2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sosyal Fobi ve Nedenleri
MAKALE #8362 © Yazan Psk.İlkten ÇETİN | Yayın Şubat 2012 | 6,719 Okuyucu
SOSYAL FOBİ VE NEDENLERİ

Sosyal fobi, bireylerin değerlendirilme ihtimallerinin bulunduğu ortamlarda gülünç duruma düşeceği, küçük düşürüleceği gibi nedenlerle korku duyması ve bu nedenle bu ortamlarda kaçınma ile görülen bir bozukluktur. Anksiyete(Kaygı) bozuklukları alt kategorisinde bulunmaktadır. Sıklıkla utangaçlık ve çekingen kişilik bozukluğu ile karıştırılmaktadır. Sosyal fobide rezil olma ve komik duruma düşme korkusu baskındır ve aslında popüler olmak , en iyi performansını sergilemek, herkesi kendine hayran bırakmak ister ve bu durum hakkında kaygılandığında sadece sosyal ortamlardan kaçınır. Çekingen kişilik bozukluğu olan bireyler ise reddedilmekten aşırı korkarlar, değersizlik yetersizlik duyguları yaşamlarının her alanında hakimdir; popüler olmak istemekten ziyade daha çok böyle ortamlardan silinmek isterler. Sosyal fobisi olan bireyleri sıklıkla korkutan ortamlar sınav, topluluk önünde konuşma yapmak, başkalarının yanında yemek yemek, statüsü yüksek biriyle konuşmak, karşı cins ile iletişime geçmek olarak gösterilebilir.Sosyal fobinin belirtilerini ise bedensel, bilişsel ve davranışsal olmak üzere üç ana başlık altında incelemek mümkündür.Buna göre bedensel belirtiler; yüz kızarması, nefes alamama, nefesin kesilmesi, titreme, ağız kuruluğu, terlemedir. Bilişsel belirtiler ise yetersizim, çirkinim beğenilmiyorum mükemmel olmalıyım, hatasız olmalıyım, kaygılanmamalıyım şeklinde düşüncelerdir. Davranışsal belirtiler olarak ise korkulan ortamlardan kaçınma, göz teması kurmama olarak gösterilebilir.

DSM-IV’ e göre sosyal fobi tanı ölçütleri :

A. Sosyal ortamlarda ya da performans gerektiren durumlarda veya tanımadık insanlar önünde çıkan belirgin ve inatçı korku. Kişi burada aşağılanmasına veya utanmasına neden olabilecek biçimde davranacağından ya da anksiyete belirtileri göstereceğinden korkar. Not: Çocuklarda, tanıdık kişilerle yaşına uygun toplumsal toplumsal ilişkilere girebilme becerisi olmalı ve anksiyete yalnızca erişkinlerle olan ilişkilerle değil, akranları ile olan ilişkilerle de ortaya çıkmalıdır.
B. Korkulan toplumsal durumla karşılaşma hemen her zaman anksiyete doğurur. Bu duruma bağlı veya durumsal olarak yatkınlık gösteren bir panik atağı biçimini alabilir. Not: Çocuklarda anksiyete, ağlama, huysuzluk yapma , dona kalma veya tanıdık olmayan insanların olduğu toplumsal durumlardan uzak durma olarak dışa vurulabilir.
Kişi, korkusunun aşırı veya anlamsız olduğunu bilir. Not: Çocuklarda bu özellik olmayabilir.
Korkulan toplumsal veya performans durumlardan kaçınırı veya yoğun anksiyete veya sıkıntı ile katlanılabilir.
Korkulan toplumsal veya performans durumlarda kaçınma, kaygılı beklenti veya sıkıntının kişinin olağan günlük işlerini, mesleki işlevselliğini (ya da eğitim ile ilgili olan), toplumsal etkinliklerini veya ilişkilerini bozar veya fobi olacağına dair yoğun bir sıkıntı vardır. 18 yaşın altındaki kişilerde süresi en az 6 aydır.
Korku veya kaçınma bir maddenin (örneğin kötüye kullanılabilen bir ilaç, tedavi amaçlı kullanılabilen bir ilaç) doğrudan fizyolojik etkilerine veya genel tıbbi bir duruma bağlı değildir ve başka bir mental hastalık ile daha iyi açıklanamaz. (örneğin, agorafobi ile birlikte olan veya olmayan panik bozukluğu,ayrılma anksiyetesi bozukluğu vücut dismorfik bozukluğu, yaygın bir gelişimsel bozukluk ya da şizotipal kişilik bozukluğu)
Genel bir tıbbi durum veya başka bir mental bozukluk varsa bile A tanı ölçütünde sözü edilen korku bununla ilişkisizdir. Örneğin kekemelik, Parkinson hastalarındaki titreme veya Anoreksia nervosa ya da bulimia nervosadaki anormal yeme davranışlarına ait korku değildir.
Varsa belirtiniz:
Yaygın: korkular çoğu toplumsal durumları kapsıyorsa (örn: söyleyişleri başlatma ya da sürdürme, küçük topluluklara katılma, karşı cins ile çıkma, üstleri ile konuşma, partilere gitme). Not: Çekingen kişilik bozukluğu ek tanısı da koymayı düşününüz.
Sosyal Fobinin nedenlerine ilişkin pek çok kuram ve model açıklama getirmiştir. Bunlar:
  1. Ailesel Etmenler: Çocukluk çağlarında ebeveynleri tarafından duygusal sıcaklıktan yoksun olma, davranışsal açıdan ketlenme, reddedici, eleştirici, kolay panik olan anne ve babalar ; negatif duygu durumu ile birlikte giden çocuğun mizacı, anneye olan güvensiz bağlanması, anne ve babaların da utangaç olması sosyal fobiyi doğuran nedenler arasındadır.
  2. Olumsuz yaşam tecrübeleri: Daha önceden yaşanan performansla ilgili kötü yaşam olayları, başarısız deneyimler , olumsuz yaşam olayları, travmatik yaşantılar, ebeveyn tartışmaları sosyal kaygıyı tetikleyen nedenlerden olabilmektedir.
  3. Şartlanma Modeli: Travmatik bir yaşantı gerçek bir koşulsuz bir tepkiye yani korkuya neden olabilir ve bu yaşantıya benzer başka durumlarda da aynı korku tepkisi koşullu uyaran olarak ortaya çıkabilir. Gözlemsel koşullamada ise bireyler bir başkasının sosyal korkusunu gözleyerek öğrenebilir.
  4. Kendilik Sunumu Modeli: Kişi başkalarının gözünde iyi bir izlenim bırakmak istemektedir ; fakat bu konu kesin değildir , şüphelidir, bu yüzden kaygılanır.
  5. Sosyal Beceri Modeli: Sosyal kaygı sözel veya sözel olmayan sosyal beceri eksikliğinden kaynaklanabilir.Ama sosyal beceri eksikliği daha çok çekingen kişilik bozukluğu olan bireylerde ön plandadır.
  6. Genetik etmenler: Sosyal fobi; tek yumurta ikizlerinde çift yumurta ikizlerine göre daha yüksek oranda genetik geçiş gösterir. Yine sosyal fobisi olan akrabaları olanlarda sosyal fobi geliştirme riski daha yüksektir.
  7. Bilişsel Yaklaşım: Bu modele göre sosyal kaygı, kişilerin bir takım düşüncelerinden, inançlardan kaynaklanmaktadır. Bireyin sosyal ortamlarda incelenme ve yargılanma korkusu vardır ve kişi performans kaygısı yaşar ve sonuçta bu korkulan koşullardan kaçınma görülür. Sosyal fobiyi tetikleyen genel yanlış inanışlar arasında çok ufak hataları başarısızlık olarak görmek, anksiyete duymanın beceriksiz olduğunun göstergesi olduğuna inanmak,reddedilmeye yönelik süreli bir neden aramak olarak gösterilebilir.
Sosyal Fobide görülen bilişsel çarpıtmalar ise:
  • Ya hep ya hiç tarzı düşünme,
  • Aşırı genelleme,
  • Sonuçlara atlama, falcılık yapmak, akıl okumak
  • -meli ,- malı cümleleri
  • Olumluyu geçersiz kılmak
  • Felaketleştirme ya da küçültme
  • Zihinsel filtre
  • Etiketleme
  • Duygusal kararlar
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Sosyal Fobi ve Nedenleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İlkten ÇETİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İlkten ÇETİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İlkten ÇETİN Fotoğraf
Psk.İlkten ÇETİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi259 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İlkten ÇETİN'in Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Sosyal Fobi ve Nedenleri' başlığıyla benzeşen toplam 23 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kendine Sevgili Misin? Şubat 2022
► Bilişsel Çarpıtmalar (Düşünce Hataları) ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:50
Top