Cinsellik Edepsiz Birşeydir!
Cinsellik edepsiz birşeydir! Bu konuda yazarken aile büyüklerimin de okuyabileceğini göz ardı etmem gerekir. Çünkü gerçek anlamıyla yaşanan, içine kendinizi heranlamda katmanız gereken cinsellik, anne-babanızın, çoluk çocuğunuzun yaptığını düşünmek bile istemeyeceğiniz gibidir. Hanım hanımcık, efendice, terbiyeli ve kontrollü bir şekilde olmaz. Bittikten sonra her düşündüğünüzde yanaklarınızı kızartması, kalbinizi yeniden yeniden çarptırması makbuldür. Belki ilk bakışta iddiam ters gelebilir, ama yeniden düşündüğünüzde bilirsiniz, cinsellik edepsiz bir şeydir.
Sevdiğiyle tatminkar şekilde sevişebilmesi için insanın, tabularından, şartlarından, kural ve ritüellerinden kurtulması, olmazsa olmazlardandır. Ama yazması kadar kolay ulaşılamayan bir benlik durumudur bu. İçinizdeki kadın ve erkekleri bulmanız, onları tanıyıp, korkmadan dokunmanız ve önce onları birbiriyle seviştirebiliyor olmanız lazımdır. Kulağa bir çoğul kişilik vakası gibi gelse de başta, tam tersidir, kişiliklerinizi bütünlemenizi gerektirir. Hepimizin içinde olan birbirine karışmış, birbirine kaynamış sürüyle kişilik ve kimlik vardır. Anneleriniz, babalarınız, kardeş, akraba, öğretmen ve arkadaşlarınız, yanınızda olmasa da zihninizde bir şekilde varlıklarını sürdürürler ömrünüz boyunca. Hepsinin zaman zaman dile geldiğini, sizin yerinize olaylara müdahale ettiğini, kendinize dikkatlice bakarsanız, siz de fark edebilirsiniz. Bazen öyle bir tepki verirsiniz ki, “Bu benim cümlem değil!” dersiniz, ama babam olsa burada böyle derdi. Velhasıl bilinç, altıyla üstüyle karışık ve dehlizi bol bir yerdir. O sebeptendir ki, yatak odanızda asla zannettiğiniz kadar yalnız değilsinizdir. Zihninizin gizli izleyicisi o gece anneniz ise de, ateşli bir sevişme ihtimalini rafa kaldırabilirsiniz.
Sevişmek, en yalın manasıyla ateşle dans demektir! Elinizi hiç çekinmeden taşın altına sokmayı icap ettirir. Sizi hapseden duvarlarınızı ve engelleyen sınırlarınızı yıkmadan, kendinizi anın akışına teslim edebilmeniz çok zor gelir. Belki başınıza gelmiştir: Çok istediğiniz halde tutup da sarılamazsınız bazen sevdiğinize, doyasıya öpemez, aklınızdan geçenleri söyleyemez, kendi görünmez duvarlarınıza çarpar çarpar geri gelirsiniz. Size sevgili olma özgürlüğünü tanımayan kişiliklerinizden birinin marifetidir bu. Belki, terbiyeni takın diyen annenizin, belki yaramazlık yapınca kulağınızı çeken öğretmeninizin. Bu yüzdendir ki içinizdeki kadın ve erkeklerin en damıtılmış, en saf ve en içgüdüsel olduğu zamanlardır tüm ruhunuzla aşk yapabildiğiniz anlar; bedenin ruhu sınırlamadığı, bir harmoni içerisinde nefes aldığı ender durumlar. Hayata dair edindiğimiz tüm rollerimiz ise işin diğer zorlu yanıdır. Çarpışan kimliklerinizi önce fark etmek, sonra yönetmek size özgür cinsellik imkanını verir. Yatak odanızda eşinizle sarmaş dolaşken, anne, baba, evlat, abi, kardeş olarak, patron, işçi, yönetici veya en alt kademedeki bir eleman olarak kalmaya devam ederseniz, o ihtişamlı var oluşuyla dışarı çıkmak için sabırsızlanan, ehlileşmemiş, terbiye edilmemiş, bir takım rol ve kılıflara sıkıştırılmamış kadın ve erkekliğinizi asla keşfedemezsiniz. Bazen cinsiyetinizin emrine tüm yoğunluğuyla girmeyi göze almak ürkütür. Ama zevk, ödenen bedeller ve gözü karalıklarla da birebir ilişkilidir. Anda kalabilmeniz, kendinizi eşinize teslim edebilmeniz ve onu korkmadan teslim alabilmeniz; durmaksızın düşünen, sizi gözetleyen, kendince ölçen, biçen, yöneten, yargılayan ve suçlayan beynin sesini kesmenizle ve tüm dikkatinizi, damarlarınızda lav gibi akan sıcak duyguların gücüyle size temas eden kalbinize vermenizle mümkün olur.
Ezberlenmiş rollerin kurgulu sahnelerinde ise mümkün değil, yaşanmaz cinsellik. Gizemini, sürprizini, özenini canlı tutmakla mükellefsiniz. Bilinen pozisyonların, beklenen zevklerine sığmaz. Yeniliğe, keşfe, merak duygusuna izin verirseniz, ruhunuzu tüm çıplaklığıyla, saklamadan ortaya koyabilirsiniz. Aksi takdirde tiyatro olur, gerçekliğin anca yankısı kadar hissedilir. Akıl tahrik ve tatmin olamazsa eğer, beden bir müddet sonra aldığı tüm zevki geri verir. Bilincinizin otomatik yönlendirmelerinden, neredeyse refleks haline gelmiş hareketlerden kendinizi kurtarmak zorundasınız. Sabahki toplantıyı, yarınki buluşmayı, akşamki maçı düşünebiliyor ve hatta konuşabiliyorsanız o en özel ve yoğun bir farkındalık gerektiren aşk eylemi esnasında, mekanik çiftleşmeler tuzağına siz de düşmüşsünüz demektir. İşte o zaman yeri, saati ve şekli önceden belirlenmiş, varlığından çok daha küçük kalıplara sıkıştırılmış, sığdırılmış, kurallar ve görevler çukurunda kendi olmaktan çoktan çıkmış sevişmeleriniz, ömrünüze hayat katabilecekken, sizi sizden çalan bir hale gelir.
Tüm bu çözümlemelerden sonra konuya yeni bir bakış geliştirmek ve sınırsızlığınıza şans vermek isterseniz, işte sihirli bir cinsellik için terbiyesizce önerilerimiz:
1- Seks yapmak için çok nedeniniz vardır ancak bazen bunu göz ardı etmek istersiniz. İçinizdeki cinsel enerjiyi yanlış yorumlar, olumlu-olumsuz çeşitli duygularınızın kontrolünüzden çıkmasına sebep olabilirsiniz. Nedenlerinizi bilin, tanıyın ve seks yapın. Aşıksanız, istekliyseniz, daha genç hissetmek isterseniz, rahatlamak, gevşemek, sakinleşmek ihtiyacı içindeyseniz sevişin. Orgazm olmak, en derin uykunuzu uyumak, son derece dinç ve mutlu uyanmak, cinselliği hissetmek, yaşadığınızı fark etmek, öfkeden kurtulmak, çok daha yapıcı ve yaratıcı olmak için sevgilinizi bu en güzel iletişim ve varoluş şeklini paylaşmaya ikna edin.
2- İnsanlar doğduğu andan itibaren cinseldir. Araştırmalar bebeklerde dahi cinsel davranışlar tespit etmiştir. Bu da sizi yüklü bir birikim sahibi yapar. Partnerinizle konuşun, cinsel geçmişinizden bahsedin. Zaten eğer hayatınızın bu kısmını rahatlıkla paylaşamayacağınızı düşündüğünüz biriyle beraberseniz önce bu beraberliğinizi gözden geçirin. Cinsellikle ilgili bildiğiniz, bilmediğiniz, yaşadığınız veya merak ettiğiniz her türlü olguyu çekinmeden ortaya dökün. Bu yol, kendinizi birbirinizin üzerinden keşfedebileceğiniz en zevkli ve kestirme yoldur.
3- Kendi cinsel dürtü, istek ve tercihleriniz üzerine düşünün. En “ayıp” haliyle kendinizi kabul edin, tanıyın ve size göre “kirli” veya “günah” sayılabilecek tutku ve özlemlerinizi dahi kendinize itiraf edin. Kendi cinselliğinizden ne kadar kaçarsanız, o kadar tutuk ve tutsak sevişmeler yaşarsınız. Başta kendinizi tahrik edin ve bunu nasıl yapabileceğinizi kendinize cesaret ederek öğrenin.
4- Korkularınıza kulak verin. Bastırıp, görmezden gelip, yok saymaya çalışırsanız anca seslerini güçlendirirsiniz. Durun ve en saçma haliyle bile olsa iç sesinizi dinleyin. Geçmişin hangi yankılarının bugününüzde parazite yol açtığını fark edin. Bilinmeyenden ötürü oluşan tüm endişelerinizi, öğrenerek yok edin. Bugün cinsellik, doğru kaynaklardan ve işin uzmanlarından çok daha rahatlıkla destek alabileceğiniz bir noktada. Yeter ki azmedin.
5- Zıvanadan çıkın, tanıdığınız, bildiğiniz kimliklerinizden soyunun, kafanızdaki kurallardan sıyrılın ve söylemesi kolay yapması zor da olsa bu dediğimi hayatınızda hiç olmazsa bir kere, gözünüzü kararttığınız bir partnerle uygulayın. Kaybettiğiniz heyecan ve tutkuyu arıyorsanız eğer, tahmin edemeyeceğiniz, henüz bakmadığınız, kendinizle bağdaştıramadığınız yerleri alt üst edin. Tutku ve arzu, kolay ulaşılmaktan hoşlanmaz. Tanımlanmaktan, tarif edilmekten, kurgulanmaktan kaçar ve sizi şaşırtacak yerlerde bekler cüretkar niyetlerinizi.
6- Cinselliği tabulaştırmayın, size ezberletilen şekline aldanmayın. Aynı kişiyle uzun ömürlü bir cinselliğin son derece zevkli, heyecanlı, tutkulu, hem güvenli hem macera dolu olabileceği ihtimalini yok saymayın. Ne her gün baklava, ne evdeki mücevher gibi değildir cinsellik. Layıkıyla, özeniyle, cesaretiyle yaşandığında aynı kişiyle her seferinde ayrı bir zevki verir. Kişi, değil bakış ve yaklaşımınızdır rutinleşen. Birbirinize her seferinde yeni biri olma hakkını ve birbirinizi kendinizden iyi tanıma güvenini sağlayın.
Ve cinselliği yaşayın. Kadın ve erkek olmak tüm kimliklerimiz içersinde en hayati olanıdır. Bize yaşam enerjisini, mutlu olma becerisini, yaratma cesaretini ve tüm diğer kimlikleri geliştirip yaşatabilme gücünü bu esas kimliklerimiz tanır. Edepsizce, sınırsızca, bittikten sonra kah utanarak, kah yeniden tahrik olarak hatırlayacağınız şekilde yaşayın sevişmelerinizi ve kendinizi yaşamaktan ne kadar zevk aldığınızı hatırlayın…
Sevdiğiyle tatminkar şekilde sevişebilmesi için insanın, tabularından, şartlarından, kural ve ritüellerinden kurtulması, olmazsa olmazlardandır. Ama yazması kadar kolay ulaşılamayan bir benlik durumudur bu. İçinizdeki kadın ve erkekleri bulmanız, onları tanıyıp, korkmadan dokunmanız ve önce onları birbiriyle seviştirebiliyor olmanız lazımdır. Kulağa bir çoğul kişilik vakası gibi gelse de başta, tam tersidir, kişiliklerinizi bütünlemenizi gerektirir. Hepimizin içinde olan birbirine karışmış, birbirine kaynamış sürüyle kişilik ve kimlik vardır. Anneleriniz, babalarınız, kardeş, akraba, öğretmen ve arkadaşlarınız, yanınızda olmasa da zihninizde bir şekilde varlıklarını sürdürürler ömrünüz boyunca. Hepsinin zaman zaman dile geldiğini, sizin yerinize olaylara müdahale ettiğini, kendinize dikkatlice bakarsanız, siz de fark edebilirsiniz. Bazen öyle bir tepki verirsiniz ki, “Bu benim cümlem değil!” dersiniz, ama babam olsa burada böyle derdi. Velhasıl bilinç, altıyla üstüyle karışık ve dehlizi bol bir yerdir. O sebeptendir ki, yatak odanızda asla zannettiğiniz kadar yalnız değilsinizdir. Zihninizin gizli izleyicisi o gece anneniz ise de, ateşli bir sevişme ihtimalini rafa kaldırabilirsiniz.
Sevişmek, en yalın manasıyla ateşle dans demektir! Elinizi hiç çekinmeden taşın altına sokmayı icap ettirir. Sizi hapseden duvarlarınızı ve engelleyen sınırlarınızı yıkmadan, kendinizi anın akışına teslim edebilmeniz çok zor gelir. Belki başınıza gelmiştir: Çok istediğiniz halde tutup da sarılamazsınız bazen sevdiğinize, doyasıya öpemez, aklınızdan geçenleri söyleyemez, kendi görünmez duvarlarınıza çarpar çarpar geri gelirsiniz. Size sevgili olma özgürlüğünü tanımayan kişiliklerinizden birinin marifetidir bu. Belki, terbiyeni takın diyen annenizin, belki yaramazlık yapınca kulağınızı çeken öğretmeninizin. Bu yüzdendir ki içinizdeki kadın ve erkeklerin en damıtılmış, en saf ve en içgüdüsel olduğu zamanlardır tüm ruhunuzla aşk yapabildiğiniz anlar; bedenin ruhu sınırlamadığı, bir harmoni içerisinde nefes aldığı ender durumlar. Hayata dair edindiğimiz tüm rollerimiz ise işin diğer zorlu yanıdır. Çarpışan kimliklerinizi önce fark etmek, sonra yönetmek size özgür cinsellik imkanını verir. Yatak odanızda eşinizle sarmaş dolaşken, anne, baba, evlat, abi, kardeş olarak, patron, işçi, yönetici veya en alt kademedeki bir eleman olarak kalmaya devam ederseniz, o ihtişamlı var oluşuyla dışarı çıkmak için sabırsızlanan, ehlileşmemiş, terbiye edilmemiş, bir takım rol ve kılıflara sıkıştırılmamış kadın ve erkekliğinizi asla keşfedemezsiniz. Bazen cinsiyetinizin emrine tüm yoğunluğuyla girmeyi göze almak ürkütür. Ama zevk, ödenen bedeller ve gözü karalıklarla da birebir ilişkilidir. Anda kalabilmeniz, kendinizi eşinize teslim edebilmeniz ve onu korkmadan teslim alabilmeniz; durmaksızın düşünen, sizi gözetleyen, kendince ölçen, biçen, yöneten, yargılayan ve suçlayan beynin sesini kesmenizle ve tüm dikkatinizi, damarlarınızda lav gibi akan sıcak duyguların gücüyle size temas eden kalbinize vermenizle mümkün olur.
Ezberlenmiş rollerin kurgulu sahnelerinde ise mümkün değil, yaşanmaz cinsellik. Gizemini, sürprizini, özenini canlı tutmakla mükellefsiniz. Bilinen pozisyonların, beklenen zevklerine sığmaz. Yeniliğe, keşfe, merak duygusuna izin verirseniz, ruhunuzu tüm çıplaklığıyla, saklamadan ortaya koyabilirsiniz. Aksi takdirde tiyatro olur, gerçekliğin anca yankısı kadar hissedilir. Akıl tahrik ve tatmin olamazsa eğer, beden bir müddet sonra aldığı tüm zevki geri verir. Bilincinizin otomatik yönlendirmelerinden, neredeyse refleks haline gelmiş hareketlerden kendinizi kurtarmak zorundasınız. Sabahki toplantıyı, yarınki buluşmayı, akşamki maçı düşünebiliyor ve hatta konuşabiliyorsanız o en özel ve yoğun bir farkındalık gerektiren aşk eylemi esnasında, mekanik çiftleşmeler tuzağına siz de düşmüşsünüz demektir. İşte o zaman yeri, saati ve şekli önceden belirlenmiş, varlığından çok daha küçük kalıplara sıkıştırılmış, sığdırılmış, kurallar ve görevler çukurunda kendi olmaktan çoktan çıkmış sevişmeleriniz, ömrünüze hayat katabilecekken, sizi sizden çalan bir hale gelir.
Tüm bu çözümlemelerden sonra konuya yeni bir bakış geliştirmek ve sınırsızlığınıza şans vermek isterseniz, işte sihirli bir cinsellik için terbiyesizce önerilerimiz:
1- Seks yapmak için çok nedeniniz vardır ancak bazen bunu göz ardı etmek istersiniz. İçinizdeki cinsel enerjiyi yanlış yorumlar, olumlu-olumsuz çeşitli duygularınızın kontrolünüzden çıkmasına sebep olabilirsiniz. Nedenlerinizi bilin, tanıyın ve seks yapın. Aşıksanız, istekliyseniz, daha genç hissetmek isterseniz, rahatlamak, gevşemek, sakinleşmek ihtiyacı içindeyseniz sevişin. Orgazm olmak, en derin uykunuzu uyumak, son derece dinç ve mutlu uyanmak, cinselliği hissetmek, yaşadığınızı fark etmek, öfkeden kurtulmak, çok daha yapıcı ve yaratıcı olmak için sevgilinizi bu en güzel iletişim ve varoluş şeklini paylaşmaya ikna edin.
2- İnsanlar doğduğu andan itibaren cinseldir. Araştırmalar bebeklerde dahi cinsel davranışlar tespit etmiştir. Bu da sizi yüklü bir birikim sahibi yapar. Partnerinizle konuşun, cinsel geçmişinizden bahsedin. Zaten eğer hayatınızın bu kısmını rahatlıkla paylaşamayacağınızı düşündüğünüz biriyle beraberseniz önce bu beraberliğinizi gözden geçirin. Cinsellikle ilgili bildiğiniz, bilmediğiniz, yaşadığınız veya merak ettiğiniz her türlü olguyu çekinmeden ortaya dökün. Bu yol, kendinizi birbirinizin üzerinden keşfedebileceğiniz en zevkli ve kestirme yoldur.
3- Kendi cinsel dürtü, istek ve tercihleriniz üzerine düşünün. En “ayıp” haliyle kendinizi kabul edin, tanıyın ve size göre “kirli” veya “günah” sayılabilecek tutku ve özlemlerinizi dahi kendinize itiraf edin. Kendi cinselliğinizden ne kadar kaçarsanız, o kadar tutuk ve tutsak sevişmeler yaşarsınız. Başta kendinizi tahrik edin ve bunu nasıl yapabileceğinizi kendinize cesaret ederek öğrenin.
4- Korkularınıza kulak verin. Bastırıp, görmezden gelip, yok saymaya çalışırsanız anca seslerini güçlendirirsiniz. Durun ve en saçma haliyle bile olsa iç sesinizi dinleyin. Geçmişin hangi yankılarının bugününüzde parazite yol açtığını fark edin. Bilinmeyenden ötürü oluşan tüm endişelerinizi, öğrenerek yok edin. Bugün cinsellik, doğru kaynaklardan ve işin uzmanlarından çok daha rahatlıkla destek alabileceğiniz bir noktada. Yeter ki azmedin.
5- Zıvanadan çıkın, tanıdığınız, bildiğiniz kimliklerinizden soyunun, kafanızdaki kurallardan sıyrılın ve söylemesi kolay yapması zor da olsa bu dediğimi hayatınızda hiç olmazsa bir kere, gözünüzü kararttığınız bir partnerle uygulayın. Kaybettiğiniz heyecan ve tutkuyu arıyorsanız eğer, tahmin edemeyeceğiniz, henüz bakmadığınız, kendinizle bağdaştıramadığınız yerleri alt üst edin. Tutku ve arzu, kolay ulaşılmaktan hoşlanmaz. Tanımlanmaktan, tarif edilmekten, kurgulanmaktan kaçar ve sizi şaşırtacak yerlerde bekler cüretkar niyetlerinizi.
6- Cinselliği tabulaştırmayın, size ezberletilen şekline aldanmayın. Aynı kişiyle uzun ömürlü bir cinselliğin son derece zevkli, heyecanlı, tutkulu, hem güvenli hem macera dolu olabileceği ihtimalini yok saymayın. Ne her gün baklava, ne evdeki mücevher gibi değildir cinsellik. Layıkıyla, özeniyle, cesaretiyle yaşandığında aynı kişiyle her seferinde ayrı bir zevki verir. Kişi, değil bakış ve yaklaşımınızdır rutinleşen. Birbirinize her seferinde yeni biri olma hakkını ve birbirinizi kendinizden iyi tanıma güvenini sağlayın.
Ve cinselliği yaşayın. Kadın ve erkek olmak tüm kimliklerimiz içersinde en hayati olanıdır. Bize yaşam enerjisini, mutlu olma becerisini, yaratma cesaretini ve tüm diğer kimlikleri geliştirip yaşatabilme gücünü bu esas kimliklerimiz tanır. Edepsizce, sınırsızca, bittikten sonra kah utanarak, kah yeniden tahrik olarak hatırlayacağınız şekilde yaşayın sevişmelerinizi ve kendinizi yaşamaktan ne kadar zevk aldığınızı hatırlayın…
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Cinsellik Edepsiz Birşeydir!" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Burcu ATATÜR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Burcu ATATÜR'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
cinsellik, seks, cinsel kimlik, cinselliği tabulaştırmak, cinselliğin ayıp olması, cinselliğin ayıp görülmesi, cinsellik ve edep
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
