2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Gestalt Terapi
MAKALE #8836 © Yazan Psk.İlkten ÇETİN | Yayın Nisan 2012 | 12,218 Okuyucu
GESTALT TERAPİ

Perls tarafından geliştirilen Gestalt Terapi insanların kişisel sorumluluklarını kabul etmeleri ve kendi hayat tarzlarını bulmaları ön koşullarına dayanan varoluşçu bir terapi yaklaşımıdır. Terapide temel amaç yapılan ve yaşanılanların farkındalığıdır.Farkındalık, yaptıklarımızın sorumluluğunu almamızı sağlar. Sorumluluk almak da olaylardaki etkimizi, sürece olan katkımızı görmemizi sağlayarak bize değiştirebilme gücümüzün olduğunu gösterir.Bu farkındalık sayesinde kişi kendini anlayabilecek ve değişebilecektir.Sorumluluk almadığımız durumda ise, olaylar üzerindeki kontrol, değiştirebilme gücümüzü yok sayar ve değiştiremeyeceğimiz diğer insanları, koşulları suçlarız.

Perls, kişiliğe bütüncül bir yaklaşımla bakarak, bireyin şimdiki durumunun önemini vurgulamış ve içerikten çok süreç üzerinde odaklanmıştır. Perls için şimdinin dışında var olan hiçbir şey yoktur. Çünkü geçmiş gittiğinden gelecek de henüz gelmediğinden dolayı önemli olan sadece şu andır. Geçmiş üzerinde odaklanma, bu ana gelmekten kaçınmanın bir yolu olarak düşünülmektedir. Terapinin odak noktası, danışanın şu anda geçerli olan deneyimini açık bir şekilde algılayarak bireyin farkındalığını arttırmaktır.
Gestalt yaklaşımındaki önemli diğer bir kavram da bitirilmemiş işler kavramıdır. Bitirilmemiş işler kin, nefret, kırgınlık, öfke, acı, keder, suçluluk, utanç, terk edilme gibi ifade edilmemiş duygularla ilgilidir. Bitirilmemiş işler, birey ifade edilmemiş duygularla yüzleşinceye ve temas edinceye kadar devam ederler. Bu duygular farkına varılarak, tam anlamıyla yaşanmamış olduklarından sürekli “fon”da kalırlar ve kişinin kendisiyle ya da diğerleriyle olan temaslarında zaman zaman öne çıkarak “şekil” haline gelebilirler. Böylece fondaki bu işler, şekil haline geldiklerinde şu anın yaşanmasını engellerler.
Bitirilmemiş işlerle ilgili bir kavram da kaçınmadır. Kaçınma, insanların bitirilmemiş işler ve kapanmamış durumlarla yüzleşmekten ve bitirilmemiş durumlarla ilişkili rahatsız edici duyguları yaşamaktan uzak durmalarını ifade eder. Perls’e göre, kişiler değişim için gereken şeyi yapmaktansa acı veren duyguları yaşamaktan kaçınmayı tercih etmektedirler.Böylece bu insanlar sıkışır ve gelişme olasılıklarını engelleyen kördüğümlerin üstesinden gelemez hale gelirler.

Perls’e göre, kişinin amacı temel dengeyi yani homeostazisi sağlamaktır. Homeostazis hem fiziksel hem de ruhsal olarak sağlanmalıdır. Perls’e göre kişi dengesini ararken ya çevreyi kendine uydurur ya da kendini çevreye uydurur. İhtiyaçlar kişiden kişiye değişiklik gösterir. Davranışlarımız bu ihtiyaçlara göre planlanır ve yönlendirilir. Herhangi bir anda organizma için başat olan ihtiyaç, şekil(figür) olurken, tüm diğer ihtiyaçlar o an için fon′a çekilir. O ihtiyaç giderildikten sonra bireyin gestaltı kapatılmış olur ve kişi başka işlere yönelir.

Bireyi kişilerarası alandaki etkileşimleri ile ele alan Geştalt yaklaşımında, bireyin diğerleri ve fiziksel-sosyal çevre sınırında oluşan etkileşimi temas olarak adlandırılmaktadır. Temas sadece birey ile çevre arasında değil, bireyin kendisiyle teması şeklinde de yaşamaktadır. Kişinin kendisi ile kurduğu temas, dış dünyada yaptıklarını ve diğerleri ile kurduğu ilişkiyi büyük oranda belirler.

Temas insan yaşamının özünü oluşturur, diğerleri ile bir araya gelme veya buluşma anlamını taşır. Organizmanın diğerleriyle olan teması onun yaşamını sürdürmesi ve gelişerek büyümesini sağlar. Perls, teması, diğeri olma, durumunu tanıma, farklılığın farkına varma, ben ve diğeri deneyimini sınırda deneyimleme olarak tanımlar. Kısaca, temas, tarafların sınırda karşılaşmasıdır.İnsanın, pek çok ihtiyacı bulunmaktadır. Kişi, bu ihtiyaçların bazılarını kendi içinde giderirken bazıları için diğerlerine ve fiziksel çevreye gereksinim duyar. İhtiyacın kaynağı dışarıda olduğunda, bu ihtiyacın giderilmesi için diğerleri ve çevre ile temas kurulması gerekir. Temas süreci, bir ihtiyacın farkına varılması ile başlar. Birey harekete geçer ve ihtiyacını doyurduğunda temas döngüsü tamamlanmış olur. Yeni bir ihtiyacın farkındalığı ile temas süreci yeniden başlar. İhtiyaç doyuruluncaya ya da yerine daha önemli bir ihtiyaç geçene kadar, organizmaya enerji veren şey, en acil doyurulması gereken ihtiyaçtır. Yaşam ihtiyaçların ortaya çıkması, bu ihtiyaçların doyurulması, homeostatik dengenin sağlanması, gelecekte tekrar bir ihtiyacın ortaya çıkması ile devam eden aktif bir döngüdür. Geştalt yaklaşımına göre sağlıklı olan, organizmanın temas ederek, temas döngüsünü tamamlamasıdır.
Temas döngüsü; duyum, farkına varma (farkındalık), harekete geçme, hareket, son temas, doyum ve geri çekilme olarak adlandırılan yedi aşamadan oluşmaktadır. Bu döngüye göre, birey ihtiyaçlarını fark eder, harekete geçer, temas eder, doyum sağlar ve geri çekilir. Perls sağlıklı kişiyi, duyumlarının farkında olan ve temas döngüsünü tamamlayan kişi olarak tanımlamaktadır. Temas döngüsünün her hangi bir aşamasında oluşan tıkanıklık ise, öğrenme ve büyümeye engel olmakta ve bazı sorunların varlığına işaret etmektedir. Geştalt yaklaşımına göre, temas döngüsünde sürekli engellenmelerin olması, ihtiyaçların tamamlanmamasına, dolayısıyla tamamlanmamış ihtiyaçların birikmesine yol açmaktadır. İhtiyaçların tamamlanmadan birikmesi ile oluşan döngüdeki tıkanmaların bireylerde "duygusal sorunlara" yol açabileceği ileri sürülmektedir.

Geştalt Temas Döngüsü;
a-Duyum; Temas döngüsünün ilk aşamasıdır. Duyum aşaması, üzüntü, mutluluk, öfke gibi duyguların; acı, açlık, gibi içsel duyumların ya da diğer insanlar ve objelerle ilgili dışsal uyaranların farkında olmaya işaret etmektedir.
b-Farkındalık; Kişinin, bedensel duyumlarını ve dışarıdan aldığı uyaranları organize ettiği, bütünleştirdiği ve anlam verdiği, organizmanın çevreyle ve kendisiyle iletişim kurduğu aşamadır. Diğer bir ifadeyle bilişsel, duygusal ve duyumsal yollarla alınan uyaranlar, bu aşamada anlamlandırılır ve yorumlanır. Eğer uyaranları organize edemez, anlam oluşturamazsak her şey çok karmaşıklaşır ve kaygı yaşarız.
c-Harekete Geçme; Bu aşama, kişinin bir şeyler yapmak istediği, seçeneklerimizi düşündüğü ve ne yapacağına karar verdiği aşamadır.
d-Hareket; Düşündüğünü eyleme geçirme aşamasıdır.
e-Temas; Kişinin ihtiyacı olanı ya da yapmaya karar verdiği şeyi yaptığı aşamadır. Kişi ihtiyacı olan ile temas halinde iken, temas ettiği şey şekildir yani ön plandadır. Diğer bütün uyaranlar fon haline dönüşür.
f-Doyum; Tekrar değerlendirme olarak da adlandırılan doyum aşaması ihtiyacın doyurulup doyurulmadığının değerlendirildiği aşamadır.
g-Geri Çekilme; Geri çekilme, temas sürecini başlatan ve döngüde şekil haline gelen ihtiyacın doyurularak fona geçtiği aşamadır. Geri çekilme temas döngüsünün hem son basamağı, hem de yeni bir ihtiyaç için döngünün başlangıcıdır.
Temas döngüsü her zaman yukarıda belirtilen örnekte olduğu gibi kısa sürede tamamlanamayabilir. Çünkü bazı ihtiyaçların tamamlanabilmesi uzun zaman gerektirmektedir (üniversiteden mezun olmak gibi). Bazen de temas döngüsü kesintiye uğramakta, tamamlanamamaktadır. Bazı Geştalt temas biçimlerinin sürekli olarak kullanımı da temas döngüsünün tamamlanmasına engel olmaktadır.
Bu döngüde sürekli engellenmeler yaşayan bireylerin “nevrotik ve duygusal sorunları olan” bireyler oldukları kabul edilir. İhtiyacın karşılanamaması yani döngünün tamamlanamamasında kişinin çevreyle kurduğu temas biçimleri ya da temas kurmaya gösterdiği dirençler rol oynar.

7 basamaklı Gestalt oluşması ve bozulması döngüsünde; duyum döneminde ortaya çıkan işlev bozukluğu duyarsızlaşma olarak bilinir. Bedenden gelen duyumların görmezden gelinmesi ya da çevreden gelen bilgilerin engellenmesidir.

Farkındalık döneminde ortaya çıkan işlev bozukluğu kişinin kendi ihtiyaçlarının ya da çevreden gelen isteklerin tam farkında olmaması durumu olarak tanımlanan saptırmadır.
Harekete geçme döneminde ortaya çıkan işlev bozukluğu içe almadır. İçe alma, kişinin kuralları, mesajları, modelleri, özümsemeden tümü ile içine alması, emmesi, yutmasıdır.
Hareket döneminde ortaya çıkan işlev bozukluğu yansıtma olarak bilinir. Bu durumda hareket seçilir ve yapılır, ancak bu organizmanın temel ihtiyacının doyurulması için uygun olan hareket değildir. Birey kendiliğinin bazı parçalarına sahip çıkmayarak bunları başkalarına atfeder.
Son temas döneminde ortaya çıkan işlev bozukluğu geri döndürme’dir. Kişinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere kullanacağı enerjiyi, çevreye yöneltmek yerine kendine yöneltmesi sürecidir.
Temas sonrası doyum döneminde ortaya çıkan işlev bozukluğu kendini seyretme olarak bilinir. Kişinin, bir durumu yaşamak yerine o durumu yaşayan kendisini ve çevresel faktörleri uzaktan izlemesi olarak tanımlanır.
Geri çekilme döneminde yaşanan işlev bozukluğu ise iç-içe geçmedir. Kişinin “ben” ile “ben olmayan” arasındaki sınırı kaybetmesi ve çevrenin içinde kaybolması olarak tanımlanır.

Gestalt terapide, terapistin danışanlarla şimdi ve buradaki ilişkilerinde kendi algı ve deneyimlerini paylaşmaları önemlidir. Danışanların duyguları, şimdiyi(anı) farketmeleri, beden dilleri, enerjileri, kaçınmaları ve farkındalığın kısıtlanması üzerinde durulur.
Geştalt terapistleri, ilişkiye karşı olan dirençler üzerinde de durmuşlardır. Geştalt görüş açısına göre, direnç tam ve gerçekçi bir şekilde şu anı yaşamaktan bizi alıkoymak için geliştirdiğimiz savunma mekanizmalarını ifade eder.

GESTALT TERAPİDE KULLANILAN TEKNİKLER

Gestalt terapi yaklaşımında kullanılan tüm teknikler farkında olmayı arttırmak ve bütünleşmeyi sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. Bunlar; “Boş Sandalye Tekniği”, “ Daire Yapma Tekniği”, “ ……….. için sorumluluk alırım Tekniği”, “Yansıtma Oyunu”, “Abartma Oyunu”, “ Duyguyla Kalma Tekniği”, “Ters Çevirme Tekniği”, ve “Rüya Analizi” dir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Gestalt Terapi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İlkten ÇETİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İlkten ÇETİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İlkten ÇETİN Fotoğraf
Psk.İlkten ÇETİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi259 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İlkten ÇETİN'in Makaleleri
► Gestalt Oyun Terapisi Psk.Eyüp TUNAHAN
► Gestalt Psikolojisi - Alan Kuramı Psk.E. Efsun TATAR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Gestalt Terapi' başlığıyla benzeşen toplam 28 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kendine Sevgili Misin? Şubat 2022
► Bilişsel Çarpıtmalar (Düşünce Hataları) ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


01:29
Top