2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kısırlık ve Akupunkturla Tedavisi
MAKALE #9526 © Yazan Dr.Cemalettin EKMEKCİOĞLU | Yayın Eylül 2012 | 5,138 Okuyucu
Kısırlık nedir ?
Bekleme müddeti ?
Önce kim muayene olacak ?
Klinik tetkik ve tahliller ?
Kadında kısırlığın sebepleri nelerdir ?
Erkekte kısırlığın sebepleri nelerdir ?
Endometriozis nedir ?
Sigara kısırlık yapar mı?
Çözüm ve öneriler ?
Doktorla görüşürken ?

Psikolojik sorunlar etki eder mi?
Akupunktur ve kısırlık tedavisi?
Döllenme ve gebelik nasıl sağlanır ?


Kısırlık nedir ?


Kısırlığa tıp dilinde İnfertilite deniliyor.
Neden olarak, erkekte sperm sayısı ve hareketliliğinde yetersizlik, sperm yapısında bozukluk, kadında cinsel organlara ait yapısal bozukluklar, tüplerin tıkalı olması, yumurtlama bozukluğu, bağışık sistemle ilgili etmenler ve endometriozis sayılabilir. Bazı çiftlerdeyse tüm araştırmalara rağmen nedeni bulunamayan kısırlık söz konusu olabilmektedir.

Kısırlık, gebe kalamama veya gebeliği doğuma kadar taşıyamama olarak da tarif edilebilir.

Eşler arasında düzenli cinsel ilişki olmasına rağmen, eğer bir yıl içersinde hamilelik gerçekleşmiyorsa kısırlıktan söz etmek mümkündür.

Peki çiftlerin gebe kalma ihtimali nasıldır?


Düzenli bir aile hayatında, korunmayan her yüz kadından yaklaşık olarak;
Yirmisi ilk ayda,
Kırkı üç ay içersinde,
Altmışı altı ay içersinde,
Seksenbeşi oniki ay içinde hamile kalabilmektedir,
Bu orantıdan da anlaşılabileceği gibi, yeni evlilerin daha bir yılının bile doldurmadan, ?Çocuğumuz olmuyor? diyerek doktora başvurmaları çok aceleci bir yaklaşımdır. Akılcı bir davranış değildir.

Evli çiftler arasında her yüz kişiden onbeşinde kısırlık söz konusudur. Bunlar arasında da, % 30 sorun kadında, %30 erkekte %20 ise hem erkek hem kadından meydana gelebilmektedir.

Bekleme müddeti


Yeni evli çiftlerin hamile kalmamasına rağmen ne kadar beklemeleri gerekir diye bir soru sorulacak olursa, iki yıl kadar beklemeleri tavsiye edilir.

Eğer anne adayı otuz yaş ve üzerinde ise, annede psikolojik ve bazen de biyolojik baskıya neden olmamak için evliler bir yılı beklemeden de hamilelik için tedavi yollarını arayabilirler.

Önce kim muayene olacak ?


Ülkemizde bu konuda maalesef çok yanlış bir tutum var. Eğer evlilik sonucunda hamilelik gerçekleşmezse bunun sorumlusu kadınmış gibi düşünülür.
Oysa kusur olma ihtimali hem de aynı oranda erkek için de söz konusudur.
Dolayısıyla çocuk bekleyen çiftler arasında, hamilelik gerçekleşmediğinde erkek de en az kadın kadar sorumlu davranmalı ve bu durumun kendisinden kaynaklanabileceğini de hesap etmelidir.

Bu düşüncede olan bir erkek evlilik kültürüne sahip ideal bir erkektir.
Hatta öyle ki, eğer kısırlık erkekten kaynaklanıyorsa bunun ortaya çıkartılması için istenen tetkikler hem ucuz hem çok daha kolaydır.
Yapılacak işlem, sperm analizidir.

Hatta burada erkeğin önceden çocuk sahibi olmuş olması bile ölçü değildir. Çünkü beş sene önce hiçbir sorunu olmayan erkeğin beş yıl sonra da sorunsuz olacağını kimse garanti edemez. Aynı durum kadın için de geçerlidir.

Eğer sperm analiz raporu anormal çıkarsa o zaman kadının, kocasının durumu açıklığa kavuşuncaya kadar herhangi bir tetkik yaptırmasına gerek yoktur.
Yok eğer erkeğin durumu normal çıkarsa o zaman kadınla ilgili tetkiklere başlanılır.

Klinik tetkik ve tahliller


Kadında:
İlk önce jinekolojik muayene ve ultrasonografi yapılır,
Adetin üçüncü günü hormonal dengelere bakılır.
Tüplerin açıklığını belirlemek için rahim ve tüp filmi çekilir.
İki aylık adet döneminde, ovümün yani yumurtanın atılmasına bakılır. Ovülasyon denilen bu fiiliyat, genellikle adet dönemlerinin ortasına rastlayan 11 ve 14. günlerde olur. Bu takip sonucunda ovulasyon olduğu halde gebelik olmazsa, diğer testlere geçilir.
Erkekte:
Postkoital test (ilişki sonrası değerlendirme)
Mar testi ve erkeğin muayenesi,
Postkoital testi,
Olumsuz çıkarsa servikal kanalda mycoplazma ve chalmydia mikroplarının araştırılması,
Eğer sperm testi normalse 6 ay ila duruma göre üç yıl takip yapılarak bu süre sonunda endoskopik tetkikler uygulanır.
Bu bekleme süresi tüp filminden hemen sonra kendiliginden gebelikler olusmasina sans tanımak için gereklidir.
Pelvik enfeksiyon riski taşıyan ve zaman kaybetmeye tahammülü olmayan yaşlı kadınlara HSG yapmaksızın endoskopi yapilabilir.
Histerosalpingografide tubal tıkanma ve belirgin anormallikler varsa beklemeden endoskopiye geçilir.
Endometriosis odaklarının yakılması işlemleri yine laparoskopi sırasında yapılabilir.
Laparoskopide ciddi tubal hastalığı tespit edilenlerde in vitro fertilizasyonu ve diger yardimci üreme teknikleri gerekli olabilir.

Kadında kısırlığın sebepleri nelerdir ?


-Vajenin olmaması,
-Kızlık zarının kapalı olması,
-Vajen enfeksiyonları
-Rahim ağzında tıkanıklık,
-Rahim ağzı enfeksiyonları,
-Rahimde myom, polip olması,
-Rahim içi dokunun yetersiz gelişmesi
-Geçirilmiş karın ve yumurtalık enfeksiyonları,
-Doğuştan olan anatomik bozukluklar,
-Endometriozis (Bkz. Endometriozis nedir?)
-Yumurtlamanın olmaması,
-Düzensiz yumurtlama olması,
-Hormonal uyarı yetersizliği
-Süt hormonu yüksekliği,
-Tiroid bezi hormonal bozuklukları,
-Böbrek üstü bezi hormon bozuklukları,
-Şeker hastalığı
-İmmünolojik faktörler,
-Depresyon, stres gibi ruh halleri,

Erkekte kısırlığın nedenleri nelerdir ?


-Testis gelişiminde görülen yetersizlik
-Hormonal bozuklukların bulunması,
-Spermatik kordon venlerinin genişlemesi sonucu torbalar içersinde varis oluşumu
-Aşırı içki ve sigara alışkanlığı,
-Bazı ilaçların yan etkileri,
-Stres ve depresyon gibi ruh halleri,
-Sperm kanallarının doğuştan yokluğu,
-Sperm kanallarının herhangi bir enfeksiyon sonrası tıkanması
-İmpotans yani, cinsel temas için yeterli sertliği elde edememe veya ilişkiyi sonlandırabilecek kadar koruyamama durumu,
-Peniste doğuştan olan anatomik kusurlar

Endometriozis nedir ?


Rahmin içini döşeyen yumuşak tabakaya benzeyen bir dokunun rahmin dışında bulunmasıdır.
Kadınların % 20'sinde bu durumdan söz edilebilir.
Çocuğu olmayan kadınlarda ise bu oranı iki katına çıkartmak mümkündür.
Bu oluşumun sebebi tam olarak henüz bilinememektedir.
Doğuştan olduğunu ileri süren görüşler olduğu gibi, sonradan meydana gelebileceğini söyleyenler de mevcuttur.
Bu duruma en çok, yumurtalıkların üzerinde rast gelinmektedir.
Kimi zaman rahim arka bölümlerinde ve karın zarı üzerinde de bulunabilir. Kistler veya yapışıklıklara neden olur.
Bu yapışıklıklar, tüplerin yumurtaları uterus içerisinde ilerletmesini sağlayacak hareketlerini engelleyebilir.
Bunun dışında, bu sebeple salgılanan bazı maddeler de yumurta hücresi ve spermler üzerinde olumsuz etkide bulunabilir.

Yumurtalıklarda bulunan kistlere çikolata kisti adı verilir. Bunun nedeni kist içine olan kanamanın zamanla koyulaşması ve çikolata rengi ve kıvamına dönüşmesidir.

Hastalıkta en sık rastlanan belirtisi karın alt bölgelerinde olan ağrıdır.
Ağrı, adet kanamasının hemen öncesinde başlar ve kanama bittikten sonra kaybolur.
Cinsel temas sırasında da ağrı olabilir.

Sigara kısırlık yapar mı ?


Sigaranın hem kadında hem erkekte döllenme kabiliyetini zayıflattığı bilimsel olarak tespit edilmiştir. Sigara sadece döllenmeye etki etmez, hamilelik döneminde de hem anneye hem çocuğa sayılamayacak zararları olur.

Daha çocuk yaşta sigaraya başlayanlar için bu risk çok daha fazladır. Bu tür bağımlılık yapan içecekler üreme fonksiyonunu bozar erkeklerde ise sperm üremesini köreltir.

Çözüm ve öneriler


Bu durumda aileler genellikle sosyal çevre baskısı sebebiyle telaşa kapılırlar. Durumlarının duyulmasını istemezler. O bakımdan kendi kulaktan dolma bilgilerle çözüm aramaya yönelebilirler.

Bu son derece yanlış ve sağlıksız bir yaklaşımdır. Bu durumun ayıplanacak hiçbir yanı yoktur.

Bir kadının ya da erkeğin böbreğinde bir rahatsızlık olmasıyla dölleme ya da döllenme sorunu yaşaması arasında sağlık açısından hiçbir fark yoktur.
Dolayısıyla telaşa kapılmamalı ve öncelikle bazı konulara dikkat edilmelidir. Bunlar özetle şöyledir:
-Gebe kalma isteğinden üç ay önce korunma uygulaması terk edilmeli,
-İlk ilişkiden önce ve iki ilişki arasında erkeğin en az iki gün beklemesi,
-Sabah erken saatte ilişkide bulunulması,
-Kayganlaştırıcı kullanmaması,
-Hiçbir zaman ve asla vajinal duş yapılmaması,
-Vajinanın doğal duruşunu sağlayan uygun pozisyonların tercih edilmesi,
-Alternatif seks pozisyonlarından uzak durulması,
-Su altında ilişkide bulunulmaması,
-İlişki sonrası erkeğin birkaç dakika geri çekilmemesi,
-İlişki sonrası kadının onbeş yirmi dakika yatar pozisyonda kalması, hamilelik için eşler arasında alınacak tedbirlerdendir.

Doktorla görüşürken


Bütün bu uygulamalara rağmen hamilelik geçekleşmiyorsa doktora müracaat edilmeli.
Doktorla bu tür görüşmeleri yaparken de, çiftler tüm sorunlarını, psikolojik hallerini, aile içi yaşayış durumlarını bütün samimiyetiyle konuşmalı.

Bu tür görüşmelere özellikle kimi erkekler gitmek istemez. Bu durumu kendilerine zül sayar. Erkekliğine yediremezler. Oysa asıl erkeklik, ailesini böyle bir durumda yalnız bırakmamak, ona destek olmaktır.

Hele de sorunun kimde olduğu bilinmeden böyle bir ruh haline bürünmek artık unutulmalıdır.

Çiftler görüşmeler sırasında birlikte bulunmalıdır.

Psikolojik sorun etki eder mi ?


Kısırlığın genelde biyolojik sebeplerden kaynaklandığı bilinmekle beraber psikilolojik ve depresyon geçirmiş kişilerde bu ruh haline bağlı olarak da yaşandığı klinik bulgularla anlaşılmıştır.

Akupunktur tedavisinin bu açıdan çok önemi vardır.

Akupunktur ve kısırlık tedavisi


Akupunktur tedavisi sonrası birçok hastamızın hamilelik dönemine girdiği sevinçle gözlenmiştir.
Çünkü akupunktur tedavisi, kısırlık sorunu olan erkek ve kadın hastaya mevcut tedavi yöntemleri arasında en etkili yaklaşımı sunar. Şöyle ki;
Erkekte:
Erkekte sperm sayısını artırır ve hareketliliğine güç kazandırır. Canlılık kazandırır.
Hormonal sistemi düzelterek, sperm yapısındaki bozukluğu ortadan kaldırır,
-Spermler üzerinde olumsuz etkide bulunabilecek zararlı salgıları hormonal tedaviyle durdurur.
Çocukluktan itibaren eğer geçirilmiş bir rahatsızlık varsa, bu sebeple bozulan immün sistemini ve vücuttaki denge sistemini düzenler. Böylece vücudu normal seviyeye getirir.
Kadında:
Bağışıklık sisteminden kaynaklanan olumsuz faktörleri tümünden tedavi eder,
Akupunkturel stimülasyon tedavsiyle yumurtalıklar gereken miktarda uyarılır. Böylece yumurtalıkların büyümesi, kanda hormon düzeylerinin yükselmesi sağlanır.
Yumurta üretimi artar ve bozukluğu giderilir,
Tüplerdeki tıkanmaları ortadan kaldırır,
Chlamydia ve Mycoplasma gibi sık rastlanan bakterilerin oluşumunu önler,
Endometriotik rahatsızlıklarda en etkin tedaviyi gerçekleştirerek,
Yumurtalıklarda bulunan ve çikolata kisti adı verilen kistin çözünümünü ve ortadan kalkmasını sağlar,
Hormon tedavisiyle, yumurta hücresi üzerinde olumsuz etkide bulunabilecek zararlı salgıları durdurur yumurtlamaya teşvik eder.
Aynı zamanda adet bozuklukları giderilir, adet dönemi düzene girer,
Rahim iç tabakası kalınlaştırılır.
Hastalıkta en sık rastlanan karın alt bölgelerindeki ağrıyı giderir.
Böylece adet kanamasının hemen öncesinde başlayan ağrılar son bulur.
Cinsel temas sırasındaki ağrılar gider.

Döllenme ve gebelik nasıl sağlanır ?


Akupunktur tedavisi sonunda düzenli adet gören bir kadında, her ay, yumurtalıklarda, follikül adı verilen kese içerisinde bir yumurta gelişir.

Yaklaşık 18-20 cm. çapına geldiğinde bu kese, iki adet dönemi arasında ikinci haftasında çatlar ve sahip olduğu yumurta, yumurtalık kanalı tarafından yakalanır.
Bu zaman rastlayan sürede meydana gelen cinsel ilişki sonrası, hazneye boşalan meninin içindeki spermlerden, rahim içinden yumurta kanalına ulaşmayı başaranlardan bir tanesi bu yumurtanın zarını deler ve yumurtayı döller.
Döllenmiş yumurta, kanal içinde seyrine devam ederken bir taraftan da bölünerek cenin oluşmaya başlar.
En geç bir hafta içersinde cenin taslağı, rahme ulaşır. Burada yuvalanma gerçekleştiğinde de hamilelik başlamış olur.
Akupunktur tedavisiyle tüm bu olayların gelişimi öncesi ve sonrasında, beyin üst merkezlerinden, yumurtalıklardan ve rahim iç tabakasından bazı hormonlar salgılanarak olayın kimyasal yönü sürekli otomatikman vücut tarafından kontrol altında tutulur.
Bu hormonların salgılanması, adetin farklı günlerindeki yumurtalık faaliyetlerine, rahim iç tabakasının kalınlaşmasına göre dengeli bir seyir gösterir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kısırlık ve Akupunkturla Tedavisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Cemalettin EKMEKCİOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Cemalettin EKMEKCİOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Cemalettin EKMEKCİOĞLU Fotoğraf
Dr.Cemalettin EKMEKCİOĞLU
İzmir
Doktor "Akupunktur"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi4 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Cemalettin EKMEKCİOĞLU'nun Yazıları
► Obezite ve Akupunkturla Tedavisi Dr.Mehmet Salih ÖZAYTÜRK
► Akupunkturla Başağrısı ve Migren Tedavisi Dr.Cemalettin EKMEKCİOĞLU
► Kısırlık Nedenleri ve Tedavisi Op.Dr.Burcu ARSLAN
► İnfertilite(Kısırlık) Dr.Derya Zerrin GÖKAY
► Kısırlık ve Tüp Bebek Op.Dr.Atıl AKTAŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Kısırlık ve Akupunkturla Tedavisi' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


05:16
Top