Çocuğumun Korkuları, Kaygıları Var. Ne Yapmalıyım?
ÇOCUĞUMUN KORKULARI VAR. NE YAPMALIYIM?
Korku, çocukların görülen veya görülmeyen tehlikeler karşısında gösterdikleri doğal bir tepkidir. Çocukluk korkuları, çocuk gelişiminin tamamen doğal bir parçasıdır ve aslında insan doğasında olması gereken ve insanın tehlikelerden korunmasını sağlayan oldukça işlevsel bir duygudur. Burada sorun, korkunun aşırı boyutlarda olmasıdır.
ÇOCUKLARDA KORKU NASIL BAŞLAR?
Çocuk için yeni olan ve bilinmeyen her şey korku verebilir. Korkunun oluşumu, çocuğun içinde bulunduğu çevreye, geçmişteki yaşadıklarına, korku veren nesnenin şiddetine ve çocuğun o andaki ruhsal durumuna bağlıdır.
Korku, yaşa bağlı olarak değişir:
• 2-3 yaş çocukları elektrik süpürgesi, gök gürültüsü gibi yüksek ve değişik seslerden korkarlar.
• 3-4 yaşlarında bu korkulara; annenin desteğini kaybetme, yalnızlık, yangın, kaza vb. olaylardan korkma gibi korkular eklenir. Bu yaşta, çocuk için somut olayların yanı sıra, hayal edilebilen şeyler de korku kaynağı olmaya başlar. Bunun nedeni, çocuğun gelişmekte olan hayal gücüdür.
• 5-6 yaşlarındaki bir çocuk, masalların etkisi ile hayallerine dayanan nesnelerden korkabilir. Bu yaş, çocuğun çevre ile etkileşimi ve deneyiminin arttığı bir yaş dönemidir. Çocuk bu yaş döneminde tehlikeli olayları, durumları ve toplumun değer yargılarını öğrenmiştir. Hangi davranışlarının başkaları tarafından kabul edilip edilmeyeceğini ya da onaylanıp onaylanmayacağını tahmin edebilir. Bu nedenle çocuk, zaman zaman davranışlarının başkaları tarafından beğenilmeyeceği korkusunu da taşıyabilir.
• 7-9 yaş arasındaki bir çocuk ise, görebileceği bedensel zararlardan, çevresindeki hayvanlardan, eve girebilecek hırsızlardan ve benzeri somut durumlardan korkabilir.
Çocukların Ne Tip Endişeleri Var?
“Ya annem-babam hastalanırsa? Ailemin başına kötü bir olay gelirse?”
“Ya annem – babam beni terk ederse?”
“Öğretmen soru sorduğunda ya cevaplayamazsam ve arkadaşlarım benimle dalga geçerlerse?”
Endişeli çocuklar, canlarının yanmasından, incinmekten, birilerinin kendileriyle dalga geçeceğinden, yakınlarının hastalanacağından veya yakınlarının başlarlarına bir şey geleceğinden kaygılanabilir, tehdit edici ya da tehlikeli buldukları durumlardan kaçınabilirler.
Örneğin; arkadaşlarının dalga geçeceğinden korkan öğrenci okula gitmek istemeyebilir. Ya da parkta oynarken düşüp canının acıyacağını düşünen çocuk parka gitmek istemeyebilir. Bazen çocuklar anne-babalarının kendilerini terk edeceklerini düşünerek yanından ayrılmalarına tepki gösterebilirler.
Davranışlar Üzerindeki Belirtiler
Nefes almada sıklaşma, kalp atışında hızlanma, terleme, titreme, mide bulantısı, ishal, iştah kaybı, ağız kuruluğu, baş ağrısı, uykusuzluk, yorgunluk, sinirlilik, gerginlik, güvensizlik, endişe, gerginlik, panik hali, dikkat dağınıklığı ve ağlama gibi belirtiler gözlenebilir.
Gelişim Dönemlerine Göre Değişen Kaygılar
Kaygılar belirli dönemlerde gelişimin doğal bir parçası olarak ortaya çıkar. İlk çocukluk yıllarında, temel ihtiyaçları anne tarafından karşılanan çocuğun en büyük kaygısı anneden ayrılma iken, okul öncesi dönemde yabancılardan, böceklerden ya da hayaletlerden korkmaya başlar. İlkokul yıllarında arkadaş edinememe, başarılı olamama kaygısına, ergenlik yıllarında ise yakın arkadaş edinme, bir gruba ait olma, karşı cinse hoş görünme ve bedenindeki değişiklikler, içe kapanma şeklinde kendini gösterebilir.
Evhamlı Çocuğun Ailesine Düşen Görevler
Kaygının çocuğu koruyucu özelliği vardır. Ancak kaygı çocuğun gündelik yaşamını etkilemeye başladıysa;
Çocuğunuzun kaygısının ne olduğunu anlamaya çalışın. Çocuklar genellikle duygularını, endişeli olma hallerini açıklayamazlar. Onun yanında olduğunuzu gösterin, hissettirin.
Çocuğunuzu dinleyin. Endişeleri ile baş etmede çocuğunuz ile iş birliği içinde olun.
Ebeveynlik tutumlarınızı gözden geçirin. Aşırı koruyucu - reddedici ebeveynlik tutumları, endişeli ebeveynler, çocukların kaygı geliştirmelerine neden olabilir.
Çocuğa karşı her zaman sabırlı ve anlayışlı olun.
Çocuğunuz korku yaşadığında fiziksel temas ile rahatlatmaya çalışın.(Omzunu sıvazlamak gibi)
Çocuklarınızın bazı korkuları, televizyon kaynaklı olabilir, bu nedenle onların izleyecekleri programlara ve programların sürelerine dikkat edin.
Kendisi gibi birçok çocuğun da benzer korkular yaşadığını, bunun son derece normal olduğunu ona anlatın, kendisini yalnız hissetmesine izin vermeyin.
Çocuğunuzun endişeleri zamanla azalmıyor ve şiddeti artıyorsa; çocuğun aktivitelerini, ilişkilerini, gündelik yaşantısını etkiliyorsa profesyonel yardım alın.
ÇOCUĞUNUZUN KORKULARI VARSA BUNLARI YAPMAYIN!
• Korkulu masallar anlatmak ve korku filmleri izlemesine izin vermek.
• Sürekli “aman düşersin”, “doktor gelir iğne yapar” diyerek, çocuğun çevresine karşı güvensizlik duymasını sağlamak.
• Çocuğun yanında kendi korkularınızı açığa vurarak, çocuğun sizin korkularınızı taklit ederek öğrenmesine neden olmak.
• Korkuyu, bir disiplin aracı olarak kullanmak. Örneğin, yemeğini yemezsen seni köpeklere veririm.
• Çocuğunuzun korkularını yok saymak, onu küçük görmek ve alay etmek.
KORKUYLA BAŞETMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Çocuklarda korku duygusunu anlayabilmenin bir yolu, korku yaratan nesne ya da duruma çocuğun gözüyle bakmaktır. Çocuk için korkuya yol açan bir nesne ya da canlı, yetişkinler için korkutucu olmayabilir. Benzer biçimde, yetişkinleri korkutan bir nesne ya da durum da çocuğu etkilemeyebilir.
Çocuğu, ona korku veren durum ya da nesneyle zorla yüz yüze getirmek yerine, ona güven vererek, yavaş yavaş alıştırmak daha iyi sonuç verebilir.
Korku, çocukların görülen veya görülmeyen tehlikeler karşısında gösterdikleri doğal bir tepkidir. Çocukluk korkuları, çocuk gelişiminin tamamen doğal bir parçasıdır ve aslında insan doğasında olması gereken ve insanın tehlikelerden korunmasını sağlayan oldukça işlevsel bir duygudur. Burada sorun, korkunun aşırı boyutlarda olmasıdır.
ÇOCUKLARDA KORKU NASIL BAŞLAR?
Çocuk için yeni olan ve bilinmeyen her şey korku verebilir. Korkunun oluşumu, çocuğun içinde bulunduğu çevreye, geçmişteki yaşadıklarına, korku veren nesnenin şiddetine ve çocuğun o andaki ruhsal durumuna bağlıdır.
Korku, yaşa bağlı olarak değişir:
• 2-3 yaş çocukları elektrik süpürgesi, gök gürültüsü gibi yüksek ve değişik seslerden korkarlar.
• 3-4 yaşlarında bu korkulara; annenin desteğini kaybetme, yalnızlık, yangın, kaza vb. olaylardan korkma gibi korkular eklenir. Bu yaşta, çocuk için somut olayların yanı sıra, hayal edilebilen şeyler de korku kaynağı olmaya başlar. Bunun nedeni, çocuğun gelişmekte olan hayal gücüdür.
• 5-6 yaşlarındaki bir çocuk, masalların etkisi ile hayallerine dayanan nesnelerden korkabilir. Bu yaş, çocuğun çevre ile etkileşimi ve deneyiminin arttığı bir yaş dönemidir. Çocuk bu yaş döneminde tehlikeli olayları, durumları ve toplumun değer yargılarını öğrenmiştir. Hangi davranışlarının başkaları tarafından kabul edilip edilmeyeceğini ya da onaylanıp onaylanmayacağını tahmin edebilir. Bu nedenle çocuk, zaman zaman davranışlarının başkaları tarafından beğenilmeyeceği korkusunu da taşıyabilir.
• 7-9 yaş arasındaki bir çocuk ise, görebileceği bedensel zararlardan, çevresindeki hayvanlardan, eve girebilecek hırsızlardan ve benzeri somut durumlardan korkabilir.
Çocukların Ne Tip Endişeleri Var?
“Ya annem-babam hastalanırsa? Ailemin başına kötü bir olay gelirse?”
“Ya annem – babam beni terk ederse?”
“Öğretmen soru sorduğunda ya cevaplayamazsam ve arkadaşlarım benimle dalga geçerlerse?”
Endişeli çocuklar, canlarının yanmasından, incinmekten, birilerinin kendileriyle dalga geçeceğinden, yakınlarının hastalanacağından veya yakınlarının başlarlarına bir şey geleceğinden kaygılanabilir, tehdit edici ya da tehlikeli buldukları durumlardan kaçınabilirler.
Örneğin; arkadaşlarının dalga geçeceğinden korkan öğrenci okula gitmek istemeyebilir. Ya da parkta oynarken düşüp canının acıyacağını düşünen çocuk parka gitmek istemeyebilir. Bazen çocuklar anne-babalarının kendilerini terk edeceklerini düşünerek yanından ayrılmalarına tepki gösterebilirler.
Davranışlar Üzerindeki Belirtiler
Nefes almada sıklaşma, kalp atışında hızlanma, terleme, titreme, mide bulantısı, ishal, iştah kaybı, ağız kuruluğu, baş ağrısı, uykusuzluk, yorgunluk, sinirlilik, gerginlik, güvensizlik, endişe, gerginlik, panik hali, dikkat dağınıklığı ve ağlama gibi belirtiler gözlenebilir.
Gelişim Dönemlerine Göre Değişen Kaygılar
Kaygılar belirli dönemlerde gelişimin doğal bir parçası olarak ortaya çıkar. İlk çocukluk yıllarında, temel ihtiyaçları anne tarafından karşılanan çocuğun en büyük kaygısı anneden ayrılma iken, okul öncesi dönemde yabancılardan, böceklerden ya da hayaletlerden korkmaya başlar. İlkokul yıllarında arkadaş edinememe, başarılı olamama kaygısına, ergenlik yıllarında ise yakın arkadaş edinme, bir gruba ait olma, karşı cinse hoş görünme ve bedenindeki değişiklikler, içe kapanma şeklinde kendini gösterebilir.
Evhamlı Çocuğun Ailesine Düşen Görevler
Kaygının çocuğu koruyucu özelliği vardır. Ancak kaygı çocuğun gündelik yaşamını etkilemeye başladıysa;
Çocuğunuzun kaygısının ne olduğunu anlamaya çalışın. Çocuklar genellikle duygularını, endişeli olma hallerini açıklayamazlar. Onun yanında olduğunuzu gösterin, hissettirin.
Çocuğunuzu dinleyin. Endişeleri ile baş etmede çocuğunuz ile iş birliği içinde olun.
Ebeveynlik tutumlarınızı gözden geçirin. Aşırı koruyucu - reddedici ebeveynlik tutumları, endişeli ebeveynler, çocukların kaygı geliştirmelerine neden olabilir.
Çocuğa karşı her zaman sabırlı ve anlayışlı olun.
Çocuğunuz korku yaşadığında fiziksel temas ile rahatlatmaya çalışın.(Omzunu sıvazlamak gibi)
Çocuklarınızın bazı korkuları, televizyon kaynaklı olabilir, bu nedenle onların izleyecekleri programlara ve programların sürelerine dikkat edin.
Kendisi gibi birçok çocuğun da benzer korkular yaşadığını, bunun son derece normal olduğunu ona anlatın, kendisini yalnız hissetmesine izin vermeyin.
Çocuğunuzun endişeleri zamanla azalmıyor ve şiddeti artıyorsa; çocuğun aktivitelerini, ilişkilerini, gündelik yaşantısını etkiliyorsa profesyonel yardım alın.
ÇOCUĞUNUZUN KORKULARI VARSA BUNLARI YAPMAYIN!
• Korkulu masallar anlatmak ve korku filmleri izlemesine izin vermek.
• Sürekli “aman düşersin”, “doktor gelir iğne yapar” diyerek, çocuğun çevresine karşı güvensizlik duymasını sağlamak.
• Çocuğun yanında kendi korkularınızı açığa vurarak, çocuğun sizin korkularınızı taklit ederek öğrenmesine neden olmak.
• Korkuyu, bir disiplin aracı olarak kullanmak. Örneğin, yemeğini yemezsen seni köpeklere veririm.
• Çocuğunuzun korkularını yok saymak, onu küçük görmek ve alay etmek.
KORKUYLA BAŞETMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Çocuklarda korku duygusunu anlayabilmenin bir yolu, korku yaratan nesne ya da duruma çocuğun gözüyle bakmaktır. Çocuk için korkuya yol açan bir nesne ya da canlı, yetişkinler için korkutucu olmayabilir. Benzer biçimde, yetişkinleri korkutan bir nesne ya da durum da çocuğu etkilemeyebilir.
Çocuğu, ona korku veren durum ya da nesneyle zorla yüz yüze getirmek yerine, ona güven vererek, yavaş yavaş alıştırmak daha iyi sonuç verebilir.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Çocuğumun Korkuları, Kaygıları Var. Ne Yapmalıyım?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Birgül EMİROĞLU BAKAY'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Birgül EMİROĞLU BAKAY'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni
Yazan Uzman
|
korku, çocukta korku, çocuklarda korku, çocukta kaygı, çocuklarda kaygı, çocukta endişe, çocuklarda endişe, korkak çocuk, yaşa göre korkular, endişeli çocuk, endişeli çocuklar, kaygılı çocuk, kaygılı çocuklar, evhamlı çocuk, evhamlı çocuklar, çocukta evham, çocuklarda evham
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.