2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sınav Kaygısı
MAKALE #8258 © Yazan Psk.Dnş.Deniz DEPBOYLU | Yayın Şubat 2012 | 4,535 Okuyucu
Kaygı güncel hayatta, yaşanılan stres karşısında ortaya çıkan doğal bir duygudur. Normal sınırlarda kabul edilebilecek kaygı durumu, kaygıyı yaşayan kişinin motivasyonunu arttırır. Normal sınırlarının üstüne çıkan kaygı durumu ise tam tersi bir etki yaratarak motivasyonu bozar, hafıza ve öğrenme sorunlarına yol açar.
Kaygı sorunu öğrencilik hayatında yoğun bir şekilde karşımıza çıkar. En çok karşılaştığımız sorunlardan biri olan sınav kaygısı, diğer kaygı bozukluklarına benzer etki mekanizmasına sahiptir. Tanımlayacak olursak; sınav öncesinde öğrenilen bilginin, sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan kaygıya sınav kaygısı diyoruz.

Aslında bir öğrencinin sınav ile ilgili olarak hiç kaygı yaşamaması bizim onayladığımız ve amaçladığımız bir durum değildir. Çünkü belirli oranda yaşanacak kaygı başarmamız için gerekli bir motivasyon tetikleyicidir. Sınavla ilgili olarak az miktarda kaygı duymuyorsak, sınav bizi heyecanlandırmıyorsa onu yeteri kadar istemiyoruz demektir. Kişiye güç veren, yönlendiren, hedefine çeken arzu bu duyguyla tetiklenir.

Sınav kaygısının nedeni sadece sınavın kendisiyle ilgili değildir. Altta yatan en önemli sebep sınava yüklenen anlam ve kişinin özgüvenidir. Özgüven bilindiği gibi çocukluğun ilk yıllarından itibaren temelleri atılarak yaşam boyu geliştirilen bir kazanımdır. Öğrencinin kendine verdiği değer, kendini kabullenme becerisi, başarma güdüsü ve motivasyon gücü özgüven duygusunu içten beslerken; ailesinin ona gösterdiği ilgi, koşulsuz sevgisi ve güveni ihtiyacı olan dış desteği sağlar. Bir çocuğun güven duygusunun gelişiminde ailesinin rolünün ne kadar önemli olduğunu düşünürsek, içsel desteğinin oluşması ve korunmasında ebeveynlerinin büyük bir sorumluluğu olduğunu da fark ederiz. Ebeveynlerin ideallerindeki çocukları için oluşturdukları çıtayı, iyi gözlemlemeyip yeterince tanıyamadıkları çocuklarının önüne yerleştirmeleri ve sınav başarısını hayat başarısı olarak gösterip sınav odaklı ebeveynler haline gelmeleri doğal olarak öğrencinin kaygısının yükselmesine sebep olmaktadır. Anne-babanın gelecek kaygılarını çocuklarına aktarmaları bu sorunun diğer etkenlerinden biridir.
Sınav kaygısını endişe ve yoğun duygulanım olmak üzere iki ayrı boyutta ele alabiliriz.
Sınav kaygısında endişe performansa yönelik zihinsel bir süreçtir. Sınav sonucuna ilişkin olumsuz düşünce ve beklentilerden oluşur. Olumsuz düşüncelerin altında öğrencinin özgüven duygusundaki problemler, aileyi tatmin ve mutlu edememeye ilişkin kaygılar ile çevresel baskılarla başa çıkmayla ilgili kaygıları bulabiliriz. Ailenin sınavlarla ilgili yüksek beklentileri ve çocuklarıyla etkili iletişim kurma becerilerinin zayıf olması; öğrencinin sınav başarısıyla sınav başarısıyla benlik değerini bir tutmasına neden olur. Sonuçta “Başarısızsam değersizim” yargısı oluşur. Buna çevreye karşı “Başarılı” imajı oluşturma isteği, kendini başkalarıyla karşılaştırma davranışı ve bu çabalara ilişkin kaygılar da eklenir.

Sınav konusunda özgüveni zayıflatan diğer bir durumsa öğrencinin içsel motivasyon gücü ve çalışma alışkanlıklarıdır. Verimli ve etkili ders çalışma tekniklerini bilmeyen ya da uygulayamayan öğrenciler; edindikleri bilgileri doğal olarak kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya aktarımda sorun yaşayacaklardır. İçsel motivasyonlarının yeterli olmaması sebebiyle çalışma saatlerini de değerlendiremediklerinden, öğrenmede yetersizlik ve öğrenilenlerin pekiştirilmesindeki eksiklikleri arzuladıkları sonuca ulaşma konusunda ayrı bir kaygı yaratacaktır. Bütün bu etmenler bir araya gelince zihinlerinde;
“Bu sınavda başarılı olamayacağım.”

“Bu sınav sonunda her şey berbat olacak.”
“Sınıftaki herkes benden daha zeki. “
Bu sınavda başarısız olursam not durumumu bir daha asla düzeltemem.”
“Sınav sırasında bildiğim her şeyi unutabilirim. “
“Kendimi yetersiz ve eksik görüyorum. “
“Evdekilerin yüzüne nasıl bakarım? “
“Ailemi ve öğretmenlerimi hayal kırıklığına uğratacağım.”
“Yeterince çalışamadım, hazır değilim.” gibi otomatik düşünceleri tetikleyecektir.
Yoğun duygulanım, kaygının yarattığı fizyolojik uyarım sonucu bedenden gelen ve bedenin olağan işleyiş dengesi dışına çıktığı mesajını veren şikâyetlerdir. Yoğun duygulanım belirtilerini şöyle sıralayabiliriz:
n Kalp çarpıntısı,
n Hızlı nefes alıp - verme,
n Nefes darlığı,
n Ağız kuruluğu
n Terleme ve/veya titreme, soğuk ve nemli eller
n Mide şikâyetleri
n Karın ağrısı,
n Bağırsak hareketlerinde değişme (ishal-kabızlık),
n Organize olamama,
n Baş ağrısı,
n Yüz kızarması,
n Huzursuz uyku, kâbus görme, aşırı uyku veya uykusuzluk,
n Konsantrasyon bozuklukları,
n Yorgunluk belirtileri,
n Yeme alışkanlıklarında değişme. (aşırı yeme ya da iştahsızlık)
n Vücutta ateş basma hissi
n Gözlerde bulanıklık, net görememe
n Baş dönmesi ve bayılmalar
n Beyni boşalıyormuş gibi hissetme
n Kas yorgunlukları, uyuşma
n Sinirlilik
n Saç dökülmesi
n Tırnak yeme
n Sık idrara çıkma

Sınav kaygısının bir kıvılcım olmaktan çıkıp yangına dönüşmesi, öğrencinin fiziksel ve ruhsal sağlığını tehdit eder. Normalde sahip olduğu performansı kullanmasını engelleyeceğinden, gelecekteki hedeflerine ulaşmasına da mani olur. Bu aşamada öğrencinin bazı kaygı giderici teknikleri öğrenmesi ve profesyonel yardım alması gerekecektir. Öğrencinin endişelerine yönelik olumlu cümleler oluşturma yöntemlerini, nefes ve gevşeme egzersizlerini öğrenerek uygulaması; özellikle sınav anındaki kaygı derecesini düşürmesi açısından çok etkili olacaktır. Ancak kaygıyı en düşük oranda tutabilmek için daha önceden “verimli ders çalışma tekniklerini” öğrenmek ve özgüvenini geliştirmek çok daha önemlidir. Kaygının bulaşıcı olduğunu bilmekteyiz. Bu yüzden profesyonel yardım sürecinden faydalanmaya sınavda çok daha önce bir zamanda, sadece öğrenciyle değil ailesiyle birlikte başlanmalıdır.

Her birey yetenekleri, fiziksel özellikleri ve kişiliğinin birleşimiyle eşsiz ve diğerlerinden farklıdır. Bu nedenle saygı görmek ve koşulsuz sevgi her bireyin hakkıdır. Sevgi, saygı ve ilgi her sorunun ilacıdır. Bu ilkeler unutulmadığı sürece yaşam farklı renkleri olan, macera dolu bir yolculuk olacaktır.

Deniz Depboylu
Aile Danışmanı & Psikolojik Danışman
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Sınav Kaygısı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Deniz DEPBOYLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Deniz DEPBOYLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Deniz DEPBOYLU Fotoğraf
Psk.Dnş.Deniz DEPBOYLU
Aydın
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi11 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Deniz DEPBOYLU'nun Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Sınav Kaygısı' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:14
Top