Vajinismus
VAJİNİSMUS
“Cinayetlere ve boşanmalara yol açan ‘ilk gece korkusu’ psikiyatri uzmanları tarafından tedavi ile düzeltilebilen bir sorundur”Vajinusmusta tedaviye başlamak için ilk adım…
Vajinismus öncelikle bir hastalık değil, bir problemdir. Bu problemi "kadında görülen ve eşlerin çözmesi gereken bir problem" olarak görmek gerekir. Çünkü etkilenen evli çiftlerdir.
Vajinismus Nedir?
Kadında cinsel ilişkinin olduğu anatomik bölgeye “vajen” adı verilmektedir. Vajinismus ise cinsel birleşme sırasında kadının vajen kaslarını, istemsiz bir şekilde kasarak cinsel birleşme olanağı vermemesidir. Kadın doğumcular ve psikiyatrlarca tüm dünyada oldukça sık karşılaşılan ve “yalnızca psikiyatri uzmanları” tarafından tedavi edilmesi gereken bir sorundur. Kasılmalar tamamen kadının kontrolü dışında oluşur. Vajinanın girişindeki kasların kasılmasının yanında tüm vücutta bir kasılma, endişe, korku ve panik hali olur ve kadın ilişkiyi reddederek bacaklarını sıkıca kapatır.
Vajinusmusun nedenleri nelerdir?
Vajinusmusun en sık nedeni psikolojik kaygılardan kaygılardır.Çocukluktan kalma korkular, aşırı katı bir toplum düzeni; katı ahlak kuralları ve tabular; ayıp, günah gibi kavramların bilinçaltına yerleşmesi, cinsellik konusunda yerleşmiş yanlış ön yargılar, bilinçaltında penisin vücuda girişine karşı bir korkunun olması gibi psikolojik nedenler vardır.
Çocuklukta yaşanan taciz ve tecavüz gibi kötü tecrübeler de vajinismusa yol açabilir. Çiftlerin cinsellikle ilgili bilgi eksiklikleri beraberinde korku ve paniği getirerek vajinismusa yol açabilir.
Erkeğin ya da kadının genital (cinsel) organlarının anatomik yapısındaki değişiklikler vajinismusa neden olur mu?
Bireylerin cinsellikle ilgili yanlış ön yargıları ve oluşturulmuş geçersiz tabuları bu durumu tetikleyebilir. Vajinismus, genital organların anatomik yapısından ilişkisiz bir şekilde ortaya çıkar.
“Benim vajinam çok küçük olabilir veya çok dar bu yüzden ilişkiye giremiyorum” diye bir kavram genelde yoktur, çünkü vajina oldukça esnek bir yapıdadır (erkek cinsel organının girişine uygun) ve doğumda bir çocuğun başının geçebileceği kadar genişleyebilir.
Vajinismus gebeliğe engel midir?
Vaginismus yalnızca cinsel birleşmeye engeldir. Vajen ağzına dökülen spermlerin yüzme kabiliyeti sonucunda gebelik oluşabilir. Ancak gebelik şansı normale göre azdır. Üç çocuğu olan ve vajinismusu devam eden cinsel ilişkiye girememiş 60 yaşında olan bir kadın hasta örneği gebelik ile vajinismus arasındaki ilişkiyi daha iyi açıklayabilir.
Vajinismus tedavisinde neler uygulanır?
Vajinismus tedavisinde ilk aşama eşle birlikte bir jinekoloğa gidilerek tam bir “jinekolojik muayene”nin yapılmasıdır. Bu muayene ile olaya neden olabilecek herhangi bir kadın hastalığı olup olmadığı saptanır. Tanı eğer “vajinismus” ise “muayene olamama” ihtimali %90-100’dür. Çünkü aynen cinsel ilişkide olduğu gibi panik ve korkuya kapılır, bacaklarını kapatır ve hatta ağlama krizine bile girebilirler.
İdrar yaparken ve ıkınırken çalışan kasların gevşetilmasi “gevşeme egzersizleri” ile hastaya öğretilip uygulandıktan sonra vajeni genişletme (dilatasyon) denemelerine geçilir.
Dilatasyon denemelerinde kadının kendi vajenini tanıması ve eşiyle birlikte gevşeme egzersizleri eşliğinde vajenin genişletilmesi öğretilir.
Terapi süresince gevşeme en üst düzeye getirildiğinde cinsel birleşme için çiftler hazırlanır. Böylece yapılan terapilerle cinsel birleşme gerçekleşebilmektedir.
Tedavide “davranışçı cinsel terapiler” ile başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Terapilere eşler mutlaka dahil edilirler.
Tedavi süresi hastalığın şiddetine ortalama haftada bir kez olmak üzere 8-12 seanstır. Başarı oranı %90-100’dür. Başarılı olunamayan çiftlerde bir dizi seans daha uygulanır.
Tedavide Yapılmaması Gerekenler
Gerginliğin ön planda olduğu hastalarda düşük dozda sıkıntı gidericiler gerekebilir, bunun dışında ilaçlar çözüm değildir. Vajinusmuslu kadınların genel anestezi ile uyutulup eşleri ile cinsel ilişkiye girmeleri çözüm getirmeyen yöntemdir. Çünkü cinsel ilişki sağlansa bile anestezinin etkisi geçtiğinde sorunun devam ettiği görülür, yani kadın uyanık olduğunda cinsel ilişkiden yine korkacaktır.
Kas gevşeticiler, ağrı kesici ilaç veya kremler veya alkol alıp sarhoş olup cinsel ilişkiye girme çabaları da hep olumsuzlukla sonuçlanır.
Bu problemin kızlık zarının kalın olmasının düşünülerek zarın kesilmesi yöntemiyle tedavi yoluna gidilmesi, tıbben kabul görmeyen bir düşüncedir. Böyle bir müdahale yalnızca çiftlerin vajinusmus ile ilgili yanlış ön yargılarını pekiştirmeye yarar. Bu tür bir girişim sorunu çözmeyeceği gibi, bireylerde sorunun çözülebileceği inancını ortadan kaldırarak mutsuzluk yaratabilir.
Uzm.Dr.Murat Eren ÖZEN, Psikiyatrist
“Cinayetlere ve boşanmalara yol açan ‘ilk gece korkusu’ psikiyatri uzmanları tarafından tedavi ile düzeltilebilen bir sorundur”Vajinusmusta tedaviye başlamak için ilk adım…
Vajinismus öncelikle bir hastalık değil, bir problemdir. Bu problemi "kadında görülen ve eşlerin çözmesi gereken bir problem" olarak görmek gerekir. Çünkü etkilenen evli çiftlerdir.
Vajinismus Nedir?
Kadında cinsel ilişkinin olduğu anatomik bölgeye “vajen” adı verilmektedir. Vajinismus ise cinsel birleşme sırasında kadının vajen kaslarını, istemsiz bir şekilde kasarak cinsel birleşme olanağı vermemesidir. Kadın doğumcular ve psikiyatrlarca tüm dünyada oldukça sık karşılaşılan ve “yalnızca psikiyatri uzmanları” tarafından tedavi edilmesi gereken bir sorundur. Kasılmalar tamamen kadının kontrolü dışında oluşur. Vajinanın girişindeki kasların kasılmasının yanında tüm vücutta bir kasılma, endişe, korku ve panik hali olur ve kadın ilişkiyi reddederek bacaklarını sıkıca kapatır.
Vajinusmusun nedenleri nelerdir?
Vajinusmusun en sık nedeni psikolojik kaygılardan kaygılardır.Çocukluktan kalma korkular, aşırı katı bir toplum düzeni; katı ahlak kuralları ve tabular; ayıp, günah gibi kavramların bilinçaltına yerleşmesi, cinsellik konusunda yerleşmiş yanlış ön yargılar, bilinçaltında penisin vücuda girişine karşı bir korkunun olması gibi psikolojik nedenler vardır.
Çocuklukta yaşanan taciz ve tecavüz gibi kötü tecrübeler de vajinismusa yol açabilir. Çiftlerin cinsellikle ilgili bilgi eksiklikleri beraberinde korku ve paniği getirerek vajinismusa yol açabilir.
Erkeğin ya da kadının genital (cinsel) organlarının anatomik yapısındaki değişiklikler vajinismusa neden olur mu?
Bireylerin cinsellikle ilgili yanlış ön yargıları ve oluşturulmuş geçersiz tabuları bu durumu tetikleyebilir. Vajinismus, genital organların anatomik yapısından ilişkisiz bir şekilde ortaya çıkar.
“Benim vajinam çok küçük olabilir veya çok dar bu yüzden ilişkiye giremiyorum” diye bir kavram genelde yoktur, çünkü vajina oldukça esnek bir yapıdadır (erkek cinsel organının girişine uygun) ve doğumda bir çocuğun başının geçebileceği kadar genişleyebilir.
Vajinismus gebeliğe engel midir?
Vaginismus yalnızca cinsel birleşmeye engeldir. Vajen ağzına dökülen spermlerin yüzme kabiliyeti sonucunda gebelik oluşabilir. Ancak gebelik şansı normale göre azdır. Üç çocuğu olan ve vajinismusu devam eden cinsel ilişkiye girememiş 60 yaşında olan bir kadın hasta örneği gebelik ile vajinismus arasındaki ilişkiyi daha iyi açıklayabilir.
Vajinismus tedavisinde neler uygulanır?
Vajinismus tedavisinde ilk aşama eşle birlikte bir jinekoloğa gidilerek tam bir “jinekolojik muayene”nin yapılmasıdır. Bu muayene ile olaya neden olabilecek herhangi bir kadın hastalığı olup olmadığı saptanır. Tanı eğer “vajinismus” ise “muayene olamama” ihtimali %90-100’dür. Çünkü aynen cinsel ilişkide olduğu gibi panik ve korkuya kapılır, bacaklarını kapatır ve hatta ağlama krizine bile girebilirler.
İdrar yaparken ve ıkınırken çalışan kasların gevşetilmasi “gevşeme egzersizleri” ile hastaya öğretilip uygulandıktan sonra vajeni genişletme (dilatasyon) denemelerine geçilir.
Dilatasyon denemelerinde kadının kendi vajenini tanıması ve eşiyle birlikte gevşeme egzersizleri eşliğinde vajenin genişletilmesi öğretilir.
Terapi süresince gevşeme en üst düzeye getirildiğinde cinsel birleşme için çiftler hazırlanır. Böylece yapılan terapilerle cinsel birleşme gerçekleşebilmektedir.
Tedavide “davranışçı cinsel terapiler” ile başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Terapilere eşler mutlaka dahil edilirler.
Tedavi süresi hastalığın şiddetine ortalama haftada bir kez olmak üzere 8-12 seanstır. Başarı oranı %90-100’dür. Başarılı olunamayan çiftlerde bir dizi seans daha uygulanır.
Tedavide Yapılmaması Gerekenler
Gerginliğin ön planda olduğu hastalarda düşük dozda sıkıntı gidericiler gerekebilir, bunun dışında ilaçlar çözüm değildir. Vajinusmuslu kadınların genel anestezi ile uyutulup eşleri ile cinsel ilişkiye girmeleri çözüm getirmeyen yöntemdir. Çünkü cinsel ilişki sağlansa bile anestezinin etkisi geçtiğinde sorunun devam ettiği görülür, yani kadın uyanık olduğunda cinsel ilişkiden yine korkacaktır.
Kas gevşeticiler, ağrı kesici ilaç veya kremler veya alkol alıp sarhoş olup cinsel ilişkiye girme çabaları da hep olumsuzlukla sonuçlanır.
Bu problemin kızlık zarının kalın olmasının düşünülerek zarın kesilmesi yöntemiyle tedavi yoluna gidilmesi, tıbben kabul görmeyen bir düşüncedir. Böyle bir müdahale yalnızca çiftlerin vajinusmus ile ilgili yanlış ön yargılarını pekiştirmeye yarar. Bu tür bir girişim sorunu çözmeyeceği gibi, bireylerde sorunun çözülebileceği inancını ortadan kaldırarak mutsuzluk yaratabilir.
Uzm.Dr.Murat Eren ÖZEN, Psikiyatrist
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Vajinismus" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Doç.Dr.Murat Eren ÖZEN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Doç.Dr.Murat Eren ÖZEN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
