2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Zayıflamak İçin Yaratılan Mucizeler: Diyet Efsaneleri
MAKALE #9507 © Yazan Prof.Dr.Dyt.Murat BAŞ | Yayın Ağustos 2012 | 5,829 Okuyucu
Eğer her geçen gün birçok kişiden zayıflamak için mucizeler duyuyorsanız, bu yazıyı okumanızda fayda olacaktır. Her geçen gün hızlı bir şekilde artmaya devam eden obezite birçok kişide mucize yaklaşımlara olan inancı arttırmaktadır. Obezite sorunu, alınan enerjinin harcanandan fazla olmasıdır. Çok basit gibi görünse de, bu dengesizlik durumunun nedenleri karmaşıktır. Kişiden kişiye değişen, genetik kombinasyona bağımlı, çevresel ve psikolojik faktörler bu duruma katkıda bulunmaktadır.

Obezite tek başına bir sorun olmaktan ziyade; Tip-2 diyabet, yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol, kalp hastalıkları, felç, uyku apnesi, safra kesesi ve karaciğer hastalıkları gibi birçok sağlık sorunu ile ilişkilidir. Obez erkeklerin, kolon,rektum ve prostat kanserlerinden ölme riski çok daha yüksektir. Benzer olarak, obez kadınların da, göğüs, uterus, yumurtalık ve serviks kanserlerinden ölme riskleri normal ağırlıktaki kadınlara göre yüksektir.


Çoğu kişinin yaşadığı asıl problem, kilo verme ile ilgili verilen bilgilerin hangilerine inanıp inanmayacağını bilmemeleridir. Aynı zamanda, çoğu kişi,herhangi bir beslenme uzmanından yardım almadan, kısa sürede ve zahmetsiz zayıflama tekniklerine ulaşmak için çaba sarf etmektedir.


Efsane1.


Düşük karbonhidratlı diyetler kilo vermede güvenli ve etkili bir yoldur.


Gerçek1.


Düşük karbonhidratlı diyetler zararlı olabilir. Dahası, düşük karbonhidratlı diyetlerin sağladığı kilo kaybı sadece karbonhidratlardaki azalmanın değil total kalorideki azalmanın sonucudur.


Son yıllarda, ciddi karbonhidrat kısıtlaması yapıp alınan kalorinin çoğunu proteinler ve yağlardan sağlayan diyetler çok popüler hale gelmiştir. 2200kalorilik tipik bir diyet günlük 300 gram karbonhidrat içermelidir. En iyi bilinen düşük karbonhidratlı diyetlerden biri olan Atkins diyetinde ise, diyetin ilk 2 haftası karbonhidrat alımı günlük 20 gram ile sınırlanır, daha sonra birey mevcut ağırlığını koruyabileceği kiloya eriştiği zamana kadar yavaş yavaş arttırılır. Diğer popüler düşük karbonhidrat diyetleri ise, Carbohydrate Addict’s Diyeti, Protein Power ve South Beach Diyetleridir.


Düşük karbonhidratlı diyetler vücutta metabolik olarak anormal miktarda keton üretiminin artması olan ketozis durumunu tetikler. Alınan karbonhidratlarda ciddi kısıtlama yapıldığı zaman vücut enerji kaynağı olarak depo yağını kullanmaya başlar. Depo yağının azalmasının kilo kaybından sorumlu olduğu bu diyetin savunucularının düşüncesidir.


Düşük karbonhidratlı diyet yapan bireyler ani ve önemli miktarda kilo kaybederler,fakat araştırmalar bu durumun düşük karbonhidrata bağlı olmadığını diğer popüler zayıflama diyetlerinde olduğu gibi vücut suyunun kaybına bağlı olduğunu desteklemektedir.


Çalışmalarda,düşük karbonhidratlı diyet yapanlarda, konstipasyon, diyare, baş dönmesi, başağrısı, uykusuzluk, mide bulantısı, yorgunluk ve susuzluk şikayetleri bildirilmiştir. Yapılan bir çalışmada, sadece 6 hafta düşük karbonhidratlı diyet yapmanın, böbreğe iletilen asit yükünü arttırdığı, böbrek taşı riskini arttırdığı ve kemik kayıpları riskini de arttırabileceği saptanmıştır. Keton üretimi, vücudun yüksek miktarda ürik asit üretmesine neden olur ki; ürik asit gut hastalığı ve böbrek taşları için risk faktörüdür.


Ek olarak, düşük karbonhidratlı diyetler, sebze, meyve, tam tahıl ve posadan fakir olduğu için nutrisyonel açıdan yetersizdir. Karbonhidrat yerine tüketilen besinlere göre değişmekte olup, bazı durumlarda düşük karbonhidratlı diyetler,tavsiye edilenin altında A, E, B6 vitaminleri, folat, tiamin, kalsiyum,magnezyum, demir, potasyum içermektedir. Ayrıca, yetersiz diyet posasıkonstipasyona neden olarak kolon kanseri riskini arttırmaktadır. Sonuç olarak,düşük karbonhidratlı diyetlerin uzun dönemde etkileri bilinmemektedir. Bu yüzden kilo vermek isteyenlere önerim şudur; hangi diyeti takip ettiğiniz değil, harcadığınız enerjiden daha az enerji almanız gerektiğidir.


Efsane2.


Az miktarda kilo kaybı sağlık için hiçbir yarar sağlamaz.


Gerçek2.


Hafif şişman ya da obez bireylerin ne kadar kilo kaybettiğinden bağımsız olarak daha aktif olarak daha sağlıklı olabileceğine dair güçlü kanıtlar vardır. Ayrıca, %5gibi az miktarda bir kilo kaybı bile kardiyovasküler risk faktörleri, yaşam kalitesi ve obezite ile ilişkili risk faktörlerinde iyileşme sağlar.


Aktif olmak, hafif şişman ya da obez bireylerin ölüm riskini de azaltır. Obezite sorunu olan bir kişi 10 kilogram zayıfladığında; diyabetle ilişkili ölüm şansı%30-40, obezite ile ilişkili kanser türlerinden ölüm şansı %40-50 azalma gerçekleşir. Kalp ve damar sağlığı açısından bakıldığında; toplam kolesterolde%10, kötü kolesterol olan LDL kolesterolde %15, trigliseritlerde %30 azalma gözlenirken, iyi kolesterol olan HDL kolesterolde %8 artış sağlanır. Yetişkinlere haftada5 gün, orta yoğunlukta 30dakika fiziksel aktivite tavsiye edilmektedir. Sedanter bireyler fiziksel aktiviteye düşük miktarda ve yoğunlukta başlamalı gün geçtikçe arttırıp 30dakika hedefine ulaşmalıdırlar. Fakat, günlük 30 dakikaya ve haftada 5 gün’e ulaşmasa bile yapılan herhangi küçük bir aktivitenin veya az miktarda kilo kaybının bile sağlığa olumlu etkileri olduğu unutulmamalıdır.


Efsane3.


Aynı ağırlıkta kalmaktansa, sürekli diyet yapıp bırakmak daha iyidir.


Gerçek3.


Çoğu kişi için tekrarlanan ağırlık kaybı ve tekrar ağırlık kazanımı risklidir.


Sürekli diyet yapıp, daha sonra vazgeçmek, belirli sağlık sorunlarının en yakın 7 yıl içerisinde artmış bir risk olarak karşılarınıza çıkabileceği gerçeğini karşımıza çıkarır. Yapılan çalışmalar ağırlıktaki kısa süreli artma ve azalmaların, kan basıncını ve kolesterol seviyelerini arttırdığı yönündedir. Ayrıca bu durum, gelecekte ağırlık kaybını zorlaştırmaktadır. Obez kişiler ağırlığın %10’unun, 6 ay veya daha uzun sürede kaybetmelidirler.


Efsane4.


Belirli besinler ağırlık kaybını hızlandırırken diğerleri zorlaştırabilir.


Gerçek4.


Hiçbir besin yoktur ki yağ yaksın veya ağırlık kaybetmek için bir besinden uzak durulsun.


Bazı insanlar greyfurt, kereviz, lahana çorbası gibi belirli yiyeceklerin ağırlık kaybını arttırdığına inanırlar. Ancak bu gerçek değildir. Kafein içeren yiyecek ve içecekler metabolizmayı hızlandırabilmektedir. Meyve, sebze, kurubaklagil
ve tam tahıllı ürünler gibi posa değeri yüksek olan yiyecekler kişide tokluk hissi yaratarak ve dolayısıyla kişinin daha az kalori almasını sağlayarak kilo kaybetmesine yardımcı olmaktadır. Önemli olan her besin grubundan yeterli miktarlarda tüketilmesidir.

Efsane5.


Zayıflama ilaçları güvenli ve etkilidir.


Gerçek5.


Zayıflama ilaçları ciddi yan etkilere sahiptir ve birçoğu yasaklanmıştır.


Zayıflama ilaçlarına ait pazar oldukça popülerdir, ancak son dönemde zararları anlaşılmaya başlandıkça daha çok gündem yaratmaya başlamıştır. Amerikan besin ve ilaç birliği (FDA), birçok zayıflama eklentisi ve ilacının satışını; bunlarına nabzı arttırdığı ve kalp krizi riskini, felci, ölümü arttırdığı gerçeği ile yasaklamıştır.Bu tür ilaçlar sadece obeziteye ilişkin yüksek riskteki diyabet ve kalp hastalığı olan hastalar için önerilebilmektedir. Sadece iki ilaç; orlistat ve sibutramine, uzun dönem kullanım için uygun kabul edilmektedir. Orlistat,vücudun yağı absorbe etme yeteneğini 1/3 oranında azaltması mantığı ile çalışmaktadır. İlacın yan etkileri; yağlı dışkı, gazla birlikte boşalan dışkı,bağırsak hareketlerini kontrol edememedir. Sibutramine, norepinefrin veserotonin aktivitesini arttırarak iştahı suprese etmektedir. Nabızda ve kan basıncında artışa neden olabilmektedir. Her iki ilaç da fiziksel aktivitenin arttırıldığı ve diyet tedavisinin yapıldı ağırlık kaybı programının bir parçası olarak kullanılmaktadır. Bu tedaviye başlamadan önce kişinin iyi bir medikal kontrolden geçmesi gerekmektedir.


Efsane6.


Sabah kahvaltısını atlamak ağırlık kaybını arttırır.


Gerçek6.


Çalışmalar göstermektedir ki; sabah kahvaltısını atlamak ağırlık yönetimi için etkili bir yol değildir.


Aksine sabah kahvaltısı yapmak kilo vermeye yardımcı olmaktadır. Yapılan çalışmalarda,sabah kahvaltısı yapanların, günün geri kalanında daha az enerji aldıkları görülmektedir. Ayrıca sabah kahvaltısı yapanların, sabah kahvaltısı yapmayanlara göre daha fazla fiziksel aktivite yaptıkları belirlenmiştir. Günün ilk öğünü olan kahvaltı; konsantrasyon,bilişsel fonksiyonların güçlü olması ve metabolizmanın hareketliliği için önemlidir.


Yapılan çalışmalardan çıkan sonuçlarda göstermektedir ki; zayıflama için bir mucize yoktur. Diyetisyen tarafından hazırlanmış, yaşam tarzı değişikliğini içeren, bireyin sosyo-kültürel yaşamına uygun, bireye özgü ve besin öğeleri açısından yeterli beslenme programları zayıflama için en sağlıklı ve ideal yoldur.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Zayıflamak İçin Yaratılan Mucizeler: Diyet Efsaneleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Dyt.Murat BAŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Dyt.Murat BAŞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.Dyt.Murat BAŞ'ın Makaleleri
► Zayıflamak İçin Diyet Yapmaya Son! ÇOK OKUNUYOR Dyt.P. Seda CENGİZ
► Zayıflamak İçin 25 İpucu Dyt.Nilgün AYDIN
► Diyette Şehir Efsaneleri Dyt.Esra Rahşan ÇALIŞKAN
► Zayıflamak Çok Kolay Dyt.Havva ARIN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Zayıflamak İçin Yaratılan Mucizeler: Diyet Efsaneleri' başlığıyla benzeşen toplam 34 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Besinlerden Gelen Sağlık Ağustos 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:58
Top