2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Manevi Destek: Hüseyin Hocanın Hasta Ali Amcayla İmtihanı
MAKALE #9081 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Haziran 2012 | 6,127 Okuyucu
MANEVİ DESTEK: HÜSEYİN HOCANIN HASTA ALİ AMCAYLA İMTİHANI

İlk önce


İmam efendi yüzünde tebessümle tek tek hasta başlarına uğrar, evvela selamun aleykum der. Kimi hasta şevkle kimisi biraz yadırgayarak da olsa bu selamı elbette ki “aleykum selam” diyerek alır. Durumu nispeten ağır olan hasta söz konusu ziyaretten evvela irkilebilir, “Allah’ım, öldüm mü yoksa” diye düşünebilir. Yahut da, “Demek ki vaziyet kötü, imam efendi geldiğine göre. Birazdan sanırım gassal da görünür…” şeklinde bir çıkarıma gider.

Hemen sonra


Hoca efendi adettendir dercesine, “Durum nasıl Ali dayı” diye yüksekçe bir sesle vaziyeti sorar. Ali dayı, “Nasıl olsun hoca efendi, iyiyiz diyelim iyi olalım, buna da şükür” şeklinde cevap verir. İmam efendi bu cevaba, Maşallah, maşallah iyisin iyi”. şeklinde mukabelede bulunur. Hemen ardından da, “Doktor ne dedi Ali dayı” der. Ali dayı, “Sabah uğradı, kontrolümü yaptı, ne desin a hocam…” diyerek yanıt verir.

Karar aşaması


İmam efendi ne de olsa acemidir ilk başlarda, muhabbeti uzatsa mı yoksa bu kadar kafi mi gelse, bunu sezinlemeye çalışır. Bunu daha çok Ali dayının sorulan sorulara verdiği cevaplardaki sıcaklık, iştiyak, şevk vb. şekillerde yansıyan tarzına bakarak anlamaya çalışır. Her işimiz zamanla başlardaki heyecanı yitirir, bir süre sonra basit bir baştan savma rutinine dönüşür ancak bu uygulama yeni olduğu için hoca efendi fazlasıyla titizdir, işin hakkını vermeye baya niyetli görünür.

Devam


Nihayet biraz daha kalmaya karar verir. “Çoluk cocuk var mı Ali dayı” diye sorar. Ali dayı bu sorgulamadan bir yanıyla memnundur lakin öbür yanıyla pek de hoşnut değildir. “Ah oğlum der içinden, görevli olmasanız Allah rızası için bir kere kapımızı çalmazsınız, yoksa umurunuzda mı çoluk çocuğumuzun sayısı ve nasıl olduğu” diye geçirir. Daha da düşen bir şevkle yere doğru bakarken, “Dört” diye yanıt verir. Hoca vaziyeti az çok anlar. Sorgulamayı bırakmaya niyetlenir. Saate bakar, psikolog değil de din görevlisi olduğu için birkaç ayet ve hadisle bu görüşmeyi bağlamaya niyetlenir.

“Ali dayı Allah sevdiği kuluna dert verirmiş, ne mutlu sana” der, gür sesiyle tekrar yüklenerek. Ali dayı Allah lafzını işitir işitmez şöyle bir doğrulur, “Öyle hocam öyle, şükür” der. Hoca efendi, “Hem hastalıklar günahlara da kefaretmiş” cümlesini de ekler sonuna. Bir anda Ali dayının yıllar önceki büyük günahları gelir aklına. Azıcık keyfi kaçar ancak ayıp olmasın diye, “İnşallah imam efendi, inşallah” diyerek iç geçirir.

Hoca bu ziyareti din görevlisi sıfatıyla yaptığı için, “Günün birinde Veysel Karani Hazretleri…” diyerek görüşmesine ilgili bir kıssa ile devam etmek ister. Ali dayının aklı az önceki cümle ile aklına oturan eski büyük günahlarındadır. Yine de bir kulağıyla bu kıssayı da dinler. “Kes, anlatma, yeter” diyemez haliyle, bu edebe mugayir bir harekettir onun için. Bu ziyaret on, on beş dakika kadar sürer ve karşılıklı güzel temennilerle son bulur.

İmam efendi şanslıdır


Şanslıdır, çünkü dini - imanı bilen, hacca da gidip gelmiş bulunan yaşlı ve olgun bir kamil müslümana denk gelmiştir. Ali dayı sıkılmıştır falan ancak hem dine hem insana saygısından bu görüşmeyi sonuna dek olgunlukla götürmüştür. Belki bildiklerini duymuştur ancak ayıp olmasın diyerek hocanın yüzüne, “Zaten biliyoruz hocam bunları” dememiştir. Hocayı bozmak için art niyetli sorular sormak zaten Ali dayının mizacında da inancında da yoktur.

Ya başka hastalar


Her hasta Hacı Ali dayı değildir. Bırakın kişinin mesleğini o meslek erbabının bıyık şeklinden, verdiği selamın çeşidinden bile bir sürü mana çıkarmaya yatkın ve şartlı bir milletin içinden imam efendiye öyle veya böyle tavır alacak, bir şekilde tepki ortaya koymak için bahane arayacak nice kişiler çıkacaktır. Hasta derdiyle uğraşırken hoca efendiler de hem hastalarla hem de bunlarla uğraşmaya başlayacaktır.

Hoca efendi daha ne yapsın


İçinde psikolojik görüşmelerdeki gibi sorunlara sağlıklı bakış açısı, doğru düşünme teknikleri, davranışçı yöntemler bulunmayan, üç aşağı beş yukarı bu tarzda geçeceğini öngördüğüm bir hoca efendi – hasta ziyaretinden hastalar elbette ki şifa bulmayacaktır. Zaten yegane amaç da bu değildir. Ancak bu uygulama hastanelerin yalnızlık ve çaresizlik kokan soğuk odalarında gerçekleşeceği için her şeyden önce insani nitelikli sosyal bir ziyaret olması açısından önemlidir.

Zihinsel dönüşümün ayak sesleri


Daha da önemlisi bu uygulama; sadece doku, organ ve hücrelerden oluşan biyolojik bir organizma değil; biyopsikososyal bir varlık olan insanın biyo-psiko-sosyal kökenli sorunlarına yıllardır sadece biyolojik eksenli yaklaşılan ülkemizde, çok geç de olsa, işin doğasına uygun bir zihinsel dönüşüm yaşandığını göstermesi bakımından önem arz etmektedir.

“Biyo” boyuttan direkt olarak “sosyo” boyuta atlanmış, aradaki “psiko” boyutu şimdilik yine es geçilmiş olsa bile!

Her doktor yarım psikologdur ülkemizde. Sadece yarım doktor öldürür. Yarım psikolog en fazla süründürür.


Bir çok fizyolojik şikayette bile organik bir bulguya rastlayamayan hekimler, “Kendi kendinin doktoru ol” diyerek veya, Stresten uzak dur” demek suretiyle ya da, “Evin yansa dönüp bakma, içinde bir çöpüm var deme” sözleriyle zaten bu açığı yıllardır can siparene bir biçimde kapatmaya çalışırlar. Nasıl olsa hiçbir hasta cesaret edip de, “Doktor bey dediğiniz gibi yapayım yapmasına da nasıl yapılıyor bu, onu da söylesenize” diye sormaz zaten! O sebeple de, “Git bunlar için bir psikologla görüş” diyeni pek çıkmaz!

Velhasıl


Velhasıl eskiden sadece biyo boyut vardı.
Şimdi de imam efendiler marifetiyle “sosyal” boyut da devrede.
Psiko boyut ise şimdilik yine askıda!
Zamanla o da olur, ne diyelim!
Her şey birden olmaz ki öyle. Hele bir bakalım, bir yığın mağduriyetler daha yaşansın, günü gelir psiko boyut aşmasına da geçilir ülkemizde.
Acelesi yok! Savaş değil bu, sağlık işi!
Hem rahat olmak lazım:
Kaderde ne varsa o olur nasıl olsa!


Psikolog

İzzet Güllü
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Manevi Destek: Hüseyin Hocanın Hasta Ali Amcayla İmtihanı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     5 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Yazıları
► Zor Hasta ile Psikoterapi Dr.İbrahim SARI
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Manevi Destek: Hüseyin Hocanın Hasta Ali Amcayla İmtihanı' başlığıyla benzeşen toplam 42 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Bir Veda Yazısı Haziran 2018
◊ Bu Yazıyı İyi Anla ÇOK OKUNUYOR Haziran 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:09
Top