2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Özel Öğrenme Güçlüğü ( Disleksi ) ile Birlikte Görülen ve Karıştırılan Tanılar, Tanılama Sürecinin Önemi
MAKALE #8116 © Yazan Anıl TÜZÜN | Yayın Ocak 2012 | 22,839 Okuyucu
Özel Öğrenme Güçlüğü, bir çocuğun zekası normal ya da normalin üstünde olmasına rağmen, dinleme, düşünme, anlama, kendini ifade etme, okuma- yazma veya matematik becerilerinde yaşıtlarına ve zekasına oranla düşük başarı göstermesidir. Okuma Bozukluğu, Yazılı Anlatım Bozukluğu, Matematik Bozukluğu ve Başka Türlü Adlandırılamayan Öğrenme Bozukluğu alt gruplarını içerir.

Disleksi tanılama süreci içerisinde tanının konabilmesi için ayrıntılı değerlendirmeler yapılmalı, bu değerlendirmelerin de uzman kişilerin işbirliği ile yapılması sağlanmalıdır. varolan yanlış bilgiler eğitim sürecini olumsuz etkileyebilmektedir 



Disleksiyle ilgili bazı yanlış kanılar bulunmaktadır. Ayna yazısı adı verilen yazıyı tersten yazma, harf ya da kelimelerin yerini değiştirme durumunun sadece disleksilerde görüldüğü görüşü bunlardan biridir. Oysa ayna yazısı, yazmayla ilgili acemilik döneminin olağan görüntülerindendir. Ancak, acemilikten sonra da sürerse disleksiden şüphelenilmesi gerekmektedir. Disleksinin yaş ilerledikçe geçtiği düşüncesi de bugün artık kabul görmemektedir. Çünkü bozukluğun yetişkinlikte de devam ettiği gözlenmiştir. Disleksiyle ilgili yanlış kanıların en önemlilerinden biri de bu bozukluğun zekâ düzeyi yüksek olanlarda görülemeyeceğidir. Oysa az önce de belirttiğimiz gibi zekâ düzeyleri düşük olmadığı gibi dislektikler, özel yetenekli de olabilmektedirler

Ayrıca, yabancı dil öğretiminde veya bir alfabe öğretiminde bazı farklılıklarla karşılaşılması söz konusu olabilmektedir. Meselâ, soldan sağa yazmayı öğrenmiş birisi, sağdan sola yazmayı ters algılayabilmektedirler. Bu, dislektik bir durum değildir. Japon ve Çin alfabesine alışmış birinin Latin alfabesine geçişinde de benzer hatalar olabilmektedir.



DİSLEKSİ tanılama sürecinde doğru tanılama ve tanılama süreci sonrasında doğru eğitim ortamlarının yaratılması oldukça önem taşımaktadır. Tanılama sırasında farklı uzmanların işbirliği, gözlem ve değerlendirmeleri birlikte incelenmeli ve sonuç çıkarılmalıdır.

- Aileden alınan gözlemler
- Öğretmenden alınan bilgiler
- Psikolojik testler ( IQ testleri )
- Eğitsel derğerlendirme
- Göz doktoru ve kulak burun boğaz uzmanı muayenesi

Bu yapılan değerlendirmelerden sonra alınan veriler birleştirilerek, çocuk psikitristleri tarafından tanı konur. "özel öğrenme güçlüğü", "disleksi" , " özgül öğrenme bozukluğu" ismini alır. Bu alınıan tanı ile Rehberlik araştırma merkezlerinden eğitsel rapor alınmasıtla değerlendirme süreci tamamlanır. Özel eğrenme güçlüğü olan çocuklar okulda kaynaştırma eğitiminden yararlanırlar, Destek eğitim alarak özel eğitim hizmetlerinden faydalanırlar.

ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ ) İLE KARIŞTIRILAN VE / VE YA BİRLİKTE GÖRÜLEBİLEN TANILAR

ASPERGER SENDROMU ( BİRLİKTE GÖRÜLEN VE YA KARIŞTIRILAN )

DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU ( BİRLİKTE GÖRÜLEN VE YA KARIŞTIRILAN )

SINIR ZAKA / ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ ( KARIŞTIRILAN )



ASPERGER SENDROMU

Bu tanıyı alan çocuklar hem devlet tarafından eğitim masrafları karşılanan özel eğitm hizmetlerinden yararlanırlar, hem de okul ortamında kaynaştırma eğitimi alma hakları vardır.

Asperger sendromu: Bilişsel gelişimde normal yaşıtlarından belirgin bir geriliğin olmaması ve yapılan testler sonrasıda normal ve / ve ya normal üstü zekaya sahip puanlar almasına rağmen akademik becerilerde başarısız oabilme durumu, öğrenme bozukluğu belirtileri ile benzerlik gösterebilmektedir. ÖÖG de olduğu gibi AS da da zeka testleri sonucunda sözel ZB ve performans ZB arasında anlamlı farklar olabilmektedir. Yüksek iq ya sahip olmasına karşın performansı yeterli değildir. Belirli alanlarda ( güneş sistemi, başkentler, yanardağlar...) çok üstün bilgi birikimi olsa da yaşına uygun bir metni okuyup, ana fikrini çıkarmada zorlanabilir. AS olan bireylerde özel öğrenme güçlüğü belirtileri görülebilir. Ancak önemli olan eğitsel süreci düzenlerken çalışma alanlarının öncelik sırasını belirlemek çok önemlidir.

DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU

DEHB tansı alan çocuklar sadece okulda kaynaştırma ğitiminden yararlanırlar, devletin özel eğitim hizmetlerinden faydalanamazlar.



Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu: Zihinsel bir gerilik olmaksızın, DEHB tanısı almış bireylerde sürekli dağılan dikkat nedeniyle odaklanamama ve bu nedenlede akademik becerilerde başarısızlık görülmektedir. Özel öğrenme güçlüğünde okuma ve matematiksel işlemlerde belirgin ve tutarlı hatalar hatalar görüşürken, DEHB tanısı alan bireylerde rasgele ve tutarsız hatalar görülmektedir. Özel öğrenme güçlüğünde dikkat dağınıklığı belli alanlarda görülürken, DEHB olan bireylerde hayatın tamamına yayılan bir dağınıklık gözlenmektedir. Ancak ÖÖG olan bireylerin % 48 inde DEHB olduğu saptanmıştır. 



DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU İLE ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ AYIRTEDİCİ ÖZELLİKLERİ


DEHB’nda özel öğrenme güçlüğü görülebilir. Ama ikisi iki ayrı alandaki güçlükleri tarif eden bozukluklardır ve ayırtedici özellikleri vardır. Bunlar:

DEHB gösteren çocukta her alandaki işler, bu bozukluğun yarattığı engellemeler nedeniyle etkilenir. Ama özel öğrenme güçlüğünde 1 ya da 2 alanda sorun varken diğer alanlar bundan etkilenmemiş olabilir.


Özel öğrenme güçlüğü olan çocuklar sadece okumada ya da yazmada zorlanırken DEHB olan çocuklar özellikle de hiperaktivite varsa hem okuma hem yazmada sorun yaşayabilir. Hem de sürekli zorlanıp kısıtlanmak durumunda kalabilir.


DEHB’nda sıklıkla dil sorunu görülmez. Özel öğrenme güçlüğünde dil sorunu daha sık görülür.


DEHB olan çocuklar daha çok ince motor becerilerde zorlanırlar. Kaba motor becerileri iyi olabilir. Özel öğrenme güçlüğünde, her ikiside sorun olarak ortaya çıkabilir.


Hem DEHB’nda hem özel öğrenme güçlüğünde dikkat sorunu gözlenir. Ancak özel öğrenme güçlüğü olan çocuklar seçici dikkat sorunu yaşar. Örneğin: ders çalışırken yoğunlaşmaları gereken noktaya dikkatlerini yoğunlaştıramaz, dağınık bir çekmeceden istediğini bulamaz ama buna rağmen dikkatini belli bir konuda yoğunlaştırmada sorun yaşamaz.

DEHB olan çocuklar bir materyalle uzun süre uğraşmakta zorlanır.
Özel öğrenme güçlüğünde okul başarısızlığı; görsel, işitsel, dokunsal algı, ayrımlaştırma ve bellek alanlarında ortaya çıkarken, DEHB’ da daha çok dikkatini bir konuya yoğunlaştıramamak nedeniyle başarısızlık yaşanır.


Dikkat eksikliği olan çocuk okuma yazma hatası yaptığında uyarıldığında hatasını düzeltir. Ama özel öğrenme güçlüğü olan çocuk hatasını o anda düzeltse bile bu hatayı çok sık yapar / tekrarlar.


DEHB olan çocuklar okul öncesinde aşırı hareketlilikleriyle çabuk tanınır, özel öğrenme güçlüğü olan çocuklar okul dönemine kadar zor tanımlanır.

Özel öğrenme güçlüğü yaşam boyu sürer, DEHB yaşla değişerek ve azalarak devam eder.



ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ İLE KARIŞTIRILAN TANILAR

SINID ZEKA / ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ / AĞIR ÖĞRENEN / DONUK ZEKA
Bu tanıya sahip çocuklar "zihinsel engel" tanımının altına girmezler. Bu nedenle de devlet tarafından karşılanan özel eğitim hizmetlerinden yararlanamazlar. Ailelerin ve öğretmenlerin daha fazla çaba göstermesine ihtiyaç duyarlar.

Bu özellileri gösteren çocuklarda akademik başarısızlık zihinsel işlevlerin normal altında olmasıdır. Özel öğrenme güçlüğünde olduğu gibi okuma, yazma, matematik alanında yaşıtlarından geri olması, çocuğun geç ve güç öğreniyor olmasıdır. Özel öğrenme güçlüğü tanısındaki "özel" terimi zeka düzeyine bağlı olmaksızın yaşıtlarından geri olması durumuu getirir.

Çok geç ve güç öğrenirler, genelleme yapamazlar, dikkati dağınık ve dikkat süresi kısadır. soyut şeyleri çok zorlukla öğrenirler, öğrendiklerini çok çabuk unuturlar, kolayca yorulur ve sebatsızdırlar, kendilerine olan güvenleri azdır, oyun ve toplum kurallarına uymakta zorluk çekerler, bazen hiç uymazlar.

Öğrenmenin gerçekleşmesinde geçirilen basamaklara bakıldığında, bu çocuklar ile yaşıtları olan diğer çocukların farklı basamaklardan geçmediği görülmektedir.
Ancak sınır ve donuk zeka düzeyindeki çocukların bu basamaklardan geçmeleri daha yavaş olabilmektedir. Bu düzeydeki çocuklar için özel eğitim uygulanmamakta, öğrenimlerini 1 – 2 yıl geriden izlemektedirler.

Sonuç olarak tanılama sürecinde atlanan bazı durumlar ve eksik gözlemler benzer tanılarla karışmasına ve özel eğitim sürecinin farklılaşmasına sebp olabilmektedir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Özel Öğrenme Güçlüğü ( Disleksi ) ile Birlikte Görülen ve Karıştırılan Tanılar, Tanılama Sürecinin Önemi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Anıl TÜZÜN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Anıl TÜZÜN'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     9 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Anıl TÜZÜN Fotoğraf
Anıl TÜZÜN
İzmir
Özel Eğitim Uzmanı
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi12 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Anıl TÜZÜN'ün Makaleleri
► Disleksi-Özel Öğrenme Güçlüğü Psk.Büşra Nur KÜÇÜK
► Disleksi - Özel Öğrenme Güçlüğü Psk.Dnş.Ömer CİMEM
► Özel Öğrenme Güçlüğü (Disleksi) Psk.Dnş.Ertan GÖRGÜ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Özel Öğrenme Güçlüğü ( Disleksi ) ile Birlikte Görülen ve Karıştırılan Tanılar, Tanılama Sürecinin Önemi' başlığıyla benzeşen toplam 17 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:50
Top