2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ailenin İşlevleri
MAKALE #9806 © Yazan Psk.Dnş.Serkan YILDIRIM | Yayın Ekim 2012 | 26,938 Okuyucu
İnsanın duygusal ve zihinsel donanımı onu diğer varlıklardan farklı kılan bir özelliktir. Yine aynı şekilde toplumsallığı da ve bu toplum içinde kendini var etme biçimleri de insanı diğer varlıklardan ayıran önemli özelliklerinden biridir. Toplumsallaşmanın gerçekleştiği ilk yer, içine doğduğu aile ortamıdır.

Aile toplumsal kurumlar arasında en önemli olanıdır. Bireysel ve toplumsal yaşamın en etkin dinamiklerinden biridir aile. Çünkü aile bütün bir toplumsal yaşamın en küçük bir temsili niteliğini taşır. Toplumsal hayatı oluşturan diğer bütün kurumlar (ekonomi, siyaset, eğitim, din vs.) ve bu kurumlara bağlı olarak gerçekleştirilen davranış biçimlerinin küçük ölçekli temsilleri aile hayatında gerçekleşir. Toplumsal yaşamın devamı için gereken değerler ve kurallar, aile yaşamı içinde öğrenilir. Aileyi oluşturan fertler tıpkı toplumsal yaşamda insanların belli rolleri ve bu rollere bağlı birtakım sorumlulukları sahip olması gibi, birtakım rollere ve sorumluluklara sahiptirler.

Aile toplumu oluşturan en küçük organizasyondur. Toplumun sürekliliği için aile vazgeçilmez bir unsurdur. Aile sadece toplumsal yaşam için değil bireysel yaşam içinde çok önemlidir. Ve bu önem dünyanın her yerinde geçerlidir.


Toplumdan topluma hatta aynı toplumun değişik coğrafyalarında farklı özellikler gösterdiği için ailenin evrensel bir tanımını yapmak zordur. Aile, sürekliliği olan ama değişimlerle kendini geleceğe taşıyan bir kurumdur. Aileyi tek bir tanıma sığdırmak güç olsa da, kimi evrensel niteliklerinden dolayı tanımlamaya çalışmak da imkansız değildir. En basit tanımlamalarda aile, kan bağı ile birbirine bağlı bireylerin oluşturduğu bir grup olarak görülmektedir. Ancak kan bağı ailenin varlığı için gerekli olsa da yeterli değildir. Bu nedenle aileyi tanımlayacak başka unsurlara da ihtiyaç vardır.

Aile, biyolojik ilişkiler sonucu insan türünün devamını sağlayan, toplumsallaşma sürecinin ilk ortaya çıktığı, karşılıklı ilişkilerin belirli kurallara bağlandığı, o güne dek toplumda oluşturulmuş maddi manevi zenginlikleri kuşaktan kuşağa aktaran, biyolojik, psikolojik, ekonomik, toplumsal, hukuksal vb. yönleri bulunan toplumsal bir birimdir. Başka bir ifadeyle aile, çok faktörlü tamlaşmış biyo-psiko-sosyal bir bütündür. Çünkü aile hem ‘’açık’’ ve hem de ‘’kapalı’’ sosyal ilişkilerin örüntüsüdür. İnsanın kendi neslini devam ettirebilmesi için ‘’kapalı’’, aile fertlerinin hayatlarını sürdürebilmeleri için de ‘’açık’’ sosyal ilişkiler gereklidir.


İnsanlığın sosyo-kültürel gelişmesinde çok önemli bir fonksiyon icra eden aile, genelde iki cins arasındaki ilişkileri ve neslin devamını düzenleyen, standartlaştırılan bir sistemdir. Hatta belli bir insan birlikteliği olarak ifade edildiğinde bir grup olarak bile değerlendirilebilir. Yani aile ‘’akrabalık’’ kelimesiyle özetleyebileceğimiz bir ilişkiler sistemi olduğu kadar bir grup dinamiğine de sahiptir.

Aile tanımlamalarından da anlaşıldığı üzere aile, çok yönlü bir olgudur ve toplumda pek çok işleve sahiptir. Ancak tarih boyunca ailenin işlevlerinde kimi değişimler yaşanmıştır. Örneğin başlarda ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel tüm toplumsal görevleri yerine getiren aile, zaman içerisinde ekonomik üretimden ayrılmış, otorite bir siyasal erk olarak ailenin dışında belirginleşmiş, dini temsil özel türde yetişmiş din adamlarına geçmiştir. Böylece aile neslinin devamını, eşlerin ve çocukların psikolojik tatmini sağlayan bir kuruma dönüşmüştür. Ailenin işlevleri konusunda çok değişik sınıflandırmalar mevcuttur. Benzer sınıflandırmalardan hareketle ailenin işlevlerini şu şekilde özetlemek mümkündür:


A- Ailenin Biyolojik (Üreme) İşlevi:


Hangi açıdan bakılırsa bakılsın insan neslinin devamı, anne-baba-çocuk ilişkisi olarak ifade edilebilecek bir ilgi bağını gerekli kılmaktadır. Bu nedenle, ailenin en önemli işlevlerinden biri insan neslinin devamını temin etmektir. Bu maksatla çocuk yapma işlevi, toplumsal bir onayla aileye verilmiştir. Yeryüzündeki farklı nitelikteki tüm aile türleri için bu işlev ortaktır. Ancak aile kurumundaki hızlı değişim, ailenin bu çok temel işlevinde birtakım sıkıntılı durumların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Özellikle katı bireyciliğin ve cinsel serbestliğin (örneğin eş cinselliğin yaygınlaşması); ya da başka bir ifadeyle aileye alternatif birlikte yaşama biçimlerinin güdümünde oluşan toplumsal atmosferde ortaya çıkan aile modelleri üremenin (doğurganlığın) ya hiç ya da minimum düzeyde gerçekleştirildiği aile modelleri ortaya çıkmıştır.


B- Ailenin Psikolojik Doyum Sağlama İşlevi:


Aile, yoğun bir duygusal alışverişin gerçekleştiği bir ortamdır. Onun içindir ki aile, aile bireylerinin her birine yeterli psikolojik tatmin sağlamak gibi bir işleve sahiptir. Aile üyelerinin yeterli psikolojik tatmine ulaşmaları, anne, baba ve çocuklar arasındaki duygusal ilişkiye ve bu ilişkinin yoğunluğuna bağlıdır. Ailenin kendi üyelerine sağladığı psikolojik tatmin, aile üyelerinin yalnızlık hissinden kurtulmalarına ve moral yönden güçlenmesine sebep olur. Bu yüzdendir ki, ailenin psikolojik işlevi modern toplumlarda, diğer bütün işlevlerinden daha önemli hale gelerek ön plana çıkmaktadır.


C- Ailenin Ekonomik İşlevi


Özellikle modern öncesi toplumlarda aile, önemli bir üretim ve tüketim birimiydi. Bütün aile üyeleri (kadınlar ve çocuklarda dahil olmak üzere), belli bir iş bölümü çerçevesinde ailenin işlerini (çiftlikte, tarlada vs) yapar, üretime katkıda bulunurlardı. Hana halkı genellikle kendi işleri ile meşgul olurdu. Özellikle kadınların evden uzaklaşıp başka bir yerde çalışmaları nadir bir durumdu.


Ancak modernleşmeyle birlikte ailenin maddi ihtiyaçlarının üretimiyle ilgili görevlerinin bir kısmı, zaten toplumda temel bir kurum olan ekonomiye aktarılmıştır. Aile bir üretim birimi olmaktan çıkmıştır. Bu, ister tarımsal (çiftlik ailesi) ticari (küçük esnaf) ya da artizan karakterli olsun, ister bahçıvanlık/bahçecilik ve ev dışı çalışma karışımını ifade eden proto-endüstriyel işçiye ait olsun, tüm ailelerin başına gelen bir değişim olmuştur(Goody, 2004:191). Ancak bugün bile aile, başta tüketim olmak üzere, çeşitli düzeylerde ekonomik işlevini sürdürmektedir. Örneğin bugün için aile, doğrudan mal üretmese de geniş kapsamlı bir hizmet sektörü olarak kabul edilmektedir. Bir başka ifadeyle aile, ücrete dayanmayan hizmetlerin yer aldığı tek kurum olarak ortaya çıkmakta ve genellikle bu hizmetlerin hep bir grup insan tarafından üstlenildiği görülmektedir. (Kandiyoti, 1984:28).

Modern çekirdek ailede hane bireyleri, ailenin kendi işlerinin dışında işleri, kendi aile mekanlarının dışına çıkarak yapmaya başlamışlardır. Emeğin aile dışında kullanılarak metalaştırılması ailenin bağımsız bir ekonomik birim olma özelliğini ortadan kaldırmakla kalmamış, onun düzenini ve diğer işlevlerini de etkilemiştir (Özbay, 1984:38). Aynı zamanda bu yeni durum aileye en iyi işlere ulaşmak için yeterli hareketlilik imkanı da vermiştir.


Özellikle kadınlar bu süreçte il kez ev (çiftlik, tarla vs) dışında çalışmaya başlamışlardır. Eğitim süreciyle direkt bir şekilde ilgili olan kadının bu yeni konumu kadına yeni roller ve statüler, bu sayede de eşitlikçi bir konum kazandırmıştır. Ama aynı zamanda kadının eski rolleriyle yeni rolleriyle arasında bir çatışma yaşanmasına sebep olmuştur. Modern toplumlarda çocuklar iş yaşamının dışında bir yerde konumlanmışlardır. Çocuğun iş yaşamından uzaklaştırılmasının ise doğurganlık oranlarına doğrudan bir etkisi olmuştur.


Ç- Ailenin Eğitim İşlevi :


Toplumsal bir varlık olan insan, hayatını sağlıklı bir biçimde sürdürebilmek için belli bir eğitimden geçmek zorundadır. Bu eğitim süreci, bir taraftan insanın toplumsallaşmasını sağlarken, diğer taraftan da toplumsal hayata uyum sağlamasını temin edecek kimi bilgileri, değerleri ve davranış örüntülerini edinmesini sağlar. İşte bu sürecin ilk başladığı yer ailedir. Bu süreçte başta çocuklar olmak üzere tüm aile bireyleri topluma uyumlarını kolaylaştıracak bilgi, görgü, beceri ve benzeri değerlerle donatılırlar. Aile bireyleri toplumsallaşma süreci sayesinde güçlenir, gelişir ve daha yüksek sosyal statüler elde etmek için kendilerinin hangi yetenekleri kazanmaları ve geliştirmeleri gerektiğini öğrenir. Aynı zamanda bunları nasıl kullanacağını, rollendireceğini öğrenir (Nirun, 1994: 69)


Sorumluluk ve görevlerin öğretildiği sosyalleşme sürecinde, aile bireyleri aynı zamanda, rol ve statülerini ve onların gereklerini d öğrenirler. Toplumsal statüler toplum içinde sosyal konum anlamına gelir. Sosyal konumlar ise amaçlara uygun düştükleri sürece organizasyon içinde yerlerini alırlar.


Toplumsal statüler bireylerin haklarını, sorumluluklarını dolayısıyla davranışlarını etkiler. Bu da statülerin bireylerin toplumsal konumunu belirlediği anlamına gelir. Her toplumsal statü zorunlu olarak bir toplumsal role karşılık gelir. Toplumsal rol toplumsal statünün görünen yüzüdür. Toplumsal statüler statik iken, toplumsal roller dinamiktir.


Aile eğitim süreciyle aile bireylerine, özellikle çocuklara içinde yaşadıkları toplumun kültürünü aktarmak, öğretmek gibi önemli bir misyona sahiptir. Modern öncesi toplumlarda ailenin eğitim işlevine çocuklara belli meslekler edindirmekte dahildir. Yine modern öncesi toplumlarda aileler verdikleri eğitimle çocuklara belli bir hayat tarzını da öğretmek durumundadırlar. Ancak modern toplumlarda çocukların meslek edinmeleri bürokratik örgütlere devredilmiştir. Buna rağmen modern toplumlarda da çocukların eğitilmesinin en önemli kurumlarından biri ailedir. Ancak aile modern toplumlarda, eğitimin yürütüldüğü tek kurum değildir. Özellikle örgün eğitim kurumları çocukların eğitilmesinde önemli işlevler kazanmışlardır.


D- Ailenin Dini İşlevi :


Modern öncesi toplumlarda aileler kendi üyelerine sadece dinsel eğitim vermekle kalmazlar, aynı zamanda dini eğitimin oluşturduğu pratik durumu denetlemeyi de görev edinirlerdi. Modern toplumların seküler yapılanması, her ne kadar dini eğitimi belirli bürokratik örgütlere devretmiş olsa da , aileler ihtiyaç duydukları takdirde bu işlevlerini yerine getirmeye devam etmekte, inandıkları dini değerleri ve davranışları çocuklarına aktarabilmektedirler. Bu konuda ailelerin ne kadar başarı oldukları toplumdan topluma değişen bir durumdur. Modern batılı toplumlarda anne ve babalar, çocukların ilerleyen yaşlarda kendi dini tercihlerini yapmaları gerektiğini düşünmektedirler. Bununla birlikte çocukların daha ilkokul ve ilkokul öncesi çağda dini okullara (Protestan, Katolik vs.) gönderilmesi de sık sık rastlanan bir durumdur. Muhafazakar ve dindar aileler, okul seçimine bağlı olarak çocuklarının dini sosyalleşmesini de yönlendirmiş olmaktadırlar.


E- Ailenin Boş Zamanları Değerlendirme İşlevi (Eğlendirme ve Dinlendirme İşlevi)


Aile, kendi üyelerine birlikte eğlenme ve dinlenme imkanı sunmak gibi bir işleve de sahiptir. Özellikle modern toplumlarda kurumsal bir nitelik kazanan eğlence ve dinlence, ilgili hizmetleri üreten sektörler tarafından insanlara imkanlar sunmaktadırlar. Ancak modern öncesi toplumlarda bu hizmeti veren tanımlı kurumlar olmadığı için, bu hizmetler ailenin kendisi tarafından üretiliyordu. ‘’Boş zaman’’ kavramı modern toplumlara özgü bir kavramdır. Bu nedenle modern toplumlarda boş zamanın değerlendirilmesi özel bir çabayı zorunlu kılmıştır. Oysa geleneksel boş zaman kavramının kendisine yabancıdır. Dolayısıyla geleneksel toplumlarda özellikle doldurulması lazım gelen bir boş zaman aralığı yoktur. Eğlenme ve dinlenme gündelik iş yaşamının ayrılmaz bir parçası niteliğindedir. Ondan ayrı bir şey değildir.


Şüphesiz ki ailenin işlevleri salt yukarıda saydıklarımızdan ibaret değildir. Örneğin bazı sosyal bilimciler ailenin, üyelerini korumak ve gözetmek ya da üyelerine bir saygınlık miras bırakmak gibi bir işlevi olduğunu da söylemektedirler. Yine aynı şekilde bazı sosyal bilimciler de ailenin en önemli işlevlerinden birisinin toplumu kontrol ve yeniden üretmek olduğunu ifade etmektedirler. Bundan önce saydığımız işlevlerden bazılarının modern toplumların çekirdek aile modellerinde söz konusu olmadığı bilinmektedir. Ancak ailenin toplumun kontrolü ve yeniden üretime olan katkısı her zaman, ailenin en önemli işlevlerinden biri olarak sürmeye devam edecektir.


Kaynakça

YÖRÜKOĞLU, A. (1984), ‘’Değişen toplumda aile ve çocuk’’, Ankara.
CANATAN K. , YILDIRIM E. (2011) ‘’Aile Sosyolojisi’’, İstanbul
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ailenin İşlevleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Serkan YILDIRIM'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Serkan YILDIRIM'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     6 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Serkan YILDIRIM Fotoğraf
Psk.Dnş.Serkan YILDIRIM
Eskişehir
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi31 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Serkan YILDIRIM'ın Yazıları
► Müziğin Psikolojik İşlevleri Psk.Ebrar YENİCE KANIK
► Boşanmış Ailelerin İşlevleri Psk.Dnş.Osman HATUN
► Ailenin Önemi Meral HASANDAYIOĞLU
► Ailenin Cinsel Kimliği Psk.Dnş.Abdulkadir YİĞİTSOY
► Ailenin “başarılı Ol” Baskısı Dr.Psk.Hale Nur KILIÇ MEMUR
► Çocukta Özgüven ve Ailenin Rolü Psk.Dnş.Kemal TUNCER
► Öğrencinin ve Ailenin Heyecanı; Karne Psk.Sema KAHVECİ KAANOĞLU
► Okul Başarısında Ailenin Rolü Psk.Dnş.Reyhan Çakmak YEŞİLOVA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Ailenin İşlevleri' başlığıyla benzeşen toplam 14 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Çift (Evlilik) Terapisi Kasım 2015
► Anksiyete Bozuklukları Şubat 2014
► Anne Baba Olmak Ekim 2012
► Aile Danışmanlığı Mayıs 2012
► Boşanma Psikolojisi Şubat 2012
► Sosyal Fobi Ocak 2012
◊ Aile Terapisi Temmuz 2015
◊ Migrene Emdr Çözümü Nisan 2013
◊ Hayat'ım Temmuz 2012
◊ Ey Mutluluk Neredesin? Şubat 2012
◊ Eşlerle İlişkiler Aralık 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:16
Top