2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,978 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Karne ve Ebeveyn Tutumları
MAKALE #9167 © Yazan Uzm.Psk.Hatice ÇETİNKAYA ŞAHİN | Yayın Haziran 2012 | 4,915 Okuyucu
KARNE ve EBEVEYN TUTUMLARI

1. Başarısız karne getiren çocuğa nasıl yaklaşılmalı?

Aslında her çocuğun kendisine göre başarılı olduğunu söylemek gerekiyor. Her çocuğun ortaya koyduğu az da olsa bir gayret; çaba ve bir ders başarısı vardır. Anne- babalar çocukların başarısını fark ederek onun başarısızlığı konusunda daha yapıcı olmalıdır. Başarı kavramı subjektiftir. Sadece karne notları başarıyı yansıtacak olursa gerçek hayatta başarılı olabilecek bir çocuğa doğrudan başarısız damgasını vurmuş oluruz. Çocukları sadece dersler ve not olarak değerlendirmek onlara yapılacak en büyük haksızlıktır. Hayatta çok ciddi başarılar getirmiş bir çok kişinin akademik hayatlarında problem yaşadıklarını biliyoruz. Çocukların notlar olarak görülmesi onları değersizleştirerek kendi potansiyellerinin açığa çıkmasına engel olur.

Başarısızlığın çözülebilecek bir problem olduğunu biliyoruz. Ancak bir çocuklara başarısız karne getirdiğinde bu şekilde kabul edip tepki gösterdiğimizde çocuk bu kimliği kabullenmiş ve başarısız çocuk rolü pekişmiştir. Gelen karnedeki notlar düşükse bu notlar yerine yüksek notların öncelikli olarak ön plana çıkarılması gerekir. Bu şekilde çocukların başarısızlık rolünü pekiştirmemiş oluruz. Söyleyeceğimiz söz ‘aferin bazı notların çok güzel, çalıştığın ve gayret göstermenin sonucunu görüyoruz diğer kötü notları da birlikte çalışıp düzelteceğiz, aslında sen başarılı bir öğrencisin’ şeklinde yaklaşmalıyız…

2. Anne- baba başarısız karne getiren çocuğa ara tatilde nasıl davranmalı? Cezadan kaçınmalı mı?


Başarısız karne getiren çocuk aslında kendine göre bir ceza almıştır. Çünkü yazılı karne notları doğrudan mesaj vererek duygusal ve sosyal olarak ona bir ikaz vermiştir. Arkadaşları iyi not alıp kendilerini ödüllendirirken düşük notlarla eve gelen çocuk orada zaten bir stres yaşamıştır. Bu stresi daha da arttırmak doğru bir yaklaşım değildir. Bunun yerine başarısızlığı fark ettirmek ancak bunun çözümünü de pozitif bir yönlendirme ile şekillendirmek doğru olur.

Ancak anne babalar okul devam ederken ‘eğer zayıf getirirsen sana şu şekilde ceza olacak’ diye bir ceza öngörmüşlerse bu cezayı uygulamalı veya cezayı affetmek istiyorlarsa buna uygun bir konuşma yapabilirler. Yani ben cezanı affedeceğim ancak senden de şu şekilde söz vermeni istiyorum diyerek söze başlamalı ve çocuğun herhangi bir çalışma sözü ile birlikte cezasını affettiğini vurgulamalıdır.
Çocuğa verilen ceza eğer çok orantısız olursa ve aşırı bir şekilde yansıtılırsa çocukla ebeveyn arasında ciddi bir iletişim sıkıntısı olur. Anne baba ile çocuk arasındaki çatışma giderek daha da artar. Ceza ve tepkinin çocuğu bizden daha da uzaklaştırmasına izin vermemek gerekir.

3. Çocuk başarılı akranları ya da kardeşleri ile kıyaslanmamalı mı?

Kıyaslanmanın her türlüsü çocuklara zarar verir. Eğer çocuk başarısız ise başarısız olma korkusu başlar. Bu rekabetten geri kalma korkusu onu strese ve endişeye sevk eder. Çocuk başarısız ise o takdirde çocuğa dolaylı olarak sen değersizsin onlar değerli mesajı verir. Çocuğun kendine bakış açısını kötü hale getirir. Kıyaslamak her kim için ve ne şekilde olursa olsun zararlıdır. Kıyaslanan kişinin her halükarda iç dünyasında öfke, kıskançlık, menfi rekabet duygusu artar. Zaten hassas olan duygusal yapı tahrip edilir. Kıyaslamanın çocuklara dönük ‘duygusal istismarın’ bir çeşidi olduğu süreğen kıyaslamanın ise çocukların psikolojik açıdan bozulduklarını mutlaka vurgulamamız gerekir.


4. Kardeşler arası karne rekabeti nasıl yönlendirilmeli?


İnsanın tabiatı itibariyle rekabete eğilim gösterir. Bir çoğumuz fark etmeden birileri ile rekabete girebiliriz. Bazen bu durum farkına vararak bilinçli olarak da gerçekleştirilebilir. Kendi rekabet duygularımız bilerek ortaya çıkıyorsa ve bunu fark ediyorsak bu rekabeti körükleyen bir kısım kişilerin ve olayların olduğunu bilmemiz gerekir. Gizli rekabet kişinin kendi tabiatı ile ilgili iken açıktan olan rekabette başkalarının tesiri çok fazladır. Eğer kardeşler birbiri ile açıktan rekabet ediyorsa buna etki eden aile ve çevresel faktörler vardır. Yani yanlış anne baba tutumu ve sosyal çevredeki bazı yaşanan olumsuzluklar bu rekabeti körükler. Buna paralel olarak kişi rekabete girerek kardeşiyle bile rekabette bulunur. Anne babaların öncelikle bu rekabeti körükleyen faktörlerin olup olmadığını kontrol etmeleri eğer kendi hataları varsa (yanlış mesajlar, kıyaslama, iyi olanı sürekli ön plana çıkarma, adaletsiz tutum, imkanların paylaşımında tutarsızlıklar gibi) bunu yönlendirmeleri gerekir. Eğer bu rekabet çocukluktan itibaren varsa bunu çözümlemek daha kolaydır. Yaş büyüdükçe rekabetin farklı tezahürleri ve sorunları oluşur. Kardeşler arası rekabet çözülmediğinde bir uzman yardımı almak faydalıdır.



5. Okulda başarısız olan çocukta ne gibi psikolojik sorunlar gözlenir, çocuğun başarısızlığının nedenleri nasıl araştırılmalı?


Başarısızlığa iten sebepleri çok iyi analiz etmek gerekir. Bunun için çocuğun ilgi ve dikkati nasıl bunu mutlaka her çocuk için cevaplamalıyız. İlgi ve dikkatin dağıldığı çocuklar okulda başarılı olamaz. Dikkat eksikliği ve öğrenme güçlükleri ders başarısızlığının en sık sebeplerindendir. Derslerde başarısız olan çocuk duygusal olarak strese girer, bir engellenme ve başarısızlık duygusu oluşur. Çocuklar kendilerini yetersiz hisseder buna paralel olarak; mutsuzluk, kaygı problemleri ve davranış bozuklukları oluşur. Hatta ergenlik dönemindeki madde bağımlılığı bile ders başarısızlığının bir şekli olarak ortaya çıkabilir. Çocuktaki stres zamanla olumsuz davranışların o zeminde oluşmasına ve sıkıntının artmasına sebep olur. Çabuk sinirlenen, içe kapanık, mutsuz, kendini aşırı televizyon ve bilgisayara kaptırmış, yalnızlığı tercih eden, madde kullanmaya eğilimli, uyku ve iştah sorunları yaşayan, hayattan keyif almadığını söyleyen çocuklarda daha dikkatli olmak gerekir. Çünkü bunlar ileri sorunların habercisi olabilir.


6. Şiddet ya da kötü bir eleştirinin sonuçları çocuk açısından nasıl olur? Kötü eleştiri belki anne baba tarafından kötü amaçla yapılmasa da çocuk tarafından kötü algılanabilir, durumu daha da kötüye götürebilir mi?

Şiddet ve sonuçları toplumsal bir sorundur. Sözel şiddet, fiziksel şiddet hemen her safhada karşılaştığımız artık toplum olarak duyarsızlaştığımız bir konu haline geldi. Maalesef aile içinde bile çocuklarımızı şiddetin içinden almakta zorluk çekebiliyoruz. Çocuklarımız gördükleri ve işittikleri şiddet unsurları ile daha agresif ve hırçın hale geliyorlar. Şiddet onların bilinçaltında yaralar açıyor, giderek bu yaralar onların psikolojilerini bozarak ruhsal olarak bazı bozuklukların oluşmasına sebebiyet veriyor. Şiddet her zaman için şiddeti doğuruyor. Bu denklemi mutlaka bilerek hareket etmeliyiz. Davranışlarımızdaki sürecin sonuçlarını fark etmemiz gerekir. Bu açıdan çocuklarımızla ilgili her ne olursa olsun pozitif yaklaşım, olumlu mesajlar, sözel ve fiziksel şiddetten uzak olmalıyız. Anne babaların çocuk terbiyesi ile ilgili donanımlı olması gerekir. Önceden önlem alınmayan davranış problemleri en sonunda şiddet davranışı ile çözülmeye çalışılabiliyor. Sorunları önceden görmek ve zamanında müdahale etmek gerekir. İyi niyetli bile olsa başka çözüm yolları kullanılarak şiddetten uzak kalınmalıdır.


7. Kötü karne çocuğa ne oranda zarar verdiğinde uzmana gitme vakti gelmiştir? Uyku bozukluğu depresyon gibi durumlar görülüyorsa uzmana gitmek gerekir mi?


Yukarıda bahsedildiği gibi çocuğun duygu ve davranışları karne sonucunda değişmişse bir destek alınmalıdır. Bir çok aile bu türlü bir duruma gitmeden sorunları çözebiliyor. Ancak çocuğumuzda dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü,çalıştığı halde ciddi bir verimsizlik varsa çocuk ve genç psikolojik danışmanlarına/psikolog/psikiyatristne gitmelerini öneriyorum. Karne tatilinde ve yaz tatilinde çocukların dikkatini güçlendiren ‘dikkat güçlendirme setleri’ çok faydalı oluyor. Bu kitaplarla çocukların dikkat ve öğrenme sistemleri olumlu yönde gelişiyor.


8. Kötü karne anne babaya da verilen karne değil midir?

Aslında kötü karne anne babaya verilen bir karne olarak algılamak doğru değildir. Çünkü hiçbir anne baba çocuğun kötü karnesi olsun istemez, ama şartlar ve süreç açısından sorunla baş edemiyorsa, çocuklarını yönlendiremiyorlarsa veya gerekli önlemleri alamıyorlarsa o zaman kötü karne anne babanındır diyebiliriz. Eğer anne babadan kaynaklanan bir sorundan dolayı çocuk kötü not almışsa bu karnenin anne babaya ait olduğu söylenebilir. Unutmayalım çocuklarımız ve kendi adımıza çözülmeyecek hiçbir sorun yoktur.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Karne ve Ebeveyn Tutumları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Hatice ÇETİNKAYA ŞAHİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Hatice ÇETİNKAYA ŞAHİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Hatice ÇETİNKAYA ŞAHİN'in Yazıları
► Ebeveyn, Karne ve Çocuk Psk.Yetkin KUŞAN
► Ebeveyn Tutumları Psk.Dnş.Büşra Gül ALBAYRAK
► Ebeveyn Tutumları Psk.Ahmet SERT
► Ebeveyn Tutumları Psk.M.Enes İMERT
► Ergenlikte Ebeveyn Tutumları PDF Psk.Hatice ÇETİNKAYA ŞAHİN
► Farklı Ebeveyn Tutumları Psk.Melisa KÜÇÜK DEDEOĞLU
► Ebeveyn Tutumları ve Özgüvenli Çocuk Yetiştirmek Dr.Psk.Dnş.Ayfer SUMMERMATTER
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,978 uzman makalesi arasında 'Karne ve Ebeveyn Tutumları' başlığıyla benzeşen toplam 13 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Emdr Nedir? Eylül 2012
► Ergenlikte Ebeveyn Tutumları PDF Temmuz 2012
► Ebeveyn Ölümü ve Etkileri ÇOK OKUNUYOR Mayıs 2012
◊ Projektif Testler Kasım 2013
◊ Çocuklarda Öfke Kontrolü Ağustos 2013
◊ Çocuklarda Korku Temmuz 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:28
Top