2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Diş Hekimi Hasta Arasındaki En Önemli Bağ; Güven
MAKALE #959 © Yazan Dt.Erkut AKÇALI | Yayın Nisan 2008 | 10,034 Okuyucu
Diş hekimi- hasta arasındaki en büyük bağ… GÜVEN

Her hasta korkar diş hekiminden ama daha önceki yazımda yazdığım gibi her hastanın korkusun yenmek mümkündür fakat her hasta korkusunu yenmek için önce güvenmelidir hekimine. Bu yazımda güven ve güvenmenin önemi hakkında bilgi vermek istiyorum.

Güvenin psikolojik tanımı;

Güvenin
kendine güvenmek, başkalarına güvenmek ve güvenilir olmak şeklinde ifade edebileceğimiz üç boyutu vardır. Bu üç boyut bağlantılıdır ve birbirlerini etkiler. Üç boyutun bir arada ve dengeli olması gerekir. Kendine güveni olmayan bir insan çoğu kez başkalarına da güvenmez ve başkalarından da kendisine güvenmelerini beklemez. Bu nedenle, güvenilir olmak gibi bir endişesi de yoktur.

Güven, bir insanın kontrolü dışındaki olaylardan zarar görmesini önleyen veya olumsuz etkilerini azaltan bir süreçtir. Korkunun yeni korkuları beslemesi gibi güven duygusu da güveni artırır. Korku ve güvensizlik; bir tehdit ve tehlikeyi olduğundan daha büyük algılamamıza neden olur, savunmacı davranışlara yol açar ve gerginliği artırır. İletişimi zayıflatır, ilişkileri koparır. İnsanı; yalnızlığa, içe kapanmaya, mutsuzluğa ve acizliğe götürür. Diğer taraftan, güven insanı tekrar denge ve kontrol noktasına getirir, iletişim ve ilişki süreçlerinin işlemesini kolaylaştırır. Korku olumsuz düşünce ve duyguları, güven ise olumlu duyguları, sağlıklı ilişkileri ve huzurlu bir ortamı besler.

Güven düzeyi yüksek insanlar sorunları daha kolay çözecek ve engelleri de kolaylıkla aşacaklardır. Güven düzeyi düşük olduğunda ise, insanlar gerçekte var olmayan engeller görecekler ve kendilerini olumsuzluğa koşullandıracaklardır. Güven ruhsal enerjinin akışını kolaylaştırır. Enerji beklenmedik bir şekilde ortaya çıkar, eyleme geçer ve etkili sonuçlara yönlenir. Engeller mücadele edilmesi gereken ve yeni kazançlar sağlayabilecek fırsatlar olarak görülür. Bir amaca yönelik olarak eyleme geçen insan, doğrudan, bilinçli ve etkili bir biçimde davranır.

Güven duygusu; kişilik, aile, eğitim, çevre, inanç ve değer sistemleriyle bağlantılıdır. Bütün bunlar insanın zihinsel tutumunu oluşturur ve niteliklerine göre onun güven duygusunu olumlu ya da olumsuz yönde pekiştirebilir. Günümüzde ne yazık ki yaygın görülen durum; çevrenin, eğitimin, ailenin ve inanışların güveni değil daha çok güvensizliği vurgulamakta olmasıdır. Çoğu kez yaşanan deneyimler de güvensizliği



Bu konuyu bilimsel inceledikten sonra şimdide güvenin diş hekimliği yönünden nasıl algılandığına bakalım.

Diş hekimi hastası, hekimine güvenmek ister. Çünkü o çok hassas bir yer olan dişlerini doktoruna emanet etmek ister. Acı çekmemek ve uzun ömürlü bir tedavi ister. Dişler çok bilinmedik konulardır, bu konuda en çok bilinen şey diş, çekildiğinde ağrının biteceğidir. Ama zaman zaman buda çok yanlıştır hatta bazen diş çekilir fakat sorunlar artarak devam eder. İşte bu bilgi eksikliği nedeniyle hasta bilemediği, anlamak içinse çok zaman harcayacağı şeyler için güvenilir bir doktora ihtiyaç duyar.

İşte bu noktada Diş hekimi nasıl olmalıdır sorusu akla geliyor?

İyi bir diş hekimi önce vicdanlı bir insan olmalıdır. Sonra bilgili olmalıdır kendini yenilemelidir. İşini çok sevmelidir. Her hastaya eşit muamele yapmalıdır. Toplum hayatında sevilen sayılan biri olmalıdır. İşte bu erdemleri almış olan bir diş hekimine güvenmemek için hiçbir sebep yoktur.

Diş hekimine gelmiş hasta ilgiye muhtaçtır. Acı çekiyordur ya da acımak üzeredir ve hekim bu durumu hemen tersine çevirmelidir. Bu çok önemlidir. Eğer tersine çevrilmezse hasta koltuğa oturduğunda acısı katlanabilir. Eğer doktor bu acıyı hasta daha koltuğa oturmadan azaltamıyorsa işte o zaman bir sorun var demektir. Bu çok basit bir tedavidir. Ve sadece yüz kaslarından bazılarını oynattığımızda bu işi yaparız. Yani gülümsediğimizde hastanın acısını %50 azaltır ve anında beklemeden tedavinin yarısını bitirmiş oluruz.

Doktor kendinden emin olmalıdır. Söylediği tedavi prensibini iyi bilmeli ve uygulayabileceğini hastasına hissettirmelidir.

İnsani meziyetlerini ön plana çıkaran bir diş hekiminin önce kendine saygısı olur sonrada hastalarına ve toplumun diğer fertlerine.


Bu hekim meziyetlerini saydıktan sonra birde hastanın doktora bakış açısını hasta gözüyle gözlemlemek gerekirse;

Bir hasta kliniğe gelmeden önce doktor hakkında kısa bir ön çalışma yapar tavsiyeler alır ve bu tavsiyenin gerçekliğini görmek için doktoruyla görüşür. Bu görüşme sırasında doktorun hareketlerini inceler konuşma tarzına bakar.

Doktorunun bilgisini ölçmek ister ona sorular sorar fikirlerini öğrenmeye çalışır. Hasta bu sırada sadece doktorla da ilgilenmez kliniğe girdiği andan itibaren doktoru sosyal zevklerini de fark etmeye başlar. Bu zevkler dekorasyon ve detaylarda gizlidir.

Hasta ilk randevusunda yaklaşık 5 dakika içerisinde doktoruna kendisini emanet edecek kanata gelir. Bu durumda artık detaylara kalmıştır. Yapılacak tedavi ve zaman, ekonomi konuşulduktan sonra hasta kendisini doktoruna emanet eder.

Seanslar sırasında sorunsuz gidiliyorsa hasta endişe ve kaygı duymadan randevularına gelir. Fakat seanslar sırasında zaman zaman problemler varsa işte o zaman hasta doktorunu sorgulamaya başlar. Bu durumda iyi bir hekim hemen bu problemi çözmelidir. Buda her hastayı takiple olur.

Hastaların en büyük istekleri işlerinin biran önce halledilip sosyal hayata dönmeleridir. Bunu sağlamak için doktorda elinden geleni yapar hasta bu konuda da doktorunu sorgular. Acaba çok mu çabuk yaptı ya da beni baştan mı savdı diye hayıflanabilir. Ama iyi bir doktor tedavinin başladığında biteceği günü çok az bir hatayla tespit eder.

Hastalar karşınsıdaki doktorun insani yönlerini bir süre sonra randevularına geldiklerinde doktorun ve samimiyetine bağlı olarak sorgularlar. Bu nokta kritiktir eğer hasta doktor ilişkisi arkadaş ilişkisine kaymaya başlarsa sorun olma ihtimali doğar o nedenle doktor aradaki mesafeyi ayarlamak zorundadır. Özel hayatta dostluklar olabilir ama klinikte hasta doktor ilişkisi hem hasta hem de doktor açısından olduğu gibi kalmalıdır.


Diş hekimi hasta arasında güven duygusunu bozan sebepler nelerdir?

Kısaca maddeler halinde inceleyecek olursak bu sebepler aslında her zaman yaşadığımız sebeplerdir. Yani günlük yaşantımızda olan sebeplerdir.

1. Doktorun ya da hastanın daha önceden konuşulmuş ve anlaşılmış olan şeyleri yapmaması(tedavi prensibinde değişiklikler, kullanılan maddelerdeki değişiklikler, randevularda aksamalar vs vs)


2. Hasta doktor ilişkisinden çıkıp arkadaş ilişkisine geçildiğinde yani sosyal arkadaşlık başladığındaki fikir çatışmaları(siyaset, spor, ırk din vs vs)

3. Hastanın tedaviler sırasında yaşadığı problemler(ağrılar, görüntü bozuklukları)


4. Çevre; komşular arkadaşlar ki bu grup yorum yaptıkça hasta kendisini mutsuz hissedebilir)

5. Zaman; tedavi üresi uzadıkça hastaların sabırları azalır bir an önce bitmesini isterler ve bu nedenle de sorunlar yaşanabilir)

6. Beklentiler; hastalar işlemler sırasında özellikle estetik konusunda farklı beklentilere girebilirler bu beklentiler zamanla artabilir işte bu beklentiler karşılanmazsa sorun yaşanır. Fakat iyi bir hekim bu beklentileri hastaya makul bir şekilde anlatırsa hasta çok daha anlayışlı olacaktır.

Bunlar ve bunlar gibi sebeplerden dolayı hastalar doktorlarına güvenini kaybedebilir. Fakat yukarıda yazdığım meziyetlere sahip diş hekimleri güven eksikliğini hemen anlayıp hatasını telafi edecektir.

Hastaların doktorlarına güvenleri kaybolabildiği gibi doktorlarında hastalarına güvenleri kaybolabilir. Yukarıda sayılan sebeplerin birçoğundan doktorda hastasına güvenini kaybedebilir. Bu duruma düşmemek için izlenecek en iyi yol. Sorunları en kısa sürede tekrar etmeyecek şekilde çözmektir. Bu her iki taraf içinde geçerlidir.

İyi bir diş hekimi olmak önce iyi bir insan olmakla başlar.

DİŞ HEKİMİ
ERKUT AKÇALI

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Diş Hekimi Hasta Arasındaki En Önemli Bağ; Güven" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dt.Erkut AKÇALI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dt.Erkut AKÇALI'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dt.Erkut AKÇALI'nın Makaleleri
► Diş Hekimi Korkusu Dt.Güzin KIRSAÇLIOĞLU
► Estetik Dişhekimliğinde Hasta Beklentileri Dt.Güzin KIRSAÇLIOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Diş Hekimi Hasta Arasındaki En Önemli Bağ; Güven' başlığıyla benzeşen toplam 96 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Diş Eti Çekilmeleri ve Tedavi Seçenekleri ÇOK OKUNUYOR Aralık 2008
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


00:25
Top