2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Yalnız Kalamıyor, Tek Başınıza Seyahat Edemiyor ve Her An Birşey Olacak Diye mi Korkuyorsunuz?
MAKALE #835 © Yazan Dr.İbrahim BİLGEN | Yayın Mart 2008 | 12,361 Okuyucu
Panik Bozukluk, son yıllarda sıkça rastlanılan bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. En önemli özelliği ise kişinin hiç beklemediği bir anda, hiçbir sıkıntısı yok iken birden ortaya çıkmasıdır.Kişinin göğsünde bir ağrı yada baş dönmesi gibi bir belirti ile başlar ve ardından çarpıntı, titreme, terleme, üşüme, sıcak basması, mide bulantısı, kolunda uyuşma olur. Kişi boğulacağını düşünerek yoğun bir sıkıntı ile pencerelere koşar. Buda yetmeyince kendisini herhangi bir hastanenin acil servisinde bulur. En önemlisi ise bundan sonra başlayacak dönemdir. Yapılan incelemeler neticesinde organik (fiziksel) bir bulguya rastlanmadığı söylendiğinde hasta buna inanmaz ve doktor doktor gezmeye başlar. Hep sonuçları aynı yada buna benzer açıklamalar ile karşılaşır.” Sizin hiçbir şeyiniz yok” Kişi kendi kendisine sorar: “ O zaman benim bu yaşadığım neydi? “

Bu yaşanılan bir Panik Ataktı...

Panik Atak hastasının en önemli sıkıntısı, bu atağın ne zaman geleceğini bilemediği için her an atak olacakmış gibi endişe duymasıdır. Tıpkı bir mayın tarlasında yürüyüpte her adım attığında patlama olacakmış diye endişe duyması gibi bir şeydir bu durum. Kişi ve çevresi hayatını buna göre organize etmeye başlar. Evde yalnız kalmaktan çekinebilir. Yalnız kalmamak için veya bu atak geldiğinde birilerinin kendisine yardım edebilmesi için çevresine verici olmaya başlar. Hasta artık hayatını kontrol edemez , hastalık kişinin hayatını kontrol etmeye başlar. Bu hastalık nedeni ile kişiler arası ilişkileri, iş ve aile düzeninde bozulmalar başlar. Panik atağı bir depreme de benzetebiliriz. Deprem de tıpkı panik atağı gibi; ortada görülen hiçbir neden yokken, herhangi bir anda,herhangi bir yerde ve ani olarak ortaya çıkar. Deprem olduktan sonrada insanlar tekrar olursa endişesi yaşarlar. Panik atakta tıpkı deprem gibi tekrarlayıcı özelliktedir. Ülkemizde olan depremlerden sonrada sıkça duyduğumuz bir slogan vardı, o da “deprem insanı öldürmez,binalar öldürür”. Aynı şekilde panik atağı da insanı öldürmez; ancak atak sırasında ne yapacağını bilmek, hastalığın tedavisinde çok önemlidir. Panik Atak, 5-10 dakika veya 20-30 dakika ya da ender olarak bir saat sürebilir. Panik atağı ile başvuran hastalar, korkusunu genellikle şiddetli olarak tanımlar ve kontrolünü kaybedeceğini, çıldıracağını ya da öleceğini düşündüğünü söyler.

Tedavide; günde bir kere alınan ve kişiye yan etkisi olmayan ilaç tedavileri ve psikoterapi ile düzelebilen bir hastalıktır. Son zamanlarda yaptığımız bilişsel davranışçı terapi yöntemi ile daha kısa süre ilaç kullanarak yada kullanmaya gerek kalmadan tedavi edilen panik bozukluk, korkulacak bir hastalık olmaktan çıkmıştır. Korkmayın demeyi çok isterdim ama bunun size söylenecek en son kelime olduğunu da çok iyi biliyorum. Şimdilik, sadece doktorunuz ile el ele verdiğinizde rahatça aşabileceğiniz bir hastalık olduğunu bilmeniz yeterli.

Panik Bozukluk rahatsızlığında kişiler nasıl oluyor da bu bulguları yaşıyorlar. Öncelikle bu rahatsızlığa etken olan en önemli unsur, kişinin bedeninde olan doğal bir belirtiyi( çarpıntı, baş dönmesi, gaz sancısını vb) ya da düşünceyi, ciddi bir hastalığın ilk belirtisi ya da kontrolünü kaybedeceği şeklinde bir düşünceye kapılarak kişinin yoğun bir korku nöbeti geçirmesidir. Peki! korku hayatımızda hiç mi olmamalıdır? Asla! Çünkü korku da, üzüntü, sevinç gibi bir duygumuzdur. Eğer bugün insanlarda korku olmasaydı herhalde herkese bir gün yollarda karşıdan karşıya geçerken araba çarpardı. Yani korku bizim fiziksel bütünlüğümüzü sağlayan bir duygudur. Peki, kimler korkmaz? Hiç hayatınızda yolda araba ile yolculuk yaparken karşıdan karşıya geçmekte olan ve bir sağa bir sola sallanarak arabaların üzerine üzerine giden bir kişiye rastladınız mı? Sizce bu kişi neden böyle davranıyordur? Elbette haklısınız bu kişi alkol almıştır. O zaman alkol alan kişilerde güvenin artması, korkunun azalmasına, oda kişinin hayatında risklere neden olmaktadır. Zaten bu yüzden de alkol alanlarda bu kadar fazla trafik kazasına bu nedenle rastlanılmaktadır. Peki korkunun ne kadarı normal, ne kadarı anormal sayılmalıdır? Eğer bir kişi gökdelenin tepesinde iken bir korku hissediyorsa bu doğaldır. Çünkü bu korku, kişinin daha da dikkatli olarak aşağıya düşmesini engellemektedir. Ama aynı kişi aşağıya indiğinde beş santimetrelik bir kaldırımda iken hala aynı korkuyu hissediyorsa ve bu korku, kişinin hayatında kısıtlamalara ve kaçınmalara yol açıyor ise işte o zaman tedavi gerektirir.
Panik Bozukluğu geçiren kişiler, zaman içerisinde hayatlarında kısıtlamalara, kaçınmalara ve insanlara muhtaç bir hayat yaşamaya başlarlar. Sanki uçsuz bucaksız bir mayın tarlasında yürürken her attığı adımda “Ya şimdi patlarsa” şeklinde bir kaygı yaşarlar. Bu şekilde bir hayat kişiye ne kadar zevk verirse işte panik bozukluk hastalarıda bu hayattan bu kadar zevk almaktadırlar. Bu hastalığın terapileri ile ilgilendiğimden çok sayıda terapiye aldığım hastam var. Onlardan sık sık duyduğum bir söz vardır. “Bu hastalığı çeken bilir doktor bey! Allah düşmanımın bile başına vermesin.” derler. Bu nedenle en azından onlara yardım olsun diye şu cümleyi asla söylemeyin. “Ne var canım korkacak! Korkunun üzerine gideceksin”. Bu kişiler kusura bakmayın ama inanın bunu düşünecek kadar benden de, sizlerden de daha zekiler.Bu cümle sadece onların kendilerini daha da yalnız ve anlaşılmamış hissetmelerine neden olacaktır. Mutlu bir Pazar günü geçirmeniz dileğiyle. Sağlıcakla Kalın…
NOT: Bu yazı sabah gazetesinde yayınlanmıştır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Yalnız Kalamıyor, Tek Başınıza Seyahat Edemiyor ve Her An Birşey Olacak Diye mi Korkuyorsunuz?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.İbrahim BİLGEN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.İbrahim BİLGEN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İbrahim BİLGEN Fotoğraf
Dr.İbrahim BİLGEN
İstanbul
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi12 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.İbrahim BİLGEN'in Makaleleri
► Ameliyat Olacak Hastalara Öneriler Op.Dr.Alaattin ÖZTÜRK
► Yaşlılıkta Yalnız Yaşama Dr.Aylan AYPEK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Yalnız Kalamıyor, Tek Başınıza Seyahat Edemiyor ve Her An Birşey Olacak Diye mi Korkuyorsunuz?' başlığıyla benzeşen toplam 36 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Aşk ve Sadakatsizlik Mayıs 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:27
Top