2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ağrı Yönetimi ve Diş Hekimi Korkusunu Yenmek (Dentafobi)
MAKALE #925 © Yazan Dt.Erkut AKÇALI | Yayın Nisan 2008 | 11,792 Okuyucu
Ağrı yönetimi ve Diş hekimi korkusunu yenmek (dentafobi)

Meslek hayatına girdiğimizden beri hastaların en çok söylediği şu cümleydi;

Sizi insan olarak çok seviyorum ama diş hekiminden de çok korkuyorum. Bu sözü duymayan diş hekimi sayısı çok azdır. Çünkü hemen hemen her hasta diş hekiminden korkar ya da korkma eğilimindedir. Daha sonra tedaviler esnasında ve sonrasında hastalarımızın hemen hepsi korkularını yenerler. Tedavi sırasında hastalarımıza yaşattığımız streslerden nasıl korunmalıyız neler yapmalıyız? Hasta olarak nelere dikkat etmeliyiz.

Aslında bu konu çoğu zaman es geçilir hastalar koltuğa oturdukları anda konsantre olurlar ama tedavileri biter bir sonraki randevuya geldiklerinde yine korkarlar. Bu durumun bir şekilde azaltılması ya da yok edilmesi gerekmektedir.

Dişlerimize yaşamak için ihtiyacımız vardır. Onlar bizim sevgili dişlerimizdir, fakat diş hekimleri olarak bizler ellerinde sivri aletler kerpetenlerle dolaşan ve hastaların dişlerini kurcalayacak kanatacak ağrıtacak varlıklar olarak algılanıyoruz. Bu sebepten yola çıkan hastalar en kısa sürede diş hekiminden kurtulmak ya da hiç gitmemek istiyorlar.

Aslında diş hekimliğinde korkuların temeli çok eskilere dayanmaktadır. Eski zamanlarda yapılan uygulamalar şehir efsaneleri olarak geri dönmektedirler.

Mesela;

Komşumla bir diş hekimi muayenehanesine gittik. Dişi ağrıyan komşumun dişi çekilecekti iğneyi görür görmez bayıldı…

Annemle diş hekimine gittik ben o zaman 7 yaşındaydım doktor dişi çekemedi her taraf kan revan oldu. Sonra üç diş hekimi daha geldi annemin kollarından iki kişi tuttu öteki ikisi de dişi çekti. Tamtamına iki saat sürdü…

Geçenlerde kanal tedavisi yaptırmak için diş hekimine gittim adama bir iğne yaptı ağladım inanırımsın. Sonra sivri iğnelerle hoplata hoplata dişlerimin sinirlerini aldı… Vs vs

Bu ve bu gibi örnekleri çoğaltmak mümkün. Fakat bu yazılanları ben yeni nesil bir hekim olarak hiç yaşamadım ve görmedim.

Günümüz diş hekimliği inanılmaz derecede hızlı, daha kolaylaştırılmış ve neredeyse ağrısızdır. Hastalarımıza ileri teknoloji imkânlarını sunarak daha fazla konfor vermekteyiz. İyi bir diş hekimi eğer teknolojiyi kullanabiliyorsa ağrı kavramı diş hekiminin ellerinde değersiz bir durum haline döner.

Bu durumda bir diş hekiminin hastasıyla güvene dayalı olan ilişkisi hemen artmaya başlayacaktır. Ve hastalar çocuklar dahi olsa bırakın diş yaptırmayı kliniğe ziyaret için bile gelmek isteyeceklerdir. İnsan hayatında önemli yerlerden biri olan diş hekimi koltuğu sıkıntı olmaktan çıkıp daha makul bir yer haline gelecektir. Bunu sağlamanın birinci yolu ise hekimin hastaya verdiği güvendir.

Şimdi maddelerle diş hekimi korkusunu tanımlamaya çalışalım…

Diş hekiminden korkuyorum çünkü canımı acıtıyor.

İlk akla gelen sözcük: Ağrı ve acıdır. Bu kavramların ikisi de günümüz modern diş hekimliğinde kullanımdan kalkacak dereceye gelmiştir. İyi bir diş hekimi gerekli yerde gerekli tedaviyi yaparak bu sözleri kendisinden uzak tutar. Nasılımı yapar. Teknolojinin nimetlerini çok iyi kullanır.(lazer, anestezi, genel anestezi, nontravmatik çalışma, hastanın kaldırabildiği kadar çalışma, iyi teşhis )gibi sayılmakla bitmeyecek yöntemleri kullanır.

Özellikle anestezi(uyuşturma) son derce etkin hale gelmiştir. hastaların en çok korktukları işlemin başında iğne ve iğne yaparken görülen enjeksiyon ağrısı denen durumdur. Bu durum modern teknolojinin nimetlerinden nasibini almıştır. artık elektronik enjeksiyon yapan ve ağrı duyurmayan sistemler günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Lazer ise birçok durumda anestezisiz tedavi seçenekleri sunmaktadır. Bunların başında ise dolgular, diş eti operasyonları gelmektedir. Lazerler günümüzde az sayıda kullanıcı tarafından kullanılmakta ise de ileriki yıllarda yaygınlaşacağı şüphesizdir. Lazerle yapılan işlemlerin birçoğunda operasyon sonu ağrıda minimal düzeyde olmaktadır. Bu nedenlerden dolayı tercih sayısında artış beklenmektedir.

Cerrahi işlemlerden sonrada ağrılarla karşılaşmaktayız ama bu tip ağrılarında önüne geçilmesinde yine lazerin etkisi çok fazladır. Lazer kanayı durdurucu ve iyileşmeyi artırıcı yönüyle kullanılmaktadır.

Ağrıyı yönlendirmek ya yönetmek mümkünümüdür sorusu akla geliyor.

Tabiî ki mümkün normal şartlar altında diş hekimliğinde en çok korkulan şey ağrıdır. Bunu engellemenin yollarını yukarıda kısaca özetledik ama bu durumun birde psikolojik yönü vardır. Diş hekimi muayenehanesine hastasını aldığı andan itibaren artık ona odaklanmalı ve tüm ilgisini hastaya verdiğini hastasına hissettirmelidir. Yüzündeki gülümsemesi ağrılı hassas durumdaki hastasına inanılmaz bir moral verecektir. Hasta kendisine yapılacak işlemi tam olarak algılamalı ve kullanılacak teknikleri gerekirse gözüyle görerek ikna edilmelidir. Fakat burada izlenmesi gereken yol şudur. Hastaya gereksiz şeyler gösterip (örneğin cerrahi bir operasyon)korkutmanın da bir mantığı yoktur. Hekim seyrettireceği ya da göstereceği resimleri dikkatle seçmeli ve hastası ile paylaştığında gerekirse hasta isteği doğrultusunda sonlandırmalıdır. Ama bilgilendirme çalışması her seans devam etmelidir.

Burada kısa bir örnek vermeliyiz.

Hemen hemen her hastadan duyduğumuz. Arabamın altı aylık bakımlarını yaptırıyorum ama kendi dişlerimin altı aylık bakımlarını aksatıyorum sözü aklıma geldi. Hasta arabasını kaç beygir gücünde, kaç hava yastığı ya da şanzıman sisteminin nasıl meydana geldiğini merak edip araştırırken dolgunun nasıl yapıldığını nasıl dişe tutunduğunu ya da implantın nasıl imal edildiği metalinin nasıl olduğunu merak bile etmez. Onun için kaç yıl gittiği önemlidir. Hekim dayanıklılık mevzusunun üzerine bir şeyler katmalıdır. Hastaya teknik özellikler anlatılır ama bu sıkmadan uzatmadan yapılmalıdır.

Ağrıyı yönetmekteki yöntemlerden bir diğeri ise hipnoz yöntemidir. Bu yöntemde hasta bu konuda uzman bir doktor aracılığıyla hipnoz edilerek ağrısız bir tedavi süreci yaşanması sağlanır.

Diğer bir yöntemde hastayı sedatif maddelerle sakinleştirmektir. Bunun için azot protoksit denilen (gülme gazı)maddeler kullanılır. Son derece güvenli olan bu malzemeler diş hekimliğinde son yıllarda tercih edilen bir araç olmuştur. Hastalar tedavi sırasında çok rahat tavırlar sergilerler uygulaması da son derce kolaydır. Yapılması gereken tek şey bir aparatın burun hizasına takılmasıdır. Son derce kolay olan bu uygulama genellikle çocuklarda sıkça da büyüklerde kullanılır. Bazı hastalıklar(akciğer)dışında kullanım için kontraendikasyonu yoktur. Eğer ki hasta bu yöntemi alamayacak durumda ise ağızdan alınan sakinleştiricilerde çok işe yarayan malzemelerdir.

Muayenehanenin dekarosyonundan tutunda ortamda çalınan müzik bile ağrıda etkileyici bir rol oynar. Bu rol endirekte olsa önemlidir.

Bilinçli bir diş hekimi hastası nasıl olunur;

Sorgulamacı olmak gereklidir. Hekimin ayrıntılı muayene yapıp yapmadığı bulgular için çok önemlidir. Çoğu zaman duymuşsunuzdur. Hasta doktor ağzımdaki bu çürüğü görmemiş diyerek tepki gösterir. İyi bir hekim bu duruma düşmemelidir. Bunun için gerekli tüm tetkikleri istemeli ve yapmalıdır.

Diş hekimin aldığı eğitim katıldı kurslar sorgulanmalıdır eğitim bitmeyen bir kavramdır kendini yenileyen geliştiren hekim seçilmelidir.

Deneyim ise hastaya güven verir. Bir diş hekimi sorun çözme konusunda deneyimlerinden faydalanmalıdır. Eğer yeterince deneyimli değilse yapamayacağı tedaviden korkup daha farklı bir tedaviye yönlendirebilir.

Diş hekiminin vicdanlı ve dürüst olduğundan emin olmak gerekir.

Bu kavramları taşıyan hekimi bulduğunda hasta ona son derece güvenecek ve kendini doktorunun ellerine teslim edecektir. Günümüz diş hekimlerinin hemen hemen hepsi bu sayılan özelliklere sahiptir. Diğerleri ise kendilerini geliştirmek için ellerinden gelen her şeyi yapmaktadırlar. Mutlu ve sağlıklı gülüşler dileğiyle..

DİŞ HEKİMİ
ERKUT AKÇALI
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ağrı Yönetimi ve Diş Hekimi Korkusunu Yenmek (Dentafobi)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dt.Erkut AKÇALI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dt.Erkut AKÇALI'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dt.Erkut AKÇALI'nın Makaleleri
► Diş Hekimi Korkusu Dt.Güzin KIRSAÇLIOĞLU
► Yüksek Kalan Dolgu Neden Ağrı Yapar? Dr.Dt. Onur ÖZTÜRK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Ağrı Yönetimi ve Diş Hekimi Korkusunu Yenmek (Dentafobi)' başlığıyla benzeşen toplam 96 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Diş Eti Çekilmeleri ve Tedavi Seçenekleri ÇOK OKUNUYOR Aralık 2008
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


01:03
Top