2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Psikolojik Bir Sorun Olarak İntihar Olgusu
MAKALE #7963 © Yazan Psk.İlkten ÇETİN | Yayın Aralık 2011 | 8,420 Okuyucu
Dünyada ortalama olarak her 3 saniyede 1 kişi intihar girişiminde bulunmakta; her 40 saniyede 1 kişi intihar sonucu yaşamını yitirmekte… Peki.. Kimler?, Neden?, Nasıl?..”

PSİKOLOJİK BİR SORUN OLARAK İNTİHAR OLGUSU

İnsanlar değişik nedenlerle yaşamlarına son vermek isterler. İntihar önlenebilecek bir ölüm nedenidir. Bu kararın alınmasına neden olan etmenler çok değişiktir. Genelde birkaç neden bir arada bu eylemin ortaya çıkmasına yol açar. Kendisini öldüren insanların %90’ı depresyon hastasıdır. Depresyon ve diğer ruhsal hastalıklar yanında kötü yaşam olayları da intihar riskini artırmaktadır. İntiharın bireysel olduğu kadar toplumsal boyutu da vardır.

İntihar trajik ancak önlenebilen bir halk sağlığı sorunudur. İntihar konusunda pek çok teori ileri sürülmüş olmasına rağmen konuyla ilgili hala bilinmeyen bir çok faktör vardır. Çevre faktörü, Ruhsal bozukluklar, Biyokimyasal ve genetik faktörler intihara etkileri açısından üzerinde durulan konulardır.

İntihar olgusu her zaman akut olarak ortaya çıkmaz. Bazen yalnızca üzerinde düşünülen ya da planlanan bir düşünce olarak ortaya çıkar. Bu nedenle intiharlar yalnızca ölümle sonuçlanan bir olgu olarak değil, bir girişim, bir düşünce olarak gündeme gelir. Kişiyi ve çevresini etkilemesinin yanında toplum üzerinde etkileri nedeniyle toplumsal bir sorun halini almakta, beraberinde büyük ekonomik kayıplara neden olmaktadır.

Dünyada ve Türkiye’de İntihar Davranışının Sıklığı ve Yaygınlığı

İntiharlar, önemli sağlık sorunlarından birisidir. Tüm dünyada günde ortalama 1000 kişi intihar ederek yaşamına son vermektedir. Tüm dünyada 42 saniyede bir kişi yaşamına son vermek için intihar girişiminde bulunmakta, 17 dakikada bir de bir kişi intihar nedeniyle yaşamını yitirmektedir. İntihar sıklığı yaş gruplarına göre ve cinsiyete göre değişiklik göstermektedir. Özellikle gençlerde önemli bir sorundur. ABD’de yapılan araştırmada 15-24 yaş grubunda ölüm nedenleri arasında üçüncü sırayı intiharlar almaktadır. 2000 yılından sonra dünyada ölüm nedenlerine bakıldığında intiharlar 13. sırada, 15-45 yaş aralığında ise 4. sırada yer almaktadır. 815000 kişi intihar ederek yaşamına son vermiştir. Dünyada her 40 saniyede bir kişi intihar etmektedir. Dünyada son 50 yılda intiharlar % 60 artmıştır. Türkiye intihar hızı düşük ülkeler arasında olup, bu oran DİE verilerine göre 2002 yılı için %000 3.30’dur. Bu oran 15 yaş ve üzeri itibariyle ikiye katlanmaktadır. Türkiye’de görülen intiharlarda erkek/kadın oranı 1.5’dir. 2002 yılında Türkiye’de toplam 2301 kişi intihar etmiştir. Bunların % 55’i 15-34 yaş grubundadır. 15-24 yaş grubunda kadınlarda intihar oranı daha yüksektir. Diğer yaş gruplarında erkeklerde daha öndedir.

Yönteme Göre İntihar Yüzdesi
  • Kendini asarak % 46.08
  • Ateşli silah kullanarak % 22.91
  • Kimyevi madde kullanarak % 14.93
  • Kendini yüksekten atarak %10.65
  • Kendini suya atarak % 2.16
  • Diğer % 3.27
Nedene Göre İntihar Yüzdesi
  • Hastalık % 38.9
  • Aile geçimsizliği % 21.43
  • Geçim zorluğu % 14.21
  • Hissi ilişki ve istediği ile evlenememe % 10.39
  • Ticari başarısızlık % 3.95
  • Öğrenim başarısızlığı % 3.82
  • Diğer % 7.30
Türkiye’de İntiharın En Yüksek Sayıya Ulaştığı İlk Beş İlimiz
  • İstanbul 315
  • Ankara 220
  • İzmir 191
  • Muğla 176
  • Bursa 110
İntihar Nedenleri

İntihar nedenleri çok çeşitlidir. Bazı durumlar intihar riskini artırmaktadır. Bunlar arasında;
  • Psikiyatrik hastalıklar
  • Sosyal nedenler
  • Psikolojik nedenler
  • Biyolojik yatkınlık
  • Genetik yatkınlık
  • Fiziksel hastalıklar sayılabilir.
İntihar nedenleri genç ve yaşlılarda genelde daha farklıdır. Yapılan araştırmalarda 30 yaş altındaki intihar vakalarında en sık intihar nedeninin anti sosyal kişilik bozukluğu ve alkol-madde bağımlılığı olduğunu 30 yaş ve üzerindeki kişilerde ise depresyon gibi duygulanım bozukluklarının en sık neden olduğunu göstermektedir. İntihara yol açan önemli yaşam olayları ise 30 yaş altında boşanma, reddedilme, işten çıkarılma-işsizlik ve yasal sorunlar; 30 yaş üzerinde ise fiziksel hastalıklar olarak belirlenmiştir.

1.İntiharda Psikiyatrik nedenler

İntihara yol açan en önemli sorun depresyondur. Bu konuda yapılan değişik araştırmalarda intihar eden kişilerin %30-64 ünde depresyon tespit edilmiştir.İntihar sonucu ölenlerin %90 ında depresyon tespit edilmiştir. Depresyon hastalarının ise %15 i intihar girişimi sonucu yaşamını kaybetmektedir. Yapılan bir araştırmada intihar sonucu yaşamını kaybeden vakaların %63’ünün erkek, %37’sinin ise kadın olduğu tespit edilmiştir. Depresyonu olan erkeklerde intihar ve intihar sonucu yaşamını kaybetme oranı kadınlara göre daha yüksektir.

Depresyon sonucu intihar eden ve ölen vakalar arasında depresyon ilaç tedavisi görenlerin oranı %3 dür. Yani bu hastaların çoğu doktora başvurmamakta ve tedavi görmemektedir.

İntihara yol açan diğer psikiyatrik sorunlar şunlardır;
  • Şizofreni; intihar vakalarının %10’unda şizofreni görülmektedir
  • Alkol bağımlılığı
  • Madde bağımlılığı
  • Kişilik bozukluğu
  • Panik bozukluğu
2.İntiharda Sosyal nedenler

Toplumun sosyal yapısı ve toplumsal kaynaşma durumuna bağlı olarak intihar oranları ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Aile bağları zayıf toplumsal etkileşimin az olduğu kişilerde intihar olasılığı artmaktadır (egoistik intihar). Sosyal ve ekonomik krizlerde ise toplum içinde intihar oranları yükselmektedir (anomik intihar). Örneğin her iki dünya savaşında da tüm Avrupa da intihar oranları diğer zamanlara göre çok artmıştır.
Durkheim anomik intiharı şöyle tanımlamıştır: batı toplumlarında endüstriyel devrimi takiben toplum yapısında bazı değişiklikler olmuş, toplum içinde dini inançları ve aile bağlarını kuvvetli sağlayamayan kişilerde intihar riskinin arttığını gözlemiştir. Toplumsal bağları kuvvetli ve geleneklerine bağlı diğer toplumlarda ise çoğu zaman intiharlar kişisel olmaktan çok toplumsal bir kural olarak vardır. Örneğin Japonlarda gururun kırılması sonucu uygulanan hara-kiri gibi. Bu tür intiharlar “fedakarlık intiharı” olarak tanımlanır ve burada bireysel özelliklerden çok toplumsal kurallar intiharı getirir. Bir de toplu intiharlar vardır ki bunlar da ayrı araştırma konusudur. Örneğin bazı tarikatlarda tarikat inanışları nedeni ile toplu intiharlar görülebilmektedir.

Egoistik intiharlar, düzenli toplumlarda topluma uyum sağlayamayan suçlular veya uyumsuz davranışları olan kişilerde görülür.Toplumsal olaylar göz önüne alındığında aynı koşullarda bir kişi intihar ederken diğer kişide neden intihar girişimi olmadığı açıklanamamaktadır.

Adler’e göre ise sosyolojik nedenleri ve sonuçları olsa da intihar ancak bireysel olarak incelendiğinde anlaşılabilir. Her intihar bireyseldir, kendi içinde değerlendirilmelidir.
İntihar nedenleri arasında depresyon ve şizofreni gibi ruhsal hastalıklar yüksek oranda görülmesine rağmen bu hastalarda intihar oranı sanıldığı kadar yüksek değildir. Bu yüksek risk grubundaki hastalarında kendi içlerinde yüksek risk taşıyanları vardır. Psikolojik muayeneleri sırasında bu değerlendirilmeli ve yüksek risk taşıyan hastaları belirlenmelidir.

Robert Litman’a göre intihar riski taşıyan kişilerde bu düşünceler zaman zaman yoğunlaşır. Bazen kısa sürede bu düşünceler kaybolur bazen ise bir süre devam eder. Ona göre bu düşünceleri taşıyan insanlar arasında da intihar oranı düşüktür. Bu grup içinde yüz hasta var ise birkaç yıl içinde intihar edenlerin sayısı 3-4dür. İntihar düşüncesi olan kişilerin bunu eyleme dökmesi için pek çok olumsuz koşul bir araya gelmelidir. Yine Litman’a göre umutsuzluk depresyondan daha fazla intihara neden olmaktadır.
Yaş arttıkça intihar oranları da artmaktadır. Erkeklerde en sık 45 yaşlarında, kadınlarda ise 55 yaşlarında intihar görülmektedir. Kadınlar intihara daha fazla eğilim göstermektedir, buna karşın intihardan ölüm oranı erkeklerde daha fazladır. Evli kişilerde intihar oranı boşanmış kişilere göre daha azdır.

Çalışmak kişiyi intihardan koruyan önemli bir özelliktir. İşsizlik sunucu kişilerin sosyoekonomik durumları bozulmakta, psikiyatrik sorunlar ortaya çıkmakta (özellikle anksiyete ve depresyon) ve stres veren durumlarla karşılaşma olasılığı artmaktadır. Bu nedenle işsiz kalan kişilerde intihar etme olasılığı artmaktadır.

3. İntiharda Psikolojik etkenler

Kişisel yatkınlıkta intihar olasılığını artırmaktadır. Freud’a göre “Ambivalan (ikili) duygularla sevilen bir objeye yönelik agresyonun kişinin kendi benliğine yönelmesi” intihar davranışına yol açmaktadır. Menninger’e göre intihar davranışı yön değiştirmiş bir cinayettir. İntihardaki saldırganlığın üç bileşeni; “öldürme arzusu, öldürülme arzusu, ölme arzusu” dur.

4.İntiharda Biyolojik yatkınlık

Beyindeki serotonin maddesindeki azalma intihar olasılığını artırmaktadır.

5.İntiharda Ailesel yatkınlık

Ailede intihar eden kan bağı olan bir yakının olması kişilerde intihar etme olasılığını artırmaktadır. Bazı ailelerde yüksek intihar oranları dikkati çekmektedir.

6. İntiharda Fiziksel Hastalıklar


Kanser, sara, kalp hastalığı, bunama, AİDS gibi önemli hastalığa yakalanan kişilerde intihar olasılığı normal topluma göre daha fazladır.

İntiharda Yaklaşımlar

İntihar önemli toplumsal bir sorundur ve önlenebilecek bir ölüm nedenidir, yeter ki zamanında fark edilebilsin. İntiharların en sık nedeni depresyondur ve doğru tanı ve tedavi edilirse intihar riski azalır. Bu açıdan depresyonun tedavi edilmesi çok önemlidir. İntihar girişimi olan yaşlı hastalarla yapılan araştırmada bu hastaların %70’inin intihar girişiminde bulunmadan önce doktora başvurduğunu göstermektedir.

Depresyon hastalarının büyük bir kısmı tedavi görmemekte ve ayakta kendi başlarına hastalığı atlatma çabasına girmektedir. Kimi komşunun önerdiği ilacı almakta, kimisi eczaneden uyku ilacı alarak idare etmekte, kimisi ise hiç ilaç almadan hastalığı yaşamaktadır. Depresyon hastalarını doktora yönlendirme ve doktora ulaşmasını sağlamak ailenin, arkadaşların ve yakınların görevidir.

Aynı şekilde intihar mesajları veren kişileri uzmanlara yöneltmek, yakınların yapabileceği en büyük yardımdır. Bu yakını zor durumda bırakmak veya onun güvenine ihanet etmek olarak algılanmamalıdır. Uzun vadede bu yardımınızdan dolayı bu kişiler size minnettar olacaktır. İntihar riskini yok saymak, bunun konuşulmasını tabu olarak kabul etmek, intihar girişiminin gerçekleşmesine engel olmaz.

İntihar girişiminde bulunup hayatta kalan kişilerin de en kısa zamanda değerlendirme ve tedavi planı çizilmesi açısından uzmana yönlendirilmesinde fayda vardır.

Bu yazı, Psikolog İlkten Çetin ve yard doc Şeyda Dülgerler tarafından hazırlanmıştır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Psikolojik Bir Sorun Olarak İntihar Olgusu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İlkten ÇETİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İlkten ÇETİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İlkten ÇETİN Fotoğraf
Psk.İlkten ÇETİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi259 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İlkten ÇETİN'in Makaleleri
► İntihar ve İntihar Girişimleri Psk.Seliyha DOLAŞIR
► Sokak Çocuğu Olgusu Psk.Meral AYDIN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Psikolojik Bir Sorun Olarak İntihar Olgusu' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kendine Sevgili Misin? Şubat 2022
► Bilişsel Çarpıtmalar (Düşünce Hataları) ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:54
Top