2010 yılında evlenen Naciye Torunlar eşinin ilk evliliğinden dünyaya gelen oğlu Ayberk ile tanıştı. Ayberk’le birlikte Otizm’le tanışan kadın Otizmin çaresi yok diyen uzmanları dinlememiş bir çıkış yolu aramaya başlamış. Otizm hastalığını ve Otizmli insanların başarı öykülerini araştıran anne, Bill Gates, Arşimet, Beethoven gibi isimlerden ilham almış. 14 yaşında ve durumu ağır olan Ayberk için doktorlar geç kalındığını düşünmüşler ama Naciye Hanım pes etmemiş ve sevginin her şeyden güçlü olduğunu herkese kanıtlamış. İlk önce 15 gün 24 saat Ayberk’le zaman geçirerek onu gözlemlemiş, Ayberk’in kendisine güvenmesini sağlamış. Daha sonra sabırla ona bir şeyler öğretmiş.
Otizmi %98 seviyesinden %20’lere gerileyen Ayberk, Kiğılı markası için profesyonel mankenlik yapmış. Piyano çalıyor ve yüzme yarışmalarında dereceleri var. Birçok organizasyon tarafından yılın annesi seçilen Naciye Torunlar Aksu; “Benim öyküm de annelere ışık olsun. Çocuğunuzun kaderini doktorların, bakıcıların ellerine bırakmayın. Sevgi her şeyin üstesinden gelir.” diyor.
Bu haberi birçok yerde görmüşsünüzdür ve bu haberi ilk gördüğümde beni çok duygulandırmıştı çünkü bu annenin söyledikleri tamamen doğruydu ve bana bir anımı hatırlatıyordu:
Lisans dönemimde özel bir rehabilitasyon merkezinde staj yaparken 14 yaşında çok özel bir çocukla tanıştım. Çocuğumuzun otizm rahatsızlığı vardı ama bu rahatsızlık ona son derece hayret uyandırıcı bir özellik katmıştı: Gördüğü herşeyin zihnine bir fotoğrafını kaydediyor ve bunu en ince detayıyla çiziyordu.
Normal zamanında kimseyle iletişim kurmuyor, agresif ve insanlarla göz temasından kaçınıyordu. Stajımın ikinci gününde onunla özel bir görüşme yapacaktık. Sorumlu psikolog görüşmeyi yaparken ben sadece gözlemciydim. Çocuğumuz sandalyesinde oturmuş tek kelime etmiyordu. Benim ilk dikkatimi çeken elindeki kalemiyle oynaması oldu. Sorumlu psikolog 20 dakika boyunca konuşmaya, gelişmesini öğrenmeye çalıştı ancak o sadece kalemiyle ilgileniyordu. Neye ihtiyacı olduğunu farketmem uzun sürmedi. Sadece bir kağıda ihtiyacı vardı çünkü onun dünyayla iletişim biçimi çizmekti. Hemen önüne bir kağıt uzattım ve hiçbir şey söylemeden çizmeye başladı. Bitirdiğinde ortaya bir CD kapağı çıkmıştı. Bitirdikten sonra benimle ilk defa göz teması kurdu. O anda bana birşeyler anlatmak istediğini anlamıştım çünkü o göz teması onun için ve bizim ilişkimiz için büyük bir adımdı.
Staj dönemim boyunca birçok kez beraber çalıştık. O çiziyordu, ben hayranlıkla onu izliyordum ve çizdiği şeyler üzerinde konuşuyorduk. Sonrasında ailesinin ona sevgiyi ve yeterli ilgiyi veremediğini öğrendim. Aslında bütün sabitlik buradan kaynaklanıyordu. Stajımın sonunda aklımda en çok kalan o çocuğumuzun durumunun nasıl olacağıydı.
Otizm biyolojik bir bozukluktur evet ama bunun ötesinde tüm biyolojiyi tedavi edebilecek tek güç var: Sevgi. Biz onlara sevgiyle bakmazsak, onların neye ihtiyacı olduğunu anlayamayız. Ayrıca otizm kökten yok edilecek bir rahatsızlık değildir. Bu çocuklarımızın yaşama nasıl adapte edileceğinin yolu bulunmalı. Tıpkı bu haberdeki annenin çocuğunu manken yapması gibi, tıpkı staj dönemimdeki çocuğun büyük bir ressam olabilme ihtimali gibi...
Psk. Vedat DEMİRAL
Bu yazıya atıf yapmak için yazının internet adresine link verilmelidir. Yazı yazarının izni olmaksızın başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
* Yayın Tarihi : 29-04-2016 - 11:00 (3149 gün önce),
* Ortalama Günde 1.05 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 3342, Kelime
Sayısı : 440, Boyut : 3.26
Kb.
Lütfen Dikkat :
Sitemizde yayınlanan mesleki anıların telif hakkı tamamen
yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı
olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle
başka mecralara aktarılamaz.
Bu metinden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya
"Otizmde bağ kurmak" başlıklı yazının tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Vedat DEMİRAL'e aittir ve yazı, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) Mesleki Anılar Kütüphanesinde yayınlanmıştır. ibaresi eklenmelidir.
Bu ibare eklenmek şartıyla, yazıdan Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
Sitemizde sayfası bulunan site üyemiz profesyoneller
üye
sayfaları içinden, Mesleki Anılarınız bölümü altında, YENİ
ANI GÖNDERİN linkini izleyerek bu sayfaya
mmesleki anılarını ekleyebilirler.