2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İntihar Yaygınlaşıyor: İntihar Nedir? Neden Gerçekleşmektedir?
MAKALE #7469 © Yazan Psk.Fulya KAYA | Yayın Eylül 2011 | 6,945 Okuyucu
“10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü” nedeniyle gündeme gelen araştırmalar intiharın dudak uçuklatan bir hızla yaygınlaştığının sinyallerini veriyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, her yıl yaklaşık olarak 1 milyon kişi intihar sonucu hayatını kaybediyor. Her gün yaklaşık 3000 kişi intihar ediyor, her 40 saniyede 1 kişi intihar sonucu ölüyor. Veriler son 45 yılda tüm dünyada intihar oranlarının % 60 oranında arttığını söylüyor.
Türkiye’de de benzer bir grafik söz konusu. TUİK verileri incelendiğinde Türkiye’deki intiharların sürekli olarak artış gösterdiği görülmektedir. Son 30 yılda intihar edenlerin sayısının % 440 arttığı, son 10 yılda 25 bin kişinin intihar sonucu hayatını kaybettiği belirtilmektedir. Özellikle genç nüfus arasında intihar etme oranları artarken, intihar etme yaşının da yükseldiği tespit edilmiştir.

Dünya intihar istatistikleri sıralamasında ise Türkiye 66. sıradadır. Diğer ülkelerle kıyaslandığında ülkemizdeki intihar oranı önemsiz gibi görünse de, intihar sonucu insanlar hayatını kaybetmektedir. Dolayısıyla ölümcül olan problemlerin yalnızca niceliksel açıdan değerlendirilmesi doğru olmayacaktır. Nihayetinde kaybedilen, birçok hayat, eş, anne, baba ya da arkadaştır..

İntihar nedir? Neden gerçekleşmektedir?

İntihar, bir insanın hayatının son bulması ve yakınlarının ise yoğun şekilde acı çekmesi ile sonuçlanan oldukça trajik bir olgudur. İntihar kısaca bireyin kendi yaşamına son vermesi şeklinde tanımlanabilir. DSÖ, intiharları gerçek intiharlar ve intihar girişimleri olarak ikiye ayırmaktadır. Gerçek intiharlar, ölümle sonuçlanan intihar eylemleridir. İntihar girişimleri ise kişinin intihara yönelik olup ölümcül olmayan tüm kasti girişimleridir.

Bununla birlikte intiharın bir sonuç olduğu unutulmamalıdır. İntihar uzun ve sıkıntılı bir sürecin sonunda kişinin gerçekleştirdiği son eylemdir. Dolayısıyla sadece intihar olayı üzerinde durmak bizi bir yere götürmeyecektir. İntiharı tek başına ele almaktansa ilişkili olduğu olaylar bazında ele almak daha doğru olacaktır. Çünkü asıl önemli olan ve gözden kaçırılmaması gereken şey süreçtir. İnsanı kendini öldürmeye götüren süreç…
Bu süreçle ilgili, yani insanların kendi hayatlarına neden son vermek istediklerine dair ileri sürülmüş pek çok kuram ve açıklama vardır. Birçok farklı açıklamanın ortak noktası ise depresyonla gelen “ruhsal acı” ve “umutsuzluktur”. Yani bireyin yoğun şekilde yaşadığı bir ıstırap vardır ve ona göre bu ıstırap hiç bitmeyecektir. Bu düzeydeki karamsarlık ve umutsuzluk ise depresyon nedeniyle ortaya çıkan çarpıtılmış düşüncelerin ürünüdür. Yani kişinin durumu ne kadar vahim olursa olsun bu düşünceler gerçeği yansıtmaz. Ancak beyin kimyasındaki dramatik değişiklik nedeniyle kişi kendini bu şekilde düşünmekten alıkoyamaz. Araştırmalara göre depresyon intihar vakalarının %90’ını açıklamaktadır. Genel olarak depresyonla yakından ilişkili olan beyindeki azalmış serotonin miktarı, şiddetli intihar girişiminde bulunmuş olanların EEG’lerinde ve intihar sonucu ölmüş kişilerin otopsi incelemelerinde de tespit edilmiştir. Bu çerçevede depresyonun iyileştirilebilen psikolojik bir hastalık olduğu gerçeği intiharın da önlenebilir bir durum olduğunu hatırlatmaktadır.

Kendi babası da intihar etmiş olan psikoloji profesorü Thomas Joiner “Mythts about suicide” (intihar hakkında bilinen yanlışlar) adlı kitabında intihar edenlerin şu iki düşünceyi uzun süre taşıdıklarını belirtmiştir: kendisinin bir yük olduğunu düşünmek ve kendisini hiçbir şeye ait hissetmemek. Edwin Shneidman ise intihar eğilimi gösteren kişilerin “ruhağrısı (pschache)” çektiklerini vurgulamaktadır. Ruh ağrısı ile anlatılmak istenen şey yoğun bir duygusal ve psikolojik acıdır. İşte intihar edenler duydukları bu yoğun acıdan kurtulmak isterler. Aslında yok etmek istedikleri kendileri değil duydukları acıdır. Ancak buradaki kritik soru şudur? Acaba ölüm kişiye arzuladığı o rahatlamayı getirecek midir? İntihar kararı almış olan birey için bu sorunun cevabı evettir. Ancak bu çarpıtılmış bir düşüncedir. Birey, ölüm sonrası belirsizliği duyduğu acı nedeniyle görmezden gelmektedir.

Yapılan araştırmalar intihar edenlerin % 75inin girişimlerinden önce en az bir kez ve en az bir kişiye bu planlarından söz ettiğini göstermektedir. Dolayısıyla yakın çevrenizden biri bu tür bir konuşma ya da ima yaptığında lütfen onu ciddiye alınız. Birinin intihar etmekle ilgili konuşması sadece dikkat çekmek istediği ve sadece yardım çağrısında bulunduğunu, bu yüzden de düşük risk taşıdığını göstermez.

İntiharın zamanında fark edilip önlenebilecek bir durum olduğu unutulmamalıdır. “İntihar etmeyi planlayan kişiyi kurtaramayız” inancı yanlıştır çünkü genellikle insanda ölmek ve yaşamak arzusu birlikte görülür. Araştırmalar intihar meyli olan kişilerin dostane ve ilgili mesajlar almalarının hatta çok da kişisel olmayan ve sadece ilgilenildiğini hissettiren mesaj, posta kartı, mektup vb. şeyler almalarının daha az intihar davranışına sebep olduğunu göstermiştir. Yani küçücük insani bir dokunuşla bir insanın hayatını kurtarabilirsiniz. Çevrenizde intihara eğilimli olduğunu düşündüğünüz biri varsa, ya da siz derin bir buhran içerisinde çaresiz kaldıysanız lütfen uzanan elleri kabul edin ve bir uzmana başvurun. Gözlerinizdeki depresyon perdesi kalktığında hayatın en güzel hediye olduğunu siz de göreceksiniz.

Yazan: Fulya KAYA
Uzman Psikolog
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İntihar Yaygınlaşıyor: İntihar Nedir? Neden Gerçekleşmektedir?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Fulya KAYA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Fulya KAYA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Fulya KAYA'nın Yazıları
► İntihar: Peki Ama Neden? Psk.Sezen ÖZÜTEK EREM
► İntihar ve İntihar Girişimleri Psk.Seliyha DOLAŞIR
► İntihar ve Tedavisi Psk.Betül ÖZDEMİR
► Depresyon ve İntihar Psk.Sena TUNÇ
► Ergenlik Döneminde İntihar Psk.Esra BÜYÜKKURT
► İntihar Düşünceleriyle Baş Etme Dr.Psk.Beyza ÜNAL
► Ergenlik Döneminde İntihar Psk.Dnş.Melis AKDEMİR
► İntihar ve Toplum Etkisi Nazlı ÇALIŞKAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'İntihar Yaygınlaşıyor: İntihar Nedir? Neden Gerçekleşmektedir?' başlığıyla benzeşen toplam 48 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Hayır Diyememek Eylül 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:17
Top