2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sosyal Beceri Nedir, Neden Gereklidir, Nasıl Öğretilir? Sosyal Beceri Öğretimi
MAKALE #9876 © Yazan Yunus POLATOĞLU | Yayın Kasım 2012 | 64,777 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR
SOSYAL BECERİ
*NEDİR? NEDEN GEREKLİDİR? NASIL ÖĞRETİLİR?*

Ülkemizde sosyal beceri öğretimi müfredat programlarında henüz yer almamakta, zihinsel engelli çocukların en temel gereksinimlerinin okuma-yazma, matematik becerileri ile öz bakım becerileri olduğu varsayımı ile eğitim programları bu beceriler üzerinde odaklaşmaktadır. Birçok öğretmen, sosyal becerilerin doğrudan öğretilmesine gerek olmadığını ve dinleme, parmak kaldırma ya da paylaşma gibi sosyal becerileri hayat bilgisi derslerinde zaten öğrettiklerini açıklamaktadırlar. Ancak doğrudan sosyal beceri öğretimini temel almayan bu uygulamalarda çocuklar bu becerileri yeterince öğrenememekte ya da gerekli sosyal ortamlarda kullanamamaktadırlar. Oysa çocukların yaşamlarını kolaylaştıracak, sosyal kabullerini ve katıldıkları etkinliklerde başarılarını arttıracak olan sosyal beceriler, eğitim programlarında yer aldığı zaman, birçok çocuğun bu becerileri öğrenebildiği ve kullanabildiği gözlenmektedir.

Zihinsel engelli çocuklarda gözlenen pek çok sosyal beceri yetersizliği, öğretmenler ve çevrelerindeki diğer kişiler tarafından problem davranışlar olarak algılanmakta ve bu davranışlar çeşitli yöntemlerle azaltılmaya ya da ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Oysa geleneksel yaklaşımlarla problem davranışlarının azaltılması yerine çocuğa yeni beceriler öğretilmesini amaçlayarak olumlu disiplin sisteminin yerleştirilmesini sağlayabiliriz. Peki nasıl? Bunun için yazıda önce sosyal becerinin tanımını, neden gerekli olduğunu ve daha sonra öğretim yöntemlerini; bu yöntemlerden doğrudan öğretim yöntemi ile sosyal becerinin nasıl öğretildiğini okuyacaksınız.

Sosyal Beceri Nedir?


Sosyal becerilerin tanımlanması oldukça güçtür. Bunun nedeni bu becerilerin, kişilik, zekâ, dil, algı, değer, tutum, becerinin kullanıldığı ortam gibi çeşitli değişkenlerden etkileniyor olmasıdır. Sosyal becerileri etkileyen değişkenlerin çok ve karmaşık olması ve her disiplin alanlarında çalışan kişilerin (sosyal çalışma, eğitim, psikoloji, psikiyatri, özel eğitim ve psikiyatri hemşireliği gibi) ilgi alanı içinde olması ve her disiplin alanının kavrama bakış açısındaki farklılıklar nedeniyle çeşitli tanımlar yapılmıştır. (Merell ve Gimpel, 1998). Gumple (1994) sosyal beceriler konusunda ortak bir tanım eksikliğinin, sosyal beceri öğretim programlarının gelişimini engellediğini ifade etmiştir. Sosyometrik ya da akran kabulü temel alınarak yapılan, davranışsal bakış açısıyla yapılan ve sosyal geçerlilik temel alınan tanımlar vardır.

Sosyal beceri: Bireyin toplumsal sorumluluklarını yerine getirmek amacıyla sergilediği davranışlardan oluşmaktadır. Bireyin yakın çevresinde yer alan anne baba, yaşıtlar ve öğretmenleri tarafından, bu davranışlarının bir norm grubu ya da önceden belirlenen bir ölçüte göre karşılaştırılması sonucu elde edilen yargılar ise sosyal yerliliği oluşturmaktadır. (Akt. Brockman, 1988). Sosyal yeterlilik açıklandığı gibi, bireyin içinde bulunduğu durum ve ortamla ilgili olarak değerlendirilmesi gereken kavramdır. Bireyin ‘lütfen sözcüğünü kullanabilme, teşekkür etme, selamlaşma, başarısızlıkla baş etme’ gibi sosyal becerileri bilmesi, onun sosyal yeterliliğe sahip olduğunu göstermemektedir. Bireyin bu becerileri bilmenin yanı sıra farklı ortam ve durumlar için uygun ve uygun olmayan becerileri de bilmesi, bildiği sosyal becerileri farklı ortamlarda uygun şekilde kullanabilmesi de gerekir. Sınıf ortamındaki selamlaşma ile daha resmi bir ortamdaki selamlaşma farklı olabileceği gibi, bu beceri selamlaşılan kişiye göre de değişecek; arkadaşla, anneyle, yabancıyla selamlaşma farklılaşacaktır. Bu nedenle sosyal beceri öğretimi bu becerilerin kullanıldığı farklı ortam ve durumlarda öğretilmeli ve kullanılması sağlanmalıdır.

Sosyal Beceri Programları Neden Gereklidir?


Sosyal becerileri öğretilmesi zihinsel engelli çocukların akademik becerileri öğrenmelerini kolaylaştırır. Öğretim sürecinde öğretmenin anlattıklarına dikkat edemeyen, anlatılan ya da konuşulanları dinlemeyen, yönergelere uymayan, söz almak için sırasını beklemeyen, araç-gerecini arkadaşları ile paylaşmayan, sorulara cevap vermeyen ya da soru sormayan çocukların öğrenme ortamından yararlanmaları oldukça güçtür,

Zihinsel engelli çocuklar zaman zaman istenmeyen davranışlar sergilemekte, bu davranışlar çocukların sosyal kabul görmelerini ve arkadaş/öğretmen ilişkilerini olumsuz etkilemektedir. Bu davranışlarının birçoğunun zihinsel engelli çocuklarda sosyal beceri yetersizliğine bağlı olarak ortaya çıktığı, olumlu ve istendik davranışları sınırlı olan çocukların çevrenin dikkatini çekmek, etkileşime girebilmek ya da çevrenin beklentileri ile baş edemedikleri zaman bu olumsuz ve sosyal yönden kabul edilmeyen davranışları sergiledikleri gözlenmektedir. (Brackman, 1988;Matson, 1988). Buna bağlı olarak zihinsel engelli çocuklar için hazırlanan müfredat programlarında sosyal beceri öğretimine yer verilmesi; evde, okulda ve toplumda etkileşim ve uyum için gerekli becerilerin öğretilmesini sağlayacak, istenmedik uygun olmayan sosyal davranışların ortaya çıkmasını engelleyecektir. Böylece zihinsel engelli çocuklara çeşitli sosyal beceriler öğretilerek ve bu becerilerin kullanılması için uygun ortamlar sağlanarak problem davranışlarla olumlu şekilde baş edilecek, ceza ya da davranışları kontrol edilmesine daha az gereksinim duyulacaktır.

Zihinsel engelli çocukların yaşıtları ve diğer bireyler tarafından sosyal olarak reddedildikleri, olumsuz sosyal davranışları ya da sosyal becerilerdeki yetersizliklerin sosyal reddi artırdığı birçok çalışma sonucunda görülmüştür.(Siberstin veBak,1989;Antia,kreimeyer ve Elıtredk,1993;Huank ve cuvo;1997).dolayısıyla bu çocuklar gerekli sosyal becerileri öğrenerek sosyal kabullerini arttıracak ve kaynaştırma programlarına devam eden çocuklar için artı bir kazanç olacaktır.
Zihinsel engelli çocukların karşılaştıkları en temel sorunlardan birisi iş bulamamak, bir işte çalışamamak ya da var olan işlerini kaybetmektir. Bir çalışmada engelli çalışanların iş ortamında karşılaştıkları güçlüklerin % 71 inin işle ilgili sosyal beceri yetersizliklerinden kaynaklandığı görülmüştür.(Akt.Warger ve Rutherfort,1996). Zihinsel engelli bireyin işle ilgili sosyal becerileri sahip olması ve bu becerileri iş ortamında etkili bir şekilde kullanması hem işe girmesini hem de işte uzun süreli çalışmasını kolaylaştıracak; aynı zamanda iş başarısı ve iş doyumunu arttıracaktır.
İçinde yaşadıkları toplumun koyduğu sosyal kurallara uyabilmeleri, sosyal kuralları bilmeleri ve uygulayabilmeleri ancak sosyal becerileri öğrenmeleri ile mümkün olabilecektir(Merrell ve Gimpel,1998). Bu nedenle kaynaştırma programlarının etkililiğini ve çocuğun yaşıtları tarafından sosyal kabulünü arttırmak, bulunduğu ortamın aktif bir üyesi olmasını sağlamak için sosyal beceri programlarının hazırlanması ve uygulanmaya başlatılması kaçınılmaz olacaktır.

Sosyal Beceri Nasıl Öğretilir?


1-Öncelikle sosyal beceri programında hangi becerilerin yer alması gerektiği belirlenmelidir. Bu bağlamda aşağıdaki sorulara cevap verilmesi gerekir:
A-Çocuğun şu anda içinde bulunduğu ortamlar ve bu ortamlarda katıldığı etkinlikler nelerdir?
B-Bu etkinliklere çocukla beraber katılan diğer kişiler kimlerdir?
C-Çocuğun bu etkinliklerden başarısını azaltan sosyal yetersizlikler nelerdir?
Bu soruların yanıtlarını birkaç gün gözlem yaparak not tutmanızı tavsiye ederim. Böylelikle çocuğun hangi etkinlikleri gerçekleştirirken hangi sosyal becerilere gereksinimi olduğunu; aynı zamanda çocuğun hangi becerileri öğrenirse bu etkinliklerde başarısının artacağını belirlemiş olacaksınız.

2-Çocuğun gereksinimi olan öncelikli beceriyi belirleyin. Çocuğun yetersiz olduğu beceriler arasında öncelikli becerileri seçerken öğretmen aşağıdaki sorulara yanıt vermelidir.(Peder, Ayres, Meyer, Park-Lee,1997):
A-Hangi beceri /beceriler çocuğun birçok etkinliğe katılmasını kolaylaştırır?
B-Hangi beceri /beceriler katıldığı etkinliklerde başarısını arttırır?
C-Hangi beceri /beceriler çocuğun arkadaşlık becerilerini geliştirebilir?
D-Hangi beceri /beceriler farklı ortamlar ve farklı etkinliklerde başarısını arttırır?
E-Hangi beceri /beceriler çocuğun birçok etkinliğe katılmasını kolaylaştırır?
F-Hangi beceri /beceriler çocuğun yaşı büyüdüğü zaman da işine yarar?
Örneğin bir çocuk evden okula giderken serviste hiç kimse ile konuşmuyor ve sorulan sorulara yanıt vermiyorsa bu iki beceri çocuk için öncelikle öğretilmesi gereken beceriler arasındadır çünkü bu becerilerdeki yetersizlik arkadaşları ile etkileşimini olumsuz yönde etkilemektedir.

3- Öğretim sürecinde öğretmen çocuk için öncelikli becerileri seçtikten sonra bu becerilere ilişkin çocuğun ne tür yetersizliği olduğunu belirlemeli ve nasıl öğretim yapacağına karar vermelidir.
Bu aşamada öğretmenin şu soruyu kendisine sorması gerekmektedir(Warger ve Rutherfort,1996): Öğrenci, öğretmenin öğretmek istediği hedef beceriyi daha önce hiç yaptı mı?

Bu soruya cevap vererek çocukta beceri yetersizliği mi yoksa performans yetersizliğimi olduğu belirlenir. Çocuk hedef beceriyi bilmiyorsa, beceri çocuğun repertuarında yoksa beceri yetersizliği; beceriyi biliyor ancak uygun yer ve durumlarda kullanmıyorsa performans yetersizliği söz konusudur. Sorunun yanıtı hayır ise beceriyi önce öğretmeli daha sonra kullanması için ortam ve fırsatlar yaratmalıdır. Sorunun cevabı evet ya da bazen ise bu durumda öğretmen öncelikle bu becerinin kullanımına ilişkin kural ve beklentilerini öğrencinin fark etmesini sağlamalı, öğrenciye beceriyi kullanmasının ne gibi kazançlar getirebileceğinin gösterilmeli ve daha sonra beceriyi uygun şekilde kullanması için fırsat vermelidir. Her iki durumda da öğretmen beceriyi uygun olarak kullanması sonucunda öğrenciye olumlu geri bildirim vermeli ve ödüllendirmelidir.

4-Bireysel öğretim mi grup öğretimi mi yapacağımıza karar vermeliyiz. Öğretmenin seçtiği öncelikli beceri ya da beceriler grubun/sınıfın ortak gereksinimi ise; bazı çocuklar bu beceriyi hiç bilmiyor, diğerleri biliyor ancak uygun yer ve zamanlarda kullanamıyorsa grup öğretimi yapılmalı, beceri tüm grupla çalışılmalıdır. Böylece hiç bilmeyenler beceriyi öğrenirken, bilen ancak kullanmayanlar da uygulama fırsatı elde edeceklerdir. Seçilen beceri tüm sınıfın bildiği ve kullandığı bir beceriyken bir ya da birkaç çocuk bilmiyorsa, öğretmenin bireysel ya da küçük grupla çalışması daha uygun olacaktır. Sosyal beceri öğretiminde grup öğretiminin çocukların birbirlerini izlemeleri,yeterli becerisi olanları model almaları,rol oynamaları,hem öğretmenlerinden hem de grup arkadaşlarından ipuçları ve sosyal ödüller almaları açısından daha avantajlı olduğu,bu nedenle grupla çalışmanın çocuğun sosyal becerilerini olumlu yönde etkileyeceği unutulmamalıdır.(Hall,ve ark,1997;Zirpoli ve Melloy,1997).Öğretmenin çalıştığı çocuk ağır derecede yetersizliği olan, grup çalışmalarından yararlanamayacağı düşünülen bir çocuk ise, öğretme sürecinin özel öğretim oturumları planlamadan doğal ortamda gerçekleştirilmesi daha uygun olacaktır. Öğretmen çocuğun beceriyi kullanması gereken ortamları fark ederek beceriyi kullanmasını sağlanmalı, çocuk öğretmeni taklit ederek ya da yardımla bile beceriyi uygun şekilde kullanırsa ödüllendirmelidir. Örneğin; konuşma becerisi olan bir çocuğa teşekkür etme becerisinin öğretilmesi hedefleniyorsa, çocuğun teşekkür etmesi gereken durumlar bu becerinin öğretilmesi için en uygun durumlardır. Çocuğun yemekhanede yemeğini aldığı zaman yemeğini veren görevliye, beden eğitimi dersinde kendisine yardım eden arkadaşına, herhangi bir eşyasını unuttuğu zaman eşyasını paylaştığı arkadaşına teşekkür etmesi gerekecektir. Öğretmenin bu durumları fark ederek çocuğun teşekkür etmesini sağlaması ve öğretmeni model alarak ya da yardımla uygun şekilde teşekkür ettiği zaman ödüllendirmesi, çocuğun bu beceriyi öğrenmesi için en iyi yol olacak, öğrenilen becerilerin kullanılmasını kolaylaştıracaktır.

5-
Çocuğun daha önce hiç kullanmadığı ya da bilmediği, dolayısıyla davranış repertuarında olmayan bir beceriyi doğrudan öğretim yaklaşımını temel alarak aşağıdaki basamakları izleyerek öğretebilirsiniz:

A-Öğrencinin hedef beceriyi fark etmesini sağlamak ve beceriyi öğrenciye tanıtmak:


Bu aşamada amaç, öğrencinin dikkatini öğretilmek istenen beceriye çekerek, öğrenciye beceriyi kullanma ve kullanmamasının olumlu ve olumsuz sonuçları neler olabileceğini fark ettirmektir. Örneğin lütfen sözcüğünü kullanırsanız ya da kullanmazsanız ne olur? Arkadaşınız size vurduğu zaman ona vurursanız ya da vurmasından hoşlanmadığını söylerseniz ne olur? Bir hata yaptığınız zaman özür dilerseniz ya da dilemezseniz ne elde edersiniz? Öğretmenin /arkadaşınızın ya da herhangi birisinin size söylediği bir şeyi dinlerseniz ya da dinlemezseniz sonuçta ne olur? Çocukların bilişsel becerilerinin yeterli olduğu durumlarda hedef becerinin kullanılma ya da kullanılmama sonuçlarını onlara sorabilir ve söyledikleri sonuçları tahtaya yazabilirsiniz. Başka yapılabilecekler ise küçük bir öykü okuyabilir, öykü ya da olay anlatabilir, kukla oynatabilir. Yeterli becerilere sahip çocuklar ile bir drama çalışması bile yapılabilir.

B-Hedef becerinin analiz edilmesi: Burada çocuğun bu beceriyi öğrenebilmesi için hangi alt becerileri öğrenmesi gereklidir? Sorusuna yanıt bulmamız gerekir. Bu soruya verilen yanıt, hedef becerinin beceri analizini oluşturacak, bu beceriyi oluşturan alt becerileri sıralamasını kolaylaştıracaktır. Örneğin dinleme becerisi; düzgün oturma(kollarını bağlar, ayaklarını birleştirir, dik oturur), konuşan kişiye bakma, konuşan kişiyi gözleri ile takip etme, konuşanı dinlediğini, anladığını gösterme (başını sallama, söyleneni tekrar etme, yönergelere uyma) alt becerilerinden oluşur.

C-Model olma: Model olma sosyal beceri öğretiminde çok etkili bir öğretim tekniğidir. Öğretmen, yardımcı öğretmen ya da bu beceriyi bilen bir çocukla gruba model olur. Öğretilmek istenen becerinin doğru kullanımı çocuklara gösterilir. Model olma sürecinde üzerinde çalışılan beceri, çocukların taklit edebileceği şekilde basit olarak sergilenmelidir. Model olma sürecinde en önemli nokta modeli izleyen çocukların modeli takip ve taklit edebilecekleri gelişimsel düzeyde olmalarıdır. Ağır derecede zihinsel engelli çocuklarda karmaşık becerilerin model olma ile öğretilmesi mümkün olmayabilir. Etkili model olmanın anahtarı pekiştirmedir. Model olma çalışması kuklalarla, çocuğun sevdiği çizgi film kahramanları izlettirilerek yapabilir. Öğretmen model olma sırasında tahtaya ya da kartona yazılı ya da görsel resimlerini asmalıdır. Model olurken bu alt becerileri yüksek sesle tekrar ederek rol oynamalıdır.

D-Rol oynama/prova etme: Rol oynama aşamasında çocuğun hedef beceriyi, günlük yaşama benzer hipotetik durumlarda canlandırması amaçlanmakta, öğrencinin beceriyi yardım alarak doğru sergilemesi, doğru performansı sonucunda geri bildirim alması, ödüllendirilmesi sağlanmaktadır. Öğretmen çocuğa doğru yardımı sunmalıdır. Yardımı sunduktan sonra çocuk yapamıyorsa sunduğu yardım doğru değildir. Yardım doğru performansı ortaya çıkarmayı garantiler. Öğretmen model olarak, fiziksel olarak ya da sözel ipucu gibi yardımlardan en uygun olanını çocuk için kullanmalıdır. Yardımı kullandıktan sonra performansı sergileyen öğrenciye ödül verilmelidir. Öğretmen çocuğu doğru performansı için ödüllendirirken ödülü ne için aldığını ve neyi iyi yaptığını da belirtmesi gerekir. Böylece öğrencinin anlaması ve anlamlandırması kolaylaşacaktır. Örneğin Aferin Ayşe çok güzel dinledin denilebilir. Burada her zaman alışılmış sözler söylemek yerine arkadaşına çok iyi yardım ettin deyip davranışına ilişkin ödülü sunmalıyız. Pekiştireç kurallarını iyi uygulamaya dikkat etmeliyiz. Yani davranışın hemen arkasından pekiştireç vermeliyiz. Pekiştirece çocuk her zaman ulaşmaması için pekiştirme tarifesi kullanarak sistematik olarak azaltmayı unutmayalım.

E-Becerinin alıştırmalarla tekrarlanması: Bildiğimiz gibi öğrenmenin 4 aşaması vardır: Edinim, akıcılık, kalıcılık ve genelleme. Bu aşamaların hepsini yapamayan bireylerde tam öğrenme sağlanmamış olur. Bunun için bu aşamaların çalışmalarına da çok dikkat etmeliyiz, aşamaların çalışmalarını programımıza almalıyız. Alıştırmaları tekrarlayarak öğrenmenin kalıcılık aşamasına hizmet etmiş oluruz. Öğretmen öğrencilerin bu becerileri tekrar kullanmalarını sağlamak için; sınıfta görünen bir yere becerinin basamaklarını yazılı ya da görsel olarak hazırlayıp asabilir, 4-5 gün panoda asılı olan becerileri sınıfta tekrar ettirebilir, gün içinde herhangi bir zamanda beceriyi kullanması gereken durumlarda öğrenciye hatırlatabilir, alt becerileri öğrencilerin defterlerine yazmasını isteyebilir, gün içinde provalar yaptırabilir ve bir hafta sonra becerinin öğretimini tekrar yapabilir.

F-Becerinin genelleştirilmesi: Genelleştirme araç-gereç, ortam ve kişi genelleştirmesini gerektirebilir. Böylece çocuk başka kişilere karşı, başka ortamlarda ve başka araç-gereçlerle de beceriyi doğru olarak sergileyebilir. Bunun için çocuğun çevresindeki kişiler çalışılan beceri hakkında bilgilendirilmeli ve ortam çıktığında çocuk desteklenip, pekiştirilmelidir. Farklı ortamlarda becerinin prova edilmesi sağlanmalıdır.

G-Çocuğun kendi becerilerini değerlendirmesi: Öğretmen çocuklardan öğretilen beceriyi kullanıp kullanmadıklarını izlemelerini dolayısıyla kendi kendilerini değerlendirmelerini istemelidir. Öğretmen çocuklardan beceriyi kullandıkları zaman gelip kendilerine haber verilemesini isteyebilir. Sınıfa sınıf listesi olan bir pano asarak öğrenciler davranışı sergilediklerinde isimlerinin karşınına yıldız ya da hoşlandıkları bir çıkartma yapıştırabilir. Biriktirilen yıldızlar sayı miktarına göre ödül ile değiştirilir. Örneğin 5 yıldız: 15 dakika bilgisayar oyunu, 15 yıldız: sinemaya gitmek gibi. Çocuğun farklı ortamlarda da beceriyi kullanmasını desteklemek ve değerlendirmesini sağlamak için çocuğun adı yazılı olana bir kart yapılabilir. Çocuk bir hafta süre ile beceriyi kullandığı her ortamda bir çıkartma yapıştırabilir. Çocuklara üzerinde çalışılan beceriler ile ilgili ödevler verilebilir. Çocuk ödevinde kendi performansını değerlendirmelidir.

H-Öğretmenin çocukların performansını değerlendirmesi: Sosyal beceri öğretiminde çocuğun öğretilen becerileri öğrenip öğrenmediğine karar verilemesi için çok önemlidir. Değerlendirmede öncelikle beceriyi öğrenip öğrenmediği değerlendirilmeli daha sonra farklı ortamlarda kullanıp kullanmadığı değerlendirilmelidir.

Yunus POLATOĞLU

KAYNAK:

1)ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR İÇİN SOSYAL BECERİ ÖĞRETİMİ(Yapamıyor mu? Yapmıyor mu?) Bülbin SUCUOĞLU, İlknur ÇİFCİ
2)Bilişsel Süreç Yaklaşımıyla SOSYAL BECERİ ÖĞRETİMİ Kök Yayıncılık Yard. Doç. Dr. İlknur ÇİFCİ, Prof. Dr. Bülbin SUCUOĞLU
3)ETKİNLİKLERLE SOSYAL BECERİ ÖĞRETİMİ Kök Yayıncılık Yard. Doç. Dr. Hasan AVCIOĞLU
4)www.yunusesra.com
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Sosyal Beceri Nedir, Neden Gereklidir, Nasıl Öğretilir? Sosyal Beceri Öğretimi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Yunus POLATOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Yunus POLATOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     8 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Yunus POLATOĞLU Fotoğraf
Yunus POLATOĞLU
İstanbul
Zihinsel Engelliler Öğretmeni
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi12 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Yunus POLATOĞLU'nun Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Sosyal Beceri Nedir, Neden Gereklidir, Nasıl Öğretilir? Sosyal Beceri Öğretimi' başlığıyla benzeşen toplam 30 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


20:46
Top