2007'den Bugüne 92,815 Tavsiye, 28,314 Uzman ve 20,064 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Rengarek Seçenekler: Meyve Suları ve Sağlık
MAKALE #8943 © Yazan Prof.Dr.Dyt.Murat BAŞ | Yayın Mayıs 2012 | 6,241 Okuyucu
Yaz aylarında hava sıcaklığı ve nem oranı arttıkça, vücut daha hızlı sıvı kaybetmeye başlar ve artan sıvı kaybını telafi etmenin en sağlıklı seçimi meyve sularıdır. Kış aylarında ise; grip ve nezle gibi soğuk algınlığına bağlı hastalıklardan korunmak ya da daha az etkilenmek için gerekli vitamin ve mineralleri sağlamak için özellikle taze sıkılmış meyve sularının gerekliliği unutulmamalıdır. Besin değeri ve ferahlatıcı özelliği ile meyve sularını her yaşta tüketmek önemli. İçerdikleri meyve suyu konsantresi oranına göre meyve suyu, meyve nektarı ve meyveli içecekler birbirinden ayrılmaktadır.

Yapılan çalışamalarda; Türkiye’de kişi başına yılda yaklaşık 5.5 litre meyve suyu tüketildiğine işaret ediliyor. Bu Amerika’da 30 litreye, Almanya’da ise 42 litreye kadar çıkıyor. Meyve suları arasında en popüler olan şeftali suyu. Vişne ve kayısı ise şeftaliden sonra en çok tercih edilen iki farklı meyve suyu. Portakal suları ise, karışık meyve sularının ardından beşinci sırada yer alıyor. Burada önemli olan ise; meyve suyu tüketiminin yüzde 50’sinin 8 ile 12 yaş arası çocuklardan oluşmasıdır.

Aslında meyve içeren meyve suları ile, meyve aromaları içeren meyve suları arasındaki farkı hangimiz biliyoruz tartışılır. Çünkü birçoğumuzun malesef etiket okumak gibi bir alışkanlığı yok ve aldığımız ürünün özelliklerini bilmeden tüketiyoruz. Aslında meyve sularını iki farklı gruba ayırmak mümkün. Bunlar:

1.Meyve içeren meyve suları: Bu meyve suları meyve konsatresi ve suyun dışında herhangi bir katkı maddesi içermiyor. Sadece, portakal, üzüm, elma gibi sıkıldığında suyu çıkan meyvelerden üretilebiliyor. Nektarlar ise, kayısı, vişne, şeftali gibi koyu kıvamlı meyvelerden üretiliyor. Yüzde 35 ile yüzde 50 oranında meyve içeren, su oranı fazla olan bu ürünlere şeker de eklenebiliyor. Türkiye’de yılda toplam 160 bin ton nektar ve meyve suyu tüketiliyor.

2.Meyve içermeyen meyve suları: Yıllık tüketimin yüzde 60’ını oluşturan meyve aromalı ve toz içeçeklerde ise meyve zorunluluğu bulunmuyor. Aromalı ve toz ürünler, şekerli suya koku ve renklendirici maddeler eklenerek üretiliyor. Ürüne hangi meyvenin tadı verilecekse o meyvenin koku ve rengini içeren katkı maddeleri ekleniyor. Toz içeceklerde ürünler, su katılmadan konsantre olarak satışa sunuluyor. Türkiye’de yılda toplam 240 bin ton meyve içermeyen meyve suyu tüketiliyor. İşte anne-babalar için sorun burada başlıyor. Çocuklara meyve suyu içirmek için verilen savaşta acaba galip geldiğinizi düşünmek şimdi ne kadar işinize yaradı tartışılır. Biz beslenme uzmanları her zaman taze meyvelerden sıkılmış taze meyve sularını tüketmeyi salık veririz. Ancak birçok anne-baba için sabah kalkıp, evdeki karmaşanın arasında birde meyve suyu sıkmak imkansız gibidir. O nedenle hazır meyve suları yardıma koşan en güzel seçenektir. Ancak aldığınız meyve suyunun özelliklerini okuyarak almanız, çocuğunuzun tükettiği meyve suyunun meyveli mi yoksa meyve aromalı mı olduğu konusunda size bilgi verecektir.

Suyun temel bir içecek olduğu gerçeğine karşılık, meyve suları da sıvı kaynağı olarak rengarek bir alternatiftir aslında. Meyve suları sağlığın korunması ve devamlılığı üzerine olumlu etkide bulunan bileşikler (fitokimyasallar), birçok vitamin ve mineral bakımından zengindir. Fitokimyasallar, fenolik bileşikler grubunda yer alan kimyasal maddelerdir ve doğal antioksidan etkinlikleri nedeniyle, bazı kanser türleri ile kalp ve diğer kronik hastalıklara karşı koruyucu etkilerinin olabileceği ileri sürülmektedir.

Meyve suyu üretilen meyvelerden sağlık fışkırıyor:
  • Elma tüketiminin kanser türlerinin bazıları, kalp-damar hastalıkları, astım ve şeker hastalığı gibi kronik hastalıkların riskini azalttığını gösteren birçok bilimsel çalışma bulunuyor. Bunun nedeni elma içerisinde bulunan antiokdan bileşiklerden kaynaklanıyor. Elma, kanser hücre çoğalmasını, üremesini engelliyor, yağların oksidasyonunu azaltarak, kötü kolesterolün düşmesini sağlıyor.
  • Bir bardak portakal suyu günlük C vitamini gereksiniminin %30’unu karşılıyor. Portakal suyu ayrıca potasyum, çok gerekli bir vitamin olan folik asit için iyi bir kaynaktır. C vitamini, vücutta meydana gelebilecek oksidasyonları önleyerek, kanser yapıcı maddelerin hücreler ve dokulara zarar vermesini önlüyor.
  • Özellikle siyah (mor) üzüm ve siyah üzüm suyunda bulunan bazı kimyasal bileşiklerin (polifenoller) kalp-damar hastalıklarından koruyucu etkisi olduğuna dair birçok çalışma bulunmaktadır. Ayrıca bu bileşiklerden zengin olan üzüm suyunun hipertansiyonlu bireylerde kan basıncını düşürmede etkili olduğu biliniyor.
  • Şeftali; potasyum, A vitamini, C vitamini ve folik asit açısından zengindir. Aynı zamanda şeftali A vitamini için ön madde olan betakaroten açısından da son derece zengindir ve betakaroten kalp-damar hastalıkları ve kanser türlerine karşı koruyucu özellik taşır. Ayrıca, şeftali hazmı kolaylaştırarak sindirim sistemine yardımcı olur. Antioksidan özelliğiyle toksit maddelerin vücuda vereceği zararları önler.
  • Vişnede A vitamini ve potasyum bulunur. Susuzluğu giderdiği gibi, vücutta biriken fazla suyun dışarı atılmasında da etkin rol oynar. Mide ve karaciğerin düzenli olarak çalışmasında faydalı olduğu biliniyor.
  • Domates suyu ülkemizde yaygın olarak kullanılmamasına rağmen, birçok yabancı ülkede tercih edilen meyve sularının başında yer alıyor. Domates, karotenoidlerden özellikle likopen açısından çok zengin. Bu nedenle domatesin, prostat kanseri riskini azalttığı öne sürülüyor.
  • Kayısı A vitamini başta olmak üzere, demir, magnezyum, potasyum ve fosfor içerir. Kayısıda bol miktarda betakaroten bulunur ki; betakaroten kalp-damar hastalıkları ve kanser türlerine karşı koruyucu özellik taşır. Kayısı, doğal posa açısından çok zengin bir meyvedir ve bu nedenle bağırsakları korur ve kabızlığa iyi gelir.
Meyveler kesildikten ya da suyu sıkıldıktan sonra bekletilirse C vitamini değeri azalır. Hatta sıkılmış meyve suları buzdolabında bekletilirse de vitamin değeri azalır. Bu nedenle taze meyve suyu hazırlandığı gibi içilen meyve sularıdır ve sıkılmış bir portakal suyu bekletildiğinde tazelik özelliği kalmaz. İçinde bulunduğumuz şu soğuk günlerde, günde en az bir bardak bol vitaminli taze sıkılmış meyve suyu içilmesinin ne derece yararlı olduğunu unutmamanız dileğiyle.

Üzümden Gelen Sağlık: Pekmez


Şeker sanayi gelişmeden, insanlar tatlı yeme arzularını bal ve pekmezle giderirlerdi. Bizim yaşımızda olan köy kökenli kişiler şekerden önce, pekmez ve balla karşılaşmışlardır. Şekerle benim ilk karşılaşmam sanırım ilkokul çağımızda oldu. Daha önceleri ekmek-pekmez özellikle kış günlerinin öğle yemeklerimizi; içine un ve ceviz konarak yapılan helvalar bayram günlerinin baş tatlısını oluştururdu. Günümüzde, pekmezin yerini şeker almıştır. Eskiden kurutulmuş meyveler ve pekmezle yapılan hoşafın yerini, günümüzde şekerli çay almıştır. Pekmez, meyvelerin sularının ( şıralarının) kaynatılarak yoğunlaştırılmasıyla elde edilir.Pekmez, çoğunlukla üzüm sularından yapılır.Az miktarlarda dut, erik, elma, armut gibi meyvelerden de yapılmaktadır. Genellikle Toroslarda yetişen andız ve keçiboynuzundan da pekmez yapılmaktadır.Güzün, bağlardan toplanan üzümler yıkanır, saplarından ayrılıp ezilerek şırası çıkarılır. Şıranın asitliğini azaltmak için “pekmez toprağı” denilen çoğunluğu kalsiyum karbonattan oluşmuş özel bir toprak kullanılır. 100 kilo kadar şıraya ortalama yarım kilo kadar toprak katılarak 5-10 dakika kaynatılıp kestirilir. Böylece şıra berraklaşır.Kestirilen şıra kaynatılarak suyunun bir bölümü uçurulur.Kaynama sırasında şıradaki şekerin bir kısmı yandığından rengi koyulaşır ve tadı değişir.Kaynatma daha uzun sürerse suyu daha çok buharlaşır ve pekmezin kıvamı koyulaşır. Bazı yörelerimizde kaynamadan sonra 3-6 gün mayalandırılarak katı kıvamda pekmez elde edilir. “Zile pekmezi” adıyla anılan bu pekmez şöyle yapılır: Kaynamış pekmez soğurken 30kilo pekmez için 3 yumurta akı, 3-4 gram yoğurt tozu veya nişasta 1.5 kilo pekmezle karıştırıldıktan sonra kalan pekmeze çırpılarak katılır. Çırpma sırasında pekmezin rengi de açılır. Bazı yörelerimizde kestirilen şıra güneşte koyulaştırılır.Bu pekmezlerde yanma olmadığından renkleri açık olur. Pekmezin besleyici değeri: Sıvı pekmezin 100 gramı ortalama olarak 36.5 gram su, 60 gram karbonhidrat, 3.5 gram madensel maddeler ve protein içerir. Koyu pekmezin su miktarı ortalama 25.5 grama düşerken, karbonhidratların miktarı 70 grama çıkar. Pekmezdeki karbonhidratlar sindirimi gerektirmeyen glikoz ve früktozdur.P ekmez yendikten sonra bu şekerler kana geçerek enerji verirler.100 gram pekmez ortalama 293 kalorilik enerji sağlar. Pekmez madensel maddelerden zengindir.100 gram pekmezde ortalama 400 mg civarında kalsiyum, 10 mg civarında demir bulunur. Pekmez potasyumdan da zengindir. Pekmezde vitaminler az miktarlarda bulunur. Pekmezin beslenme yönünden önemi kolay enerji sağlaması yanında, kemik gelişimi ve sağlığı için gerekli kalsiyumla, kan yapıcı demirden de zengin olmasıdır. Besinden vücutta enerji oluşabilmesi için, kanın alyuvarlarının yeterli düzeyde olması gerekir. Alyuvarların yapımı için de demir gereklidir. Demir yetersiz olunca kansızlık olur. Pekmez hem kolay enerji kaynağı ve hem de bu kaynaktan vücutta enerji oluşması için kan yapıcı maddeyi içermesi bakımından önemlidir. Ülkemizde pekmezden; pestil, cevizli sucuk, köfter ve pekmez lokumu gibi çeşitli yiyecekler yapılır. Pekmeze ceviz, susam, fındık gibi besinlerin karıştırılmasıyla elde edilen yiyecekler enerji ve mineraller yönünden zengin oldukları gibi protein de sağlarlar. Bu tür yiyeceklere en güzel örnek tahin-pekmezdir. 2 yemek kaşığı pekmez, 1.5 yemek kaşığı tahinle karıştırılıp yendiğinde 220 kalori civarında enerji, 4.5 gram civarında protein, 127 mg civarında kalsiyum, 3 mg civarında demir sağlar. Tahin pekmez karışımının 2 büyük dilim ekmek ve 1 bardak sütle kahvaltı da yendiğini düşünürsek, ergenlik çağındaki bir gencin, günlük enerji gereksinmesinin dörtte birini karşılar. Yüksek enerjili bu tür yiyeceklere, özellikle, büyüme çağındaki çocuk ve gençlerin, beden çalışması çok olanların, zayıf, halsiz ve iştahsız kimselerin beslenmelerinde yer verilmelidir. Pekmez de, balda olduğu gibi, şişman, beden hareketi az olanlar, şeker hastaları için sakınılması gerekli bir besindir. Aynı şekilde hemen kana karıştığı için “damping sendromu” gibi durumlar için de sakıncalı sayılır.Bunun yanında, ishal gibi durumlarda yararlıdır. Tuzlu bir şeyle pekmez şerbeti vücuttaki su kaybının düzelmesinde yardımcı olur. Çok şiddetli ishal durumunda 4 su bardağı kaynamış suya 1 tatlı kaşığı tuz, 3-4 yemek kaşığı pekmez konarak şerbet yapıp devamlı içilirse, çocukların kuruyarak ölmeleri önlenir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Rengarek Seçenekler: Meyve Suları ve Sağlık" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Dyt.Murat BAŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Dyt.Murat BAŞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.Dyt.Murat BAŞ'ın Makaleleri
► Meyve Suları Dyt.Işın SAYIN
► Meyve Diyetleri Dyt.Seçil KENAR
► Antioksidan Deposu Meyve Sebze Dyt.Yusuf YAŞAR
► Mevsimine Göre Sebze Meyve Rehberi PDF Dyt.Ayşegül YILMAZ
► Demirhindi : Faydaları Saymakla Tükenmeyen Meyve ÇOK OKUNUYOR Dyt.Gülşen LÜKEL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,064 uzman makalesi arasında 'Rengarek Seçenekler: Meyve Suları ve Sağlık' başlığıyla benzeşen toplam 55 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Besinlerden Gelen Sağlık Ağustos 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


04:41
Top