Atıştırmalarımız ve Ana Öğünlerimizin Önemi
HER ÖĞÜN ÖNEMLİDİR
Her öğün bir diğeri kadar önemlidir aslında. Bu nedenle atıştırmak ya da ana öğünü tüketmek sağlıklı beslenmenin en temel kuralıdır. Her ikisini de doğru besinleri seçerek ve saatlerini düzenleyerek tükettiğinizde bu kuralı yerine getirmiş olursunuz.
En Önemli Öğün Kahvaltı
Güne mutlaka kahvaltı ile başlamak gerekir. Gece boyunca aç kalan vücudunuza güne başlarken enerji gereksinimi için ciddi bir kahvaltı gerekir. Bu nedenle bu öğünde besin değerleri önemlidir. Protein alımı nedeniyle peynir veya yumurta mutlaka olmalıdır. Maydanoz, salatalık ve domates gibi sebzeleri çiğ olarak tüketmelisiniz. Sebzeleri her zaman mevsiminde tüketmeye çalışın. Tahıl grubu da kahvaltı da önemli bir yer tutar. Vücudunuzun mineral, vitamin ve posa ihtiyacı için gereklidir.
Öğle ve akşam yemekleri
Öğlen yemeğinizdeki tercihiniz akşam tüketeceğiniz besinlere göre şekillenmelidir. Öğlen et veya kuru baklagil yemeği tüketildiğinde, akşam mutlaka sebze yemeği tüketilmelidir. Her yemeğin yanında salata tüketmeye özen göstermelisiniz. Sebze yemeğinin yanında yoğurt, ayran tüketebilirsiniz. Ancak et yemeklerinin yanına protein açısından düşünüldüğünde bu grubu tüketmek fazla gelebilir. Et yeklerinin yanında bol salata tüketilmesi en doğrusudur. Genelde öğlen yemeklerinde hazmının kolay olması açısından öğle saatlerinde tüketilmesi önerilir. Akşam yemeğinde tüketilen et ve kuru baklagil yemeklerinin hazmı hareketin daha az olması nedeniyle vücudunuzu zorlar. Her öğünde olduğu gibi karbonhidrat açısından çorba, ekmek, pilav veya makarna tüketmeniz de gerekmektedir.
Ara Öğünler
Atıştırmanın devreye girdiği nokta ara öğünlerdir. Bu öğünler bizim için oldukça yararlıdır, tabi sınırımızı bilirsek. 3 ara öğün şart olmamakla birlikte sayısı da arttırılabilir. Karbonhidrat ve protein ikilisi bir arada tüketildiğinde kan şekerinizi de düzenlemiş olur ve ana öğünlerde gereğinden fazla yemek yememiş olursunuz. Simit, ayran, yoğurt, bisküvi, grisini, kraker, süt, meyve kombinasyonları yapılarak metabolizmanızın hem hızını arttırır hem de açlık hissini azaltmış olursunuz. Miktarları bu durumda önemlidir. Gereğinden fazla tükettiğiniz her besin size kilo aldıracaktır. Her 2-3 saatte bir tüketilen bu ara öğünler insülin düzeyini etkilediğinden sağlığınız açısından da sizi destekleyecektir.
Öğünler her hangi bir hastalığınız yok ise bu şekilde düzenlenmelidir. Çeşitli hastalıklara göre öğünlerde tüketilen besinler değiştirilebilir. Bunun yanı sıra çalışma saatleriniz, tatilleriniz, uyku saatlerinize göre beslenme zamanınız da düzenlenebilir. Bu durumlarda size bir uzman yardımcı olabilir.
HER ÖĞÜN ÖNEMLİDİR, ATLAMAYIN!
Birçok insanın yaptığı en büyük hata öğün atlamak. Bu şekilde az yediğimizi düşünüp kilo vereceğimizi sanıyoruz ama tam tersi bir durum söz konusu olduğundan kilo veremiyoruz. Bu nedenle birçok uzman öğün atlamama konusunda uyarılarda bulunuyor.
Kilo vermek istediğimizde genelde tükettiğimiz besinlerin miktarını azaltırız. Bu konuda günlük almamanız gereken kalori miktarının altına düştüğünüzde kilo vermek yerine kilo alabilirsiniz.
Vücudumuz hareket edebilmek için besinlerle enerji alıp o enerjiyi aynı oranda harcamaya endeksli olarak tasarlanmıştır. Aldığınız enerji harcadığınız enerjiden fazla olursa kilo alırsınız. Bunun ters yönlü düşündüğünüzde aldığınız enerji az harcadığınız enerji fazla olursa daha zayıf olabilirsiniz. Ama kimi zaman vücudunuz açlıkla savaşmaya başlar ve enerji depolamak ister. Vücudumuz gıda bulmanın zor olduğunu düşünerek kendini açlıktan korumak ister. Bu durumdan korunmak için iki şey yapar. Birincisi metabolizmamızı yavaşlatarak daha az yağ yakar. İkincisi de her tükettiğimiz besini yağa dönüştürmeye başlar. Böylelikle kıtlık dönemine kendisini hazırlar. Öğün atlayarak vücudunuzun yağ depolarını arttırması için bir sebep yaratmış olursunuz. Ne kadar sık beslenirseniz vücudunuzu bu durumdan o kadar uzaklaştırırsınız ve kilo almazsınız.
Metabolizmanızı tamamen kendiniz yönetebilirsiniz. Doğal ve güvenli bir yolla metabolizmanızı kontrol etmek tamamen sizin elinizde.
Kas kütleniz arttıkça vücudunuz daha çok enerji yakacaktır ve yağ depolarını kullanmaya başlayacaktır. Hareketinizi arttırarak ve sık besin tüketerek vücudunuzu kıtlık döneminde olmadığını ikna etmelisiniz. Egzersiz hareketleriniz sadece yağ yakmak için değil aynı zamanda kas geliştirme egzersizleri de olmalıdır. Böylelikle her iki açıdan da metabolizmanızın hızlanmasını sağlamalısınız. Kaslarınızı kaybetmemek bu konuda büyük önem taşır ve kasların beslendiği şey proteindir. Bu nedenle protein alımınız vücudunuzun ihtiyacı kadar olmalıdır. Burada değinmek istediğim konu tek taraflı protein veya karbonhidrat diyetlerinden uzak durmanız. Vücudunuzun her ikisine de ihtiyacı var. Onu besin gruplarından mahrum ederseniz o da sizi sağlığınızdan mahrum eder ki bunu kimse istemez.
Sonuç olarak;
1. Öğün atlamayın! Vücudunuzu besleyin ki o da yağları depolamak zorunda kalmasın.
2. Sadece yağ yakma egzersizi değil geleceğe de yatırım yapmak için kas geliştirme egzersizi de yapmalısınız.
3. Tek taraflı yapılan diyetlerden uzak durun. Kaslarınızın gelişmesi için protein almalısınız.
Sağlıklı yaşama adım atmak için çok geç olmadan siz de beslenmenize dikkat edin.
Her öğün bir diğeri kadar önemlidir aslında. Bu nedenle atıştırmak ya da ana öğünü tüketmek sağlıklı beslenmenin en temel kuralıdır. Her ikisini de doğru besinleri seçerek ve saatlerini düzenleyerek tükettiğinizde bu kuralı yerine getirmiş olursunuz.
En Önemli Öğün Kahvaltı
Güne mutlaka kahvaltı ile başlamak gerekir. Gece boyunca aç kalan vücudunuza güne başlarken enerji gereksinimi için ciddi bir kahvaltı gerekir. Bu nedenle bu öğünde besin değerleri önemlidir. Protein alımı nedeniyle peynir veya yumurta mutlaka olmalıdır. Maydanoz, salatalık ve domates gibi sebzeleri çiğ olarak tüketmelisiniz. Sebzeleri her zaman mevsiminde tüketmeye çalışın. Tahıl grubu da kahvaltı da önemli bir yer tutar. Vücudunuzun mineral, vitamin ve posa ihtiyacı için gereklidir.
Öğle ve akşam yemekleri
Öğlen yemeğinizdeki tercihiniz akşam tüketeceğiniz besinlere göre şekillenmelidir. Öğlen et veya kuru baklagil yemeği tüketildiğinde, akşam mutlaka sebze yemeği tüketilmelidir. Her yemeğin yanında salata tüketmeye özen göstermelisiniz. Sebze yemeğinin yanında yoğurt, ayran tüketebilirsiniz. Ancak et yemeklerinin yanına protein açısından düşünüldüğünde bu grubu tüketmek fazla gelebilir. Et yeklerinin yanında bol salata tüketilmesi en doğrusudur. Genelde öğlen yemeklerinde hazmının kolay olması açısından öğle saatlerinde tüketilmesi önerilir. Akşam yemeğinde tüketilen et ve kuru baklagil yemeklerinin hazmı hareketin daha az olması nedeniyle vücudunuzu zorlar. Her öğünde olduğu gibi karbonhidrat açısından çorba, ekmek, pilav veya makarna tüketmeniz de gerekmektedir.
Ara Öğünler
Atıştırmanın devreye girdiği nokta ara öğünlerdir. Bu öğünler bizim için oldukça yararlıdır, tabi sınırımızı bilirsek. 3 ara öğün şart olmamakla birlikte sayısı da arttırılabilir. Karbonhidrat ve protein ikilisi bir arada tüketildiğinde kan şekerinizi de düzenlemiş olur ve ana öğünlerde gereğinden fazla yemek yememiş olursunuz. Simit, ayran, yoğurt, bisküvi, grisini, kraker, süt, meyve kombinasyonları yapılarak metabolizmanızın hem hızını arttırır hem de açlık hissini azaltmış olursunuz. Miktarları bu durumda önemlidir. Gereğinden fazla tükettiğiniz her besin size kilo aldıracaktır. Her 2-3 saatte bir tüketilen bu ara öğünler insülin düzeyini etkilediğinden sağlığınız açısından da sizi destekleyecektir.
Öğünler her hangi bir hastalığınız yok ise bu şekilde düzenlenmelidir. Çeşitli hastalıklara göre öğünlerde tüketilen besinler değiştirilebilir. Bunun yanı sıra çalışma saatleriniz, tatilleriniz, uyku saatlerinize göre beslenme zamanınız da düzenlenebilir. Bu durumlarda size bir uzman yardımcı olabilir.
HER ÖĞÜN ÖNEMLİDİR, ATLAMAYIN!
Birçok insanın yaptığı en büyük hata öğün atlamak. Bu şekilde az yediğimizi düşünüp kilo vereceğimizi sanıyoruz ama tam tersi bir durum söz konusu olduğundan kilo veremiyoruz. Bu nedenle birçok uzman öğün atlamama konusunda uyarılarda bulunuyor.
Kilo vermek istediğimizde genelde tükettiğimiz besinlerin miktarını azaltırız. Bu konuda günlük almamanız gereken kalori miktarının altına düştüğünüzde kilo vermek yerine kilo alabilirsiniz.
Vücudumuz hareket edebilmek için besinlerle enerji alıp o enerjiyi aynı oranda harcamaya endeksli olarak tasarlanmıştır. Aldığınız enerji harcadığınız enerjiden fazla olursa kilo alırsınız. Bunun ters yönlü düşündüğünüzde aldığınız enerji az harcadığınız enerji fazla olursa daha zayıf olabilirsiniz. Ama kimi zaman vücudunuz açlıkla savaşmaya başlar ve enerji depolamak ister. Vücudumuz gıda bulmanın zor olduğunu düşünerek kendini açlıktan korumak ister. Bu durumdan korunmak için iki şey yapar. Birincisi metabolizmamızı yavaşlatarak daha az yağ yakar. İkincisi de her tükettiğimiz besini yağa dönüştürmeye başlar. Böylelikle kıtlık dönemine kendisini hazırlar. Öğün atlayarak vücudunuzun yağ depolarını arttırması için bir sebep yaratmış olursunuz. Ne kadar sık beslenirseniz vücudunuzu bu durumdan o kadar uzaklaştırırsınız ve kilo almazsınız.
Metabolizmanızı tamamen kendiniz yönetebilirsiniz. Doğal ve güvenli bir yolla metabolizmanızı kontrol etmek tamamen sizin elinizde.
Kas kütleniz arttıkça vücudunuz daha çok enerji yakacaktır ve yağ depolarını kullanmaya başlayacaktır. Hareketinizi arttırarak ve sık besin tüketerek vücudunuzu kıtlık döneminde olmadığını ikna etmelisiniz. Egzersiz hareketleriniz sadece yağ yakmak için değil aynı zamanda kas geliştirme egzersizleri de olmalıdır. Böylelikle her iki açıdan da metabolizmanızın hızlanmasını sağlamalısınız. Kaslarınızı kaybetmemek bu konuda büyük önem taşır ve kasların beslendiği şey proteindir. Bu nedenle protein alımınız vücudunuzun ihtiyacı kadar olmalıdır. Burada değinmek istediğim konu tek taraflı protein veya karbonhidrat diyetlerinden uzak durmanız. Vücudunuzun her ikisine de ihtiyacı var. Onu besin gruplarından mahrum ederseniz o da sizi sağlığınızdan mahrum eder ki bunu kimse istemez.
Sonuç olarak;
1. Öğün atlamayın! Vücudunuzu besleyin ki o da yağları depolamak zorunda kalmasın.
2. Sadece yağ yakma egzersizi değil geleceğe de yatırım yapmak için kas geliştirme egzersizi de yapmalısınız.
3. Tek taraflı yapılan diyetlerden uzak durun. Kaslarınızın gelişmesi için protein almalısınız.
Sağlıklı yaşama adım atmak için çok geç olmadan siz de beslenmenize dikkat edin.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Atıştırmalarımız ve Ana Öğünlerimizin Önemi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Erinç KUTLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Erinç KUTLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
ana öğün, akşam yemeği, öğle yemeği, öğün atlamanın zararları, ara öğün, öğün, kahvaltı, öğünler, öğün atlamak
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
