Evlat Edinilen Çocuklar
Evlat edinme konusunun ilk kez dile getirildiği dönemde ebeveynler bilgiyi nasıl en iyi şekilde aktaracakları ve bu durumun çocukta yaratacağı etki hakkında tereddüt yaşarlar. Evlat edinmenin anlamını çocuğa açıklarken çocuğun bu süreçte kendisini reddedilmiş, üzgün, kırılmış hissedeceğinden endişe duyarlar.
Anne-baba çocuğa “evlat edinme” terimini ne kadar erken tanıtırsa, çocuğun sözcük dağarcığının olağan bir uzantısı haline dönüşür. Evlat edinilen bebeğe aile ortamına katıldığı günden itibaren özel bir çocuk olduğu sevgi sözcükleriyle iletilmelidir
•Bebeklik ve okul öncesi dönem ( 1-6yaş ):Bu dönemde çocuklar düşünme eyleminin başlangıç aşamasındadır. Her şeyi kelimesi kelimesine yerine getirirler. Mantıklı düşünme ve yargılama için gereken zihinsel becerilere sahip değildirler. Temelde ben-merkezci oldukları için dünyanın kendi çevrelerinde döndüğünü düşünürler. Çocuklar ilgi odağı oldukları için aileye nasıl katıldıklarını, evlat edinilme hikâyelerini dinlemeyi severler. Bu dönem evlat edinme öyküsünün anlatılması için uygundur. Ancak olayı derin şekilde algılayamazlar. Üç yaştan itibaren çocuklar insan ve hayvanların nasıl doğduklarını sorgulamaya başlarlar. Bu eğilim bebeklerin dünyaya gelmeleri, ailelerin oluşması gibi konuların tartışılmasına olanak sağlar. Çocuklarla “Ben nereden dünyaya geldim ?”sorusu hakkında konuşmak doğum, üreme, evlat edinmenin tartışılmasını içerir. Çocuklarının merakını gözlemleyen anne-baba onun bilgilendirilmeye gereksinim duyduğunu anlar. Çocuğun ilgi göstermediği durumlarda ebeveynler konuyu gündeme getirebilirler.
Bu dönemde evlat edinme öyküsünü anlatırken üzerinde durulması gereken noktalar şunlardır:
•Kendisi de etrafında gördüğü diğer insanlar gibi dünyaya gelmişti,
•Bir başka kadının, annenin rahminde büyümüştü. Ancak bu kişi bir bebeğin annesi olmaya hazır değildi ya da gücü yoktu,
•Siz ebeveyn olmayı çok istiyordunuz ama rahminizde bebek büyümüyordu,
•Bu nedenle onu evlat edindiğiniz ve ömür boyu sizin çocuğunuz olarak kalacak
Bir çocuğa evlat edinildiğini açıklamak için ergenlik dönemini beklemek önerilmemektedir. Gencin benlik kavramı sarsılır, anne-babaya güven duymaz.
Okul öncesi dönemde çocuğun evlat edinilmeye dair tepkileri anne-babanın duygularına ve durumla başa çıkma becerilerine bağlıdır. Evlat edinilme öyküleri onları diğer çocukların doğum hikâyeleri gibi heyecanlandırır. Ailenin önemli bir üyesi olduğunu hissettirmek için çocuğunuza onu almaya gittiğinizde duyduğunuz heyecanı, aile bireylerinin sevinç ve coşkusunu anlatabilirsiniz.
Bu gelişim aşamasında çocuklar yeni ve karmaşık konuları kavrayabilmek için tekrarlamalara gereksinim duyarlar. Birkaç kez konuştuktan sonra çocuğunuzun durumu kavrayacağını düşünmeyin. Evlat edinme hakkında konuşmak yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Konu açıldığında çocuğunuzun ne düşündüğünü, neleri öğrenmek istediğini saptamaya çalışın. Ailenizin temel işlevlerinden biri evlat edinme öyküsünü çocuğunuza anlatmak ve yeniden anlatmaktır.
•Okul dönemi (6-12 yaş) : Altı, yedi yaşa doğru çocuklar bir aile kurmanın farklı seçenekleri olarak doğum ve evlat edinme kavramlarının ayrımına varırlar. Pek çok çocuğun doğum yoluyla aileye katıldığını, diğerlerinin ise doğumdan sonra evlat edinilerek aile ortamına girdiklerini anlarlar. İki farklı anne-babaya sahip olma kavramı bu yaşta açıklık kazanır; kendisini dünyaya getirenler ile büyütüp yetiştirenler.
Kaybetme, yitirme evlat edinilmiş çocuğun yaşamı boyunca hissedebileceği bir duygudur. Onu dünyaya getiren anne-babanın çocuğunu evlatlık olarak vermesi, onlar hakkında bilgi sahibi olmaması kendisini değersiz hissetmesine neden olabilir. Özgüveni olumsuz olarak etkilenebilir. Kaybetme hissinin duygusal etkisi evlat edinme kavramını algılamaya başladıkları yedi- on iki yaşta yoğun olarak gözlemlenir. Bu dönemde çocuklar dış dünyaya açılmaya başlarlar. Farklı olma,yitirme gibi evlat edinilmenin yaratabileceği zor ve karmaşık duyguları değerlendirmeye başlarlar. Öfke ve hüzün duyabilirler. Dünyaya gelişleri sırasında biyolojik anne-babanın durumlarını, aldıkları kararı yeniden irdelerler.
• “Eğer yeterince paraları olmadığı için beni büyütemeyeceklerini düşündülerse, niçin işe girip kazanç sağlamanın yollarını aramadılar? “
• “Tek başına çocuk büyütmenin zor olduğuna inandılarsa, niçin evlenmediler?”
• “Nasıl anne-babalık edileceğini bilmiyorlarsa, neden bunu başkalarından yardım alarak öğrenmediler?”
Karmaşık sorulara getirdikleri basit çözümlerle kendilerini dünyaya getiren anne babaların kararlarını anlamaya çalışırlar. Bu yaş düzeyindeki çocuklar evlat edinme kavramını sadece aile kurma olarak değil aileyi yitirme olarak da algılayarak, tanımadıkları anne-babaları için yas tutabilirler.Tüm bu duygularla başa çıkmaya çalışırken farklı tepkiler gösterebilirler. Bazıları duygularını doğrudan ve açık olarak yansıtırlar. Diğerleri reddetme, yalanlama, öfkeli ve yıkıcı davranışlarla kendilerini ifade ederler. Ebeveynler evlat edinme hakkında ne kadar bilgi vereceklerine karar vermekte güçlük çekerler Özellikle biyolojik anne-babaları hakkında hiç soru sormayan çocuklarınla ne konuşacaklarını bilemezler. Bu durumda ”Seni evlat edinmemizle ilgili konuşmak istersen sevinirim” ya da “Son zamanlarda konuyu açmadın, büyümeye başladığına göre durumu daha farklı açıdan değerlendirebilirsin” gibi yaklaşımlar doğrudur.
Anne-babanın yanlış anlaşılmalardan kaçınmak, karmaşık resmin parçalarını bir araya getirmek için çocukla açık iletişim kurmaları çok önemlidir.Çocukların fiziksel, duygusal ve zihinsel olgunluk gelişimleri doğrultusunda konuyu farklı zamanlarda yeniden ortaya koymak gereklidir.
Evlat edinme hakkında açıklama yapmanın tek doğru yolu yoktur. Çocuklarınızın ne söylediklerini duyun, duygularını dile getirmelerine fırsat tanıyın, kimlik mücadelelerinde hep yanlarında olun.
Anne-baba çocuğa “evlat edinme” terimini ne kadar erken tanıtırsa, çocuğun sözcük dağarcığının olağan bir uzantısı haline dönüşür. Evlat edinilen bebeğe aile ortamına katıldığı günden itibaren özel bir çocuk olduğu sevgi sözcükleriyle iletilmelidir
•Bebeklik ve okul öncesi dönem ( 1-6yaş ):Bu dönemde çocuklar düşünme eyleminin başlangıç aşamasındadır. Her şeyi kelimesi kelimesine yerine getirirler. Mantıklı düşünme ve yargılama için gereken zihinsel becerilere sahip değildirler. Temelde ben-merkezci oldukları için dünyanın kendi çevrelerinde döndüğünü düşünürler. Çocuklar ilgi odağı oldukları için aileye nasıl katıldıklarını, evlat edinilme hikâyelerini dinlemeyi severler. Bu dönem evlat edinme öyküsünün anlatılması için uygundur. Ancak olayı derin şekilde algılayamazlar. Üç yaştan itibaren çocuklar insan ve hayvanların nasıl doğduklarını sorgulamaya başlarlar. Bu eğilim bebeklerin dünyaya gelmeleri, ailelerin oluşması gibi konuların tartışılmasına olanak sağlar. Çocuklarla “Ben nereden dünyaya geldim ?”sorusu hakkında konuşmak doğum, üreme, evlat edinmenin tartışılmasını içerir. Çocuklarının merakını gözlemleyen anne-baba onun bilgilendirilmeye gereksinim duyduğunu anlar. Çocuğun ilgi göstermediği durumlarda ebeveynler konuyu gündeme getirebilirler.
Bu dönemde evlat edinme öyküsünü anlatırken üzerinde durulması gereken noktalar şunlardır:
•Kendisi de etrafında gördüğü diğer insanlar gibi dünyaya gelmişti,
•Bir başka kadının, annenin rahminde büyümüştü. Ancak bu kişi bir bebeğin annesi olmaya hazır değildi ya da gücü yoktu,
•Siz ebeveyn olmayı çok istiyordunuz ama rahminizde bebek büyümüyordu,
•Bu nedenle onu evlat edindiğiniz ve ömür boyu sizin çocuğunuz olarak kalacak
Bir çocuğa evlat edinildiğini açıklamak için ergenlik dönemini beklemek önerilmemektedir. Gencin benlik kavramı sarsılır, anne-babaya güven duymaz.
Okul öncesi dönemde çocuğun evlat edinilmeye dair tepkileri anne-babanın duygularına ve durumla başa çıkma becerilerine bağlıdır. Evlat edinilme öyküleri onları diğer çocukların doğum hikâyeleri gibi heyecanlandırır. Ailenin önemli bir üyesi olduğunu hissettirmek için çocuğunuza onu almaya gittiğinizde duyduğunuz heyecanı, aile bireylerinin sevinç ve coşkusunu anlatabilirsiniz.
Bu gelişim aşamasında çocuklar yeni ve karmaşık konuları kavrayabilmek için tekrarlamalara gereksinim duyarlar. Birkaç kez konuştuktan sonra çocuğunuzun durumu kavrayacağını düşünmeyin. Evlat edinme hakkında konuşmak yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Konu açıldığında çocuğunuzun ne düşündüğünü, neleri öğrenmek istediğini saptamaya çalışın. Ailenizin temel işlevlerinden biri evlat edinme öyküsünü çocuğunuza anlatmak ve yeniden anlatmaktır.
•Okul dönemi (6-12 yaş) : Altı, yedi yaşa doğru çocuklar bir aile kurmanın farklı seçenekleri olarak doğum ve evlat edinme kavramlarının ayrımına varırlar. Pek çok çocuğun doğum yoluyla aileye katıldığını, diğerlerinin ise doğumdan sonra evlat edinilerek aile ortamına girdiklerini anlarlar. İki farklı anne-babaya sahip olma kavramı bu yaşta açıklık kazanır; kendisini dünyaya getirenler ile büyütüp yetiştirenler.
Kaybetme, yitirme evlat edinilmiş çocuğun yaşamı boyunca hissedebileceği bir duygudur. Onu dünyaya getiren anne-babanın çocuğunu evlatlık olarak vermesi, onlar hakkında bilgi sahibi olmaması kendisini değersiz hissetmesine neden olabilir. Özgüveni olumsuz olarak etkilenebilir. Kaybetme hissinin duygusal etkisi evlat edinme kavramını algılamaya başladıkları yedi- on iki yaşta yoğun olarak gözlemlenir. Bu dönemde çocuklar dış dünyaya açılmaya başlarlar. Farklı olma,yitirme gibi evlat edinilmenin yaratabileceği zor ve karmaşık duyguları değerlendirmeye başlarlar. Öfke ve hüzün duyabilirler. Dünyaya gelişleri sırasında biyolojik anne-babanın durumlarını, aldıkları kararı yeniden irdelerler.
• “Eğer yeterince paraları olmadığı için beni büyütemeyeceklerini düşündülerse, niçin işe girip kazanç sağlamanın yollarını aramadılar? “
• “Tek başına çocuk büyütmenin zor olduğuna inandılarsa, niçin evlenmediler?”
• “Nasıl anne-babalık edileceğini bilmiyorlarsa, neden bunu başkalarından yardım alarak öğrenmediler?”
Karmaşık sorulara getirdikleri basit çözümlerle kendilerini dünyaya getiren anne babaların kararlarını anlamaya çalışırlar. Bu yaş düzeyindeki çocuklar evlat edinme kavramını sadece aile kurma olarak değil aileyi yitirme olarak da algılayarak, tanımadıkları anne-babaları için yas tutabilirler.Tüm bu duygularla başa çıkmaya çalışırken farklı tepkiler gösterebilirler. Bazıları duygularını doğrudan ve açık olarak yansıtırlar. Diğerleri reddetme, yalanlama, öfkeli ve yıkıcı davranışlarla kendilerini ifade ederler. Ebeveynler evlat edinme hakkında ne kadar bilgi vereceklerine karar vermekte güçlük çekerler Özellikle biyolojik anne-babaları hakkında hiç soru sormayan çocuklarınla ne konuşacaklarını bilemezler. Bu durumda ”Seni evlat edinmemizle ilgili konuşmak istersen sevinirim” ya da “Son zamanlarda konuyu açmadın, büyümeye başladığına göre durumu daha farklı açıdan değerlendirebilirsin” gibi yaklaşımlar doğrudur.
Anne-babanın yanlış anlaşılmalardan kaçınmak, karmaşık resmin parçalarını bir araya getirmek için çocukla açık iletişim kurmaları çok önemlidir.Çocukların fiziksel, duygusal ve zihinsel olgunluk gelişimleri doğrultusunda konuyu farklı zamanlarda yeniden ortaya koymak gereklidir.
Evlat edinme hakkında açıklama yapmanın tek doğru yolu yoktur. Çocuklarınızın ne söylediklerini duyun, duygularını dile getirmelerine fırsat tanıyın, kimlik mücadelelerinde hep yanlarında olun.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Evlat Edinilen Çocuklar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Melda ALANTAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Melda ALANTAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.