2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Akraba İlişkilerinin Psikolojik Kazanımı
MAKALE #7779 © Yazan Psk.Elif Sultan DEMİRHAN | Yayın Kasım 2011 | 8,516 Okuyucu
Günümüzde gün geçtikçe küçülen değerler arasında akrabalık ilişkilerinin olduğu görülmektedir. Küreselleşen dünyada peynir ekmek gibi tükettiğimiz her şey gibi aile ilişkilerimizi de tüketmeye başladığımız büyük bir gerçek. Söz gelimi birisi problem yaşar bir sorunu vardır gider bunu yakın akrabalarıyla paylaşır onlarda onunla bu konuda üzülür ve kişi en azından yalnız değilim der ve çabuk toparlar. Ailede sosyal hizmet alanı aslında eski zamanlarda çok uygulanan bir kavramken şimdilerde herkes kendi ailesindeki yaşlıyı,dulu ,yetimi tanımaz olmuş durumda olduğu görülüyor.Hatta sosyal desteğe ihtiyacı olmasına bile gerek olmayan insanların zamanla hiç kimsesizleştirmeye başladığımız aşikar.

Aynı aileden kültürden geliyor olmak yaşanan her şeyde kabul ve rehabilite olmayı kolaylaştımaktadır süphesiz. Yaşlar acılar, düğünler törenler hep yakınlarla ile olur.
Toplumsal yalnızlaşma ve depresyon oranı gün geçtikçe artıyor. Çünkü konuşacak bir amca, teyze, dertleşecek bir akraba bulmak gittikçe zorlaşıyor. Küçüldükçe küçülen aileler ebeveynleri bile kabul etmekte zorlanıyor.

Aile olmaya dirençli olmaya başladık hele evlilik yoluyla oluşan akraba ilişkilerini sürdürmek ve kabul aşaması oldukça zor oluyor. Kayınvalide, kayın peder, kayınbirader yabancı olmaktan öteye geçemiyor. Anlam itibariyle kayın valide aslında kaim validedir. Kaimin manası yerine geçen anlamındadır yani validedinin yerine geçen anlamındadır. Gel görelim ne gelinler kız yerine, ne valideler ana yerine geçme görevini beceremiyorlar. Yabancılaşan dünyada kendine yabancı akrabalarına yabancı olmaya devam eden bir toplum olarak hayatımızı sürdürüyoruz.

Yas kavramı üzerinden ele alacak olursak bir yas kültürümüz vardır. Ölüsü olan eve gidilir taziyelerde bulunulur ve kayıp sahipleri yalnız bırakılmaz. Yemekler götürülür kayıp yaşayanların ölen kişiyi konuşması ve ağlaması sağlanır. Doğal bir grup terapisi ortamı hazırlanır çünkü herkes aynı dertle dertleniyordur. Akrabaları görmek böyle ortamlarda güç kuvvet etkisi yapar kişiler kendilerinin yalnız olmadığını hissederler. Tıpkı yaslarda olduğu gibi düğün dernek toplantılarda da eğlence beraberlikle güzelleşen bir kavram haline gelir.

Kalabalık ailelerde büyüyen çocukların psikolojisi ve özgüven gelişimi dar ailelerde büyüyen çocuklara göre çok fazla olduğu da yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılmıştır. Babaanne dede akraba kültür gelenekler ile büyüyen çocuklar sosyal değerlere çok fazla bağlı olup özgüvenli, bir diğerini düşünerek büyüyen, diğer gamlık düzeyi yüksek bireyler haline geliyor.

Bu olayın bir de manevi boyutu vardır ki burada da psikoloji ile bağlantı kurmak mümkündür. Dinsel değerlerde de akraba ziyaretleri teşvik edilen bir kavramdır hatta Gazali’nin akraba ziyaretlerinin ömrü uzattığını söylediği bilinmektedir. Ömür uzar mı bilinmez ama yaşanan günlerin anlamının ve mahiyetinin biraz daha güzelleşeceği ve uzayacağı şüphesiz bir durumdur. Ötekini anlamaya ve dinlemeye yanı başımızdakinden başlamak en sistemli yaklaşım olacaktır şüphesiz...

Günümüzde gün geçtikçe küçülen değerler arasında akrabalık ilişkilerinin olduğu görülmektedir. Küreselleşen dünyada peynir ekmek gibi tükettiğimiz her şey gibi aile ilişkilerimizi de tüketmeye başladığımız büyük bir gerçek. Söz gelimi birisi problem yaşar bir sorunu vardır gider bunu yakın akrabalarıyla paylaşır onlarda onunla bu konuda üzülür ve kişi en azından yalnız değilim der ve çabuk toparlar. Ailede sosyal hizmet alanı aslında eski zamanlarda çok uygulanan bir kavramken şimdilerde herkes kendi ailesindeki yaşlıyı,dulu ,yetimi tanımaz olmuş durumda olduğu görülüyor.Hatta sosyal desteğe ihtiyacı olmasına bile gerek olmayan insanların zamanla hiç kimsesizleştirmeye başladığımız aşikar.

Aynı aileden kültürden geliyor olmak yaşanan her şeyde kabul ve rehabilite olmayı kolaylaştımaktadır süphesiz. Yaşlar acılar, düğünler törenler hep yakınlarla ile olur.
Toplumsal yalnızlaşma ve depresyon oranı gün geçtikçe artıyor. Çünkü konuşacak bir amca, teyze, dertleşecek bir akraba bulmak gittikçe zorlaşıyor. Küçüldükçe küçülen aileler ebeveynleri bile kabul etmekte zorlanıyor.

Aile olmaya dirençli olmaya başladık hele evlilik yoluyla oluşan akraba ilişkilerini sürdürmek ve kabul aşaması oldukça zor oluyor. Kayınvalide, kayın peder, kayınbirader yabancı olmaktan öteye geçemiyor. Anlam itibariyle kayın valide aslında kaim validedir. Kaimin manası yerine geçen anlamındadır yani validedinin yerine geçen anlamındadır. Gel görelim ne gelinler kız yerine, ne valideler ana yerine geçme görevini beceremiyorlar. Yabancılaşan dünyada kendine yabancı akrabalarına yabancı olmaya devam eden bir toplum olarak hayatımızı sürdürüyoruz.

Yas kavramı üzerinden ele alacak olursak bir yas kültürümüz vardır. Ölüsü olan eve gidilir taziyelerde bulunulur ve kayıp sahipleri yalnız bırakılmaz. Yemekler götürülür kayıp yaşayanların ölen kişiyi konuşması ve ağlaması sağlanır. Doğal bir grup terapisi ortamı hazırlanır çünkü herkes aynı dertle dertleniyordur. Akrabaları görmek böyle ortamlarda güç kuvvet etkisi yapar kişiler kendilerinin yalnız olmadığını hissederler. Tıpkı yaslarda olduğu gibi düğün dernek toplantılarda da eğlence beraberlikle güzelleşen bir kavram haline gelir.

Kalabalık ailelerde büyüyen çocukların psikolojisi ve özgüven gelişimi dar ailelerde büyüyen çocuklara göre çok fazla olduğu da yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılmıştır. Babaanne dede akraba kültür gelenekler ile büyüyen çocuklar sosyal değerlere çok fazla bağlı olup özgüvenli, bir diğerini düşünerek büyüyen, diğer gamlık düzeyi yüksek bireyler haline geliyor.

Bu olayın bir de manevi boyutu vardır ki burada da psikoloji ile bağlantı kurmak mümkündür. Dinsel değerlerde de akraba ziyaretleri teşvik edilen bir kavramdır hatta Gazali’nin akraba ziyaretlerinin ömrü uzattığını söylediği bilinmektedir. Ömür uzar mı bilinmez ama yaşanan günlerin anlamının ve mahiyetinin biraz daha güzelleşeceği ve uzayacağı şüphesiz bir durumdur. Ötekini anlamaya ve dinlemeye yanı başımızdakinden başlamak en sistemli yaklaşım olacaktır şüphesiz...
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Akraba İlişkilerinin Psikolojik Kazanımı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Elif Sultan DEMİRHAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Elif Sultan DEMİRHAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Psk.Elif Sultan DEMİRHAN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Elif Sultan DEMİRHAN'ın Yazıları
► Çocuklarda Cinsel Kimlik Kazanımı Psk.Dnş.Ayşe Gavas ASLAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Akraba İlişkilerinin Psikolojik Kazanımı' başlığıyla benzeşen toplam 15 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Fedakarlık Mucizesi Kasım 2010
◊ Sen, Ben ve Egom.. Mayıs 2012
◊ Nisan ve İnsan.. Nisan 2012
◊ İrade Denetimi Şubat 2012
◊ ‘um ki Yıkılmayasın’ Aralık 2011
◊ Beni Bul Anne!!! Aralık 2011
◊ Önce İnsanız.. Eylül 2011
◊ Kaybettiklerimiz.. Ağustos 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:30
Top