2007'den Bugüne 92,756 Tavsiye, 28,304 Uzman ve 20,056 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Obsessif Bozukluk (Takıntı Hastalığı) ve Tedavisi
MAKALE #8565 © Yazan Uzm.Psk.H. Fatih DANE | Yayın Mart 2012 | 18,351 Okuyucu
1.Takıntı nedir ? Hangi aşamadan sonra sorun haline gelmeye başlar?

Kendimizi zaman zaman zihnimize takılan sorunlarla başbaşa kalmış bir durumda bulabiliriz. Ancak takıntı yani saplantı; Çok sıkıntı yaratan ve gündelik işlevleri kısıtlayan, aklın ısrarlı ve kontrol edilemeyen düşüncelerle dolduğu bir kaygı durumu bozukluğu olarak tanımlanır. Zihnimizi rahatsız eden düşüncelerden ve imgelerden kurtulmak amacıyla kişinin bazı davranışları tekrar tekrar yapmaya yada farklı düşünceler üretmeye zorunlu hissettiği yada yapmaktan kaçındığı davranışlar ise zorlantı yada kompulsiyon olarak adlandırılır. Obsesif kompulsif bozukluk ise bu takıntı ve zorlantılardan oluşan bir kaygı bozukluğudur. Obsesyonlar (takıntılar) davetsiz olarak akla gelen, tekrarlayan düşünceler ve imgelerdir. Bunları yaşayan kişilerce kontrol edilemez ve akla aykırı olarak algılanırlar Bir çoğumuz benzer deneyimleri geçici olarak yaşarken, obsesif bireyler bu deneyimleri günlük yaşam işlevlerini bozacak düzeyde güçlü ve sık biçimde yaşarlar. Bu durumdan sonra takıntı ve bunları ortadan kaldırmaya yönelik olarak sık yapılan ve yapmaktan kaçınılan davranışlar sorun haline gelmiş olur.

2. Takıntılar bir aileyi nasıl etkiliyor ?


Aile bir sistemdir. Bireylerden oluşan aile içinde alt sistemler bulunmaktadır. Örneğin, kişinin bireysel sistemi, eşlerden oluşan karı-koca sistemi, baba ve çocuktan oluşan baba-çocuk, anne ve çocuktan oluşan anne-çocuk ve ailenin tamamından oluşan aile sistemi. Sistemin içindeki her birey yaptığı yada yapmadığı davranışlarla sistemi etkiler, sisteme giren ve sistemden çıkan her enerji sistemin tamamını etkisi altına alır. Bu anlamda bir bireyin aile içinde yaşayabileceği herhangi bir biyolojik, sosyal yada psikolojik sorun aile üyelerinin tamamı üzerinde etki sahibidir. Örneğin, bulaşma endişesi yaşayan bir birey, elinin yada vücudunun, kan, pislik, meni ve idrar ile kirlendiği düşüncesi ile kalır, bunu ortadan kaldırmak amacıyla ya kirleneceği durum yada nesnelerden kaçınır yada kirlendiğini düşünerek ellerini yada gerekli olduğunu düşündüğü beden bölgelerini yıkar. Bu düşünce çerçevesinde önlemler alır. Aile bireylerinin temizliğini kontrol etmeye çalışır ve kirleneceğim düşüncesi ile sosyal, iş ve bireysel alanlarını kısıtlar. Yakın çevreninde alanlarını kısıtlayarak kişilerin günlük işlevlerini sürdürebilmelerinin önünde büyük bir engel haline gelir. Bu kişi ile yaşayan bireyler, Sürekli olarak kişinin zorlandığı düşüncelerden kurtulmak amacıyla yaptığı, kaçındığı durumlara maruz kalarak kişinin de taleplerini yerine getirmeye ve kirlenip kirlenmediğine yönelik sorularını cevaplamaya çalışırlar

3) Aile içinde sorunlara yol açan takıntılar nelerdir? Bu takıntılar hangi sorunlara yol açıyor? Niçin?

En sık görülen obsesyonlar ve kompulsiyonlar; kontaminasyon obsesyonları (Elinin veya vücudunun mikrop, pislik, kan, meni, idrar ile kirlendiği düşüncesi) ve bunu izleyen yıkama, temizleme ve kontamine olunan nesneden kompulsif kaçınmadır.

İkinci sıklıkta görülen durum şüphe obsesyonlarıdır. (Ocağın altını kapadım mı?, kapıyı kilitledim mi?) ve bunu izleyen kontrol etme kompulsiyonlarıdır (Ocağı, elektrik düğmelerini veya kilitleri defalarca kontrol etmek hatta bunun için eve geri dönmek).


Üçüncü sıklıkta görülen durum sadece obsesyonların olduğu kompulsiyonların görülmediği durumdur. Bu obsesyonlar genellikle cinsel ve saldırgan davranışların tekrarlayıcı düşünceleridir. Bunun dışında simetri obsesyonları, dinsel veya cinsel içerikli rahatsızlık ve suçluluk veren obsesyonlar, biriktirme kompulsiyonları da görülebilir.


Obsesyon ve kompulsiyonlar kişinin kendi ve aile üyeleri üzerinde istenmeyen etkilerinden dolayı; zaman ve enerji kaybına yol açtığından, sosyal ve mesleki kayıplara yol açmakta, kişinin iş yapma potansiyelini engellemekte, kişinin sürekli zihnini meşgul etmekte, kişi başka herhangi bir üretkenlik içinde kalamamakta, sosyal ortamlardan kaçınmakta, çevresini sürekli sorduğu sorularla bunaltmaktadır. Bunların sonucu olarak da kendisinde ve çevresindeki aile bireylerinde, depresyona ve genellenmiş kaygıda artma gibi sonuçlara yol açabilmektedir


4) Takıntılar sebebiyle sorun yaşamış danışanlarınızdan birkaç aile örneği verebilir misiniz? ( ailede ne tür bir takıntı sıkıntı yaşanmasına neden oldu? Bu takıntı aileyi nasıl etkiliyordu? Sorun nasıl çözüldü?)


Bir bayan danışanımda hamileliğin son aylarında yaşanan bir bebek kaybı sonucu yoğun kaygıya ve bebek kaybının yol açtığı travmaya bağlı olarak obsesif kompulsif bozukluk gelişmiştir. Bu kişinin 4 yaşında bir kızı olduğu için kızını da kaybederim düşüncesi ile kızının hastalanmasını önlemek amacıyla danışan, mikrop kapabiliriz düşüncesini engellemek için, evden geldiğinde defalarca ellerini yıkamakta, evden geldiğinde dışarıda giydiği bütün giysileri kirliye atmakta, eve gelen her kişiden bunu istemektedir. Banyoda saatlerce yıkanmakta ve gerçekten temizlendim mi düşüncesini ortadan kaldırmak amacıyla, ritüel yıkanma davranışları yapmakta, defalarca bedenini sabunlamakta sonrasında da sabundan arındım mı düşüncesinin eşlik etmesi ile birlikte deterjan hastalanmama yol açabilir düşüncesini ortadan kaldırmak amacıyla yıkanma zamanı saatlere taşıyabilmektedir. Ayrıca mikrop kaparım düşüncesi tuvalette de bedenime ve giysilerime idrar sıçrayabilir düşüncesi ile kişi, tuvalete soyunarak girmekte, dışarıda tuvalete girmemekte, tuvalete girmeden önce klozeti temizlemekte, tuvalet sonrasında ise bedeninin aşağısını belirli sayılarda yıkamaktadır. Bahse konu danışanda görüldüğü üzere bir travmatik yaşantı sonucu yoğun kaygıya bağlı olarak ortaya çıkan obsesif kompulsif bozukluk, zihne gelen kaygı uyaranlarını ortadan kaldırmak amacıyla yaptığı ve yapmaktan kaçındığı davranışlarla kişide rahatlama sağlamakta ancak rahatlamayı sağlamak amacıyla yapılan ve saatleri alan davranışlarla kişinin sosyal, mesleki ve kişisel uyumunu bozmaktadır. Benzer davranışları da aile üyelerinden beklemesi ve eve misafir gelmesini engellemesi nedeniyle, çevresinin saatlerce zamanını ve enerjisini almakta ve kişilerinde yaşam alanlarını daraltmaktadır.

Bu vakada kişinin yaşadığı bebek kaybı ile ilgili travması, travma tedavisi (EMDR ve Hipnoterapi) ile ortadan kaldırılmış. Sonrasında kişinin bütün obsesyonları ve kompulsiyonları saptanmış aralarındaki bağlantılar kurulmuş. Kişi tarafından obsesyonları en zordan kolaya doğru sıralanmıştır. Kişiye yaptığı düşünce hataları bilişsel teori kapsamında öğretilmiş. Kişinin aklına gelen olumsuz düşünceleri ortadan kaldırması, alternatif olumlu düşünceler üretmesi sağlanmıştır. Davranışsal yöntemlerden tepki önleme ve kademeli maruz bırakma yöntemi ile kişi kompulsiyonları ile karşı karşıya bırakılmıştır. Danışan yapmaktan kaçındığı durum yada davranışlara maruz bırakılarak danışanın kaygı önce yükseltilerek sonrasında düzeyi düşürülmüş ve obsesif kompulsif bozukluk tedavisi tamamlanmıştır.


5) Ailede takıntı en çok hangi tarafta görülüyor? Kadın da mı erkekte mi? Niçin? Bununla ilgili elinizde bir istatistik veya bir araştırma varsa bizimle paylaşabilir misiniz?


Obsesif kompulsif bozukluktan toplumun % 2-3 etkilenir. Dünyada en fazla işlev kaybına yol açan ilk 10 tıbbı durumdan biridir. Kadınlarda daha sık görülmektedir. (Karno ve Golding, 1991)

OKB‘ de erken başlangıç erkeklerde daha sık gözlemlenir ve kontrol etme kompulsiyonları şeklindedir, geç başlangıç kadınlarda daha sıktır temizlik kompulsiyonları tarzındadır. (Norshirvani ve ark, 1991)
Başlangıç yaşı 21 ile 35 arasındadır. Hastaların % 65 i 25 yaşından önce,% 15 lik grup 35 in üzerindedir.

OKB sık görülen dördüncü psikiyatrik rahatsızlıktır. Fobiler, madde kullanım bozukluğu, depresyondan sonra gelir. Toplumda görülme sıklığı, diabet ve astım kadardır.
Genellikle hamilelik, doğum, aile çatışması, işte güçlükler gibi stres yaratan olaylardan sonra erken yetişkinlikte ortaya çıkar. (Kringlen, 1970)

6) Evlilikte kadınlarda görülen takıntılar nelerdir? Bu takıntılar neden kaynaklanıyor? Bu takıntılara nasıl çözüm yolu bulunabilir? (kadınlardaki her takıntıya ayrı ayrı çözüm yolları, tedavi yöntemleri önerebilir miyiz)?


Kadınlarda daha çok bulaşma takıntısı daha yoğun olarak görülmektedir. Evlilik ilişkisinin içindeki kaygıdan, geniş ailenin müdahalesinden kaynaklanabilir.

7) Evlilikte erkeklerde görülen takıntılar nelerdir? Bu takıntılar neden kaynaklanıyor? Bu takıntılara nasıl çözüm yolu bulunabilir? (erkeklerdeki her takıntıya ayrı ayrı çözüm yolları, tedavi yöntemleri önerebilir miyiz)?

Erkeklerde daha çok kontrol takıntısı daha yoğun olarak görülmektedir. Herhangi bir yoğun kaygı yada geçmişten bugüne kadar gelen kaygı kaynakları bunu tıpki kadınlardaki gibi başlatabilir..

8) Evlilikte çocuklarda görülen takıntılar nelerdir? Bu takıntılar neden kaynaklanıyor? Bu takıntılara nasıl çözüm yolu bulunabilir? (çocuklardaki her takıntıya ayrı ayrı çözüm yolları, tedavi yöntemleri önerebilir miyiz)?

Yukarıda belirttiğim üzere kadınlarda ve erkeklerde yoğun olarak görülen obsesyonlar olmasına rağmen, cinsiyet ayrımı olmaksızın her türlü obsesyon ve kompulsiyon her iki cinsiyet ve çocuklarda da görülebilmektedir.

Tedavi;

Obsesif Kompulsif Bozukluğun tedavisinde, ilaç tedavisi ve psikoterapi hastalığın kontrol alınması ve nüksünün önlenmesi için kaçınılmazdır. Vakit kaybetmeden uzman yardımı almanız hayat alanınızı daraltan bu hastalıktan kurtulmanın tek yoludur.
Hastalığın tedavisinde kişi, ilişkileri, aile ilişkileri, iş ilişkileri hemen hemen tüm yaşam alanına ilişkin bilgi alınır. Yaşadığı travmalar saptanır. Tedavide hastalığı ortaya çıkaran durum bir travma ise travma ortadan kaldırılır. Hastalığın olumsuz gidişatına yol açan stresörler saptanır ve bunlara yönelik psikoeğitimsel çalışmalarla stresörlerle başadebilme becerileri geliştirilir. Aile içinde bir stresör varsa ilişki ve çift terapisi ile stresörler ortadan kaldırılır. Sonrasında obsesyonlarının tamamı ile ilgili bilgi alınır, kompulsiyonları ve kaçınma davranışları belirlenir. Obsesyonu ve kompulsiyonu ile kaçınma davranışları arasındaki ilişkiler belirlenir. Sonrasında obsesyonun gerçekliğinin sorgulanmasına yönelik bilişsel sorgulama yöntemleri öğretilerek kişinin olumlu düşünceler üretmesi sağlanır (Gerekli olduğu taktirde), Obsesyonları Kolaydan zora doğru sıralanır. En kolayından başlanarak, kişi obsesif düşünce ve onun sonucunda ortaya çıkan kompulsif davranışa maruz bırakılır (Kademeli) ve kaçma davranışları engellenerek, kişinin kaygı ile yüzleşmesi sağlanır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Obsessif Bozukluk (Takıntı Hastalığı) ve Tedavisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.H. Fatih DANE'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.H. Fatih DANE'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
H. Fatih DANE Fotoğraf
Uzm.Psk.H. Fatih DANE
İstanbul
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi52 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.H. Fatih DANE'nin Yazıları
► Obsesif Kompulsif Bozukluk (Takıntı Hastalığı) Psk.Birgül EMİROĞLU BAKAY
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,056 uzman makalesi arasında 'Obsessif Bozukluk (Takıntı Hastalığı) ve Tedavisi' başlığıyla benzeşen toplam 49 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Psikoterapi Süreci Kasım 2016
► Depresyon ve Tedavisi Kasım 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


14:48
Top