultrasonografideki görünümü, yapılacak olan kan tahlilleri ile birlikte değerlendirilerek yumurtalıkların uygulanacak olan tedavilere ne oranda cevap vereceği tahmin edilmektedir.

GEBE KALAMAMA SEBEBİNİ ÖĞRENMEDEN YAPILACAK TEDAVİLER, DENEME YANILMA YÖNTEMİDİR HEKİMİNİZDEN NEDEN GEBE KALAMADIĞINIZI ÖĞRENMEK: EN DOĞAL VE BİLMENİZ GEREKEN HAKKINIZDIR

İNFERTİLİTE NEDENLERİ NELERDİR?

İnfertilite %30-40 oranında erkek, %40-50 oranında kadına ait nedenlerle ortaya çıkmaktadır. Çiftlerin %25'inde erkek ve kadın faktörü birlikte bulunmaktadır. %10-15'inde ise tüm araştırmalara karşılık infertiliteyi açıklayabilecek bir neden bulunmamaktadır
Kadınla ilgili sorunlar
1. Yumurtlama problemi
2. Tüplerin tıkalı olması
3. Rahim ağzı salgısının sperm geçişi için uygun olmaması
4. Endometriyozis
5.Karın zarı ile ilgili problemler

Yumurtlama problemi

Genel olarak bakıldığında, yumurtlamaya ait problemler infertiliteye en sık neden olan problemlerdir ve genelde hormonal bir dengesizliğin sonucu olarak ortaya çıkarlar.Bu dengesizlik beyinde bulunan ve yumurtlamayı sağlayan hormonları salgılayan hipotalamustan, hipofiz bezinden veya yumurtalığın kendisine ait nedenlerden kaynaklanabilir. Düzensiz veya anormal yumurtlama, kısırlığı oluşturan nedenlerin yaklaşık %5-25'ini oluşturur. Normal koşullarda, her ay yumurtalıklardaki olgunlaşmamış yumurtalardan bir tanesi gelişip büyüyerek çatlar ve yumurtlama (ovulasyon) meydana gelir

Yumurtlama nasıl anlaşılır?

Adet öncesi dönemde rahim içinden biyopsi ile örnek alınması ve patolojik inceleme
USG ile ovulasyon takibi
Serumda progesteron hormon düzeyinin incelenmesi (adetin 19,21,23. günlerinde)
Bazal vücut ısısının incelenmesi
Servikal Pap-smear
Serviks mukusunda ipliklenme testi

Tüplerin tıkalı olması

Fallop tüplerinin çok hassas ve detaylı bir iç yapısı vardır. Bu yapıdaki bir bozulma yumurtanın taşınmasını ve dolayısıyla döllenme olayını engelleyebilir. Eğer yumurtalığa yakın olan uç etkilenmişse yumurtanın yakalanıp tüp içine alınması bozulabilir, ancak en ağır durum tüpün tamamen tıkalı olduğu durumdur.

Rahim ağzı salgısının sperm geçişi için uygun olmaması

Rahim ağzı salgısı sadece yumurtlama döneminde spermlerin serbestçe geçişine izin verir. Diğer tüm zamanlarda hormonal uyarılara bağlı değişiklikler nedeniyle rahim ağzı salgısının yapısı ve kıvamı spermin serbest geçişine müsait değildir. Bazı kadınlarda bu salgı içinde sperme karşı antikorlar bulunur ve bu hanımlarda sperm yumurtlama zamanında bile rahim ağzı kanalından geçerek rahime ulaşamayabilir.

Endometriyozis (ÇUKULATA KİSTİ)

Endometriyozis rahim içini döşeyen dokunun (endometriyum) başka bir bölgede (ör. yumurtalıklar, karın içi vb.) bulunması halidir. Adet kanaması sırasında bu dokudan da kanama olduğundan şiddetli ağrı oluşur. Ayrıca bu kanamanın verdiği hasara bağlı olarak cinsel temas sırasında ve değişik zamanlarda kasık ağrısı gelişebilir. Bu hastalık yumurtalıklarda koyu kahverengi renkli ve çikolata kisti olarak bilinen kist oluşumlarına da yol açmaktadır

Karın İç Zarını İlgilendiren Sorunlar

Peritoneal faktör, endometriozis veya peritoneal yapışıklıklar gibi üreme organlarının veya karın boşluğunun iç yüzeyini kaplayan zarın anomalileri ile ilgilidir.
Laparoskopi, iç organların görülebilmesine ve mümkünse tedavisine olanak sağlayan cerrahi bir işlemdir. Laparoskopi ile tanımlanan endometriozis, kadınların %35'inde tek başına infertilite nedenidir

Yaş Faktörü

Kadında 40 yaşından sonra da gebelik olasılığı ileri derecede azalır. 40 yaş ve üzeri olgularda adet düzeni çoğunlukla normal olduğu halde gebe kalma oranı %10'un altına düşer. Yumurtaların gelişmesi ve ovulasyon meydana gelse de, oluşan yumurtanın kolayca döllenebilmesi oldukça güçtür. Gebelik oluştuğunda anne yaşının ileri olması nedeni ile bebekte kromozom anomalilerinin ve düşük riskinin arttığı da göz önüne alınmalıdır. İstatistiklere göre kadının yaşındaki her 5 yıllık artışa karşın gebe kalma süresi iki katına çıkar. Erkeğin yaşı ise bu rakamları ancak hafifçe etkiler. 30-34 yaş grubunda olan her 7 kadından biri, 35-39 yaş grubunda her 5 kadından biri, 40 ve ileri yaşlarda bulunan her 4 kadından biri bir yıllık bir deneme sonunda gebe kalamama problemiyle karşılaşacaktır. Demek ki kadının yaşı gebelik oluşması açısından önemli bir etkendir. Menopoz, kadında overlerde yumurtlama için kullanılabilecek oosit (yumurta) hücrelerinin tükenmesinden kaynaklanır. Erkekte ömürboyu sperm üretimi devam etmesine karşın, kadın dünyaya geldiği anda belli sayıda oosit ile doğar. Yaklaşık 400 bin olan bu sayı tükendiğinde menopoz oluşur. Menopoz Türk kadınında ortalama olarak 51 yaşında ortaya çıkar ve kalıtsal özelliklerden etkilenir (annenizin menopoza girdiği yaş önemlidir). Halk arasında "erken menopoz" olarak bilinen durum menopozun daha erken (35-40 yaşlarında) ortaya çıkmasıdır

İnfertil Çiftlerde Erkeğin Değerlendirilmesi

Erkeklerin muayenesi infertilite konusunda uzman ürologlar tarafından yapılmaktadır. Ardından hormon tetkikleri, mikrobiyolojik ve serolojik testler, semen analizi, pelvik ultrasonografı (USG), fizik ve genital muayene ile hangi tedavi yönteminin seçileceğine karar verilir. Çocukluk ve gelişme dönemlerine ait inmemiş testis (testislerin kasık kanalı içinde kalması, zamanında torbaya inmemesi) ve düzeltilmesi için yapılan orşiopeksi ameliyatı, fıtık ameliyatları, mesane ameliyatları, testis tümörü nedeni ile testisin alınması, sperm taşıyıcı kanalların görüntülenmesine ait işlemler, penise, idrar kanalına veya testislere ait geçirilmiş ameliyatlar sorulur. Sistemik hastalıklara yönelik incelemede diyabet (şeker hastalığı), sinir sistemine ait hastalıklar ve bunlara ait geçmişte yapılmış ve halen yapılan tedaviler öğrenilir. Ateşli hastalıklar, ergenlik döneminde geçirilen kabakulağa bağlı oluşan testis iltihaplanması (orşit), cinsel ilişki ile bulaşan hastalıklar, tüberküloz gibi enfeksiyon nedenleri araştırılır. Sperm değerlendirilmesinin yanı sıra hormon tetkikleri (FSH, LH, PRL, Total testosteron) Gerekli görüldüğünde ise : Testis ultrasonografısi. Transrektal ultrasonografı. Genetik inceleme. Sperm kültürleri istenmektedir

Erkekle İlgili Problemler

Erkek eşteki problemler semenin (meni) kendisindeki anormalliklerden veya semenin oluşturulması ve taşınmasındaki sorunlardan kaynaklanabileceği gibi cinsel temasla ilgili problemlerde benzeri bir durum yaratabilir. Erkek eşle ilgili problemler çocuk sahibi olamayan çiftlerin % 40-45 inde mevcuttur.

Erkeğin ilk değerlendirmesi semen analizi olarak adlandırılan tetkikle yapılır. Sperm değerlendirmesine normal olan; sperm sayımının mililitrede 20 milyondan fazla,
hareketliliğinin % 50 nin üstünde ve en az % 70'nin normal şekilli olması gerekmektedir.
Semendeki anormallikler öncelikle yumurtalıklardan (testis) sperm üretilmesi aşamasındaki problemler nedeniyle oluşmaktadır. Bu üretim sorununa neden olan etken genellikle bilinememektedir. Genetik ve hormonal bazı faktörlerin yanısıra, daha önce geçirilmiş enfeksiyonlar, aşırı sigara ve içki içmek veya salt strese bağlı olarak da sperm üretim problemleri yaşanabilir.

Tüm bu faktörlere bağlı olarak semen içerisinde ya hiç sperm bulunmayabilir (azospermi), ya da sperm sayısında azalma (oligospermi), hareketliliğinde azalma (astenozoospermi) veya şekil bozukluğu (teratozoospermi) ,ya da bu son üç durumun çeşitli şekillerde kombinasyonları görülebilir.

İlaç tedavisi erkeğe bağlı problemlerde nadiren başarılı olmaktadır.

Tüp bebeğin klasik yöntemlerle uygulanması bu hastalara bir miktar şans tanımışsa da esas erkeğe bağlı problemlerin çözümünde çığır açan gelişme mikroenjeksiyon (ICSI) uygulaması olmuş Böylelikle spermin dölleme kabiliyetine bakılmaksızın canlı spermi olan herkesin çocuk sahibi olabilme şansını yakalayabilmesini sağlamıştır.

Varikosel operasyonu

Varikosel sağlıklı ve fertil (gebe bırakabilme özelliği olan) erkeklerin %8-10'unda bulunabilen bir durumdur. Bu yüzden ameliyat kararı verilmeden önce spermiyogramda bozukluğun bu nedene bağlı olduğundan emin olmak gerekir.

Operasyondan sonra başarı şansı % 35 civarındadır

Açıklanamayan infertilite

Bu çiftlerde problemi ortaya koymaya yönelik araştırmalar problemi aydınlatamamış ve hatta nedeni atlamış olabilir, dolayısıyla bu tanımlama yapılan tetkiklere göre göreceli bir terim olmakla birlikte pratikte, kullanılan testlerin tamamen normal olduğu çiftler için kullanılmaktadır. Aşılama, IVF (tüp-bebek) yöntemleri bu tip hastalarda uygulanan tedavi yöntemleridir

Açıklanamayan infertilite tedavisinde sınırlı başarılarla aşılama ve yumutlamayı artırıcı tedavi uygulanmaktadır. Aşılama tedavisi ile deneme başına elde edilen gebelik oranı %10-15 civarındadır. İlk 3-4 denemeden sonra başarı oranı dramatik olarak azalmaktadır. Bu nedenle daha fazla aşılama yapılması bazı özel durumlar dışında (çiftlerin istemi, kadın yaşının çok genç olması, kısa infertilite süresi) genellikle tercih edilmemektedir.

TÜP BEBEK VE DİĞER İLERİ GEBELİK OLUŞTURMA TEKNİKLERİ

IVF: İnVitro Fertilizasyon (tüp bebek)
IVF, Dr. Patrick Steptoe ve Dr. Robert Edwards tarafından geliştirilen bir yöntemdir.
1978 yılında ilk tüp bebek Louise Brown adlı kız İngiltere'de dünyaya gelmiştir.
IVF: İnVitro Fertilizasyon (TÜP BEBEK)

Bu uygulamada kadında ovulasyon induksiyonu ("yumurtlamayı sağlayan ilaçlar verilmesi") ile overlerde olgun foliküller oluşturulur. Daha sonra bu olgun foliküller çeşitli yöntemlerle kadın vücudundan alınarak laboratuar ortamında erkekten masturbasyon yoluyla alınan spermlerle yanyana getirilir. Belli bir süre sonra spermlerden biri oositi (yumurta hücresini) döller. Döllenen yumurtalardan bir kısmı özel bir kanül yardımıyla uterus içine verilir (embriyo transferi) ve bu verilen embriyonun kendi kendine endometriumda implante olarak (yerleşerek) gebeliği başlatması beklenir. Aynı seansta birden fazla sayıda embriyo transferi yapıldığından IVF'de çoğul gebelik oluşma olasılığı ileri derecede artar.

IUI (İntrauterin İnseminasyon)AŞILAMA

Bu yöntemde ovulasyon induksiyonu ile olgun foliküller oluşup çatlamaya hazır hale geldiğinde erkekten alınan sperm bazı ön işlemlerden geçirilerek (yıkama, yüzdürme, Percoll gradyenti gibi) bir enjektörde toplanır. Anne adayına oluşan folikülü çatlatmak amacıyla HCG enjeksiyonu yapıldıktan belli bir süre sonra enjektör içindeki spermler serviks kanalından endometriuma yerleştirilen bir inseminasyon kanülü yardımıyla direkt içeri verilir. Spermlerin tüplere ulaşması ve ovulasyonla tüplere atılan oosit hücreleriyle birleşerek döllenmeyi gerçekleştirmesi beklenir

TÜP BEBEK YÖNTEMİNİN UYGULANDIĞI DURUMLAR

-Herhangi bir nedenle tüpleri tıkalı ya da hasar görmüş kadınlarda,
-Spermleri sayıca az ya da sperme ait yapısal bozuklukların olduğu durumlarda,
-Erkek ya da kadına ait bağışıklık problemlerinde, ·
-Bazı endometriozis olgularında,
-Nedeni açıklanamayan infertil çiftlerde uygulanır.

TÜP BEBEK YÖNTEMİNİN UYGULANMADIĞI DURUMLAR
Rahmi herhangi bir nedenle olmayanlara (Doğuştan yada ameliyat ile)
Yumurtalıkları olmayan ve yumurtlaması imkansız olan kadınlara uygulanamaz

MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİNİN UYGULANDIĞI DURUMLAR

· IVF -ET yöntemi ile döllenmenin gerçekleşmediği durumlar
· Sperm sayısı ve hareketinin az olduğu durumlar
· Sperme ait yapı bozukluklarının olduğu durumlarda uygulanır

IVF-ET YADA MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİ KAÇ DEFA DENENMELİDİR?

10 -12 defa deneme yapılabilir. Eşlerin fizyolojik ve psikolojik açıdan hazırlanmalarını sağlamak için 2-4 ay ara verilerek uygulanmaktadır.

IVF-ET YADA MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİNDE BAŞARI ŞANSI NEDİR ?

Her bir denemede başarı şansı %20-40'dir. Yani bu yöntemi deneyen 100 çiftten sadece 20-40 tanesi gebe kalabilir. Başarıda en önemli etken, yöntemlerin bu konuda yeterli bilgi, tecrübe ve isteğe sahip personel ile yeterli donanıma sahip ve her türlü yeniliği uygulayabilecek bir merkezde yapılmış olmasıdır.

TÜP BEBEK YADA MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİNDE ÇOĞUL GEBELİK OLASILIĞI NEDİR?

Çoğul gebelik şansı az da olsa artmaktadır. İkiz ve üçüz olasılığı normal gebeliğe göre daha fazladır. Çünkü gebelik şansını arttırmak için, birden fazla (ortalama 3-4 ) döllenmiş yumurta (embriyo), rahime yerleştirilir

TÜP BEBEK MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİNİN BEBEK ÜZERİNE ZARARLI BİR ETKİSİ VAR MIDIR?

Bu yöntem ile gebe kalanlar ile normal yolla gebe kalan kadınların çocuklarında anomali olasılığı açısından bir fark olmadığı belirlenmiştir

TÜP BEBEK TEDAVİSİ NE KADAR SÜRMEKTEDİR?

Tedavi uygulanan yumurta artırıcı tedavi rejimine bağlı olarak 15 gün ile 45 gün arasında değişmektedir.Bu tedavinin bulunduğunuz yerde olması idealdir
Yumurtalar geliştiğinde yumurtalar dışarı alınarak erkeğin spermi ile birleştirilmekte ve 3-5 gün sonra tekrar rahime konulmakta (transfer) dır.
Yani laboratuvar aşaması 3-5 gün kadardır

TÜP BEBEK YADA MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİNİN MALİYETİ NEDİR?

Bu yöntemlerin uygulanması pahalıdır. Bir hastaya maliyeti ortalama 2000 (1000-3500)Amerikan dolarına mal olmaktadır.
İlaçlarda yaklaşık 2 milyar TL civarındadır

TÜP BEBEK YADA MİKROENJEKSİYON YÖNTEMLERİNDE BAŞKA ERKEĞİN SPERMİ YADA BAŞKA KADININ YUMURTASI KULLANILABİLİR Mİ?

Ülkemizde yasalar buna izin vermemektedir, bu açıdan başka kadının yumurtası ve başka erkeğin sperminin kullanılması söz konusu değildir. Ancak yurtdışında bu tip uygulamalar vardır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kısırlığın Görünmeyen Yüzü: Psikolojik ve Sosyal Boyutuyla Kısırlık" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Sedat KADANALI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Sedat KADANALI'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Prof.Dr.Sedat KADANALI
İstanbul
Doktor "Kadın Hastalıkları ve Doğum - Jinekoloji"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi8 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.Sedat KADANALI'nın Makaleleri
► Kısırlığın Teşhis Edilmesi İçin Gerekli Muayene ve Testler ÇOK OKUNUYOR Doç.Dr.Ö.Yavuz ŞİMŞEK
► İnfertilite(Kısırlık) Dr.Derya Zerrin GÖKAY
► Kısırlık ve Tüp Bebek Op.Dr.Atıl AKTAŞ
► İnfertilite(Kısırlık) Doç.Dr.Esra Ayşin TONGUÇ
► İnfertilite-Kısırlık Op.Dr.Kutlugül YÜKSEL
► Her Yönü ile Kısırlık Dr.Murat GÜLTEKİN
► İnfertilite (Kısırlık) Op.Dr.Müjde KOYUNCU
► Kısırlık (İnfertilite) ve Nedenleri Prof.Dr.Alparslan BAKSU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Kısırlığın Görünmeyen Yüzü: Psikolojik ve Sosyal Boyutuyla Kısırlık' başlığıyla benzeşen toplam 70 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
--
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:31
Top