2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Neden Psikanaliz?
MAKALE #8932 © Yazan Uzm.Psk.Vahap TAŞKENT | Yayın Nisan 2012 | 6,976 Okuyucu
İçinde 20 yolcunun bulunduğu bir otobüsün hafif çapta bir trafik kazası geçirdiğini düşünün. Otobüste bulunan 20 kişiden sadece biri bir daha herhangi bir otobüse binmek istemeyebilir, hatta fobik bir kaçınma tepkisi geliştirebilir, post travmatik semptomlar sergileyebilir -Vietnam savaşından sonra ABD askerlerinin sadece %30' unun post travmatik semptomlar yaşadığı tahmin edilmektedir-. Daha fazla kişi de bu sıkıntıları yaşayabileceği gibi hiç kimsenin böyle bir kaçınma tepkisi yaşamayabileceği de ihtimal dahilindedir. Bu örnekte kaza sonrası sıkıntıyı sadece bir kişinin yaşadığını hayal edelim. Aklımıza gelen sorulardan belki de ilki neden diğerleri benzer sıkıntılar yaşamıyorken bu kişide kaçınma tepkileri göründüğü olacaktır?

Diğer bir çok terapötik yöntem bu soruyu es geçmeyi yeğleyecek, ve bu kişiyi bu kaçınma tepkilerinden, korkularından arındırmaya çalışıp, kişinin tekrar otobüse binebiliyor hale gelmesi amaçlanacaktır. Kişinin kazaya yüklediği veya kazadan sonra kendisine yüklediği bilişsel anlamlar ve bilişsel çarpıklıklara yönelip, bu bilişleri değiştirip otobüse binme davranışı önündeki düşünsel engelleri kaldırmaya çalışılabilineceği gibi, otobüse binme davranışını basamaklandırıp yavaş yavaş duruma karşı duyarsızlaşma sağlanıp tekrar bu yeti kazandırılmaya çalışılabilir.


Bu tür yaklaşımlar zamansal anlamda sıkışıklık çekildiğinde, örneğin örnekteki kişinin yakın zamanda otobüsle uzun bir seyahate çıkması durumunda, pratik çözümler sağlayacağı için çok faydalı olabilirler. Hedef olarak semptom alınmış ve yok edilmeye çalışılmaktadır. Kişinin bir daha teknik ya da 'ruhsal' açıdan yaşadığı kaza ile benzer bir sorun yaşaması durumunda, kişi aynı ya da 'ruhsal' açıdan benzer sıkıntıları elbette ki yaşayabilir. Yani ruh sağlığı çalışanlarının aşina olduğu bir tabir ile "nüks" ya da "semptomun yer değiştirmesi" durumu görülebilir.


Eğer nasıl bir ruhsal yapının bu sıkıntıları doğurabileceğini analiz edip ortaya koyamazsak, kişinin her sıkıntı yaşadığında doktora, psikoloğa koştuğu bir durum yaratmış olabiliriz. Bu modern batı düşünce tarzı ile bireyin bedensel muhtevasını, kullanılan bir araca, nesneye (somut anlamda) benzettiği durumu akla getirebilir. Özellikle Amerikan filmlerinde karakterlerin doktorla olan konuşma sahnelerinde "can you fix it?" (bedenini kastederek, "bunu düzeltebilir misin?" ya da "bunu tamir edebilir misin?") diye sorduğunu sıklıkla duyabilirsiniz. Aynı soru öbeğini lastiği patlamış ya da motoru bozulmuş bir araba sahibinin tamirciye de sorduğunu duymak sizi şaşırtmamalı: can you fix it?


Kaza geçirmiş ve otobüse binme konusunda kaçınma davranışı geliştiren kişi örneğinde psikanalizin ilgileneceği konu, kaçınma davranışı değil, kaçınma davranışını ortaya çıkaran ruhsal yapının kendisidir. Analiz veya psikanalitik psikoterapi sırasında her bireye özgü olan danışanın bireysel hikayesi alınıp, ruhsal yapı (id-süperego ve bunlar arasında dengeyi sağlamaya çalışan, basit anlamda ruhsal yapının dışarıdan görünebilen kısmı olarak düşünebileceğimiz ego) analiz edilmeye çalışılır. Ruhsal yapının analiz edilme çalışması sadece kaçınma davranışını anlama odaklı değildir. Her ne sıkıntı ile başvurmuş olursak olalım, sıkıntıyı doğuran bize özgü ruhsal yapımızdır. Otobüste kaza geçiren 20 kişiden sadece 1 inin sıkıntı yaşamasını aklınıza getirin. Savaşa giren askerlerin sadece bir kısmının sıkıntı yaşamasını aklınıza getirin. Yaşadığımız sıkıntının bize özgü nedenini anlamamız için bize özgü ruhsal yapımız hakkında bilgi sahibi olmamız gerekir. Bahsettiğimiz ruhsal yapı, kendisine has yapısı ile bilinçdışı ve savunmaların katkısıyla karmaşık ve neredeyse kaotik bir hal alarak eğitimsiz bir göz ile görülmesi ve analiz edilmesi neredeyse imkansızdır. Psikanalizden geçerek veya Psikanalitik terapi sayesinde ruhsal yapının kendisine has dilini daha iyi anlar hale gelen danışan, zaman geçtikçe yaşadıklarına ve hissettiklerine analitik bir göz ile bakmaya başlar hale gelir. Başlarda analist-terapist yönlendirmesiyle kurulabilen ilişkisel bağlar, zaman geçtikçe (bu süre kişiden kişiye değişmektedir) danışan tarafından kendi kendine kurulabiliyor hale gelir (otoanaliz).


Psikanalitik Yönelimli Psikoterapi Çalışmaları.


Psikanalitik yönelimli çalışmalar, öncelik olarak semptomun (şikayet edilen sıkıntının) ortadan kalkmasından ziyade, o semptomu ortaya çıkaran dinamikleri analiz edip, danışan kişi veya kişilerin bu dinamikler ile ilgili farkındalıklarını arttırmaya çalışır. Artan farkındalık ile birlikte danışanlar sıkıntıyı doğuran bireysel ve sosyal yapıyı daha iyi analiz eder hale gelirler. Herkesin kendi hayatlarını istedikleri şekilde yönlendirebilmesi için kişiliğini oluşturan, onu özel ve öznel kılan hikayesini, ve bu hikayesinin kişiliği üzerindeki etkiyi tanıyor olması gereklidir. Kişi kendisi hakkında ne kadar içgörü sahibi ise, hayatında o derece söz sahibi olabilir. Davranışlarını o derece etkili ve istediği yönde organize edebilir.


Kişinin kendisi hakkında edindiği bilgi, onu özgürlüğe götüren yegane kaynaktır. Kişi kendisini tanıdığı kadar özgür olabilir.


Çocuklarla çalışırken, onun içine doğduğu aileyi tanımak önemlidir. Aileyi oluşturan anne, baba ve diğer bireylerin yanı sıra, ailenin konuşulan ve konuşulmayan kurallarını, ailenin kendisine has kültürünü, hedeflerini, hassasiyetlerini, anılarını ve benzeri aileye has özellikleri tanımak ve analiz etmek önemlidir. Çünkü çocuk, içine doğduğu ailede bu kaynaklardan beslenerek kendi kişiliğini oluşturur.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Neden Psikanaliz?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Vahap TAŞKENT'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Vahap TAŞKENT'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Vahap TAŞKENT Fotoğraf
Uzm.Psk.Vahap TAŞKENT
İstanbul
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi21 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Vahap TAŞKENT'in Makaleleri
► Freud ve Psikanaliz Psk.Doğancan GÖKÇE
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Neden Psikanaliz?' başlığıyla benzeşen toplam 8 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:32
Top