2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Modern Zaman Hastalıklarının Şahı: Cübbeli Depresyon
MAKALE #9586 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Eylül 2012 | 7,317 Okuyucu
MODERN ZAMAN HASTALIKLARININ ŞAHI: CÜBBELİ DEPRESYON

İpin ucunu iyi yerden yakaladılar, evvela insan organizmasının televizyon başında çok oturunca da baş ağrıması veya üç gün uyumayınca da halsizlik tepkisi üretmesi misali sağlıklı hallerde de hastalığa benzer tepkiler verebildiği gerçeğini görmezden geldiler.

Böylece hiçbir tıbbi ölçüm yapamadıkları halde, “Sadece belirtilerin sayısına, şiddetine ve süresine bakarak” önce olmayan bir hastalık icat ettiler. Adına da tınısı kulağa hoş olan bir kavramı seçerek, “Depresyon” dediler. (Öyle hoş bir isim kondu ki söz gelimi, “İshal mi oldun” denilse daha düşünmeden, “Terbiyesiz” diyecek nice kişi, “Depresyonda mısın kız” dendiğinde bunu iltifat olarak görür hale geldi).

Daha sonra da tedavi edici etkisi plaseboyla aynı olduğu defalarca ortaya konulan lakin varlığını hala “ölü sessizliği” taktiğiyle sürdürmeye devam eden "ilaçları" sürdüler piyasaya…

Bu sürecin son halkası olarak da önce depresyon için ürettikleri, zaten bu sebeple adına anti-depresan dedikleri bu "ilaçları" zaman içinde çaktırmadan kekemeliğe (yani konuşma problemine), alt ıslatmaya, DEHB’na, hatta karı koca arasındaki iletişimsel nitelikli sorunlara bile, yani psikiyatride sorun namına aklınıza gelenlerin (duygu, düşünce veya davranış bazlı olup olmadığına bakılmaksızın) önemli bir bölümüne adeta sihirli bir iksirmiş gibi dayamaya başladılar. Bunu, insanoğlunun “ilk ve yeni” namına ününe ne konursa hepsini sorgusuzca alıp kullandığını görmenin verdiği aşkın bir cesaretle yaptılar!

Az önce yukarıda, “Böylece hiçbir tıbbi ölçüm yapamadıkları halde, sadece belirtilerin sayısına, şiddetine ve süresine bakarak önce olmayan bir hastalık icat ettiler.” demiştim. Oysa, “Mesleki ve toplumsal alanlarda düşüş” dedikleri işlev kaybı hastalık kriteri olamazdı. Çünkü insan borcu olduğunda, uykusuz kaldığında, tartıştığında yahut çok heyecanlandığında, yani hayatın son derece olağan evrelerinin pek çoğunda da işlev kaybı yaşayabilen bir varlıktı.

Yine bir kriter olarak ileri sürerek, “Biraz fazlaca” dedikleri şiddet için de bu böyleydi. Sevginin fazlası yine sevgi, özlemin aşırısı da hala özlem duygusuyken aynı şekilde bir duygu türü olan üzüntünün fazlası nasıl depresyon hastalığı olabilirdi! Yaşadıkları olayların niteliği, bunlara yükledikleri anlam, ortaya çıkış biçimleri, kişilik treytleri birbirinden farklı farklı olan insanların hepsinin yaşayabildiği duygu odaklı hallere ortak bir tanı kriteriyle yaklaşmak, “Şunlar şunlar varsa ve şu miktardaysa hastalıktır” demek nasıl doğru bir mantık olabilirdi!

Mantık, bilim, insaf gözetmeden çıkmışlardı bu yola! Bundan rahatsızlık duymadılar. Çünkü ellerindeki güçlü bir silahın, “telkin ve etiketleme” silahının farkındaydılar nasıl olsa! Kitleleri bu olmayan hastalığa inandırmak için telkinlere ve etiketleme taktiklerine başladılar. Mesela depresyon dedikleri ve dallara ayırdıkları bu son derece tabii ruh halinin tek bir türüne bile iki - üç isim birden taktılar, insanoğluna alternatifler sundular.

Mesela iki uçlu duygu durum bozukluğu, manik depresif bozukluk ve, “Ben Türkçe olana itibar etmem, mutlaka alafranga bir adı olmalı” diyen “özentili karakterler” için de alengirli Bipolar adlarını taktılar. İnsanoğlunun sadece hüzün yaşamasına değil; "Hüzünlü dahi olsam en azından bazen neşe dolu da olmam gerekiyor" diyerek hüzün ve neşe gibi iki zıt duygu durum arasındaki olağan gidiş - gelişlerine bile yapıştırdılar etiketi; "İki uçlu duygu durum bozukluğu" dediler. Üzüntülüyken neşeli ve (kendilerince) taşkın - coşku dolu olamazsın, buna hakkın yok; bu süreçte hep hüzünlü görün ki sana kronik diyelim denilircesine!

Velhasıl sonra bu "hastalığı" her kişi ve kesimi (bebekler de dahil) içine alacak, mümkün mertebe çok az kişiyi dışarda bırakacak şekilde dallara budaklara ayırarak genişlettikçe genişlettiler. Bunu yıllar içinde sezdirmeden, yani moda tabirle sindire sindire yaptılar! Zaten bir işi sindirerek yapmak o işi tepki çekmeden, zihinleri narkoza uğratarak yapmanın en akıllıca yöntemidir.

Hafif ve ağır depresyon diyerek bir şeyin şiddeti artınca o şeyin niteliğinin değişmemesi gerçeğini bile yadsıdılar. Gribin hafif de olsa şiddetli de olsa grip olduğu, şiddetli olanına kanser denilemeyeceği gerçeğini göz göre göre yok saydılar! Böylece son derece insani olan bir duygunun yaşanabileceği tüm halleri (hafif, orta, şiddetli… Başka bir hal de mevcut değildir zaten) hastalık olarak gördüler.

Bizler tam da, “Hadi ağırına neyse” demeye hazırlanırken hafifini bile hastalık kategorisine alıverdiler! Hatta öyle ki, “Tanımlanamamış depresyon” diyerek daha tanımlayamadıklarına bile bu sıfatı taktılar. Hele hele, “Maskeli depresyon” diyerek maskenin ardındakini bile gördüklerini ima ettiler, maskenin arkasındaki bilmedikleri şeyi dahi bu hastalık torbasının içine kolayca atıverdiler. İnsan ruhunun önemli yaşam olaylarına, bunlardan bir tanesi olduğu için de mevsimsel geçişlere verdiği son derece tipik ruhsal tepkilere bile yakıştırdılar hastalık sıfatını: "Mevsimsel depresyon" dediler ona da! Yetinmediler, “Bebeklik çağı depresyonu” diyerek ufacık masum bebekleri bile bu çarkın içine aldılar.

Önce sadece depresyon olarak çıkıldı yola. Sonra;

Hafif
Ağır
İki uçlu
Kronik
Maskeli
Tanımlanamamış
Mevsimsel
Bebeklik çağı

vb. kollara ayırdılar depresyonu!

Artık iş başarılmıştı; çünkü gelinen bu noktadan sonra kimse depresyonun varlığını değil; en fazla bu dallarından belki bir - iki tanesini tartışabilirdi. Böylece depresyonun varlığını, meseleyi içine soktukları detayın zifiri karanlığında boğarak perçinledirler!

Şimdi sanırım sırada ölüler var! Onların mezardaki derin sessizliklerini olağandan şiddetli bulacağı, bunu mezar yaşantısı için işlev kaybı olarak göreceği, böylece bu tabloyu da hastalık çarkı içine alacağı günler uzak olmasa gerektir. Hatta belki de çetin geçen kış mevsimlerini, “Son beş yıla göre fazla” diyerek, “Tabiat bozukluğu” olarak bile sınıflayabilirler. Kim bilir, belki de, “Mevsimsel depresyon” kategorisi bu alana geçişin ayak sesleridir!

Evet mantık, bilimsellik, sorumluluk, ölçü tanımayan günümüzün mevcut psikiyatrisi bu hızla giderse bunları rahatlıkla yapabilir. Yeter ki diriler için önüne konan her faturayı milletin cebinden olduğu için bonkörce ödeyen SGK ölüler için de bu rakamı ödemeye hazır olsun!

Nasıl olsa ABD’deki seçilmiş ve bir bölümünün ilaç şirketleriyle ilişkisi olduğu söylenilen psikiyatri lobisi her yıl toplanarak oylama usulüyle hastalık üretme işine seri fabrika üretimi halinde devam ediyor!

Nasıl olsa bizler de taa çocukluktan beri, “Sen ne anlarsın, onlardan daha mı iyi bileceksin, otur yerine, terbiyesiz” diyerek yetiştirildiğimizden olsa gerek, her zaman olduğu gibi bunları sorgusuz sualsiz kabullenmeye dünden razıyız!

Psikolog
İzzet Güllü

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Modern Zaman Hastalıklarının Şahı: Cübbeli Depresyon" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     10 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Yazıları
► Modern Çağda Stresi Anlamak Psk.Aslı TAŞ KAYABAŞ
► Modern İnsanın Psikolojik Analizi Psk.İzzet GÜLLÜ
► Modern Çağın En Büyük Günahı;rutin Psk.Dnş.Ümran ÖRKÜN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Modern Zaman Hastalıklarının Şahı: Cübbeli Depresyon' başlığıyla benzeşen toplam 39 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Bir Veda Yazısı Haziran 2018
◊ Bu Yazıyı İyi Anla ÇOK OKUNUYOR Haziran 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:55
Top