Geniz Akıntısı ve Tedavi Yolları
Burundan veya sinüslerden gelebilen geniz akıntısı şikayeti ile bir doktora başvurma oranı oldukça yüksektir.
Geniz akıntısının nedeni, bir hastalık olabileceği gibi çevresel faktörlerin etkisi de olabilir.
Gözyaşı kanallarından gelen gözyaşı ve burun-sinüs mukozasının altında bulunan çeşitli hücrelerin ürettiği salgılar, burun içindeki havanın nemlendirilmesini ve burunda oluşabilecek olan enfeksiyonların önüne geçebilmek için salgılanır. Bu salgı doğaldır, genzin arkasına doğru akar ve kişi tarafından fark edilmez. Doğal olan bu akıntı fark edilmeye başlanırsa, altta yatan neden mutlaka araştırılmalıdır. Akıntının nedeni bir hastalık olabileceği gibi çevresel faktörlerin etkisi de olabilir.
Geniz akıntısının oluşma nedeni, çevresel faktörler ve hastalıklara bağlı olarak gelişenlerdir.
Çevresel faktörler; ortamın çok sıcak ve kuru olması, nem oranının olması gerekenden az veya fazla olması olarak sıralanabilir. Bu etkenlerden bir ya da daha fazlası olduğunda geniz akıntısının kalitesini ve akışkanlığını değiştireceğinden, bu durum geniz arkası akıntısı olarak hissedilir. Bu tür akıntılar genelde zararsızdır fakat boğazda yarattığı iritasyon, tahriş ve öksürük nedeniyle rahatsızlık hissedilir.
Hastalıklara bağlı olarak gelişen geniz arkası akıntısı ise;
• Viral-Bakteriyel Enfeksiyonlar: Sıklıkla olur ve kısa sürelidir. Genellikle üst solunum yolunda burun ve sinüs bölgesinde meydana gelir ve tedaviye olumlu yanıt verir.
• Kronik Burun Akıntıları: Daha çok sigara içenlerde olan, burun içinde bulunan tüycüklerin fonksiyon bozukluklarına bağlı olarak gelişen akıntılardır.
• Alerjik Reaksiyonlar: Çok uzun süreli, kıvamı sulu, sıkça burun silme ve öksürme isteği yaratan, burun tıkanıklığına neden olan ve ciddi rahatsızlık veren bir durumdur. Alerjik reaksiyonlar; polenler ve ev içi alerjenler olarak isimlendirilen ev tozu, küf ve mantar gibi maddelere vücudun verdiği tepki sonucunda meydana gelir.
• İlaç Kullanımı: Bazı ilaçlar, kullanım sırasında geniz akıntısına neden olabilir.
• Hormonal Değişiklikler: Özellikle hamilelik döneminde hormonal değişikliğe bağlı geniz akıntısı görülebilir.
• Yaşlılığa Bağlı: Yaşın ilerlemesi ile birlikte mukozadaki tahribat nedeniyle kronik geniz akıntısı olabilir.
• Sistemik Hastalıklarda: Çeşitli akciğer hastalıkları, hipertansiyon, diyabet gibi hastalıklarda da geniz akıntısı görülebilir.
• Burna Yabacı Cisim Kaçması: Özellikle küçük çocuklarda görülür.
Yabancı cisim burunda uzun süre kalınca bir enfeksiyona ve bu da geniz akıntısına neden olur.
Geniz akıntısının tam tanısını koyabilmek için, öncelikle KBB uzmanı tarafından detaylı endoskopik muayene gerekir.
Geniz akıntısının tam tanısını koyabilmek için, öncelikle KBB uzmanı tarafından detaylı endoskopik muayene yapılmalıdır. Muayene sırasında, geniz arkasındaki mukozanın renk ve kıvam değişiklikleri önemli bir göstergedir. Endoskopik muayene kesin tanı için yeterli değilse, sinüs ile ilgili gerekli radyolojik tetkiklerin yapılması gerekir. Radyolojik tetkiklerde, sinüslerde doğuştan bir bozukluk olup olmadığı, herhangi bir kemik eğriliği, polip-tümör varlığı, burun içinde yer kaplayan ve burun solunumunu engelleyen herhangi bir etkenin varlığı belirlenir. Özellikle tümöral oluşumlarda, geniz akıntısı başlangıçta burun tıkanıklığıyla birlikte duru renklidir. Zaman içinde akıntıya kan da karışır ise bir tümör varlığı olasıdır.
Tedavide, ağrı kesici-ateş düşürücülerin ve hipertonik tuzlu suların önemli bir yeri vardır.
Eğer geniz akıntısının nedeni kısa süren bir enfeksiyon ise; akıntıyı azaltıcı, ağrı kesici ve ateş düşürücü özelliği olan ilaçlar kullanılır. Bunun yanında burun içini hipertonik tuzlu sularla temizlemek de yararlı olacaktır. Tedavi sonrasında 5-6 gün içinde şikayetler ortadan kalkacaktır.
Geniz akıntısının nedeni “sinüzit” gibi bir enfeksiyon ise mutlaka antibiyotik kullanılmalıdır.
Geniz akıntısı sinüzit gibi uzun süren ve kronikleşme eğiliminde olan bir enfeksiyona bağlı ise antibiyotik tedavisi gerekir. Antibiyotik tedavisine rağmen herhangi bir düzelme söz konusu değilse cerrahi müdahale gerekebilir. Tümör, polip, kemik eğrilikleri gibi durumlarda da ameliyat gerekir.
Hamileliğe bağlı gelişen geniz akıntıları genellikle gebelik sonlanınca hormanal dengenin normale dönmesiyle kendiliğinden düzelir.
Sanayide - kirli ortamlarda çalışanlar, yaşadıkları ortanım ısı ve neminde problem olanlar, kronik sigara içicilerinin; yaşam şartlarını düzelmedikçe tedavi olmaları söz konusu değildir. Bu gruptaki hastaların, halk arasında “deniz suyu” olarak adlandırılan tuzlu sularla burunları temizlemeleri yararlı olacaktır. Bu tuzlu suların evde hazırlanması doğru değildir. Çünkü tuz ve su oranının miktarı iyi ayarlanmalıdır. Bu nedenle piyasada bulunan hazır solüsyonlar tercih edilmelidir.
Korunma Yolları:
• Alerjik hastalığı olanların uygun tedavi programı dahilinde tedavisi yapılmalıdır.
• Kış aylarında sıklıkla üst solunum yolu enfeksiyonu geçiriliyorsa; kışa girerken grip aşısı yaptırılmalı, C vitamini yönünden zengin besinler tüketilmeli, mümkün olduğunca temiz ve sağlıklı ortamda bulunulmalı, bulundukları ortamın nemi dengede tutmalıdır. (%60-70)
• Sigara içiyorsa mutlaka bırakılmalı ve sigara içilen ortamlardan uzak durulmalıdır.
Geniz akıntısının nedeni, bir hastalık olabileceği gibi çevresel faktörlerin etkisi de olabilir.
Gözyaşı kanallarından gelen gözyaşı ve burun-sinüs mukozasının altında bulunan çeşitli hücrelerin ürettiği salgılar, burun içindeki havanın nemlendirilmesini ve burunda oluşabilecek olan enfeksiyonların önüne geçebilmek için salgılanır. Bu salgı doğaldır, genzin arkasına doğru akar ve kişi tarafından fark edilmez. Doğal olan bu akıntı fark edilmeye başlanırsa, altta yatan neden mutlaka araştırılmalıdır. Akıntının nedeni bir hastalık olabileceği gibi çevresel faktörlerin etkisi de olabilir.
Geniz akıntısının oluşma nedeni, çevresel faktörler ve hastalıklara bağlı olarak gelişenlerdir.
Çevresel faktörler; ortamın çok sıcak ve kuru olması, nem oranının olması gerekenden az veya fazla olması olarak sıralanabilir. Bu etkenlerden bir ya da daha fazlası olduğunda geniz akıntısının kalitesini ve akışkanlığını değiştireceğinden, bu durum geniz arkası akıntısı olarak hissedilir. Bu tür akıntılar genelde zararsızdır fakat boğazda yarattığı iritasyon, tahriş ve öksürük nedeniyle rahatsızlık hissedilir.
Hastalıklara bağlı olarak gelişen geniz arkası akıntısı ise;
• Viral-Bakteriyel Enfeksiyonlar: Sıklıkla olur ve kısa sürelidir. Genellikle üst solunum yolunda burun ve sinüs bölgesinde meydana gelir ve tedaviye olumlu yanıt verir.
• Kronik Burun Akıntıları: Daha çok sigara içenlerde olan, burun içinde bulunan tüycüklerin fonksiyon bozukluklarına bağlı olarak gelişen akıntılardır.
• Alerjik Reaksiyonlar: Çok uzun süreli, kıvamı sulu, sıkça burun silme ve öksürme isteği yaratan, burun tıkanıklığına neden olan ve ciddi rahatsızlık veren bir durumdur. Alerjik reaksiyonlar; polenler ve ev içi alerjenler olarak isimlendirilen ev tozu, küf ve mantar gibi maddelere vücudun verdiği tepki sonucunda meydana gelir.
• İlaç Kullanımı: Bazı ilaçlar, kullanım sırasında geniz akıntısına neden olabilir.
• Hormonal Değişiklikler: Özellikle hamilelik döneminde hormonal değişikliğe bağlı geniz akıntısı görülebilir.
• Yaşlılığa Bağlı: Yaşın ilerlemesi ile birlikte mukozadaki tahribat nedeniyle kronik geniz akıntısı olabilir.
• Sistemik Hastalıklarda: Çeşitli akciğer hastalıkları, hipertansiyon, diyabet gibi hastalıklarda da geniz akıntısı görülebilir.
• Burna Yabacı Cisim Kaçması: Özellikle küçük çocuklarda görülür.
Yabancı cisim burunda uzun süre kalınca bir enfeksiyona ve bu da geniz akıntısına neden olur.
Geniz akıntısının tam tanısını koyabilmek için, öncelikle KBB uzmanı tarafından detaylı endoskopik muayene gerekir.
Geniz akıntısının tam tanısını koyabilmek için, öncelikle KBB uzmanı tarafından detaylı endoskopik muayene yapılmalıdır. Muayene sırasında, geniz arkasındaki mukozanın renk ve kıvam değişiklikleri önemli bir göstergedir. Endoskopik muayene kesin tanı için yeterli değilse, sinüs ile ilgili gerekli radyolojik tetkiklerin yapılması gerekir. Radyolojik tetkiklerde, sinüslerde doğuştan bir bozukluk olup olmadığı, herhangi bir kemik eğriliği, polip-tümör varlığı, burun içinde yer kaplayan ve burun solunumunu engelleyen herhangi bir etkenin varlığı belirlenir. Özellikle tümöral oluşumlarda, geniz akıntısı başlangıçta burun tıkanıklığıyla birlikte duru renklidir. Zaman içinde akıntıya kan da karışır ise bir tümör varlığı olasıdır.
Tedavide, ağrı kesici-ateş düşürücülerin ve hipertonik tuzlu suların önemli bir yeri vardır.
Eğer geniz akıntısının nedeni kısa süren bir enfeksiyon ise; akıntıyı azaltıcı, ağrı kesici ve ateş düşürücü özelliği olan ilaçlar kullanılır. Bunun yanında burun içini hipertonik tuzlu sularla temizlemek de yararlı olacaktır. Tedavi sonrasında 5-6 gün içinde şikayetler ortadan kalkacaktır.
Geniz akıntısının nedeni “sinüzit” gibi bir enfeksiyon ise mutlaka antibiyotik kullanılmalıdır.
Geniz akıntısı sinüzit gibi uzun süren ve kronikleşme eğiliminde olan bir enfeksiyona bağlı ise antibiyotik tedavisi gerekir. Antibiyotik tedavisine rağmen herhangi bir düzelme söz konusu değilse cerrahi müdahale gerekebilir. Tümör, polip, kemik eğrilikleri gibi durumlarda da ameliyat gerekir.
Hamileliğe bağlı gelişen geniz akıntıları genellikle gebelik sonlanınca hormanal dengenin normale dönmesiyle kendiliğinden düzelir.
Sanayide - kirli ortamlarda çalışanlar, yaşadıkları ortanım ısı ve neminde problem olanlar, kronik sigara içicilerinin; yaşam şartlarını düzelmedikçe tedavi olmaları söz konusu değildir. Bu gruptaki hastaların, halk arasında “deniz suyu” olarak adlandırılan tuzlu sularla burunları temizlemeleri yararlı olacaktır. Bu tuzlu suların evde hazırlanması doğru değildir. Çünkü tuz ve su oranının miktarı iyi ayarlanmalıdır. Bu nedenle piyasada bulunan hazır solüsyonlar tercih edilmelidir.
Korunma Yolları:
• Alerjik hastalığı olanların uygun tedavi programı dahilinde tedavisi yapılmalıdır.
• Kış aylarında sıklıkla üst solunum yolu enfeksiyonu geçiriliyorsa; kışa girerken grip aşısı yaptırılmalı, C vitamini yönünden zengin besinler tüketilmeli, mümkün olduğunca temiz ve sağlıklı ortamda bulunulmalı, bulundukları ortamın nemi dengede tutmalıdır. (%60-70)
• Sigara içiyorsa mutlaka bırakılmalı ve sigara içilen ortamlardan uzak durulmalıdır.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Geniz Akıntısı ve Tedavi Yolları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Op.Dr.Hamdi YAKUT'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Op.Dr.Hamdi YAKUT'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
geniz akıntısı, kronik burun akıntıları, geniz akıntısının nedenleri, geniz akıntısı nedir, geniz akıntısının sebepleri, geniz akıntısı tedavisi, geniz akıntısının tedavisi
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.