Postür Nedir? Yaşamın Belli Dönemlerinde Ortaya Çıkabilecek Postür Bozuklukları Nelerdir? Nasıl Önlenir?
POSTÜR NEDİR? HAYATINIZIN BELLİ DÖNEMLERİNDE ORTAYA ÇIKABİLECEK POSTÜR BOZUKLUKLARINI NASIL ÖNLEYEBİLİRSİNİZ?
Vücudun her segmentinin belli bir düzen içinde yerleşimidir. En basit tanımıyla düzgün duruş anlamına gelmektedir. İki tür postür vardır;bunlardan biri durağan konumda bireyin sahip olduğu pasif postür , diğeri de hareket esnasındaki aktif postürdür.Bel ve boyun bölgesindeki anatomik eğriliğin artması veya azalması, kalçada, dizlerde yada ayak tabanında doğuştan veya sonradan meydana gelen deformiteler postürdeki bozukluğun gözle görülen şeklidir.
Postür bozukluğunun birçok nedeni vardır. Genetik faktörler, beslenme, yaşam tarzı, bireyin psikolojik durumu, hamilelik, ergenlik dönemi, ileri yaşlarda görülen romatizmal hastalıklar ve osteoporoz başlıca nedenlerdir..
Öncelikle postürümüzü koruyabiliyor muyuz? Varolan duruş bozukluklarının ne kadar farkındayız? Günlük yaşamda ne gibi önlemler alabiliriz? Bireyler günlük yaşamda çok basit tedbirlerle postür bozukluğunu önleyebilir yada ilerlemesini engelleyebilirler.
Çocuklar için;
1) Sırt çantası taş.poz.
2)Derste oturuş poz.
3) Bilgisayar başında kalma süreleri ve poz.
4) Ergenlik dönemine bağlı postür boz. önlemek için spor aktiviteleri
5)Yüzme , basketbol , voleybol gibi spor aktivitelri düzgün postür gelişimi ve boy uzaması açısından en iyi sporlardır. İp atlama gibi sıçrama aktivitesi içeren sporlar özellikle boy uzması için yaralıdır.Yüzme de daha çok ergenlikte öne doğru kambur yürüyüş pozisyonundan kaynaklanan sırt kaslarını kuvvetlendirmek için etkili bir spor türüdür.
Çalışanlar için;
3. aydan sonra takip eden hekimin onay vermesiyle bireye özel egzersiz programı hazırlanır. Isınma ve soğuma egzersizleri mutlaka programda yer almalıdır. Solunum egzersizleri öğretilmelidir. Pelvik taban kaslarını kuvvetlendirmeye yönelik egzersiler normal doğumu kolaylaştıracağından, hem de doğum sonrası dışkılama ile ilgili herhangi bir komplikasyonla karşılaşmamak adına mutlak egzersiz programına dahil edilmelidir.
Osteoporozlu bireyler için;
Yaşlılık döneminde postür bozukluğuna en çok neden olan osteoporoz diye adlandırdığımız metabolik kemik hastalığıdır. Sinsi ilerleyen bir hastalık olduğundan erken dönemde belirti vermez ve zaman içerisinde vertebra dediğimiz omurgada oluşan eğriliklerle kendini gösterir. Kemik dokusu 25-30 lu yaşlarda en yoğun durumundadır. 35 yaşından sonra kemik dokusu her yıl %1 oranında kayba uğrar. Bu oran bayanlarda menopoz sonrası özellikle ilk 5 yıl yılda % 2-3 oranındadır. Bunun nedeni de östrojen hormon düzeyinin azalmasıdır. Menopoz dışında osteoporoz ; anne karnından başlayarak bebeklik döneminde Ca ve D vitamini yeterli miktarlarda alamayan, osteoporoza ailesel yatkınlığı olan, hipertiroidi olan, erken menopoza giren, erkeklerde testesteron hormon düzeyinde azalma olan, antiepileptik ilaç kullanan bireylerde görülme sıklığı fazladır. 65 yaş üstü her 3 kadından 1 i, erkeklerde de her 8 erkekten 1 i osteoporoz hastasıdır.
Osteoporozlu bireylerde bel,kalça el bileği bölgeleri, kırık riskinin enfazla olduğu bölgelerdir. 65 yaş üstü osteoporozlu bireylerde kalça kırıkları ölüm nedenleri arasındadır. Osteoporozdan korunmak için erken yaşlardan itibaren doğru beslenme alışkanlığı kazandırılmalı ve özellikle 30 lu yaşlardan sonra kemiğe yük bindirici ve çekme kuvveti uygulayıcı aktiviteler bireylere öğretilmelidir. Osteoporoz teşhisi konmuş bireyler ise yaşam kalitesini düşürmemek ve kemik yıkımının hızlanmasını önlemek için yine uygun bir diyet ve egzersiz programı edinmeleri gerekmektedir. Egzersiz programında;
- aerobik egzersizler,
-kas güçlendirme egzersizleri
- denge egzersizleri
-postür egzersizleri yer almalıdır.
Aerobik egzersiz olarak yürüyüş en güvenli ve kolay olandır. Günde 30 dk veya haftada 3 gün 1 saat şeklinde yürüme programı oluşturulabilir. Yüzme de postür için faydalı bir aktivite türüdür fakat kemikler üzerinde yürüyüş kadar etkili değildir. Günlük 30 dk yürüyüşle başlamak her birey için uygun olmayabilir. Daha önce hiç yürüyüş yapmamış, herhangi bir spor aktivitesiyle ilgilenmemiş bireylerde yürüyüş egzersizi kademeli başlatılır. Max. kalp hızı belirlenerek bir yürüme programı çıkarılır. Kırık riski bulunan ciddi vakalarda denge problemleri de olacağından ev içerisindeki düzenleri büyük önem arzediyor.
-Ev içinde zemin kaygan olmamalı
-Tuvalet ve banyolarda tutunma barları olmalı
-Ev çok karanlık olmamalı
-Mutfakta sık kullanılanlar kolay ulaşılabilecek yerlerde olmalı
-Yatak odasında telefon,saat,ışık vs yatağa yakın olmalı ani hareketlerden kaçınılmalı
-Eğer denge problemi ilerlemişse baston veya walker gibi yardımcı aletler kullanmaktan çekinilmemeli
FİZYOTERAPİST
ÖZLEM ALPAYDIN YİĞİT
Vücudun her segmentinin belli bir düzen içinde yerleşimidir. En basit tanımıyla düzgün duruş anlamına gelmektedir. İki tür postür vardır;bunlardan biri durağan konumda bireyin sahip olduğu pasif postür , diğeri de hareket esnasındaki aktif postürdür.Bel ve boyun bölgesindeki anatomik eğriliğin artması veya azalması, kalçada, dizlerde yada ayak tabanında doğuştan veya sonradan meydana gelen deformiteler postürdeki bozukluğun gözle görülen şeklidir.
Postür bozukluğunun birçok nedeni vardır. Genetik faktörler, beslenme, yaşam tarzı, bireyin psikolojik durumu, hamilelik, ergenlik dönemi, ileri yaşlarda görülen romatizmal hastalıklar ve osteoporoz başlıca nedenlerdir..
Öncelikle postürümüzü koruyabiliyor muyuz? Varolan duruş bozukluklarının ne kadar farkındayız? Günlük yaşamda ne gibi önlemler alabiliriz? Bireyler günlük yaşamda çok basit tedbirlerle postür bozukluğunu önleyebilir yada ilerlemesini engelleyebilirler.
- Yerden birşey alma pozisyonu
- Elde poşet taşıma poz.
- Ev süpürme poz.
- Ütü yapma poz.
- Mutfakta yemek yaparken bul.yıkarken durma poz.
- Rafa uzanma poz.
- Masa başı çalışanlar için oturuş poz.
- Yataktan kalkama poz.
- Uygun yatak ve yastık seçimi
Çocuklar için;
1) Sırt çantası taş.poz.
2)Derste oturuş poz.
3) Bilgisayar başında kalma süreleri ve poz.
4) Ergenlik dönemine bağlı postür boz. önlemek için spor aktiviteleri
5)Yüzme , basketbol , voleybol gibi spor aktivitelri düzgün postür gelişimi ve boy uzaması açısından en iyi sporlardır. İp atlama gibi sıçrama aktivitesi içeren sporlar özellikle boy uzması için yaralıdır.Yüzme de daha çok ergenlikte öne doğru kambur yürüyüş pozisyonundan kaynaklanan sırt kaslarını kuvvetlendirmek için etkili bir spor türüdür.
Çalışanlar için;
- Masa başı oturma poz. ve sırt desteği
- Uzun süre ayakta aynı poz. çalışanlar için poz. ayak altına tabure
- Saat başı yapılabilecek germe ve gevşeme egz.
- Hamilelik öncesi ( planlı bir hamilelik ise) vücudu en az 6 ay öncesinden hazırlamak ; beslenme ,( fazla kilo alımı bel bölgesine ve dizlere binen yükü arttırır anne adayını daha çok yorar.), yaşam tarzının düzenlenmesi( içki,sigara vs.) yanında hamilelik döneminde en çok stres altında kalacak olan karın ,sırt ve diz kaslarını kuvvetlendirmek de çok önemlidir. Solunum egzersizleriyle beraber yapılan yürüyüş egzersizleri hem hamilelik döneminde hem de sonrasında çok faydalı olacaktır. Max. kalp hızı 140 atımı geçmeyecek bir tempoda yürüyüş yapılmalıdır.
3. aydan sonra takip eden hekimin onay vermesiyle bireye özel egzersiz programı hazırlanır. Isınma ve soğuma egzersizleri mutlaka programda yer almalıdır. Solunum egzersizleri öğretilmelidir. Pelvik taban kaslarını kuvvetlendirmeye yönelik egzersiler normal doğumu kolaylaştıracağından, hem de doğum sonrası dışkılama ile ilgili herhangi bir komplikasyonla karşılaşmamak adına mutlak egzersiz programına dahil edilmelidir.
- Doğum sonrası, takip eden uzmanın onayı alındıktan sonra egzersizlere başlanır. Yine doğum sonrası egzersizler de bireye özgüdür. İnternette çeşitli sitelerde yer alan doğum sonrası egzersizlerin bir kaçı size zarar verebilir. Bazı egzersizler daha önce hiç spor yapmamış , egzersize alışkın olmayanlarda bel ve boyun travmalarına neden olabilir. Egzersizler için sizi takip eden uzmanın onayı alındıktan sonra konuyla ilgili uzmana yada fizyoterapiste başvurun.
- Emzirme döneminde uzun süre aynı poz. kalmak boyun kaslarını zorlar ve yorar. Doğru pozisyonlama çok önemlidir. .Mutlaka sırtı destekleyen bir yerde oturun aykalarınızın altında bir yükseklik bulundurun.Kollarınızı da yanlardan desteklemeyi ihmal etmeyin.
Osteoporozlu bireyler için;
Yaşlılık döneminde postür bozukluğuna en çok neden olan osteoporoz diye adlandırdığımız metabolik kemik hastalığıdır. Sinsi ilerleyen bir hastalık olduğundan erken dönemde belirti vermez ve zaman içerisinde vertebra dediğimiz omurgada oluşan eğriliklerle kendini gösterir. Kemik dokusu 25-30 lu yaşlarda en yoğun durumundadır. 35 yaşından sonra kemik dokusu her yıl %1 oranında kayba uğrar. Bu oran bayanlarda menopoz sonrası özellikle ilk 5 yıl yılda % 2-3 oranındadır. Bunun nedeni de östrojen hormon düzeyinin azalmasıdır. Menopoz dışında osteoporoz ; anne karnından başlayarak bebeklik döneminde Ca ve D vitamini yeterli miktarlarda alamayan, osteoporoza ailesel yatkınlığı olan, hipertiroidi olan, erken menopoza giren, erkeklerde testesteron hormon düzeyinde azalma olan, antiepileptik ilaç kullanan bireylerde görülme sıklığı fazladır. 65 yaş üstü her 3 kadından 1 i, erkeklerde de her 8 erkekten 1 i osteoporoz hastasıdır.
Osteoporozlu bireylerde bel,kalça el bileği bölgeleri, kırık riskinin enfazla olduğu bölgelerdir. 65 yaş üstü osteoporozlu bireylerde kalça kırıkları ölüm nedenleri arasındadır. Osteoporozdan korunmak için erken yaşlardan itibaren doğru beslenme alışkanlığı kazandırılmalı ve özellikle 30 lu yaşlardan sonra kemiğe yük bindirici ve çekme kuvveti uygulayıcı aktiviteler bireylere öğretilmelidir. Osteoporoz teşhisi konmuş bireyler ise yaşam kalitesini düşürmemek ve kemik yıkımının hızlanmasını önlemek için yine uygun bir diyet ve egzersiz programı edinmeleri gerekmektedir. Egzersiz programında;
- aerobik egzersizler,
-kas güçlendirme egzersizleri
- denge egzersizleri
-postür egzersizleri yer almalıdır.
Aerobik egzersiz olarak yürüyüş en güvenli ve kolay olandır. Günde 30 dk veya haftada 3 gün 1 saat şeklinde yürüme programı oluşturulabilir. Yüzme de postür için faydalı bir aktivite türüdür fakat kemikler üzerinde yürüyüş kadar etkili değildir. Günlük 30 dk yürüyüşle başlamak her birey için uygun olmayabilir. Daha önce hiç yürüyüş yapmamış, herhangi bir spor aktivitesiyle ilgilenmemiş bireylerde yürüyüş egzersizi kademeli başlatılır. Max. kalp hızı belirlenerek bir yürüme programı çıkarılır. Kırık riski bulunan ciddi vakalarda denge problemleri de olacağından ev içerisindeki düzenleri büyük önem arzediyor.
-Ev içinde zemin kaygan olmamalı
-Tuvalet ve banyolarda tutunma barları olmalı
-Ev çok karanlık olmamalı
-Mutfakta sık kullanılanlar kolay ulaşılabilecek yerlerde olmalı
-Yatak odasında telefon,saat,ışık vs yatağa yakın olmalı ani hareketlerden kaçınılmalı
-Eğer denge problemi ilerlemişse baston veya walker gibi yardımcı aletler kullanmaktan çekinilmemeli
FİZYOTERAPİST
ÖZLEM ALPAYDIN YİĞİT
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Postür Nedir? Yaşamın Belli Dönemlerinde Ortaya Çıkabilecek Postür Bozuklukları Nelerdir? Nasıl Önlenir?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Fzt.Özlem YİĞİT'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Fzt.Özlem YİĞİT'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
postür, hamilelikte postür, ergenlikte postür, osteoporoz, postür nedir, postür bozukluğu, postür bozuklukları, postür bozukluklarını önleme, postür bozuklukları engelleme, duruş, duruş bozukluğu, duruş bozuklukları, vücudun duruşu, düzgün duruş, pasif postür, aktif postür, postür bozukluğunun sebepleri, postürü korumak, yaşlılıkta postür bozukluğu, yaşlılıkta postür
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
