2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuklar Doğadan ve Hayvanlardan Uzaklaşıyor
MAKALE #9128 © Yazan Vet.Hek.A.Kutlu DAYIOĞLU | Yayın Haziran 2012 | 5,624 Okuyucu
Doğadan uzaklaşan çocukları nasıl bir gelecek bekliyor?
Böyle bir başlık okuduğunuzda devamında neler geleceğini az çok tahmin edebilirsiniz. Ama tahmin edemediğiniz ve düşünemediğiniz kadar vahim durumlar söz konusu olabilir. En başta doğadan uzaklaşan çocukların yetişkin olduklarında kendi çocuklarının da doğadan uzaklaşmış olmasını doğal karşılayacakları olgusudur. Bu düşünce yapısı her ailenin ve dolayısıyla çocuklarında yaşam şekline ve içinde yaşadıkları doğadan yabancılaşmaya hatta korku ve düşmanlığa dönüşebilir.
Gün geçtikçe insanlar modern yaşamın getirdiği her türlü teknolojik, görsel ve konforun içinde kendilerini keyifli zannedip aslında tatminsiz hale geliyorlar. Modern yaşamın bize sunduğu cep telefonlarından, televizyon ekranlarına, çok fonksiyonlu tasarımlara sahip arabalardan modern apartman dairelerine kadar peşinde koşulan tüm yaşam hedefleri için insanlar çalışarak ömürlerini tüketirken her ulaştıkları hedefin sonrasında yeni bir ev, yeni bir araba veya yeni bir laptop için yine çalışmaya devam ederek tatminsizlik duygularını pekiştirirler.
Bir çok kitapta, makalede, yayında söylendiği gibi, insanlar küçük şeylerden mutlu olmayı beceremedikleri veya akıllarına getirmedikleri her yeni günle hem doğaya, hem diğer insanlara hem de kendilerine gittikçe yabancılaşırlar.
Bu dünyada yaşayıp da üzerine bastığı toprağın canlılığını düşünmeden, çevresinde kaynaşan hayvanlar ve bitkilerden oluşan inanılmaz karmaşık ve bir o kadarda düzenli dünyayı fark edemeden ölüp giderler. Hiç şüphesiz ki bu dünyayı biz hayvanlar ve bitkilerle paylaşıyoruz.
Atom bombalarının, nükleer santrallerin, savaş aletlerinin, kimyasal kirlenmenin, betonlaşma ve nüfus artışının çevrelediği bir dünyada korunabilmiş yeşil alanların ve soyunun tükenmesini engelleyebildiğimiz her bir hayvanın geleceğimizi için bir umut olduğunu hem biz hem de çocuklarımız bilmelidirler. Bebekliklerinden itibaren doğayla tanışabilen çocuklar büyüdüklerinde hayatın mecburi çalışma ritminde bile doğayı unutmazlar her fırsatta piknik, doğa yürüyüşü, rafting, ata binmek, denize tüplü veya tüpsüz dalış vb harika etkinliklerle doğayla buluşmaya çalışırlar. Ayrıca evlerinde her zaman kedi, köpek, kuş, akvaryum, guinea pig vb bir veya birkaç hayvanları olmadan yaşayamazlar.
Bizim anne ve babalarımız doğanın tam içinde yaşamış şanslı insanlar oldukları için bizleri hayvan, ağaç, bitki, sevgisi ve doğaya saygı duymayı öğreterek büyüttüler. İlerleyen yaşımızla biz bile şehir yaşamında doğadan bu kadar bu kadar kopabilmişken yeni nesil çocukları bekleyen geleceği düşünmek istemiyorum.
Biz çocukken, herkes köpek yavrularına kediciklere yardım ederdi...kışın aç kuşlara vermek için evdeki bayat ekmeklerimizi sıcak su ile ıslatır babamızla parklara koyardık...hep balkonlarımızdaki saksılarda kumrularımız oldu...balkonumuza yuva yapan kırlangıçların yuvasının altındaki dışkılarını hiç üşenmeden ve kızmadan her gün temizlerdi annelerimiz…parklarda karga yavrusu bulduğumuzda önce iki yudum su içirip sonra onu anne babasına kavuşturmak için onlarca karganın saldırısına göğüs gerip kedilerin ulaşamayacağı uygun bir yere bırakırdık... sokakta bir köpek veya kedi gördüğümüzde önüne hemen su koyar ve evdeki yiyeceklerden ne aşırıp verebiliriz diye bakmak için koşa koşa eve giderdik hemen…hep sokaklarımızda sokak köpekleri olan karabaşlarımız sarı kızlarımız olurdu.Evlerimizden okula giderken onlar için bir parça peynir,kek, ekmek alırdık yanımıza cebimize koyarak...annemiz anlayamazdı hep önlüklerimizin ceplerinde kırıntı ve artıkların olmasını… eskiden köpek kedi sahiplenmek diye bir şey yoktu..zaten onlar bizim yavrularımızdı ve hep çevremizde bizlerle birlikte yaşarlardı..çevremizde ne kadar köpek kedi yavrusu varsa hepsine bakmaya çalışırdık...hatalarda yapardık, kedi yavrularına bakkaldan aldığımız soğuk sütleri açardık içmeleri için.... köpeklerin üzerindeki keneleri saatlerce toplar taşla ezip onu yüzlerce keneden kurtarmaya çalışırdık...hiç mikrop kapmadık, hiç hasta olmadık bu yüzden...ama ancak veteriner hekim olunca anladık aslında biraz daha dikkatli olmamız gerektiğini.. evlerimizde tavşan, civciv besledik..ama büyüyünce akıbetinin ne olduğunu çocukken anlayamayacağımız şekilde bir yerlere gönderilmelerini çaresiz izledik…sincap, kirpi ,semender, kurbağa, kertenkele ve yılan gibi yaban hayvanlarını evlatlık aldık besledik…ama o zamanlar bile bakış açımızın doğruluğunu şimdi daha iyi anladığım bir davranışla hep doğaya geri saldık. Yaban hayvanlarını..onlar oraya aitti çünkü.. şimdilerde petshoplarda yaban hayvanının satılması normal bir şey gibi geliyor hiç düşünmüyorlar onlar bizim ülkemizin, Dünyanın tabi zenginlikleri diye..ama biz daha çocukken bilirdik onların doğada yaşamaları gerektiğini..
Biz çocukken böyleydik işte..ama biz hala çocukluğumuzdaki gibiyiz..Ya siz !? kendinize sorun: Ya siz nasılsınız?!
Çocuklarımız ne durumda? Boş vakitlerinde ne yapıyorlar.Ya da boş vakit yaratıp neler yapıyorlar düşünün! Gün geçmiyor ki ergenlikteki çocuğunun derslerine ilgisizliği, bilgisayar oyunları vb bağımlılığı, sokağa çıkmak istememesi yüzünden gözleri yaşlı çaresiz anne ve babalarla karşılaşmayalım. Kliniğime gelen böyle ailelerin bazıları çocuklarının bir hayvan alması ile bu sorumsuzluğundan kurtulacağını ve saatlerce bilgisayar başında vakit geçirmek yerine köpek veya bir başka hayvanla uğraşacağını ümit ediyorlar. Ama ne yazık ki çocuklar tüm iyi veya kötü alışkanlıklarında olduğu gibi pekişmeden önce önlem alınmayan bu alışkanlıklarının yerine bu güzel hayvan dostluklarını koyamıyorlar. Genel de geç kalınmış oluyor. Olan alınan küçük köpeklere veya diğer yavrulara oluyor. Beklenen sonuç elde edilemeyince hayvanlar sanki birer oyuncakmış gibi alındıkları yere, başka birine hatta sokağa terk ediliyorlar. Bu hareketle de bu sefer çocuklara yararlı olunmak istenirken daha da zarar verilip onlara şu mesajları verirsiniz; değer vermen gereken şeyler eşyalarındır, sevdiklerini kolayca akıbetini düşünmeden kolayca terk edebilirsin, kendi zevklerin ve günlük eğlencelerinden vazgeçmemek için bir canlının hayatını hiçe sayabilirsin, bir canlıyı oyuncak gibi görüp onunla oynama hevesin bitince rahatça fırlatıp atabilirsin, bencil olmak doğaldır, hayvanlar dahil kimseye saygı ve sevgi göstermene gerek yok, sadece kendini ve günlük zevklerini düşün, sonuçları ne olursa olsun sana keyifli geleni yaşa!
Tüm bu mesajları alan ve benimseyen çocuklar size de saygı ve sevgi duymayacakları için gittikçe kontrolden çıkıp kendi, gelecekleri için onlara katma değer oluşturacak her türlü iyi duygu ve düşünceden ve faaliyetten uzaklaşacaklardır.
Tüm bunları düşündüğünüzde çocuklarınızın havvanlarla tanışmadan ve onların olmadığı ortamlarda büyümelerine izin vermemelisiniz. Bırakalım atı, eşeği, tavuğu ama en azından köpeğin, kedinin veya bir guinea pigin onların hayatlarında olmasını sağlamalısınız. Kendi beslediği veya sorumluluğunu aldığı bir evcil hayvanla büyüyen çocuklar sorumluluk duygusunun çok güçlü olduğu sevgi ile dolu ve öğretmenlerinden anne ve babalarına, küçüklerden diğer büyüklere kadar herkese her zaman doğru saygıyı doyan bireyler olurlar. Bu çocuklar aynı zamanda doğaya karşı da her zaman duyarlı ve bireyler olurlar.
Çocuklarınızı hayvanlarla tanıştırmalısınız ama aynı zamanda bir hayvanın nasıl bakılacağını, ne ihtiyaçları olduğunu ve sağlıklı nasıl yaşatılacağını da öğrenip çocuğunuza öğretmeyi unutmamalısınız.
Unutmayın hayvanlar oyuncak değildir onlar çocuklarımızın doğayla arasındaki bağı kuracak en şirin ve özel elçilerdir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuklar Doğadan ve Hayvanlardan Uzaklaşıyor" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Vet.Hek.A.Kutlu DAYIOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Vet.Hek.A.Kutlu DAYIOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
A.Kutlu DAYIOĞLU Fotoğraf
Vet.Hek.A.Kutlu DAYIOĞLU
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Veteriner Hekim
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi222 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Vet.Hek.A.Kutlu DAYIOĞLU'nun Yazıları
► Guinea Pigler ve Çocuklar Vet.Hek.A.Kutlu DAYIOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Çocuklar Doğadan ve Hayvanlardan Uzaklaşıyor' başlığıyla benzeşen toplam 87 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kedilerde Agresiflik-Saldırganlık ÇOK OKUNUYOR Nisan 2013
◊ Bu da Bir Akrep Macerası Haziran 2017
◊ Pisipisi Otu Ekim 2009
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:18
Top