En İyi Diyet Hangisi?
EN İYİ DİYET HANGİSİ?
Pek çok diyet çeşidi olması insanların kafasını oldukça karıştırmış durumdadır. Bununla birlikte hangi diyet seçilirse seçilsin kilo vermek için toplam alınan enerjinin harcanan enerjiden az olması gerekmektedir. Ve buna tekrar kilo alımını engellemek için devam edilmelidir.
Alınan enerji, harcanan enerjiden az olunca enerji açığı ortaya çıkar ve vücut yağ depolarında azalma meydana gelir. Bunu yaparken kas ve organlarda hücre kaybı olmamalı, vitamin, mineral ve elektrolit dengesi korunmalıdır.
Günlük alınan 1000 kkal azaltılması haftada 7000 kkal kaybına yol açar. 7000 kkal 1 kg yağ dokusu demektir. Yani haftada 1 kg, ayda yaklaşık 4 kg kayıp söz konusudur. 6 ayda %10 kilo kaybı, günlük 500-1000 kkal azaltmakla çok rahat bir şekilde sağlanabilir.
Başarılı kilo verme tekniğinde hedefler şunlar olmalıdır:
-bireysel tedavi(herkese ayrı program)
-multidisipliner yaklaşım(endokrinolog, diyetisyen, psikolojik danışmanlık)
-gerçekçi amaçlar
-yaşam tarzı değişikliği
Toplam enerji alımını azaltmak için çoğu obez öğün atlama hatasını yapmaktadır. Ancak açlıkla baş etmek hiç kolay değildir ve beynimiz kiloyu korumaya programlandığı için açlık hissi daha fazla yemek yenmesine neden olur. Buna bağlı olarak daha fazla salınan insülin, kandaki glukozun dokulara çekilmesine neden olur. Bu glukoz dokularda depolanır ve glukojen adını alır. Eğer enerji olarak kullanılmazsa trigliserid olarak birikir ve organlarda yağlanmaya sebep olur. Bu arada kandaki glukoz azaldığı için hipoglisemi ve tekrar açlık oluşur. Bu kısır döngünün kırılması için az az ve sık sık yemeli, total kalori kesinlikle bölünerek alınmalıdır.
Uzun dönem uygulanabilmesi için bir diyet programının
-enerji alımı, enerji harcamasından az olmalı
-protein, vitamin, mineral miktarı yeterli olmalı
-doyma etkisi yaratmalı
-damak tadına uygun olmalı
-günlük kullanıma uygun, uzun süre kullanılabilir olmalıdır.
DİYET ÇEŞİTLERİ:
AÇLIK DİYETİ: (<200 kkal/gün) Kalpte aritmi, ani ölüm meydana getirdiği için kesinlikle tercih edilmez.
ÇOK DÜŞÜK KALORİLİ DİYETLER: (ÇDKD)(200-800 kkal/gün)
DÜŞÜK KALORİLİ DİYETLER: (DKD)(800-1200 kkal/gün)
1000 kkal/gün altında diyetler hastane ortamında, yatarak uygulanmalıdır. 12-16 haftada 12-20 kg a kadar verilebilir. 1000-1200 kkal/gün diyetler güvenle ayaktan uygulanabilir.
YÜKSEK KARBONHİDRAT, DÜŞÜK YAĞ DİYETİ:
Genel olarak DKDiyetler, yüksek KH(karbonhidrat) yani günlük enerjinin %55-60’ını, düşük yağ yani günlük enerjinin %30’unu içerir. Yüksek posa ve düşük glisemik indeksli besinler olmalıdır.(glukoz 100, havuç 92, mısır gevreği 80, ……………portakal 40, elma 39,yoğurt 36, kuru fasulye 29 vb.) Böylece tokluk hissi arttırılır, yemek sonrası glisemik cevap azalır ve insülin düşer. Zayıflarda insülin miktarı, şişmanlara göre daha azdır.
DÜŞÜK KH, YÜKSEK PROTEİN, YÜKSEK YAĞ DİYETİ:
Karbonhidrattan fakir gıdalar oldukça kısıtlıdır. Meyve-sebze bile kh a girer. Bu yüzden bu diyet oldukça monoton ve sıkıcıdır. Kh’lar glikojeni sağlarlar. Vücut için en önemli enerji kaynağıdır. Karbonhidrat alınmayınca glikojen depoları tükenir. Glikojen dokularda, özellikle iskelet kası ve karaciğerde bulunan depo glikozun adıdır. Gram başına 3-4 gram su bağlar. Glikojen olmayınca su atılır ama bu vücut için gerekli olan sudur. Keton cisimleri artar, ketozis başlar ve iştah azalır. Yüksek protein tokluk hissi sağlar. Böylece kısa sürede (su atılır, iştah azalır, tokluk hissi oluşur)daha fazla kilo kaybına neden olur. ANCAK yan etkileri nedeniyle bu diyetler sağlıkçılar tarafından önerilmemektedir. Uzun sürede çeşitli kronik hastalıklarda, hipertansiyon ve kanserde artış görülmüştür. Ayrıca verilen kiloların tekrar geri alınma riski daha fazladır.
Yüksek protein diyeti böbrek fonksiyonlarını da etkiler. Üre ve amonyak artışı meydana gelir. Karaciğer ve böbrek hastalığı olanlarda, özellikle diyabetlilerde oldukça tehlikeli olabilir. Fazla protein alımında idrarla kalsiyum atılımı olacağı için osteoporoz riski de vardır. Bu diyette tuz, doymuş yağ, kolesterol de fazla olduğu için kalp hastalığı riski artar.
ÇOK DÜŞÜK YAĞLI DİYETLER: (EN FAZLA 40 GR)
Aslında kalp hastaları için planlanmış bir diyet türüdür. Yüksek karbonhidrat ve posa vardır. Yüksek kh’ın sağladığı glikojen dokularda depo halinde durduğu ve enerjiye çevrilmezse trigliseride dönüşüp yağlanmayı arttıracağı için Amerikan Kalp Cemiyeti bu diyete karşı çıkmaktadır. Yüksek posa (40-70 gr)nedeniyle çinko, kalsiyum ve demir atılır ve mineral, vitamin eksiklikleri de görülebilir. Kalori kısıtlaması olmazsa kaybedilen kilolar geri alınır.
BOL LİF İÇEREN DİYETLER:
Emilim yavaşlar, doygunluk hissi yaratırlar. Kabızlık ve bağırsak rahatsızlıkları önlenir. Baklagiller, turpgiller, yeşil yapraklılar, tahıllar, kabuklu meyveler bol lif içerir.
ALKOL: Beslenme içeriği olmayan tamamen boş bir enerji verir. Kh, protein ve yağ ile birlikte alındığında diğerlerini baskılar ve alkol okside olur. Yağ oksidasyonu azalınca da yağ birikimi olur. Alkol alırken genelde yüksek yağ ve proteinli besinler tüketilir. Bütün bunlardan dolayı obezite tedavisinde alkole mutlaka kısıtlama getirilmelidir.
Sonuç olarak amaç kilo vermekle birlikte bu kiloyu korumak olmalıdır. Bunun için hiçbir şey tamamen yasaklanmadan yeterli ve dengeli beslenme ideal olanıdır. İdeal beslenmede total enerjinin %55-60’ı karbonhidratlardan, %25 yağlardan ve %15 proteinden gelmesi gerekir. Başlangıçta ayda 0,5-1 kg verilmesi en idealidir. Diyete devam edildiği halde kilo verme durabilir, bu durumun geçici olduğu anlatılmalıdır. Motivasyon için danışmanlık alınması kişilerin bu direnç noktalarında pes etmelerini engeller.
DR FATMA FAHRİYE YAZICIOĞLU
Pek çok diyet çeşidi olması insanların kafasını oldukça karıştırmış durumdadır. Bununla birlikte hangi diyet seçilirse seçilsin kilo vermek için toplam alınan enerjinin harcanan enerjiden az olması gerekmektedir. Ve buna tekrar kilo alımını engellemek için devam edilmelidir.
Alınan enerji, harcanan enerjiden az olunca enerji açığı ortaya çıkar ve vücut yağ depolarında azalma meydana gelir. Bunu yaparken kas ve organlarda hücre kaybı olmamalı, vitamin, mineral ve elektrolit dengesi korunmalıdır.
Günlük alınan 1000 kkal azaltılması haftada 7000 kkal kaybına yol açar. 7000 kkal 1 kg yağ dokusu demektir. Yani haftada 1 kg, ayda yaklaşık 4 kg kayıp söz konusudur. 6 ayda %10 kilo kaybı, günlük 500-1000 kkal azaltmakla çok rahat bir şekilde sağlanabilir.
Başarılı kilo verme tekniğinde hedefler şunlar olmalıdır:
-bireysel tedavi(herkese ayrı program)
-multidisipliner yaklaşım(endokrinolog, diyetisyen, psikolojik danışmanlık)
-gerçekçi amaçlar
-yaşam tarzı değişikliği
Toplam enerji alımını azaltmak için çoğu obez öğün atlama hatasını yapmaktadır. Ancak açlıkla baş etmek hiç kolay değildir ve beynimiz kiloyu korumaya programlandığı için açlık hissi daha fazla yemek yenmesine neden olur. Buna bağlı olarak daha fazla salınan insülin, kandaki glukozun dokulara çekilmesine neden olur. Bu glukoz dokularda depolanır ve glukojen adını alır. Eğer enerji olarak kullanılmazsa trigliserid olarak birikir ve organlarda yağlanmaya sebep olur. Bu arada kandaki glukoz azaldığı için hipoglisemi ve tekrar açlık oluşur. Bu kısır döngünün kırılması için az az ve sık sık yemeli, total kalori kesinlikle bölünerek alınmalıdır.
Uzun dönem uygulanabilmesi için bir diyet programının
-enerji alımı, enerji harcamasından az olmalı
-protein, vitamin, mineral miktarı yeterli olmalı
-doyma etkisi yaratmalı
-damak tadına uygun olmalı
-günlük kullanıma uygun, uzun süre kullanılabilir olmalıdır.
DİYET ÇEŞİTLERİ:
AÇLIK DİYETİ: (<200 kkal/gün) Kalpte aritmi, ani ölüm meydana getirdiği için kesinlikle tercih edilmez.
ÇOK DÜŞÜK KALORİLİ DİYETLER: (ÇDKD)(200-800 kkal/gün)
DÜŞÜK KALORİLİ DİYETLER: (DKD)(800-1200 kkal/gün)
1000 kkal/gün altında diyetler hastane ortamında, yatarak uygulanmalıdır. 12-16 haftada 12-20 kg a kadar verilebilir. 1000-1200 kkal/gün diyetler güvenle ayaktan uygulanabilir.
YÜKSEK KARBONHİDRAT, DÜŞÜK YAĞ DİYETİ:
Genel olarak DKDiyetler, yüksek KH(karbonhidrat) yani günlük enerjinin %55-60’ını, düşük yağ yani günlük enerjinin %30’unu içerir. Yüksek posa ve düşük glisemik indeksli besinler olmalıdır.(glukoz 100, havuç 92, mısır gevreği 80, ……………portakal 40, elma 39,yoğurt 36, kuru fasulye 29 vb.) Böylece tokluk hissi arttırılır, yemek sonrası glisemik cevap azalır ve insülin düşer. Zayıflarda insülin miktarı, şişmanlara göre daha azdır.
DÜŞÜK KH, YÜKSEK PROTEİN, YÜKSEK YAĞ DİYETİ:
Karbonhidrattan fakir gıdalar oldukça kısıtlıdır. Meyve-sebze bile kh a girer. Bu yüzden bu diyet oldukça monoton ve sıkıcıdır. Kh’lar glikojeni sağlarlar. Vücut için en önemli enerji kaynağıdır. Karbonhidrat alınmayınca glikojen depoları tükenir. Glikojen dokularda, özellikle iskelet kası ve karaciğerde bulunan depo glikozun adıdır. Gram başına 3-4 gram su bağlar. Glikojen olmayınca su atılır ama bu vücut için gerekli olan sudur. Keton cisimleri artar, ketozis başlar ve iştah azalır. Yüksek protein tokluk hissi sağlar. Böylece kısa sürede (su atılır, iştah azalır, tokluk hissi oluşur)daha fazla kilo kaybına neden olur. ANCAK yan etkileri nedeniyle bu diyetler sağlıkçılar tarafından önerilmemektedir. Uzun sürede çeşitli kronik hastalıklarda, hipertansiyon ve kanserde artış görülmüştür. Ayrıca verilen kiloların tekrar geri alınma riski daha fazladır.
Yüksek protein diyeti böbrek fonksiyonlarını da etkiler. Üre ve amonyak artışı meydana gelir. Karaciğer ve böbrek hastalığı olanlarda, özellikle diyabetlilerde oldukça tehlikeli olabilir. Fazla protein alımında idrarla kalsiyum atılımı olacağı için osteoporoz riski de vardır. Bu diyette tuz, doymuş yağ, kolesterol de fazla olduğu için kalp hastalığı riski artar.
ÇOK DÜŞÜK YAĞLI DİYETLER: (EN FAZLA 40 GR)
Aslında kalp hastaları için planlanmış bir diyet türüdür. Yüksek karbonhidrat ve posa vardır. Yüksek kh’ın sağladığı glikojen dokularda depo halinde durduğu ve enerjiye çevrilmezse trigliseride dönüşüp yağlanmayı arttıracağı için Amerikan Kalp Cemiyeti bu diyete karşı çıkmaktadır. Yüksek posa (40-70 gr)nedeniyle çinko, kalsiyum ve demir atılır ve mineral, vitamin eksiklikleri de görülebilir. Kalori kısıtlaması olmazsa kaybedilen kilolar geri alınır.
BOL LİF İÇEREN DİYETLER:
Emilim yavaşlar, doygunluk hissi yaratırlar. Kabızlık ve bağırsak rahatsızlıkları önlenir. Baklagiller, turpgiller, yeşil yapraklılar, tahıllar, kabuklu meyveler bol lif içerir.
ALKOL: Beslenme içeriği olmayan tamamen boş bir enerji verir. Kh, protein ve yağ ile birlikte alındığında diğerlerini baskılar ve alkol okside olur. Yağ oksidasyonu azalınca da yağ birikimi olur. Alkol alırken genelde yüksek yağ ve proteinli besinler tüketilir. Bütün bunlardan dolayı obezite tedavisinde alkole mutlaka kısıtlama getirilmelidir.
Sonuç olarak amaç kilo vermekle birlikte bu kiloyu korumak olmalıdır. Bunun için hiçbir şey tamamen yasaklanmadan yeterli ve dengeli beslenme ideal olanıdır. İdeal beslenmede total enerjinin %55-60’ı karbonhidratlardan, %25 yağlardan ve %15 proteinden gelmesi gerekir. Başlangıçta ayda 0,5-1 kg verilmesi en idealidir. Diyete devam edildiği halde kilo verme durabilir, bu durumun geçici olduğu anlatılmalıdır. Motivasyon için danışmanlık alınması kişilerin bu direnç noktalarında pes etmelerini engeller.
DR FATMA FAHRİYE YAZICIOĞLU
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "En İyi Diyet Hangisi?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Fahriye YAZICIOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Fahriye YAZICIOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
en iyi diyet, diyet çeşitleri, protein diyeti, karbonhidrat diyeti, sağlıklı diyetler, en başarılı diyet, en iyi diyetler, en iyi diyet yöntemi
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.