2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Mobbıng : İş Yerinde Psikolojik Taciz
MAKALE #889 © Yazan Psk.Ahmet ERKAN | Yayın Nisan 2008 | 19,561 Okuyucu
Ülkemizde de aslinda cok yaygin olan bir fenomen olan mobbing üzerine kisa bir yazimi yaklasik 2 yil önce bir hukukcu sitesinde (ayni zamanda eski bir savci olmam nedeniyle) bir sunum olarak yayimlamistim.

Ilgi duyan okurlarimizin hizmetine sunuyorum.

Saygilarimla...

Ahmet Erkan.
_______________________________________________________________

Is Yerinde Psikolojik Terör: Mobbing!


Degerli Arkadaslar,

bundan uzunca bir süre önce, TRT’de yayinlanan, benim de severek izledigim, Prof. Dr. psikolog Üstün Dökmen’in hazirlayip sundugu bir program vardi, Kücük Seyler isminde. Sayin hoca bu programlarindan birinde de Mobbing konusunu islemisti. Ayni konudaki görü ve düsüncelerimi, konunun hukuka bakan yönüyle birlikte sizlerle paylasmak istiyorum, izniniz olursa.

Aslinda mobbing, hemen herkesin hayatinda en az bir kere kurban olarak yasadigi ve hatta muhtemelen mobber olarak baskasina karsi yapmis oldugu bir cesit psikolojik terördür. Muhtemelen bir cogunuz yazimi okuduktan sonra, „tarif edilen durum bana pek yabanci gelmedi“ diye düsünecektir. Bati dünyasinda uzun yillardir popüler olan ve sikca günlük hayatta ve hukukta ele alinan bu konu, ülkemizde olmasi gerektigi kadar titizlikle ele alinmamaktadir. Mobbingin önemi ve sonuclari, örnegin alman toplumunda intihar sebepleri arasinda ilk sirada yer almasi ve yine alman mahkemelerinde de mobbingin en fazla dava gerekcelerinden (ceza ve tazminat hukuku acisindan) birisi olmasi dikkate alindiginda daha iyi anlasilacaktir.

Peki nedir mobbing? (ing: mob, alm: mobben, Mobbing)

Üstün Dökmen hoca programinda mobbingi her ne kadar kelime anlami olarak „yildirma“ seklinde tanimlamissa da, „sindirme” seklinde tanimlanmasi ve tercümesi daha dogrudur. Zira mobberin, “yildirma” kelimesinin cagristirdigi sekilde, magdura karsi her hangi bir kaba kuvvet, tehtid, ya da benzeri yollarla her hangi bir zorbalik yapmasi gerekmemekte, cok zaman süzme metodlarla magdurunu sindirmekte, onun kendisine karsi saygi ve güvenini kaybetmesini saglamakta, adeta onu psikolojik olarak imha etmektedir. Hatta bu esnada kullandigi metodlarla da, bazen adeta magdurun “dostu”, “koruyucusu” ya da “iyiligini isteyen birisi” rolüne de bürünebilmektedir.

Teknik anlamda mobbing, bir ya da birden fazla kisinin bir kimseye karsi, cogunlukla uzun zamandan beri devam eden ve mobbingin faili ve kurbani arasindaki iliskilerin seklini belirleyen negativ kommunikasyon hareketleridir. Mobbingin tipik unsurlari, konfrontasyon( belirli nitelikteki durumla karsilasma), süreklilik, kurbani acik ve zimni taciz, “adam yerine koymama”, magdura karsi yüzsüz-saygisizca hareketler ve bunlarin belirli bir siklikta (örnegin haftata en az bir kez) tekrarlanmasidir. Genelde mobbing her ne kadar isyerlerinde yasanan bir cesit psikolojik terör olarak görülse de, aslinda belirli bir ortami sürekli paylasan insanlarin bulundugu her ortamda rastlanabilecek bir durumdur, hatta akrabalik iliskilerinde bile (okullarda rastlanilan türü ise bulling olarak tanimlanir).

Mobbing magdura karsi su acilardan bir saldiriyi ve vurulan bir darbeyi ifade eder:

-magdurun kendi kendisini ifade etmesine hakkina (örnegin magdurun topluluk icinde sözünü kesme, fikirleriyle alay etme, görüslerine sürekli ve mantiki bir gerekce olmaksizin muhalefet ederek magdurun fikir beyan etmesini zorlastirma, fiskos, kas-göz isaretleri, ona negatif mesaj anlamina gelecek örnegin dudak kivirma hareketleri vs.)

-magdurun sosyal iliskilerine (örnegin onu izole etmeye calisma, arkadasliklarini zedelemeye, onu komik duruma düsürmeye ya da arkadaslarini ondan sogutmaya yönelik hareketler)
-magdurun sosyal itibar ve sayginligina (dogru da olsa magdur hakkinda dedi kodu yayma, iftira atma, arkasindan aleyhte konusma, aleni ya da zimni rezil etme, azarlama, hakaret ve incitici sözler sarfetme)

-mesleki kalite ve hayat standardina (is bölümünde zor isleri sürekli ona verme, ya da isini zorlastirma, yaptigi isi karalama, bozma ya da demotive edici hareketlerde bulunma)

-magdurun psikolojik sagligina, dolaysisiyle de fiziki sagligina. Mobber, mobbing sonucunda magduru sindirerek psikolojik acidan yok etmeye ve etkisiz hale getirmeye calismaktadir.
Mobber, kurbaninin direncini ve öz güvenini kirmak icin olmadik metodlara basvurmaktadir, örnegin magdura fiili kuvvet kullanacaginin fail tarafindan acik ya da zimni ifadesi ya da yukarida belirrtigim gibi “koyun postu” altinda magduru ezmeye calismasi sikca rastlanilan yöntemdir. Hatta mobber, magduru psikolojik acidan hasta olduguna inandirmaya calismakta ve psikolojik ya da psikiatrik muayeneye zorlamaktadir. Mobberin son amaci ise, mobbing kurbanini isten uzaklastirmaktir, ya da isinden istifa etmeye zorlamaktir.

Tüm bunlar dikkate alindiginda, mobbingin is yerinde bir cesit haysiyet ve ünvan cinayeti (alm, Rufmord; ing, reputationmord) oldugu kabul edilebilir.

Mobbingin nedenleri nedir, tipik faili ya da kurbani kimlerdir?

Mobbingin hic süphesiz, isyerinin özelliklerinden, isin ve meslegin mahiyetinden, is bölümünden ve görevlerin ifa edilisinden kaynaklanan nedenleri olabilecegi gibi, bizim toplumumuza ait olan bir baska gerekce de, sosyal dinamikler, örnegin mobberle magdur arasindaki siyasi ve ideolojik görüs ayriligi. Konunun dagilacagi endisesiyle bu konulara girmek istemiyorum.

Ancak mobbere ve mobbingin kurbanina biraz yakindan baktigimiza belirli özelliklerin ön plana ciktigini görüyoruz.

Mobber durumunda olan kisi genelde amir pozisyonunda kisidir, ancak bu, özellikle hiyerarsik bir anlayis yerine ekip calismasina önem veren bir toplum olan bati dünyasinda, sefin asti üzerinde mutlak bir hakimiyet ve otoritesinin olmamasi nedeniyle, tersi durumda ortaya cikabilmekte, örnegin alt kademedeki bir calisan,gruplasma yoluyle amirine karsi bir mobbing hareketi yapabilmektedir. Ancak bizde astin üste karsi mobbing yapmasi, üstün asta karsi nerdeyse sinirsiz yetkilere sahip olmasi nedeniyle pratik olarak ya imkansiz ya da ciliz bir mobbing denemesi olarak kalmaktadir. Bizim toplumumuzda genelde mobbing, ya üstün asta karsi bir tutumu ya da esitler arasinda yasanan bir fenomen olarak rastlanmaktadir.

Mobbing her ne kadar cok zaman ufak bir görüs ayriligi ile ya da antipati ile baslamis olsa da magdur ve failin tasidigi belirli kisilik özellikleri, baslangicta yasanan bu ufak sorunu kalici bir mobbinge dönüstürebilecektir.

Statiksel olarak mobbing acisindan erkek kadin arasinda bir fark bulunmamaktadir, farklilik sadece mobbing yöntemlerinde görülmektedir. Bu itibarla, erkekler daha cok direkt yöntemlerle mobbingi tercih ederken, kadinlar daha cok indirekt ve giyabta hareketlerle mobbingi tercih etmektedirler. Ancak kadinlar daha kolay mobbing kurbani olmaktadirlar.

Mobberde mevcut olan tipik genel özellikler:
-asiri derecede alinganlik ve narsist bir kisilik, az boyutta gelisen öz deger duygusu
-az gelismis öz deger duygusunu, otoriter ya da kavgaci hircin bir karekter yapisiyle ikame etme (Machtmotivation, Geltungssüchtigkeit)
-ihtilaflarini ve sorunlarini yapici (konstruktiv) yollarla halletme konusundaki yetenek eksikligi, kommunikatif yeteneksizlik
-duygularini ifade etmede zorluk ve bunu bir zaafiyet olarak görme, olumsuz duygulari inkar etme egilimi, örnegin haset, kin, ve tahakküm hirsi-otorite
-magdura karsi bir asagilik kompleksi ve kiskanclik
-mobberde magdura karsi olusan ve bilincaltina yerlesen bir korku ve mobberin buna karsi reaksiyon gelistirerek, kurbanini altetmek amacli, magduru testederek dozu yavas yavas artan bir tür muhalefet ve saldiri hareketinin baslamasi ve ilerlemesi,
-sosyal statü ve mesleki gelecegini tehlikede görme, kurban üzerinden kendisini ispat etme cabasi, ya da mobbing üzerinden itibar kazanma cabasi.

Burada yeri gelmisken Axel Esser ve Martin Wolmerath’in “Mobbing” adli eserinden bir paragrafi tercüme ederek iktibas etmek istiyorum:

“Mobbing, korkak birisinin besledigi düsmanligin ideal bir seklidir. Mobbing, baskalari nezdinde sürekli iyi bir imaja sahip olmaya calisan birisi icin son bir kurtulus yoludur. Mobbing, kariyer yapmada fiyaskoya ugramis basarisiz birisinin teselli (yara)bandidir. Mobbing, stres ve yeteneksizlikten bunalan birisinin bir desarz ve bosalma yöntemidir. Mobbing, basariya alismis bir isgüzarin tipik düsmanlik tarzdir. Mobbing otoriter bir „basbaba“nin eski bir düsmanlik taktigidir“

Mobbing magdurunun mobbing karsisindaki tutumu, tipik kisilik özellikleri ve mobbingi kolaylastiran magdur tipleri:

Genellikle herkesin mobbing mahduru olmasi prensip olarak mümkündür, ancak belirli kombinasyon hallerinde mobbing cok daha kolay yapilabilmektedir.
-Magdurun kadin, engelli, ya da sessiz ve fiziki acidan zayif bir görüntü vermesi, en azindan mobber icin kolay bir hedef teskil etmesi ya da zararsiz gözükmesi
-Magdurun psikolojik acidan depressif ya da sosyal cekingen bir profil cizmesi,
-Magdurun degisik nedenlerle (sosyal, ekonomik, vs.) ise bagimli olmasi, is degistirme ya da bir baska yerde calisma sansini kendisinde görmemesi sonucu, isini kaybetme endisesi ile her mobbingi sineye cekmesi,
-Hakkini aramada öz güven eksikligi mobberi gözünde asiri büyütme ve mobbing karsisinda mobbere karsi kendisini sanssiz görme
-Magdurun kendisini, yine kendisinden kaynaklanan nedenlerle mobbingin dogal kurban olarak görme, ve sineye cekme, (örnegin, zaten „celimsiz“ veya „yeteneksiz“ bir insanim, düsüncesi)
-Mobbing kurbani olmanin verdigi psikolojik cöküntüyü hafifletmek icin, magdurun mobberle kendisini identifike etmesi ve sucu kendisinde görmesi (Stokholm-Syndromu), hatta kendi kimliginden vazgecerek mobberle isbirligine girismesi
-...

Mobbingin, kurban acisindan sonuclari nelerdir?

Kurban acisindan mobbingin sonuclari, mobbingin uzun bir süreden beri devam eden bir sürec olmasi nedeniyle son derece dramatik ve adeta bir felakettir.

-ice kapanma, sosyal izolasyon, öz güven ve öz deger kaybi, yasam duygusunun zamanla azalmasi hatta kaybolmasi, her hangi bir sey yapma isteksizlik ve is motivasyonunun ve yaraticiliginin kaybi,
-agir depression ve uyku bozukluklari, yeme bozukluguna bagli asiri kilo kaybi ya da asiri kilo alma
-strese bagli psikosomatik bir takim rahatsizliklar (örnegin ülser, astma, migren, kalp-dolasim bozukluklari, belirli cilt rahatsizliklari, seksuel fonksiyon bozukluklari, vb.)
- asiri stresin vücüt bagisikligini zayiflatmasina bagli, bakteriel ve virus infeksiyonlari sonucu bir takim ciddi rahatsizliklar ve hatta kanser,
-Uzun süre devam eden bir cok mobbing olayinda ise, magdurun kendisi icin tek cikar yol olarak intihari görmesi ise mobbingin kurbaninda aslinda ne denli ciddi bir boyutta psikolojik tahribata yol actiginin bir delilidir. Bu anlamda, nedenini mobbingin olusturdugu intihar vakalarina yönelik siyah rakamlar oldukca yüksek oldugunu düsünüyorum.

Peki ama mobbingin birer hukukcu olarak bizleri ilgilendiren yönleri nelerdir ?

Bildiginiz gibi insan, gerek fiziki varligi ile gerekse psikolojik varligi ile bir bütündür. Bu ikisinden birisinin elden gitmesi, cok zaman digerinin de kaybina yol acmaktadir, özellikle psikolojik sagligin kaybi cok zaman fiziki anlamda ciddi bir takim saglik sorunlarini dogurmakta, dogan bu fiziki rahatsizliklarsa yine tekrar psikolojik rahatsizliklarin iyice dramatik hal almasina yol acmaktadir. Bu itibarla mobbing, hukukcu olarak bizleri iki acidan ilgilendirmektedir.

1-Mobbing, gerek ceza hukuku anlaminda ve gerekse borclar hukuku ve tazminat anlaminda hukuk karsisinda karsiligini bulmalidir. Tipki bireyin fiziki bütünlük ve sagligina yapilan saldiri gibi, insanin psikolojik sagligina karsi acik bir saldiri olan ve ona zarar vermeyi amaclayan mobbingin de hukuk karsisinda bir yaptirimi olmalidir. Bu anlamda mobbing hürriyeti baglayici cezayi gerektiren bir suc olmali ve mobber magdura karsi agir tazminatlara hükmedilmelidir.

2-Kisilere karsi islenen suclarda, örnegin cinayet ve yaralama suclarinda, sanik ve magdur arasinda süregelen bir iliski varsa, ortada mobbing durumu olup olmadigi dikkatle arastirilmali, eger varsa, uzman bilirkisilerce incelenerek, bunun magdurda (ve suc failinde) olusturdugu etki üzerinde durulmalidir. Burada mobbingin ceza hukuku anlaminda iki acidan önemi vardir :

-Mobbingin, hafifletici sebeb olarak agir tahrik unsuru olusturup olusturamayacagi üzerinde durulmalidir, örnegin eger sanikla kurban arasinda eger mobbing söz konusu ise, suca iten neden olarak gösterilen örnegin bir omuz vurma degil, ardinda yillarin birikimi olan mobbingin yattigi dikkate alinmali ve son omuz vurma olayi ise, sadece bir kivilcim olarak görülmeli ve mobbing sanigi suca iten « agir bir tahrik » olarak degerlendirilmelidir.

-Insan beyin yapisinin özellikleri ve isleyis tarzi itibariyle dikkatle incelendiginde, zaman zaman insan istem disi ve kontrolsuz hareketlerde bulunabilmekte ve bildiginiz gibi bu hareketler de ceza ehliyetini ortadan kaldiran ya da azaltan nedenler olarak önem arzetmektedir. Ceza ehliyetini ortadan kaldiran bu haller, sanikta önceden mevcut olan bir rahatsizliga bagli olabilecegi gibi, anlik ve yasanan duruma bagli olarak ta gelisebilir. Iste bu cümleden olarak, islenen örnegin cinayetlerde, perde arkasinda yillara uzanan bir mobbingin yatip yatmadigi arastirilmali ve eger bu varsa, en son yasanan (görünüse göre) önemsiz bir olay, uzunca bir süredir devam eden agir mobbingle birlikte degerlenirilerek, sanik iradesinde bir kontrol kaybina yol acip acmayacagi, islenen sucun da bu kontrol kaybi altinda islenip islenmedigi arastirilmalidir. Yani eylemin bir cesit «baglanti kopmasina, ya da sartel atmasina bagli gayr-i ihtiyari bir fiil» (Kurzschlusshandlung, ya da intermittent explosive dissorder) olup olmadigi irdelenmeli ve gerekirse sanigin ceza ehliyeti bu anlamda tartisilmalidir.

Buradan söyle bir anlam cikarilmamalidir : «Mobbing, siddet suclarinda sanigin sorumlulugunu ortadan kaldiran hakli bir nedendir».

Hayir, burada vurgulamak istedigim, mobbingin, mobbing kurbani olan sanik üzerinde biraktigi subjektif etkinin arastirilarak bunun ceza ehliyeti acisindan iradeyi ve hareket kontrolunu ortadan kaldiran bir durum olup olamayacaginin arastirilmasi ya da agir tahrik olarak görülüp görülemeyeceginin üzerinde durulmasi gerekliligidir. Zira biz biliyoruz ki, agir emosyonal durumlarda, insan hareketlerine bilincli olarak komuta eden beynin örnegin frontalkortex dedigimiz kismi devre disi kalabilmekte ve insan, motorik hareketleri üzerinde yeterince kontrola sahip olamamaktadir.

Simdi bazi meslektaslarin aklina su soru gelebilir :

Mobbingi yukaridaki izah edilen anlamda tartismak, hukuki yaptirimlara baglamak ve hukuki anlamda irdelemek ülkemiz gercekleri acisindan ne kadar gercekcidir?

Zira örnegin ;
-iskencenin bile suclulukla ve terörle mücadelede devletin mesru hakki ve bir arac olduguna inanan bazi bürokratlarin oldugu ve bu amacla iskenceyle mücadelede cekimser davranildigi bir bürokratik yapilanmada (oysa gercekte iskence, bu anlamda tam tersi sonuclar dogurmaktadir, zira iskence sonucu onurunu tamamen kaybetmis ve kaybedecek baska hic bir seyi olmadigini düsünen bir insandan daha tehlikeli bir silah olamaz)

-hakim-savcilarinin bile evlerinin yakinlarinda patlatilan bombalarla egitilmeye calisildigi, ve bunun karsisinda da bazi meslek büyüklerimizin, adeta temsil ettikleri makamin mahiyetini ve anlamini görmezden gelircesine «ben bu konuda taraf olmak istemiyorum, beni bu ise bulastirmayin !» seklinde garip bir tavir sergiledigi bir ülkede(bana göre, bir generalin yaptigi yanlistan yararlanarak, topyekün bir kurumu karalamaya calismak ne kadar yanlis ise, böyle bir hareket karsisinda, üst düzey yargi mensubu olarak tepkisiz kalmak ta o kadar yanlisti. Bu yanlisi yapan generalin kisisel yanlisina karsi ölcülü bir tepki dile getirilebilirdi)

-mesai sonrasinda tesadüfen caddede yürüdügü esnada, oturuken gördügü adliye hizmetlisini ayaga kalkmadigi gerekcesiyle ulu orta haslayan c.savcimizin mevcut oldugu bir ülkede mobbingten yola cikarak hukuki bir takim sonuclara varmak hayalcilik degil midir ?

Böyle bir soru son derece hakli ve yerinde bir sorudur.

Ancak bana göre, bazi kavram ve kurallarin ülkemiz hukuk sistemi ve bürokratik anlayisinda da yerlesmesi, sadece zaman sorunudur.

Zira karsiligini Insan Haklari Evrensel Bildirgesi’nde de bulmus olan ve evrensel hukuk kurallarinin temel bir prensibi olan „Insan onuru kutsaldir, hic bir sekilde dokunulamaz“ ilkesi, günümüzün modern hukukcularinin adeta hipokrat yemini etmiscesine uymasi gereken bir temel hukuk kuralidir.

Saygilarimla...


Ahmet ERKAN
C.eski savcisi
Psikolog





Kaynakca: (Mobbing konusunda ayrintili bilgi icin)

„Mobbing: Psychoterrör am Arbeitsplatz und wie man sich dagegen wehren kann“
Heinz Leymann,
1993 Hamburg
Rowohlt Verlag.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Mobbıng : İş Yerinde Psikolojik Taciz" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Ahmet ERKAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Ahmet ERKAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ahmet ERKAN Fotoğraf
Psk.Ahmet ERKAN
Yurtdışı
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Ahmet ERKAN'ın Makaleleri
► Ruh Sağlığım Yerinde mi? Psk.Aysel İnciler BİRTÜRK
► İş Yerinde Öfke Kontrolü Psk.Kayhan GÜRBÜZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Mobbıng : İş Yerinde Psikolojik Taciz' başlığıyla benzeşen toplam 12 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:03
Top