2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Boşanma Sürecinde Anne-Baba-Çocuk İlişkisi, Velayet-Şahsi Münasebet
MAKALE #9906 © Yazan Koray AYDIN | Yayın Kasım 2012 | 6,281 Okuyucu
Boşanma, evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılarak iki birey için katlanılmaz hal alması neticesinde evliliğin sona ermesi olayıdır. Ayrılıkla birlikte müşterek çocuk ve/veya çocukların sorumluluğunun kimde olacağı, nerede, kiminle yaşayacağı da belirlenmektedir ki hukuki olarak bu velayet kavramına denk gelmektedir. Velayet hakkına sahip olmayan ebeveynin çocukla ilişki kurması da şahsi ilişki ya da şahsi münasebet olarak tanımlanmaktadır. Zihinlerde biten birlikteliğin hukuki olarak da sonlanması sürecinde çiftler evlilik birliktelikleri boyunca hayatlarına müştereken kazandırdıkları konusunda yaşayacakları anlaşmazlıkları mahkeme kanalı ile aşma yoluna başvuracaktır. Ancak boşanırken çiftler çok zaman müştereken aldıkları taşınır, taşınmaz mallarından daha önemli olan çocuklarını da müşterek bir mal gibi paylaşılmaz hale getirmekte, dava sürecine yansıtmaktadır.

Düello


Boşanan ebeveyn, çocukları mevzu bahis olduğunda dahi anne ve baba olduklarını unutup davacı ve davalı konumları ile hareket edebilmektedir. Bu durum anne-baba vazifelerinin ne kadar bilincinde olduklarının bir göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Ebeveyn her ne kadar olumsuz davranışlarını kabul etmeyerek, çocukları için yaptıkları konusunda özverisini yüceltse de; bu konuda verilecek kararlarda odak noktasına koyacakları çocuklarını düşünerek hareket etmek zorundadır. Boşanma sırasında girilen mücadelede sırtlarını birbirlerine dönerek adımlarını atıp, arkalarını döndüklerinde de ilk ateş edenin kendileri olması gerektiğini düşünmemelidir. Ellerinde silah olarak zaman zaman çocuklarını kullanırlar. Üstelik bunu yaparken attıkları her bir adım dahil sıktıkları son kurşunun çocuklarının yüreğinin, aklının derinliklerinde yer ettiğinin farkına varamazlar. Oysa ki oynanan ilkel bir oyundur.

Eşler Kimle Boşanıyor?


Boşanma olayı eşler arasındaki birlikteliğin sona ermesinin yanı sıra, tarafların çocuklarının da ebeveynlerinden birisi ile uzak kalması ile sonuçlanır.
Sağlıklı bir gelişim için anne ve baba modelinin çocuğun yaşamış olduğu ortamda bulunması önemlidir. Evlilik birlikteliği sona erdiğinde ayrı yaşamaya başlayan taraflardan birisi ile yaşamaya başlayacak olan çocuk diğerinden uzak kaldığı ölçüde, ona ihtiyaç duyduğunda yanında olmasını isteyecek, yokluğunun farkına vardığında negatif duygu yoğunluğu yaşayacaktır.

Ebeveyn ayrılığı konusunda çocukların anlayacağı bir ifade ile bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Bu, çocuktaki olumsuz duygu yoğunluğunun tamamen ortadan kalkmasına etki etmese de azalmasını sağlayarak sürecin en az etki ile atlatılmasına katkı sağlayacaktır. Çocuk birlikteliğin sona ermesi ve boşanmaya kadar geçen süreçte yaşananlara dahil oldukça olumsuz etkileneceğinden, bu ortamlardan uzak tutulması, yaşanılan gergin anlar ve tartışmalara tanık olmasına izin verilmemesi gerekmektedir. Çocuk, olanlara tanık olduğu, ilişkilerin gerginleştiği havayı solumaya devam ettiği ve gerekli açıklamalar yapılmadığı müddetçe tüm yaşananların suçlusu olarak kendisini dahi görebilecektir. Bu durumlar çocuk açısından istenilmeyen sonuçların oluşmasına ve gelişiminde olumsuz etkilere yol açarak geri dönüşü olmayan noktalara sürüklenmesine neden olabilir.

Kendi isteklerini ve çıkarlarını geride bırakma;


Çiftler olumsuz duygularını, evlilik birlikteliklerini hukuki olarak sonlandırmak istedikleri dava sürecine de yansıtarak sorumsuzluklarının bedelini ödetme mücadelesine girişmektedir. Amaç, kimi zaman davanın seyrini etkilemek, kimi zaman verilecek kararın gecikmesini sağlamaktır. Bu nedenle caydırıcı stratejiler geliştirerek hukuki talepleri doğrultusunda karşısındakine yara aldırabilme gayreti sürülmektedir. Ebeveyn, aralarındaki bu mücadelede anlayıştan uzak davranışlar sergilemekte, bireysel hareket etmektedir. Bu şekilde davranmaları ise hayatlarında önemli yere sahip olan çocuklarının içinde bulunduğu ortamdan etkilenme derecesini dikkate almamalarına neden olmaktadır.

Kararsızlık Çocuğa Yansıdığında


Çiftlerin çıkar çatışmalarının yanında evliliklerinin sona ermesi konusundaki farklı düşünceleri nedeni ile çatışma yaşadıkları, bu nedenle dava sürecinin uzadığı durumlarla karşılaşılmaktadır. Ebeveynin boşanma isteği ve isteksizliği arasındaki farklı bu iki düşünceyi çocuklarına yansıttıkları görülmektedir. Ayrılık sürecinde çocuk, anne-baba arasında yaşanan tartışma, anlaşmazlık ve kavga gibi durumlara tanık olarak hayal kırıklığı yaşamaktadır. Bunun yanında anne-babanın yansıttığı iki düşünce arasında bırakılmamalıdır. Sürecin belirsizliği mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır. Anne-baba kendi aralarında farklı düşüncelere sahip olsalar da bu sorun nedeni ile oluşan farklı düşünceler ayrı ayrı çocuğa aktarılmamalı, henüz bir sonuca varılmadığı ortak bir dille belirtilmelidir. Aksi durumda çocuğun zihninde karmaşa oluşacaktır. Ebeveynleri arasında taraf tutma konumunda hissederek onların istediği gibi davranmaya çalışacak, kendisi olamayacaktır. İki farklı davranış biçimi geliştirecektir ki bu durum kişilik gelişimini olumsuz etkileyecektir.

Çocuk-Ebeveyn Şahsi İlişki Devamlılığı ve Çocuk Odaklı Yaklaşım;


Ebeveyn yaklaşımları kimi zaman boşanma sürecinde çocuk odaklı davranış sergilemeleri bakımından yanıltıcı olabilmektedir. Öyle ki çocuklarının karşılaşacağı olumsuz etkilerin farkına varmadan hareket ettikleri ile karşılaşılmaktadır. Buna, yaşadıkları dava sürecinin etkisi ile velayeti elinde olan ebeveynin çocuğunu diğer ebeveyni ile görüştürmediği olayları örnek verebiliriz. Böyle durumda çocuğundan uzak kalan ebeveyn hukuki kanallarla çocuğunu görmek durumunda kalmaktadır. Çocuk teslimi diye ifade edilen ve İcra Müdürlüğü’nce gerçekleştirilen bu işlem sırasında her ne kadar zorunlu olarak pedagog, psikolog, sosyal çalışmacı vb uzmanlar bulunsa da onların varlığı çocuğun teslim sırasında yaşanacaklardan etkilenmesini ancak azaltacaktır.

Ebeveyn, diğer ebeveyni ile çocuğun görüşmesine engel olurken diğer ebeveynin sorumsuz davranışlarını, çocuğun isteksizliğini vb. nedenleri engelleme nedeni olarak öne çıkarmaktadır. Bunu yaparken aslında aralarında yaşanan olumsuzluklar neticesinde, birbirlerini cezalandırdıklarını sanmaktadır. Oysa böyle bir kararı kendi istekleri ve düşünceleri doğrultusunda değil, merkeze koydukları çocuklarının duygusal çıkarları doğrultusunda vermeleri gerektiğini unutmamalılar. Kendisi ile olduğunda ne kadar mutlu oluyor ve ihtiyaçlarını duygusal anlamda tamamlayabiliyorsa, diğer ebeveyni ile de aynı şekilde iletişim kurması gerektiğinin bilinciyle hareket edilmelidir. Zaten evlilik birlikteliğinin sona ermesi ile anne ve babasının bir arada olmadığı yeni bir hayata alışma ve bunu anlamlandırma çabasında olan çocuğun böyle bir karmaşaya daha girmesi istenilmeyen sonuçların doğması riskini yaratacaktır.

Hayata Dönüş;


Boşanma yeni bir yaşamın başlangıcı olurken alışkanlıkların ortadan kalkması ile neticelenmektedir. Alışılagelmişin dışında farklı herhangi bir durumla karşılaşıldığında dahi çocukların uyum sorunu yaşayacakları düşünüldüğünde boşanma ile oluşan yeni düzene alışmak daha zorlu olacaktır. Boşanma ile çiftlerin birbirilerine karşı eş olarak sorumlulukları sona erse de anne-babalık görevleri yaşamla birlikte devam edecektir. Bu bilinçle davranışların yönlendirilmesi elzemdir. Çocuğun yaşanılanları en az etki ile atlatması adına bütün sorumluluk anne-babadadır.

Anne-babalar boşanma sürecinde yaşamlarının nedeni olarak düşündükleri çocuklarını geri planda tutarak, onların çıkarları doğrultusunda kararlarını yönlendirmeyi ihmal etmemelidir. Bunun için başvurulacak profesyonel yardımlarla, güzel hislerle çıkılan yolun ayrımında yeni ve sağlıklı bir yaşamsal devamlılığın olması gerektiği göz ardı edilmemelidir. Çocuklarımızı yarınlarımıza, ufkunu görebilen, gözlerimizin arkamızda kalmayacağı bir şekilde emanet edebilmemiz onların gelişim aşamasında mümkün olduğunca sorundan uzak tutulmaları ve/veya karşılaştıkları sorunları en az etki ile atlatarak sağlıklı bir ruhsal gelişime erişmeleri ile mümkün olacaktır.

Koray AYDIN
Pedagog



Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Boşanma Sürecinde Anne-Baba-Çocuk İlişkisi, Velayet-Şahsi Münasebet" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Koray AYDIN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Koray AYDIN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     5 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Koray AYDIN Fotoğraf
Koray AYDIN
Antalya (Online hizmet de veriyor)
Pedagog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Koray AYDIN'ın Makaleleri
► Anne-Baba ve Çocuk İlişkisi Psk.Dnş.Havva BAYAR
► Anne Baba İlişkisi ve Çocuk Psk.Merve TUNAY DÜNYA
► Başarılı Anne-Baba-Çocuk İlişkisi Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN
► Başarılı Anne Baba Çocuk İlişkisi Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ
► Boşanma Sürecinde Çocuk Psk.İskender YUSUF
► Boşanma Sürecinde Çocuk Psk.Gülten İKİZOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Boşanma Sürecinde Anne-Baba-Çocuk İlişkisi, Velayet-Şahsi Münasebet' başlığıyla benzeşen toplam 14 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:26
Top