2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Basit Fobilerde Bilişsel-Davranışçı Tedaviler
MAKALE #8834 © Yazan Psk.İlkten ÇETİN | Yayın Nisan 2012 | 7,627 Okuyucu
BASİT FOBİLERDE BİLİŞSEL-DAVRANIŞÇI TEDAVİLER

Basit fobiler “normal” popülasyonda çok görülse de, profesyonel yardım isteyenler görece azdır. Bunun başlıca nedeni, fobilerin kişinin günlük yaşamını bozmaması ya da çok az etkilemesi olabilir. Bir grup hastada da basit fobiler ikincil yakınma olarak bulunabilir. Spesifik fobide korku genellikle fobik durumun kendisi üzerinde, ikincil olarak da bir panik atak geçirme üzerinde odaklanır. Basit fobilerde de panik ataklar olabilir, ancak sadece korkulan nesne ya da durumla karşılaşma durumunda ortaya çıkarlar.
Basit fobilerin ilk davranışçı tedavilerinde sistematik duyarsızlaştırma ve kaygı uyandıran uyaranları hayalinde canlandırma (hayali olarak yükleme) yöntemleri yaygın olarak kullanılmıştır. Gerçek yaşamda tedaviler ise 1970’lerin başlarında ortaya çıkmıştır.

TEDAVİ SÜRECİ

Klinik deneyimler ve araştırmalar en az on haftalık terapi seanslarını desteklemektedir. Pek çok vakada yüzleştirmeyi tamamlamak 10’dan fazla seans gerektirebilir. Bazı terapistler, hayali duyarsızlaşmayı atlamayı tercih edebilirler ve bir hafta önce yüzleştirmeye başlayabilirler. Hastanın ekonomik kaynaklarından dolayı engeller çıktığında ya da uygulanan tedavi 10 seansa izin vermediğinde protokol 6 haftalık format şeklinde kısaltılabilmektedir.

Tedavinin Bileşenleri; Diyaframdan nefes alma, aşamalı kas gevşetme, kaygıyla baş etme becerileri, sistematik duyarsızlaştırma, gerçek yaşamda yüzleştirme, bilişsel yeniden yapılandırma, endişe (ya da beklenti kaygısı) ile baş etme becerileridir.

DEĞERLENDİRME

Doğru tanı koyulması tedavide önemli bir bileşendir. Gerçek bir basit fobi mi, yoksa agorafobili panik bozukluğun bir türü mü? Tanının ötesinde, uygun bir tedavi planının oluşturulabilmesi için ilk seansta şu alanlar değerlendirilmelidir;
  • Fobinin öyküsü (başlangıç tarihi ve bugüne kadar olan gelişim süreci),
  • Fobinin şiddeti (günlük yaşamını- çalışma yeteneğini, normal ilişkilerini sürdürmesini- ne kadar etkilediğiyle tahmin edilebilir)
  • Şu anda işlevsellikteki bozulma düzeyi (kaçınma derecesi, seyahat edememe, asansöre binememe, vb). “Fobiniz neyi yapmanızı engelliyor?”, “Eğer bu sorununuz olmasaydı, bu sizin yaşamınızda neyi değiştirirdi, nasıl bir farklılık yaratırdı?”
  • Sorunu sürdürücü faktörlerin belirlenmesi (kaçınma, bilişsel faktörler- tedavinin değeri-etkililiğine ilişkin kuşkular, fobik uyaranın tehlikeli olduğu düşünceleri)
  • Tedaviye uygunluğun belirlenmesi (Örn., ağır depresif ve alkolik hastalar önerilere uymakta, görevleri yerine getirmekte zorluk çekebilirler)
  • Önceki tedavileri
  • İlaç kullanımı
  • Önceki baş etme becerileri
  • Şu andaki kaynakları (hastanın motivasyonu, ikincil kazançları,hastanın denetim odağı, yakın aile desteği, zaman ve mali kaynaklar
İlk seansta terapötik ittifakın kurulması önemlidir. İlk değerlendirme yapıldıktan sonra, terapinin amacı gözden geçirilir, hastaya tedavi rasyoneli (tedavi müdahalelerinin gerekçeleri) açıklanır ve arkasından seans özetlenerek görüşme bitirilir.
Hasta müdahalelerin gerekçelerini anladığında, haftalık verilen ödevlerini tamamlamak için daha fazla motive olacaktır.

Terapinin açıklaması şu şekilde yapılabilir:

İlk 2 veya 3 seans boyunca bazı temel gevşeme ve kaygı yönetim becerilerinin öğrenilmesine odaklanacağız. Bunlar, karından nefes alma, aşamalı kas gevşeme, ve spesifik kaygıyla baş etme becerilerini kapsar. Bütün bunlar, terapinin ilerleyen bölümlerinde sizin güveninizi ve motivasyonunuzu arttıracak, böylece gerçek anlamda ______ korkunuzla yüzleşmeye başlayacaksınız. Gerçekten fobik durumunuzla karşılaşmadan (yüzleşmeden) önce, bu becerileri uygulama konusunda uzmanlaşma şansınız olacaktır. Fobinizle ilgili bütün hatalı inançlar ve yararlı olmayan iç sesinize de odaklanacağız.”
______korkunuzla yüzleştiğinizi düşündüğünüzde, büyük bir olasılıkla kaygılanmaya başlarsınız. Beklenti kaygısı denilen bu kaygı, daha çok fobinizle ilgili yararsız, korkutucu düşünceleriniz yüzünden olur. Çoğunlukla, kaygıyı tetikleyen iki çeşit düşünce vardır. Birincisi, korkunuzla yüz yüze geldiğinizde, istenmeyen (korkulan) olayın olma olasılığını abartan düşüncelerdir. Bu abartılı düşünceler genellikle ‘ya öyleyse,’ ile başlar, örneğin: ‘Ya uçakta paniklersem veya kıstırılmış hissedersem?’, ‘Ya kan alınırken bayılırsam?’ya da ‘Ya kat arasında asansör kalırsa ve kapalı kalırsam?’. Diğeri, fobik durumunuzla baş edebilmek için gerekli olan yeteneğinizi küçümseyen yararsız düşüncelerdir. Örneğin: ‘Bunu yapabileceğim hiçbir yol yok,’ veya ‘Eğer paniklersem ne yapacağımı bilemem.’ İşe yaramayan iç sesinizi tanımayı, ona itiraz etmeyi ve onunla mücadele etmeyi öğrenebilirsiniz. Bir süre sonra, bu size tutumunuzu değiştirmenizde yardımcı olacaktır.”

Terapinin ikinci aşamasında, gerçek anlamda korkunuzla yüzleşmeye başlayacaksınız. Yüzleşmek dışında bir fobiyi yenebilmenin başka bir yolu yok. Fakat bunu yapmak düşündüğünüz kadar kötü değil, çünkü korkunuzla yüzleşme sürecini küçük ve kontrol edilebilir parçalara böleceğiz. Gerçek hayatta korkunuzla yüzleşmeden önce, hayali olarak onunla yüzleşeceksiniz. Aşamalı bir şekilde korkunuzla yüzleştiğinizi gözünüzde canlandıracağınız hayali duyarsızlaşma yöntemini öğreneceksiniz. Kaygı olmadan fobik durumunuzu gözünüzde canlandırmayı öğrenmek, gerçek hayatta karşılaşmanızda size yardımcı olur. Sonunda gerçek hayatta fobik durumunuza yaklaşmaya başladığınızda-yüzleştiğinizde- bu da küçük, kontrol edilebilir parçalara ayrılır. Yüzleştirme boyunca bazı kaygılarınız olabilir, fakat bunun kontrolünüzden çıkma ihtimali yok. Yüzleştirme sürecinin her bir aşaması boyunca size eşlik edecek biri olacak. Eğer aşırı bir kaygı hissederseniz yüzleşmeden vazgeçmeyi öğreneceksiniz (buna geri çekilme diyoruz) ve sadece kaygınız azaldığında duruma geri döneceksiniz.

Yüzleştirme boyunca hafif seviyede kaygı yararlı olabilir fakat bu yüksek seviyede olmamalı. Ancak, bu 4 sebepten dolayı kaygınızın yüksek seviyeye ulaşması mümkün değil: 1) sizinle beraber hareket eden ve sizi destekleyen birisi yanınızda olacak, 2) korkunuzla küçük adımlarla ve kademeli olarak yüzleşeceksiniz, 3) eğer kaygınız çok yüksek olursa geçici olarak vazgeçmeyi öğreneceksiniz ve 4) farklı gevşeme ve kaygıyı yönetme becerilerine sahip olacaksınız.

Eğer gerekirse, tıbbi yöntemler de kullanabiliriz. Böylece, yüksek veya stres yaratıcı seviyede kaygınız olmadan aşamalı olarak fobinizle yüzleşme fırsatınız olacak.”
Her seansın sonunda davranışsal ev ödevleri verilir. Örneğin, karından nefes alması, fobilerini devam ettiren hatalı inançlarını bilişsel olarak yeniden yapılandırması veya yüzleştirme hiyerarşisinin ilk ya da iki aşamasını denemesi, gibi. Tamamlanan ödev bir diğer seansın başında gözden geçirilir, böylece, ödevi tamamlamanın terapinin önemli bir parçası olduğu mesajı iletilmiş olur.

Bu çizgide ilerlerken, hastaların ev ödevleri konusundaki duygu ve endişelerini öğrenmek önemlidir. İlk seansta birçok hasta ödev konusunda fikir birliği yapacaktır, ancak daha sonraki seanslarda buna uymakla ilgili sorunlar çıkabilir.

Terapinin ilk 2 veya 3 seansı nefes alma eğitimi, gevşeme eğitimi ve kaygı (panik) yönetimi stratejilerine ayrılır, böylece, yüzleşme süresince ortaya çıkan kaygıyı kontrol etme becerisine sahip olacaktır. Geriye kalan terapi seansları, korkularıyla yüzleşme sürecine ve bu süreci kontrol edilebilir aşamalarda analiz etmeye ayrılabilir.
İkinci seans, karından nefes alma, sistematik gevşeme ve hoş bir durumun (görüntünün) hayal edilmesine (hayalin-imgenin oluşturulması) ayrılırken, üçüncü seansta hastanın fobisine katkıda bulunan işlevsel olmayan iç konuşmaların tanımlanması ve bunlara karşı çıkılması amaçlanır. Hastadan endişe kaydı tutması istenir.

Endişe Kaydı
Fobi:__________________________________
Kaygılı Kendi-kendine konuşma Alternatif (karşı) Cümleler
-Abartan düşünceler (ya da imajlar)
-“Eğer olursa…….”
Baş etme Stratejileri (kendini nasıl görüyor?)
1.
2.
3.
Üç faktör korkuları ve fobileri sürdürmeye eğilimlidir: 1) duyarlılaşma, 2) kaçınma, ve 3) olumsuz, işlevsel olmayan kendi-kendine (iç konuşma) konuşma. Belirli bir duruma, objeye veya olaya duyarlı olduğunuzda, diğer bir deyişle, kaygı bu durumla, objeyle veya olayla koşullandırıldığında veya ilişkilendirildiğinde fobi gelişir. Duyarlı olduğunuzda, bir durumun sadece varlığı veya düşüncesi bile kaygıyı otomatik olarak tetiklemeye yeterli olur.

Hastalara ilk olarak, bütün sebepsiz korkuların iki bileşeni olduğu öğretilir: 1) korkuyla karşılaşılması durumunda, olumsuz sonuçların ortaya çıkma ihtimalinin abartılması “Ya paniklersem ve bütünüyle kontrolümü kaybedersem?”, “Ya uçak düşerse?”, “Ya sınavı veremezsem ve okuldan atılırsam?”), 2) korkulan objeyle veya durumla karşılaşıldığında kişinin baş etme becerisini küçümsemesi. Olumsuz bilişi tanımlamak, ona karşı çıkmak ve onunla mücadele etmek için (genellikle duyarsızlaştırma yapılmadan önce) en az bir seans ayrılır. Alternatif düşüncelerin listesi hazırlanır ve hastanın hafta boyunca evde bunları tekrar etmesi istenir. Bu ifadeler daha sonra hem yüzleştirme sırasında hem de yüzleştirmeyi beklerken kullanılabilir. Seans, o seansın özetinin yapılması, hastadan geri-bildirim alınması ve ev ödevinin verilmesi ile tamamlanır.

Dördüncü seansta kaygıyı yönetme (başa çıkma) becerileri; karından nefes alma, baş etme cümleleri ve dikkat dağıtma (dikkati başka yöne çevirme) teknikleri üzerinde çalışılır. Bu becerilerin yüksek seviyedeki kaygı ve panik durumlarında etkili olabilmeleri için, düşük seviyedeki kaygı hallerinde sürekli olarak pratik yapılması gerektiğini hastaların anlaması çok önemlidir. Hastalar aynı zamanda geleneksel bir yöntem olan dikkati başka yöne çevirme konusunda teşvik edilirler. Örneğin, yardımcı olabilecek insanlarla konuşmak, dolaşmak, yakın çevrede neler olup bittiğini gözlemlemek (şu anı yaşamasını sağlamak amaçlı), çevredeki somut objelere odaklanmak, hatta yardımcı olacaksa onlara dokunmak, basit tekrarlanabilen aktivitelerle uğraşmak (örneğin, uzun asansör çıkışlarında yüzden geriye doğru saymak), semptomlara öfkelenmek (dikkati kaygı arttırıcı düşüncelerden ve duygulardan uzaklaştırmak için ve düşünceleri durdurmak için pratik yapmak, bir ya da iki defa “dur” diye bağırmak veya lastik bir bandı bileğine sürtmek. Dikkati başka yöne çevirme teknikleri, özellikle yüzleştirmenin ilk aşamaları için oldukça yardımcıdır.

Ayrıca, panik atakları anlaması ve yönetebilmesi için panik döngü anlatılır. Panik atakların tehlikeli olmadığı, sadece gerçekte yaşamı tehdit eden bir durumda bedenin verdiği doğal bir savaş-kaç tepkisi olduğu anlatılır.

Beşinci seans, fobik durumların hiyerarşisinin oluşturulması, derin gevşeme eğitimi ve gevşek durumda iken hiyerarşideki basamakların hayal edilmesini içerir. Hayal etmenin olabildiğince gerçekçi olması için hastaya şu sorular sorulabilir; Görüntüde kimler ve hangi nesneler var?, Hangi renkler var?, Işık parlak mı?, Hangi sesleri duyuyorsun?, Havanın ısısı nasıl?, Üzerinizde ne var (ne giyiyorsunuz)?, Herhangi bir koku ya da tat alıyor musunuz?, Bu sıradaki duygularınız neler?

İmgesel duyarsızlaştırma sırasında dikkatin dağılmasını önlemek için bu durum (gevşeme yönergeleri, manzaranın tanımlanması) teybe kaydedilerek de yapılabilir.
Altıncı seans, açıklama yapma, hiyerarşi oluşturma, destek kişisini belirleme ve gerçek yaşamda yüzleşme bileşenlerinden oluşur.

Optimal etkinlik için yüzleştirme aşamalı olmalı, tekrarlanmalı, uzun süreli olmalı ve pratik (deneme) görevleri spesifik olarak belirlenmelidir. Şöyle ki, hasta kaçındığı tüm şeyleri tanımlamalı ve onları zorluk derecesine göre sıralamalıdır. Deneme için seçilecek ilk görev hastanın başarılı olmasını sağlayabilecek kadar kolay, ancak bir miktar kaygı ortaya çıkaracak kadar da zor olmalıdır. Görevler, çok az ya da hiç kaygının olmadığı duruma kadar sık sık tekrar edilmeli ve sonra listedeki bir sonraki göreve geçilmelidir.
Yedinci seansta, hastaya destek olacak kişi yüzleştirme denemesi için eğitilir ve ilk yüzleştirme denemesi yapılır. Hastadan en az 1-3 dakika fobik durumda kalması, kaygı çok yükseldiğinde geri çekilmesi ve rahatladıktan sonra tekrar o duruma dönmesi istenir.
Sekiz ve dokuzuncu seanslarda, ilk yüzleştirme denemesi değerlendirilir, dirençler, ikincil kazançlar, yüksek kaygı ele alınır, yüzleştirme denemelerine devam edilir. İlk yüzleştirmede kaygı baştan çok yüksek ise bu basamak daha küçük basamaklara bölünebilir.

Son seansta, ilerleme değerlendirilir ve nüksün önlemesi üzerinde durulur.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Basit Fobilerde Bilişsel-Davranışçı Tedaviler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İlkten ÇETİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İlkten ÇETİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İlkten ÇETİN Fotoğraf
Psk.İlkten ÇETİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi259 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İlkten ÇETİN'in Makaleleri
► Bilişsel Davranışçı Terapi Psk.Arzu BEYRİBEY
► Bilişsel Davranışçı Terapi (Bdt) Psk.Benan ŞAHİNBAŞ
► Bilişsel Davranışçı Terapi Psk.Dnş.İnci AYDIN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Basit Fobilerde Bilişsel-Davranışçı Tedaviler' başlığıyla benzeşen toplam 25 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kendine Sevgili Misin? Şubat 2022
► Bilişsel Çarpıtmalar (Düşünce Hataları) ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:12
Top