2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Psikolog, Psikiyatrist Vb. Uzmanları Tanıma ve Kullanma Klavuzu
MAKALE #7870 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Aralık 2011 | 5,211 Okuyucu
PSİKOLOG, PSİKİYATRİST VB. UZMANLARI TANIMA VE KULLANMA KLAVUZU

Psikoloji biliminde bugün modern psikolojinin son derece geniş ilgi sahasına giren her konuyla ilgili yeterli ve doyurucu bir bilgiye ulaşılmış değildir. İkincisi, sınırlı süreli bir eğitimle bu bilgilerin en azından nesnelleşmiş olanlarının tamamını edinebilmek de mümkün değildir. Bu iki gerçek biz psikologların yahut psikiyatristlerin çoğunun, eğitimini aldıkları alandaki her konuda bilimsel bilgi ve doneleri olmadığı gerçeğine götür.

HER SORUYU BİLİRLER

Çok enteresandır, gerçek bu olduğu halde bir psikoloğa yahut uzmana her hangi bir soru sorulduğunda mutlaka izahlar yaptığı, açıklamalarda bulunduğu görülür. Bir psikiyatriste terör psikolojisiyle ilgili bir soru sorulsa, “Bu benim alanım değil; bu konuda hiçbir ders görmedim ya da kaynak okumadım” demez. Klinik çalışan bir psikolog da aynı şekilde sosyal ortamlardaki sosyal davranışlarla ilgili olarak bile son derece vakur bir duruş içinde teorik izahlar nutuğu çekebilir.

Genellikle çok nadir uzman, “Bu konuda bilimsel bir bilgi - veri yok ya da varsa bile ben bu konuda bilgi sahibi değilim” der. Tamamına yakını o konuyla ilgili geniş bir bilgi alt yapısı varmış, kendisine bunlar üniversitede tek tek öğretilmiş gibi bir bilmiş eda ile bunları yanıtlamaya çalışır.

HEM BİLMEDİKLERİNİ HEM DE O KADARINI BAŞKALARININ DA BİLEBİLDİĞİNİ BİLMEZLER

Sözgelimi kıyıda köşede kalmış konuların psikolojik yönünü izah etmeye çalışırlar. Örneğin engelli ailelerin içinde bulunduğu psikoloji veya 3 yaş çocuğunun gelişim özellikleri gibi konulardaki çok aleni ve son derece sığ bilgileri psikolojinin çok az uzmana nasip ettiği bilimsel bilgilermiş gibi sunarlar. Oysa engelli çocuğu olan bir ailenin yaşadığı psikoloji üç aşağı beş yukarı herkesin malumudur. Psikoloji herkesçe bilinenlerin dışında yeni bir şey ortaya koymuş da ondan haber veriliyor da değildir. Ancak bu uzmanların bir çoğu kendilerince bakir kalmış konuları alengirli bir hava içinde ve son derece teknik izahlar yapıyorlarmış gibi ele almayı severler. Böylece çoğu kişide "Valla bacım uzmanların bildiği bizim bildiğimizden çok da fazla değilmiş. Bizim Süreyya daha çok şey biliyor" algısına yol açarlar.

BASİT MESELELERİ BİLE DERİN KONULARMIŞ GİBİ ELE ALIRLAR

Bu uzmanlar en gündelik, en anlamı olmayan tutum ve davranışları bile psikoteknik analizlere tabi tutarlar. “Çocuğum sevdiği dizi başladığında ders çalışmak istemiyor” gibi son derece açık ve basit sorunları bile neredeyse ilk çocukluk yıllarına inerek izaha çalışırlar. Sevdiği film başlamış, haliyle ders çalışmak istemiyor, bunda şaşılacak ne var demezler; bu gibi basit meselelerin kendisi kadar basit olan analizlerini uzmanlık etiketketleriyle asla bağdaştırmazlar. Bu yüzden sık sık uçuk kaçık yorumlara çabaladıkları, bazen de trajikomik izahlara bile yöneldikleri görülür. Ancak halkın çoğunluğu sonuçta bir uzman konuştuğu için gülmez, "vardır bir hikmeti" diyerek dinler.

Oysa üniversitede, ders çalışmama sorunu üzerine müstakil bir ders görmüş, bu konuyla ilgili yığınla bilgi okumuş değillerdir. Çünkü üniversitede bilim okutulur. Bilim ise bu tip gündelik meselelerle değil; daha çok saklı kalmış gerçeklerin gün ışığına çıkması için uğraşır. Sınırlı eleman ve materyal kapasitesi ancak buna el verir.

YORUMLARINI BİLGİYMİŞ GİBİ SUNARLAR

Ancak gerçek bu olduğu halde kendi yorumlarını, kişisel görüşlerini, o an kafalarından uydurduklarını net bir bilgiymiş gibi sunarlar. Çünkü karşılarındaki kişilerin, psikolojinin alanına giren ve bu konuda ağızdan çıkan her sözün psikoloğun bilimsel bilgisi olarak mutlak bir itaatle kabul edeceklerini gayet iyi bilirler. Burada aslında bir bakıma mesleki güven duygusu suistimal edilir.

EN İYİ GÖZLEM YERİ: TELEVİZYON

Televizyonda izleriz! Programa canlı olarak bağlanan izleyici uzmana birkaç soru sorar. Uzman ya anında yorumlara geçer ya da o an için bir yorum “uyduramamışsa” başka sorularla bunu kolaylaştırmaya çalışır. Ancak kesinlikle, “Bu konuda elimizde bilimsel bilgi yok yahut hafızamda şuan için bu yönde bir bilgiye ulaşamadım” demez. Görüldüğü üzere uzmanın ağzından çıkanları sadece eğitimini aldığı alanın saf bilimsel bilgileri değil; vaziyeti kurtarma, ele güne karşı bilmiyor dedirtmeme, nasıl olsa ağzından çıkacak her şeyin uzmanın bilgisi olarak algılanacağını düşünme uyanıklığı gibi kişisel kaynaklı pek çok kaygı ve özellik belirlemektedir.

BUNU ÖĞRENMENİN FAYDASI NEDİR

Birçok kişi, “İyi tamam da bunu öğrendik de ne oldu” diyebilir. Bunu öğrenmek esasında bir çok açıdan hayati bir kazanımdır.

Birincisi, kişiler uzmanların her ağızlarından çıkan bilgilerin nesnel olarak ispatlanmış bilimsel bilgiler olmadığını bilecek, böylece birçok kişinin uzman adı altında vitrine çıkardığı ve çoğu yalan yanlış olan şahsi görüşlerini körü körüne dikkate almaktan, bunun bir dizi komplikasyonundan kurtulacaktır. Bu yazıyla ifade ettiğim gerçeği öğrenmek uzmanlardan yardım alan danışanları pasif, edilgen, tamamen uzmana endeksli bir ön kabul içine girmekten uzak tutabilecektir.

İkincisi, her vaziyeti kişisel yorumuyla kurtarma kolaycılığına alışan bir kısım uzmanların daha temel bilgi kaynaklarına yönelmesini sağlayabilecek, böylece kişisel görüşleriyle değil de daha sağlam temelli bilimsel bilgileriyle konuşan uzmanların çoğalmasına vesile olabilecektir.

O HALDE EĞİTİM DIŞINDA GERİYE KALAN ŞEYLER ÇOK ÖNEMLİ

Madem bu alan matematik gibi iki kere ikinin her öğretmen için dört ettiği bir alan değil. Madem iletişim odaklı konuşma yardımının içine bir biçimde kişisel görüşler de giriyor! Madem bunu danışanların bilgi ve yorum diye ayıklaması her zaman için o kadar kolay olmuyor; hatta çoğu zaman görüşler bilimsel bilgi gibi algılanabiliyor! Öyleyse uzmanın deneyim zenginliği, genel bilgi düzeyi, yeteneği gibi faktörler üniversitede aldığı akademik eğitimden daha fazla önem kazanmış oluyor. Çünkü üniversitede her türlü bilgi değil; sadece ulaşılabilmiş sınırlı bilimsel bilgi öğretiliyor. Bu durumda uzmanların ağızlarından çıkan sözlerin isabetli olma olasılığını artıran ya da zayıflatan hususlar olarak geriye bunlar kalıyor.

Yani deneyimsiz bir uzmanın bilgi diye sunduğu alakasız görüşleri… Yeteneksiz birinin bilgi diye ambalajladığı yaldızlı ama son derece gerçeğin özüne uzak yorumları...

Psikolog
İzzet Güllü

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Psikolog, Psikiyatrist Vb. Uzmanları Tanıma ve Kullanma Klavuzu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Yazıları
► Psikolog mu? Psikiyatrist mi? Psk.Mustafa GÖDEŞ
► Psikolog mu? Psikiyatrist mi? Doğru Adres Neresi? Dr.Psk.Dnş.H.Hüseyin DOĞAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Psikolog, Psikiyatrist Vb. Uzmanları Tanıma ve Kullanma Klavuzu' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Bir Veda Yazısı Haziran 2018
◊ Bu Yazıyı İyi Anla ÇOK OKUNUYOR Haziran 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:07
Top