Vücut Çatlaklarının İzlerini Sonsuza Kadar Taşımak Zorunda Değilsiniz
Bir kadın için en özel dönemlerden birisi bilindiği gibi hamileliktir. Dokuz ay sürecek bu zorlu ve zaman zaman sıkıntılı dönem güzel bir mucizeyle sonlanır. Sonuç, mucizevi bir şekilde güzel olur ama anne adayının vücudunda yol açtığı değişiklikler anneyi mutsuz edecek kadar olumsuz olabilir. Hamilelikle beraber başlayan çatlaklar, doğum sonrasında sarkmalarla beraber daha belirgin bir hale gelebilir. Başlangıçta kırmızı bir görünüme sahip olan çatlaklar, aradan zaman geçtikçe beyazlaşır. Bu hale gelen cilt görünümünü düzeltmek için bir takım klinik uygulamalar yapılması gerekebilir. Bu durum birçok anne için can sıkıcı, moral bozucu olabilir. Hamileliğin ilk günlerinden itibaren anne adayının kafasındaki bu estetik kaygılar, gerçek bir soruna dönmeden önlem almak mümkün olabilir. Risk, karın çevresinin genişlemeye başladığı 3. – 4. aydan itibaren başlar. En sık olarak da son 2 – 3 ay içerisinde görülür. Ancak, bu döneme kadar beklemek yerine, hamileliğin ilk günlerinden itibaren cildin nemli ve esnek tutulması konusunda hassasiyet göstermek en doğrusu olacaktır. Ayrıca, beslenme konusunda da gerekli özenin gösterilmesi faydalı olabilir. Bol su tüketmek, antioksidan içeren yiyeceklerden yemek de mutlaka etkili olacaktır.
Vücut çatlaklarının oluşumunda birçok faktör söz konusudur. Genetik faktörler, kişisel yatkınlıklar yanında hamilelik döneminde hızla alınan kilo ve anne adayının cilt tipi, çatlak oluşumunu tetikleyen en önemli etkenler arasında gösterilebilir. Çatlak görünümü en çok, kilo alımına bağlı olarak genişleyen karın çevresinde, bacaklarda ve kalçalarda görülür. Ailesinde daha önce çatlak oluşumu yaşamış olanların ya da hamilelik öncesi farklı bir takım sebeplerle çatlak görünümü olan kişilerin, hamilelik döneminde çatlak izleriyle karşılaşma olasılığının daha yüksek olduğu bilinmektedir. Böyle durumlarda önlem almaya yönelik ürün kullanımına daha özenle önem verilmesi faydalı olabilir. Çünkü, oluşmuş olan çatlak görünümüne kozmetik müdahalelerle çözüm bulmak neredeyse imkansız olsa da öncesinde önlem alarak çatlak oluşumunu engellemek mümkün olabilmektedir.
Aynı şekilde, ergenlik döneminde hızlı büyümeye, hızlı kilo alıp vermeye ya da vücut çalışan kişilerde hızla genişleyen kaslar ve gerilen cilt üzerinde de çatlak oluşumunu görmek mümkün olabilir. Tüm bu olumsuz görünümü, çatlak oluşumu gerçekleşmeden önce bir takım uygulamalarla önlemek olasıdır.
Ciltte oluşan çatlakların en önemli sebebi, ciltte serbest radikallerin oluşması ve ani gerilmeye bağlı, kolajen dokunun esnekliğini kaybederek bozulmasıdır. Serbest radikaller, basit ifadeyle bir ucu açık kararsız moleküllerdir ve eğer kararlı hale getirilmezse, kolajen dokuda hızla bozulmalar başlar. Serbest radikallere karşı en önemli kalkan antioksidanlardır. Gerek beslenmeyle, gerekse kozmetik çözümlerle serbest radikallerin oluşumunu engellemek olanaklıdır. En çok bilinen antioksidanlar, A, C ve E Vitaminleridir. Kullanılan ürünlerin antioksidanlarla zenginleştirilmiş olması oldukça etkili sonuçlar almanıza yardımcı olur.
Yine, cildin iyi bir nemlendirici ile desteklenmesi, esnekliğini artırmaya ve çatlak oluşumunu engellemeye destek olur. Ürünün cilde daha iyi dağılıp sürülebilmesi için yağ olan türlerin tercih edilmesi daha etkili sonuçlar alınmasına yardımcı olur. Mümkünse, doğal içerikli olan, dolgu maddesi içermeyen ürünlerin kullanılması özellikle hamile hanımlar için uygun olabilir. Yağ bazlı ürünler, duş sonrası hafif nemi alınan cilde masajla uygulandığında en etkili sonuçları vermektedir. Duş sırasında açılan gözenekler ve yumuşayan cilt, masajla uygulanan ürünü daha iyi emer ve üründen en etkin sonuçları alır.
Cildin her zaman bakıma ihtiyacı vardır. Hamilelik döneminde anne vücudunun bakıma olan ihtiyacı, hamilelik dönemi beslenmede olduğu gibi her zamankinden daha özel ve daha yoğun olmaktadır.
Geleneksel, kulaktan dolma bir takım uygulamalarla geçirilen hamilelik süreçlerinin sonunda bir takım olumsuzluklarla karşılaşılabilir. Bunlardan bazıları;
• Ciltte tüylenme,
• Sivilce oluşumu,
• Gözeneklerin genişlemesi,
• Çatlak oluşumu olabilir.
Bazen, anne adayı cildini korumaya yönelik hiçbir ürün kullanmadığında bile çatlak oluşumu görülmeyebilir. Ancak, bazen de hamileliğin son günlerine kadar ciltte hiçbir bozulma görülmemesine karşın bir anda çatlak görünümüyle karşılaşmak da mümkün olabilmektedir. Bu nedenle, cildi doğal bir takım ürünlerle beslemek, esnekliğini artırmak faydalı olacaktır. Çatlak oluşumuna karşı ürün seçerken dikkat edilmesi gerekenlerden bazıları;
• Doğal aktiflerden üretilmeli. Ürünün, hamileliğin ilk günlerinden itibaren kullanılabilmesi açısından, içeriği doğal aktiflerden oluşması yararlı olur.
• Sağlık Bakanlığı bildirimleri yapılmış olmalı,
• Antioksidan içermeli. Böylece, serbest radikal oluşumunu ve buna bağlı kolajen dokunun bozulmasını engellemeye destek olur.
• Dolgu maddesi, koruyucu veya herhangi bir kimyasal aktif içermemeli
Vücudun ihtiyacı olan besinleri alırken, estetik olarak bozulmaları önlemeye yönelik ürün kullanımı da daha mutlu, huzurlu ve bakımlı bir hamilelik dönemi yaşanmasını sağlar.
Aslında vücut çatlakları, en çok hamilelik dönemiyle birlikte akla gelse de bu sorunla ilk karşılaşıldığı dönem ergenlik dönemi olabilmektedir. Çatlak oluşumu, ergenlik döneminde hızlı boy atmaya, yine ergenlik döneminde veya ilerleyen yaşlarda ani kilo alıp vermeye bağlı oluşabilmektedir. Ayrıca, vücut çalışan gençlerde kasların hızla genişlemesi ve buna bağlı cildin sahip olduğu esneklikten daha fazla gerilmesi de çatlak izlerinin oluşumuna neden olabilir. Ergenlik döneminde hızlı büyümeye bağlı oluşan çatlaklar, daha çok bel, kalça ve bacaklarda oluşur. Vücut çalışanlarda görülen çatlak görünümü ise kollarda ve göğüs bölgesinde daha dikkat çekici izler oluşmasına neden olabilir. Ani kilo alıp vermeye veya hamilelik dönemi karın genişlemesine bağlı çatlak görünümü ise, karın, kalça, bacak ve göğüste görülebilir. Dolayısıyla, cildin her yaş ve dönemde özenli bir bakıma ihtiyacı vardır. İlerleyen yaşlarla beraber bir takım estetik kaygılar yaşamamak için öncesinde önlem almak çok daha faydalı olacaktır.
Vücut çatlaklarını önlemeye yönelik birkaç öneriyi şöyle sıralayabiliriz;
• Çatlak önlemeye yönelik özel olarak hazırlanmış yağları düzenli bir şekilde, duş sonrası nemi alınmış cilde masaj yaparak uygulamak. Böylece cilde kaybettiği nem geri kazandırılır ve esnekli artar.
• Kullandığınız ürünün antioksidanlarla zenginleştirilmiş olmasına dikkat edin. Oluşan çatlaklar incelendiğinde ciltteki kolajen ve elastin yapının bozulduğu görülür. Bunu tetikleyenin de ciltte serbest radikal oluşumu ve cildin esnekliğini kaybetmesi olduğu bilinmektedir.
• Düzenli spor yapın. Düzenli spor yapmak veya açık havada uzun yürüyüşler yapmak, vücuttan toksin maddelerin atılmasını ve cildin sıkılaşmasını sağlar. Ayrıca, kilo alımının da önüne geçerek ciltte sarkma ve çatlak oluşumunu engellemeye yardımcı olur.
• Bol su tüketin. Su içmek, cildin daha nemli, esnek ve canlı görünmesine yardımcı olur.
• Bol antioksidan içeren yiyeceklerden tüketin. Bu tür yiyecekler vücudun antioksidan depolarının boşalmasını engeller.
• Ani kilo alıp vermemeye dikkat edin.
Vücut çatlaklarının oluşumunda birçok faktör söz konusudur. Genetik faktörler, kişisel yatkınlıklar yanında hamilelik döneminde hızla alınan kilo ve anne adayının cilt tipi, çatlak oluşumunu tetikleyen en önemli etkenler arasında gösterilebilir. Çatlak görünümü en çok, kilo alımına bağlı olarak genişleyen karın çevresinde, bacaklarda ve kalçalarda görülür. Ailesinde daha önce çatlak oluşumu yaşamış olanların ya da hamilelik öncesi farklı bir takım sebeplerle çatlak görünümü olan kişilerin, hamilelik döneminde çatlak izleriyle karşılaşma olasılığının daha yüksek olduğu bilinmektedir. Böyle durumlarda önlem almaya yönelik ürün kullanımına daha özenle önem verilmesi faydalı olabilir. Çünkü, oluşmuş olan çatlak görünümüne kozmetik müdahalelerle çözüm bulmak neredeyse imkansız olsa da öncesinde önlem alarak çatlak oluşumunu engellemek mümkün olabilmektedir.
Aynı şekilde, ergenlik döneminde hızlı büyümeye, hızlı kilo alıp vermeye ya da vücut çalışan kişilerde hızla genişleyen kaslar ve gerilen cilt üzerinde de çatlak oluşumunu görmek mümkün olabilir. Tüm bu olumsuz görünümü, çatlak oluşumu gerçekleşmeden önce bir takım uygulamalarla önlemek olasıdır.
Ciltte oluşan çatlakların en önemli sebebi, ciltte serbest radikallerin oluşması ve ani gerilmeye bağlı, kolajen dokunun esnekliğini kaybederek bozulmasıdır. Serbest radikaller, basit ifadeyle bir ucu açık kararsız moleküllerdir ve eğer kararlı hale getirilmezse, kolajen dokuda hızla bozulmalar başlar. Serbest radikallere karşı en önemli kalkan antioksidanlardır. Gerek beslenmeyle, gerekse kozmetik çözümlerle serbest radikallerin oluşumunu engellemek olanaklıdır. En çok bilinen antioksidanlar, A, C ve E Vitaminleridir. Kullanılan ürünlerin antioksidanlarla zenginleştirilmiş olması oldukça etkili sonuçlar almanıza yardımcı olur.
Yine, cildin iyi bir nemlendirici ile desteklenmesi, esnekliğini artırmaya ve çatlak oluşumunu engellemeye destek olur. Ürünün cilde daha iyi dağılıp sürülebilmesi için yağ olan türlerin tercih edilmesi daha etkili sonuçlar alınmasına yardımcı olur. Mümkünse, doğal içerikli olan, dolgu maddesi içermeyen ürünlerin kullanılması özellikle hamile hanımlar için uygun olabilir. Yağ bazlı ürünler, duş sonrası hafif nemi alınan cilde masajla uygulandığında en etkili sonuçları vermektedir. Duş sırasında açılan gözenekler ve yumuşayan cilt, masajla uygulanan ürünü daha iyi emer ve üründen en etkin sonuçları alır.
Cildin her zaman bakıma ihtiyacı vardır. Hamilelik döneminde anne vücudunun bakıma olan ihtiyacı, hamilelik dönemi beslenmede olduğu gibi her zamankinden daha özel ve daha yoğun olmaktadır.
Geleneksel, kulaktan dolma bir takım uygulamalarla geçirilen hamilelik süreçlerinin sonunda bir takım olumsuzluklarla karşılaşılabilir. Bunlardan bazıları;
• Ciltte tüylenme,
• Sivilce oluşumu,
• Gözeneklerin genişlemesi,
• Çatlak oluşumu olabilir.
Bazen, anne adayı cildini korumaya yönelik hiçbir ürün kullanmadığında bile çatlak oluşumu görülmeyebilir. Ancak, bazen de hamileliğin son günlerine kadar ciltte hiçbir bozulma görülmemesine karşın bir anda çatlak görünümüyle karşılaşmak da mümkün olabilmektedir. Bu nedenle, cildi doğal bir takım ürünlerle beslemek, esnekliğini artırmak faydalı olacaktır. Çatlak oluşumuna karşı ürün seçerken dikkat edilmesi gerekenlerden bazıları;
• Doğal aktiflerden üretilmeli. Ürünün, hamileliğin ilk günlerinden itibaren kullanılabilmesi açısından, içeriği doğal aktiflerden oluşması yararlı olur.
• Sağlık Bakanlığı bildirimleri yapılmış olmalı,
• Antioksidan içermeli. Böylece, serbest radikal oluşumunu ve buna bağlı kolajen dokunun bozulmasını engellemeye destek olur.
• Dolgu maddesi, koruyucu veya herhangi bir kimyasal aktif içermemeli
Vücudun ihtiyacı olan besinleri alırken, estetik olarak bozulmaları önlemeye yönelik ürün kullanımı da daha mutlu, huzurlu ve bakımlı bir hamilelik dönemi yaşanmasını sağlar.
Aslında vücut çatlakları, en çok hamilelik dönemiyle birlikte akla gelse de bu sorunla ilk karşılaşıldığı dönem ergenlik dönemi olabilmektedir. Çatlak oluşumu, ergenlik döneminde hızlı boy atmaya, yine ergenlik döneminde veya ilerleyen yaşlarda ani kilo alıp vermeye bağlı oluşabilmektedir. Ayrıca, vücut çalışan gençlerde kasların hızla genişlemesi ve buna bağlı cildin sahip olduğu esneklikten daha fazla gerilmesi de çatlak izlerinin oluşumuna neden olabilir. Ergenlik döneminde hızlı büyümeye bağlı oluşan çatlaklar, daha çok bel, kalça ve bacaklarda oluşur. Vücut çalışanlarda görülen çatlak görünümü ise kollarda ve göğüs bölgesinde daha dikkat çekici izler oluşmasına neden olabilir. Ani kilo alıp vermeye veya hamilelik dönemi karın genişlemesine bağlı çatlak görünümü ise, karın, kalça, bacak ve göğüste görülebilir. Dolayısıyla, cildin her yaş ve dönemde özenli bir bakıma ihtiyacı vardır. İlerleyen yaşlarla beraber bir takım estetik kaygılar yaşamamak için öncesinde önlem almak çok daha faydalı olacaktır.
Vücut çatlaklarını önlemeye yönelik birkaç öneriyi şöyle sıralayabiliriz;
• Çatlak önlemeye yönelik özel olarak hazırlanmış yağları düzenli bir şekilde, duş sonrası nemi alınmış cilde masaj yaparak uygulamak. Böylece cilde kaybettiği nem geri kazandırılır ve esnekli artar.
• Kullandığınız ürünün antioksidanlarla zenginleştirilmiş olmasına dikkat edin. Oluşan çatlaklar incelendiğinde ciltteki kolajen ve elastin yapının bozulduğu görülür. Bunu tetikleyenin de ciltte serbest radikal oluşumu ve cildin esnekliğini kaybetmesi olduğu bilinmektedir.
• Düzenli spor yapın. Düzenli spor yapmak veya açık havada uzun yürüyüşler yapmak, vücuttan toksin maddelerin atılmasını ve cildin sıkılaşmasını sağlar. Ayrıca, kilo alımının da önüne geçerek ciltte sarkma ve çatlak oluşumunu engellemeye yardımcı olur.
• Bol su tüketin. Su içmek, cildin daha nemli, esnek ve canlı görünmesine yardımcı olur.
• Bol antioksidan içeren yiyeceklerden tüketin. Bu tür yiyecekler vücudun antioksidan depolarının boşalmasını engeller.
• Ani kilo alıp vermemeye dikkat edin.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Vücut Çatlaklarının İzlerini Sonsuza Kadar Taşımak Zorunda Değilsiniz" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Ebru KALAY SULAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Ebru KALAY SULAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
hamilete çatlak, çatlak oluşumu, karında çatlak, göğüste çatlak, kalçada çatlak, bacak çatlakları, vücut çatlakları, vücutta çatlak, vücutta çatlaklar, ciltte çatlak
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
